Son Yazılar

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1994/4453 K: 1994/11192 T: 2.12.1994

Tapu ve vergi kayıtları değişebilir sınırlıdır. Kadastro tespitinde, tapu ve vergi kaydı aynı taşınmaza ait olduğu takdirde, miktarı fazla olana değer verilerek, kayıt kapsamı belirlenmelidir. Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin süresinde…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/1512 K: 1995/2092 T: 20.3.1995

Kadastro Kanunu'nun 31/2. maddesi ile kamu kurum ve kuruluşlarının, daire amiri veya daire amirinin yetkili kılacağı kişiler tarafından yargı mercilerinde temsil edilebileceği hüküm altına alındığından; davanın, Hazine adına yasal temsilcisi tarafından açıldığının kabulü ile uyuşmazlığın esastan çözümlenmesi gerekirken, mahkemece, yetkili…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/3311 E: 1995/3969 T: 29.5.1995

Buzağlık sınır, değişebilir nitelikte olduğundan kayıt kapsamı, miktarına değer verilerek belirlenmelidir. Bu itibarla, davalılara tapu kaydı kadar yer verilmesi gerekirken, mülkiyet belgesi niteliğinde olmayan ve tapu kaydından sonra ihdas edilip miktarı daha çok olan vergi kaydına dayanılarak hüküm tesisi isabetsizdir.…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/4314 E: 1995/5176 T: 12.9.1995

Taşınmazın malik hanesi açık bırakıldığı takdirde, kadastro hakimi; maliki belirleyerek davaya konu olan taşınmaz hakkında düzenli sicil oluşturmakla yükümlüdür. Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/4111 E: 1995/5196 T: 14.9.1995

Tapu dışı paylaşım, belgelerle, bilirkişi ve tanık beyanları ile kanıtlanabileceğinden, kadastro tespitinin tapu dışı paylaşıma uygun olup olmadığına dair uyuşmazlıkta; paylaşım ile ilgili tüm kanıtlar toplanarak hüküm verilmelidir. Taşınmazın miktarı tapu kaydındaki miktardan fazla ise, pay hesabı, kayıt miktarına göre…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/4984 E: 1995/5574 T: 21.9.1995

3402 s. Kadastro Kanunu'nun 31 ve 36. maddeleri uyarınca, davada haklı çıkan taraf yararına yargılama giderlerine ve ücreti vekalete hükmedilmesi gerekirken, Hazine vekilinin temyizi üzerine verilen bozma kararı sonucu yapılan yargılama sonunda, bozma doğrultusunda karar verildiği halde, yargılama giderlerinin Hazine…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/5766 E: 1995/6503 T: 19.10.1995

Önceden mera olan bir yerin imar planı kapsamında kalması ve konut yeri olarak belirlenmesi durumunda, mülkiyeti 775 sayılı Kanun'a göre Belediyeye geçmez. Belediyece bu nitelikteki yerlerin satışına da değer verilemez. Bu itibarla, taşınmazın evveliyatının mera olup olmadığı yöntemine uygun şekilde…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2002/2123 K: 2002/3467 T: 29.4.2002

Somut olayda yapılacak iş, veraset ilamı ile mirasçıları belirlemek, mirasçı olmadığı anlaşılan kişilerin zilyetlik sürelerinin başlangıç ve sürdürülüş biçimleri ile zilyet oldukları yerleri belirlemek, lehlerine kanuni şartların gerçekleşip gerçekleşmediğini belirlemek, hak sahiplerini ve pay miktarlarını tespit etmek, keşfi izlemeye elverişli…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1994/654 K: 1994/5645 T: 30.5.1994

Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmaz, kaçak ve yitik kişilerden Hazineye geçmiş ve dayanılan vergi kaydı da uyuşmazlık konusu taşınmazı Hazine olarak okumakta ise, Hazineye ait taşınmazların değişebilir sınır niteliğinde olması kuralı gereğince, zilyetlikle kazanılması talebi reddedilip, Hazine adına tesciline…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/479 K: 1995/1105 T: 6.2.1995 3402/18

Komşu parsellere ait vergi kayıtları, uyuşmazlık konusu taşınmazı harman yeri olarak okuduğu takdirde, bu olgunun aksi yönündeki tanık ve bilirkişi ifadeleri hukuken bir değer taşımaz. Kamu orta malı niteliğindeki genel harman yeri kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanılamaz. Taraflar arasındaki kadastro…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/4294 K: 1995/5547 T: 21.9.1995

Kadastro hakimi; asliye hukuk mahkemesinden aktarılan, davaya konu olan ve malik hanesi açık bırakılan parsel hakkında düzenli sicil oluşturmak ve kararın hüküm fıkrasında, adına tescil kararı verilen kişilerin açık kimliklerini ve pay oranlarını belirtmek zorundadır. Ayrıca, kararın eki niteliğinde bulunmayan…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1994/1349 K: 1994/6559 T: 20.6.1994

Usulüne uygun şekilde alınan ve davacı vekiline tebliğ edilen ara kararına rağmen keşif giderleri mahkeme veznesine yatırılmadığı gibi, noksan yatırılan masraf da tamamlanmadığından, mahkemece; yargılama giderlerinin yatırılmaması sebebiyle davanın reddi ve tespit gibi tescile karar verilmesi usul ve yasaya uygundur.…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1990/16908 K: 1991/10007T: 8.7.1991

3402 s. Kadastro Kanunu'nun 31/1. maddesinde davada menfaatleri zıt olmamak şartı ile karı ve kocanın birbirlerini vekil tayin edebilecekleri hükme bağlanmıştır. Bu hükümle, yürürlükten kaldırılan 766 s. Tapulama Kanunu'nun 56. maddesinde öngörülen temsil kuralı daraltılmıştır. Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1990/5248 K: 1991/8 T: 8.1.1991

Orman kadastrosu 3116 s. Orman Kanunu'nun yürürlükte bulunduğu dönemde yapılmış ise sadece tahdit krokisinin uygulanması ile yetinilmemeli, taşınmazın niteliği de göz önüne alınmalıdır. Zira 3116 s. Kanun ile özel ormanlar sınırlandırma dışı bırakılmıştır. Ancak 4785 s. Kanun ile devletleştirilen özel…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1993/11203 K: 1994/2857 K: 24.3.1994

Kadastro mahkemesinde, tarafların duruşmaya katılmaları zorunlu bulunmadığından, davacıya tebligat yapılmasına rağmen duruşmaya katılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1993/4985 K: 1993/12353 T: 22.11.1993

Tescil ilamı yoluyla oluşan tapu kayıtlarının krokisi olması gerektiğinden, kayıtların kapsamı krokiye göre belirlenmelidir. Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: KARAR:…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/4109 K: 1995/5195 T: 14.9.1995

Kural olarak, tapulu taşınmazın tapu dışı satımı geçersizdir. Ancak 3402 s. Kadastro Kanunu'nun 13/B-b maddesinde öngörülen şartlar mevcut ise, tapu dışı satıma geçerlik tanınmıştır. Bu şartlardan biri de, tapu dışı satıma dayanan zilyedin, zilyetliğinin tapu dışı satım tarihinden, tespit tarihine…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/4191 K: 1995/5207 T: 14.9.1995

Taşınmaz üzerinde kadastro tespitinden önce oluşturulan muhdesat bulunduğu dosya kapsamı ile sabit olduğu takdirde, mahkemece muhdesat hususunda hüküm verilmesi gerekir. Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/4920 K: 1995/5284 T: 14.9.1995

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede, kadastro tespit tarihi itibarıyla kesinleşmiş bir orman kadastrosu bulunmadığı, orman tahdit ve sınırlaması yapılmadığı takdirde, taşınmazın bulunduğu bölgenin orman sayılan yerlerden olup olmadığı, uzman orman mühendisi veya mühendisler kurulundan alınacak olan zemine uygun resmi kayıtlara ve…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/4292 K: 1995/5545 T: 21.9.1995

Kadastro sırasında, taşınmaz, uygulanan tapu kaydı miktar fazlası nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilip, tespite karşı itirazı kadastro komisyonunda reddedilen davacılar, taşınmazın tapu kayıtları kapsamında kaldığını ileri sürüp dava açtığı takdirde; mahkemece, kök tapu ve ifraz kayıtlarının kapsamı, komşu parsellere…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1996/70 K: 1996/1 T: 22.1.1996

Bir taşınmazın tapuya tescili mümkün olmadığı halde; tapuya tescil edilmesi de, kamu tüzel kişileri tarafından satılması da hukuken bir değer taşımaz. Bu gibi durumlarda, M.K: 931. maddesi de uygulanmaz. Müdahil, tespitten sonra tapu dışı satıma dayanarak davaya katıldığından, davaya bakma…