Yargıtay Hukuk Genel Kurulu

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E: 1988/4 K: 1989/3 T: 20.10.1989

Kamulaştırma parasının artırılması hakkında açılacak davalarda, mahkemece artırılan bölüm için mülkiyetin idareye geçtiği günden itibaren faiz istenebilir. Kamulaştırma bedelinin tam olarak ödenmediği iddiası ile bu karşılığın arttırılması davasında faizin hangi tarihten başlatılması gerektiği konusunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ile Yargıtay…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/20-84 K: 2003/50 T: 5.2.2003

Taşınmazın makiye ayrıldıktan sonra, yeniden orman sınırları içine alınamayacağı kabul edilse dahi, yapılan genel arazi kadastrosunda çekişmeli taşınmazın tespitine esas alınan tapu kaydı, kesinleşen orman tahdidi ile orman sınırları içinde bırakıldığından hukuki değerini yitirmiş olduğundan ve davacı şirket ya da…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/20-490 K: 2003/510 T: 24.9.2003

Tespit dışı bırakılan bir taşınmaz hakkında itiraz üzerine tutanak düzenlenerek, komisyonca tespit dışı bırakılmasına karar verilmesi veya kadastro mahkemesi kararı ile tespit dışı bırakılması hallerinde, komisyon veya mahkeme kararı ile taşınmazın hukuksal durumu belirlenmiş olduğundan bu kararların kesinleştiği tarihte tespit…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/5-749 K: 2005/44 T: 209.02.2005

Mahkemece pilon ve inşa edilen trafo binası ile enerji nakil hattının geçirildiği bölümün tespit edilmesi; taşınmazın tamamından trafo binası ve pilon yerinin yüzölçümü indirildikten sonra, kalan bölümün irtifak hakkı tesisinden önceki değeri ile irtifak hakkı geçirildikten sonraki değeri arasındaki fark…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/5-716 K: 2005/53 T: 09.02.2005

Kamulaştırma bedelinin kesinleştiği tarihten ge­çen beş yıl süre içinde kamulaştırılan taşınmazın imar kapsamına alınması durumunda kamulaştırma amacına uy­gun kullanılmadığı iddiası dinlenmez Dava, kamulaştırma bedelinin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar ge­çen beş yıl süre içinde kamulaştırılan taşınmazın kamulaştırma amacına uy­gun kullanılmadığı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/5-288 K: 2005/352 T: 225.05.2005

Kamulaştırma Kanununun 38. maddesindeki yirmi yıllık hak düşürücü sure iptal kararından önce dolduğundan; Yerel Mahkemece taşınmazın, gerçek hak sahibi durumuna gelen davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekir. Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Fatih 1.Asliye Hukuk Mahkemesince…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/1-80 K: 1996/224 T: 3.4.1996

Milli Savunma Bakanlığına yapılan tahsisten sonra Yasanın açık hükmüne rağmen önceden Bakanlıktan izin alınmadan verilen tapu tahsis belgesi hukuki unsurlarından yoksun ve yokluk hükmündedir. Yokluk halinde idare mahkemesinin görev alanına giren ve onun tetkik edeceği bir durum sözkonusu olamaz. Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve kal davasından…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/17-294 K: 1996/426 T: 29.5.1996

Çevresinin yayla olan, şahısların bu yerde yayla evi yapmak ve arsa olarak kullanmak suretiyle yararlandıkları anlaşılan taşınmazın öncesinin kadim yaylak olduğunu kabul etmek gerekir; kamu malı niteliğindeki yaylak yerleri özel mülkiyete konu olan ve dolayısıyla zilyetlikle kazanılan yerlerden sayılamaz; böyle…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/18-555 K: 2005/706 T: 207.12.2005

Kamulaştırma bedel farkının istendiği davalarda taşınmaz Devlet ve kamu tüzelkişileri tarafından kamu yararına lüzumlu işlere tahsis edilmek üzere kamulaştırıldığından, bedel artırım davalarının kamu düzeni ile ilgili olduğu ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulanması gerektiği acıktır. Taraflar arasındaki "kamulaştırma bedelinin artırılması" davasından…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/18-567 K: 2005/757 T: 221.12.2005

Kamulaştırma bedel farkının talep edildiği davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan, diğer hukuk davalarından farklı olarak mahkeme resen emsal arayabilir, taraflar sonradan emsal bildirebilir. Amaç, gerçek değerin bulunması olduğuna göre emsalin, dava konusu taşınmaza denk, benzer yüz ölçümlerde, bitişik ya…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/5-754 K: 2005/783 T: 228.12.2005

Davacıların adresleri; Tapu, Vergi ve Nüfus Müdürlüklerinden sorulmadan ve haricen zabıta vasıtası ile araştırılmadan gazete ile ilan edilmiş ise yapılan tebligat geçersiz olduğundan, mal sahibi için henüz başlamış bir kamulaştırma işlemi bulunmadığından, davacıların bedel artırım davası açma hakları vardır. Bu…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/8-9 K: 2006/170 T: 12.4.2006

Kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın adına tespit ve tapu kaydı oluşturulan kişinin bakanlar kurulu kararı ile Türk vatandaşlığının kaybettirilmesine karar verilmiş ise de; kayıt maliki, halen bu kişi olduğundan davada tapu malikinin yurtdışına çıktığı ve kendisinden haber alınamadığı ileri…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/7-518 K: 1996/675 T: 9.10.1996

Kural olarak kesin hüküm, kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gerekli olumsuz dava koşullarındandır; bu kabulün doğal sonuç olarak da aynı taşınmaza ilişkin sonraki günlü uyuşmazlıkların önceki kesin hükme göre çözümlenmesi zorunludur.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu İlgili E: 1994/2-625 K: 1994/905 28.12.1994

Yabancı uyrukluların, bir Türk'e taşınmaz açısından mirasçı olabilmesi için tabiyetinde olduğu ülke ile karşılıklılık koşulunun gerçekleşmesi gereklidir. Taraflar arasındaki verasetin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Beylikova Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 4.3.1993 gün ve 1991/28-1993/22 sayılı kararın incelenmesi…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1992/2-717 K: 1993/39 10.2.1993

Yabancı unsurlu veraset davalarında, hak ehliyetini tespit bakımından kanuni sınırlamalar ve mütekabiliyet (ülkeler arasında karşılıklı işlem) esaslı unsurlardandır. Bu nedenle hakim yabancıların mirasçı olup olamayacaklarını resen araştırmalıdır. Yabancı devlet uyruğundaki Türk asıllılar da mirasçılık açısından yabancı statüsündedir. Taraflar arasındaki veraset…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/5-555 K: 2005/17 T: 2.2.2005

Uygulamaya tabi tutularak davacılara pay tahsis edilen dava konusu imar parseli, imar planında lise alanı olarak ayrıldığından; davacıların taşınmazdan bağımsız yararlanma ve başka türlü kullanma olanağı kalmadığına göre; mahkemenin, kamulaştırmasız elatma koşullarının gerçekleştiği yönündeki direnme kararı yerindedir. Taraflar arasındaki "kamulaştırmasız…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/1-222 K: 1999/226 T: 21.4.1999

Medeni Kanun’un 917. maddesinden kaynaklanan davalarda uygulanacak zamanaşımı süresi tapu kaydının düzeltilmesi davasının reddine ilişkin kararın kesinleşme tarihinden başlar. Taraflar arasındaki “kayıt terkini” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; S. Asliye 2. Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 8.5.1997 gün ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/8-161 K: 2002/301 T:10.4.2002

Borçlar Kanununun 133/2. maddesine göre alacaklı, borçluya karşı mahkemede veya hakem önünde dava açarak ya da karşılık bir iddia ileri sürerek alacağını dermeyan ettiği takdirde zamanaşımı kesilir. Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; E: Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/8-964 K: 2001/751 T: 24.10.2001

Dava konusu taşınmaz, 1995 yılında yapılan ve kesinleşen orman tahdidi dışında bırakılmış olmakla orman niteliğini yitirmiş ise de; tahdidin kesinleştiği tarihe kadar orman niteliğini koruduğundan bu tarihe kadar olan zilyetliğe değer verilmesi mümkün değildir. Taraflar arasındaki "tespit-tescil" davasından dolayı yapılan…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/8-249 K: 2005/276 T: 27.4.2005

Taşlık kayalık yer olarak tespit dışı bırakılan taşınmazların imar ve ihya edilerek tarım arazisi haline getirildiği, eylemli zilyetliğin sürdürüldüğünü davacı tarafça ileri sürülmüş, ancak bu olgu, gereği gibi araştırılmamıştır; bu nedenle dava konusu taşınmazın başında keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/1–170 K: 1999/167 T: 24.3.1999

Koruma makiliği dışında kalan makilikler 5653 sayılı kanun hükümleri gereğince orman sayılamazlarsa da nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, ancak imar ihya koşullarının gerçekleşmesi halinde özel mülkiyete konu teşkil edebilir. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil"…