Son Yazılar

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/14-1909 K: 2014/618 T: 7.5.2014

Tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin bu istemde, karşı tarafça veya üçüncü kişi tarafından bir hakkın zayi olduğu iddiasında da bulunulmadığından yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda istemin çekişmesiz bir yargı işi olduğu ve 6100 sayılı HMK’nun 383.maddesi uyarınca da sulh hukuk mahkemesinin davaya bakmakta görevli olduğu anlaşılmaktadır. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1826 K: 2021/991

Davacı taşınmazının açılmış fiilen kullanılan imar yoluna cephesinin bulunması karşısında geçit ihtiyacı içerisinde olduğunun kabulü mümkün olmadığı gibi davacının subjektif arzusuna göre geçit güzergahı saptanıp buna ilişkin hüküm kurulması da doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/14-264 K: 2006/237

Dört tarafı Hazine adına orman niteliği ile kayıtlı parsel ile çevrili olan parselde geçit hakkı tesis edilirken orman içi fiili yollar dikkate alınamaz. Devlet ormanı içerisindeki fiili yollardan yararlanma hakkına sahip olacağı benimsenmek suretiyle bir hüküm kurulması halinde; böylesi bir hüküm, sonuç itibariyle Devlet ormanından zorunlu geçit hakkı tesisi anlamına gelecektir ki buna hukuken olanak yoktur. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2272 K: 2017/2022 T: 20.12.2017

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak açılan davalarda inşaatın devamlılık göstermesi ve inşaat seviyesinin sürekli değişebileceği dikkate alındığında önceki tarihli davanın konusu ile sonraki davanın konusunda ayniyet bulunmamakta ve önceki davada verilen hüküm sonraki dava için kesin hüküm oluşturmamaktadır. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2265 K: 2017/1435 T: 22.11.2017

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicisi olan taraf, sözleşmede yasaklanmamış ise teslim borcunu yerine getirdiğinde arsa sahibine karşı kazandığı kişisel hakkını (bağımsız bölüm tapusunun devrini) arsa sahibinin rızası da gerekmeden üçüncü kişilere yazılı olmak koşuluyla devir ve temlik edebilir. Temellük eden üçüncü kişi de (yüklenici edimini yerine getirmiş olmak kaydıyla) alacağın temliki hükümlerinden yararlanarak bu hakkını arsa sahibine karşı ileri sürebilir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1611 K: 2018/1128 T: 23.5.2018

Gerek yüklenicinin (müteahhitin) gerekse ondan kişisel hakkını yazılı olarak devralan kişilerin, yapılan inşaat karşılığında bağımsız bölümlerin devrini isteme hakkını arsa sahiplerine karşı ileri sürebilmesi için, yüklenicinin sözleşmenin kendisine yüklediği edimini tam olarak yerine getirmiş olması zorunludur. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/324 K: 2015/2787 T: 4.12.2015

Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince, arsa sahibi tarafından yükleniciye ya da onun istemiyle üçüncü kişi veya kişilere yapılan taşınmaz ya da taşınmaz payı temliki, inşaatın yapımı için finans sağlanması amacıyla verilen “avans” niteliğinde olup paydaş tarafından yapılan temliklerde ön alım hakkı kullanılamaz. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/592 K: 2013/65 T: 16.1.2013

Yüklenicinin edimini zamanında yerine getirmemesi durumunda seçimlik hakların kullanılması için arsa sahibi tarafından süre verilmesi gerekir. Ancak borçluya “süre verilmesi etkisiz olacak” ise borçluya aynen ifa için herhangi bir süre verilmeden de alacaklı tarafından seçimlik haklar kullanılabilmektedir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/177 K: 2012/548 T: 12.9.2012

Sözleşmede eserin teslim süresi kararlaştırılmamış, teslim süresini belirleme yetkisi arsa sahibine tanınmış ise arsa sahibi, bu yetkisini kullanırken, objektif iyi niyet kurallarına uygun davranmalı ve haklı nedenlere dayalı gecikmeler hariç, eserin niteliğinin ve büyüklüğünün gerektirdiği imalât süresi içinde eseri tamamlamalıdır. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/162 K: 2012/217 T: 21.3.2012

Eser sözleşmesinin iki tarafa borç yükleyen sözleşme olması özelliğinden dolayı temerrüt halinde, temerrüdün sonuçları bakımından BK. m.106-108’deki düzenlemelere tabidir. Bu maddede, iki tarafa borç yükleyen sözleşmeyle temerrüde düşen borçluya karşı, alacaklıya üç ayrı seçimlik hak tanınmıştır: Bunlar; aynen ifa ve gecikmeden dolayı tazminat isteme hakkı; aynen ifayı reddederek ademi ifa sebebiyle müspet zararını talep hakkı; sözleşmeyi feshederek menfi zararını isteme hakkı olarak sayılabilir. Bunların kullanılması için borçlunun temerrüde düşmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/161 K: 2012/216 T: 21.3.2012

Eser sözleşmesinin iki tarafa borç yükleyen sözleşme olması özelliğinden dolayı temerrüt halinde, temerrüdün sonuçları bakımından BK. m.106-108’deki düzenlemelere tabidir. Bu maddede, iki tarafa borç yükleyen sözleşmeyle temerrüde düşen borçluya karşı, alacaklıya üç ayrı seçimlik hak tanınmıştır: Bunlar; aynen ifa ve gecikmeden dolayı tazminat isteme hakkı; aynen ifayı reddederek ademi ifa sebebiyle müspet zararını talep hakkı; sözleşmeyi feshederek menfi zararını isteme hakkı olarak sayılabilir. Bunların kullanılması için borçlunun temerrüde düşmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2010/193 K: 2010/235 T: 28.4.2010

Arsa karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmasını öngören ön sözleşmelerde taraflardan birinin yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde seçimlik haklardan birisinin alacaklı tarafından kullanılması, meselâ “fesih” hakkının seçilmesi ancak ve ancak temerrüde düşen borçluya, borcun ifa edilmesi için uygun bir mehil verilmesi veya uygun bir mehil tayininin hâkimden istenmesi halinde olanaklıdır. Bütün bunlar yerine getirilmiş olunsa da bir tarafın fesin iradesine, diğer tarafın karşı koyması halinde ön sözleşmenin de başlı başına bir akit olma özelliğinden dolayı fesih için de mutlaka mahkeme hükmü gerekecektir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2273 K: 2017/2023 T: 20.12.2017

Müteahhitin kendisine arsa sahibinden düşecek bağımsız bölümleri sattığını ve hakkın kendisine devredildiğini iddia eden kişi, yüklenicinin edimini yerine getirdiğini, bir başka ifade ile şahsi hakkı talebe hak kazandığını arsa malikine (borçluya) kanıtlamalıdır. Bu nedenle yüklenici ile arsa sahipleri arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunun kabulü gerekir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2018/174 K: 2021/1712 T: 21.12.2021

Müteahhitin arsa sahibinden alacağı daireleri başkalarına devrederek yaptığı temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi TBK’nın 97. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Bu itibarla, bu tür davalarda mahkemece öncelikle, yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki iskân koşulu (oturma izni) vs. diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Devamını Oku