Son Yazılar

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/6-494 K: 2014/153 T: 26.2.2014

Davacı ve davalıya pay satan dava dışı kişiler arasında 16.10.2009 tarihinde düzenlenen miras taksim sözleşmesinde yer verilen, "işbu miras taksim sözleşmesindeki mirasçı taraflar kendi hisselerine düşen payı bir başkasına satmak isterse iyi niyet gereği öncelikle diğer mirasçılara satın alma teklifini…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2009/6-32 K: 2009/69 T: 11.02.2009

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girdikten sonra; TMK.m.733’de diğer paydaşlara noter bildirim yükümlülüğü getirilmiş ve satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle önalım hakkının düşeceği esası getirilmiştir. TMK.734.maddesi uyarınca da…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/6-371 K: 2012/563 T: 12.9.2012

Davalı Belediye maliki olduğu parseldeki çekişmeye konu payını, 2981 sayılı kanun uyarınca, gecekondusu bulunan davalıya gecekondusunun yolda kalması nedeniyle yasa gereği tahsisen temlik etmiştir. Her ne kadar tahsis karşılığında bir bedel alınmışsa da, işlemin niteliği gözetildiğinde gerçek bir satım aktinden…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/14-1343 K: 2016/1036 T: 9.11.2016

Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez. Davacının kullandığı veya davalıya pay satan kişilerin kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/14-1761 K: 2018/407 T: 28.2.2018

Bilirkişi raporuna ekli krokiden de anlaşılacağı üzere taşınmaz üzerinde davalının satın aldığı paya özgülenmiş bir bölüm bulunmamaktadır. O halde, taşınmazda fiili taksimin varlığından söz edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle de davacının ön alım hakkını kullanması dürüstlük kurallarına aykırılık oluşturmayacağı kabul…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2011/13-173 K: 2011/291

Dava, menfi tespit istemlidir. Kural olarak, muvazaalı işlemin tarafları birbirine karşı kendi muvazaasına dayanarak talepte bulunabilir, üçüncü kişilere karşı bu durumu ileri süremezler ise de, somut olayda olduğu gibi tapuda bedelin düşük gösterilmesi suretiyle yapılan muvazaa taraflar arasındaki muvazaa niteliğinde…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2011/6-123 K: 2011/301

Dava sırasında, davalı taşınmazı bir başkasına devrederse, davacı şu iki yoldan birini seçebilir: Davacı, ya davaya temellük edene (üçüncü kişiye) karşı devam edilmesini isteyebilir ya da davasını, müddeabihi temlik etmiş olan davalıya karşı tazminat davasına çevirebilir. Davalının, taşınmazı bir başkasına…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/6-1754 K: 2015/1235

Bilindiği üzere şuf’a (önalım) hakkı müşterek mülkiyet ilişkisi devam ettiği sürece mevcuttur. Yargılamanın devamı süresince davacının paydaşlığını koruması zorunludur. Davacı davanın açılmasından sonra herhangi bir şekilde payını yitirirse davacının paydaşlığından söz edilemeyeceğinden şuf’a hakkının kullanılması da mümkün olamaz. Taraflar arasındaki…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/292 K: 2015/1544

Dava konusu taşınmazda 1/3 payı 14.01.2008 tarihinde tapuda 90.000,00TL satış bedeli göstererek satın alan davacının, aynı taşınmazda 1/3 payı 11.05.2011 tarihinde 27.000,00TL satış bedeli göstererek davalının satın alması durumunda davacının tapuda gösterilen 27.000,00TL satış bedeli üzerinden şufa hakkı kullanmak istemesinin…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/356 K: 2016/491 T: 6.4.2016

Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, önalım bedelinin belirlenmesinde tapudaki satış bedelinin mi yoksa temlik tarihi itibariyle hesaplanan (davalının ödediğini iddia ettiği) gerçek bedelin mi esas alınması gerektiği noktasında toplanmakta olup; Kurulda yapılan görüşmeler sonunda çoğunlukça, dosya içeriği ve toplanan…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/6-315 K: 2015/1744 T: 24.6.2015

Müşterek mülkün hissedarı, hissesini karı ve kocaya evlada veyahut akrabaya temlik etmesi halinde şeklen satış akdi bulunsa bile Medeni Kanunun hakiki satışlarda kabul eylediği şufa hakkının cereyan etmeyeceğine dair kuralın,  uygulanabilmesi için, pay satışının davalının evlat edinilmesine karar verildiği tarihten…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/14-469 K: 2015/2492 T: 6.11.2015

6537 Sayılı Kanun'un 9. maddesiyle 3083 Sayılı Kanun'un 13. maddesinin son fıkrasının son cümlesinin yürürlükten kaldırıldığından toplulaştırma kapsamında olan davaya konu taşınmazlarda ortaklığın giderilmesine karar verilebilmesi mümkün hale gelmiştir. Hal böyle olunca bu son yasa değişikliği nedeni ile mahkemenin davacıların…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2011/6-38 K: 2011/225 T: 27.4.2011

Temlik işleminin tarafları arasında teyze-yeğen ilişkisi bulunması ve tarafların akraba olması karşısında Yerel Mahkemenin, "27.3.1957 tarih 1956/12 E: 1957/2 K: sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanabilmesi için temlik işleminin tarafları arasında akrabalık ilişkisi bulunmasının yeterli olduğu, doğrudan mirasçılık ilişkisinin aranması gerekmediğine"…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/6-324 K: 2015/2787

Pay devrinin inşaat yapım sözleşmesi nedeniyle yapılması halinde önalım hakkı kullanılamayacaktır. Bu durumda dava konusu temliki işlem arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince yapılmış olduğundan ve gerçek bir satış niteliğinde bulunmadığından, davacının ön alım hakkını kullanması mümkün değildir.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/6-42 K: 2013/410 T: 27.3.2013

Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. önalım hakkı sadece taşınmazda pay satın alan üçüncü kişilere karşı kullanılabilir, yani taşınmazda daha önceden paydaş olan kişiye karşı önalım hakkı kullanılamaz. Bağımsız bölümler fiilen de taksim edilip, yıllardır her…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/2268 K: 2015/1437

Paylı mülkiyete tabi taşınmazda payı devralarak paydaş olan kişinin davalının eşinin dedesi olduğu ve davalının yeni doğan erkek bebeği nedeniyle doğum hediyesi olarak temlik işleminin yapıldığı, bu nedenle satış şeklinde yapılan temlik işleminin muvazaalı bulunduğu, tarafların gerçek amacının hibe olduğu…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2009/6-32 K: 2009/69

TMK. 734.maddesi uyarınca da dava değerinin tapuda gösterilen satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderleri olduğu kabul edilmiştir. Böylece davaların kısa sürede açılıp, sonuçlandırılması amaçlanmıştır. Bu nedenle de tapuda gösterilen satış bedelinin esas alınması gerekmektedir. Ayrıca tapuda işlem yapan davalının…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2009/6-31 K: 2009/68

Şufa davalarında dava değeri tapuda gösterilen satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderleridir. Mahkemece yapılan keşif sonucu belirlenen değere dayanarak görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.     Dava: Taraflar arasındaki "önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2009/6-221 K: 2009/265 T: 17.06.2009

4721 sayılı Kanun’un 734. maddesine göre önalım hakkı sahibi, adına payın tesciline karar verilmeden önce, satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderlerini, hakim tarafından belirlenen süre içinde hakimin belirleyeceği yere nakden yatırmakla yükümlüdür. Maddede, önalım hakkı sahibinin satış bedeli ile…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2021/124 K: 2023/481 T: 17.5.2023

Fiili taksim nedeniyle davacıların TMK'nin 2. maddesi uyarınca dürüstlük kuralına aykırı davrandıklarının kabul edilebilmesi için kendi kullandıkları bir yerin olması, fiili taksimin kuşkuya yer vermeyecek şekilde kanıtlanması gerekir. 1. Taraflar arasındaki önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1994/859 K: 1995/77

Hakikati yansıtmayan sicildeki düşük satış bedelinin kabul edilmesi, şufa hakkının kullanıldığı tarih ile satış günü arasındaki geçen sürede taşınmazın değerinde, enflasyon ve diğer objektif nedenlerle meydana gelen artışların gözetilmemesi, hukukun amacı olan adaletin somutlaşmasını önlediği ve çıkarlar dengesini bozduğu tartışılmayacak…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/2-874 K: 2002/893 T: 6.11.2002

Vasiyetten dönmenin gerçekleşmesi için sağlararası kazandırmanın geçerli bir satışa dayanması gerekir. Somut olayda vasiyete konu taşınmaz mal başkalarına değil vasiyetnamede gösterilen kişilere ölünceye kadar bakma sözleşmesi uyarınca temlik edilmiştir. Muris muvazaasına dayalı olarak tapu iptali ve tenkis davasının yapılan yargılaması…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2009/2-455 K: 2009/464 T: 4.11.2009

Miras bırakan, vasiyette bulunduktan sonra, vasiyetname ile bağdaşmayacak şekilde ölüme bağlı olmayan bir tasarrufla vasiyete konu olan şey üzerinde tasarrufta bulunursa, bu davranışı ilk vasiyetten rücu anlamını taşır. Dolayısı ile böyle bir durumda miras bırakanın eylemli olarak vasiyetten döndüğü kabul…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2009/2-437 K: 2009/450 T: 21.10.2009

Hukuk Genel Kurulu'nun 11.4.1990 tarih, 2-130 Esas, 239 Karar sayılı ilamında da değinildiği üzere, miras bırakan ıskat sebebi olarak kabul ettiği olaylar bulunmadığı halde, kendisi bulunmayan bu olayları varmış gibi algılayıp açık hataya düşmüşse ölüme bağlı tasarruf tam olarak iptal…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1017 K: 2018/1750

Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davacının isteminin sadece vasiyetnamenin iptaline ilişkin olduğu, dava dilekçesinde tasarruf nisabından bahsedilmesinin sebebinin nisabı aşan tasarruf nedeniyle vasiyetnamenin hukuka aykırı olduğunu dile getirmek olduğu böyle olunca yerel mahkemenin yazılı şekilde karar vermesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/3-235 K: 2012/600 T: 19.9.2012

Bağımsız bölüm yönünden, sağlığında vekaletname vererek satışı sağlayan murisin bu işleminin geçersiz olması sebebiyle tapu iptal ve mirasçılar adına tescile karar verilmiş olması sebebiyle artık bu taşınmaz yönünden vasiyetnameyi ayakta tutacak şekilde yorum yapılarak bu kısım için (vasiyetnamenin iptal edilmediği…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/472 K: 2014/41

Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş tarafından, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmemesi halinde, işlem tarafı iyi niyetli üçüncü kişinin ayni hak kazanımı, tapuya güven ilkesini düzenleyen 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 1023.maddesi hükmü ile korunmuştur…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/2-1181 K: 2014/811 T: 22.10.2014

Dava, aile konutu hukuksal nedenine dayalı olarak ipoteğin kaldırılması ve taşınmaz kaydına şerh konulması istemine ilişkindir. Taşınmaz kaydında aile konutu şerhi olmadığı açıktır. Ancak, davalı banka taşınmazın bu niteliğini bilerek, ipotek tesisi sırasında taşınmaz maliki olmayan eşin (kadın) muvafakatini almıştır.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2-1604 K: 2017/967 T: 24.5.2017

İpotek alacaklısı banka taşınmazın aile konutu niteliğini bilerek, ipotek tesisi sırasında taşınmaz maliki olmayan eşin muvafakatini sağlamak için yazılı belge almıştır. Her ne kadar muvafakatnamedeki imza davacı kadına ait olmasa da, ipotek tesisi için eşin rızasını alma yönünde girişimi olan…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2015/2-247 K: 2015/2323 T: 21.10.2015

Aile konutu olarak kullanılan taşınmazın tapu kaydında, konutun bu niteliğini gösteren şerh olmaması hali ile ilgilidir ve taşınmazın aile konutu olduğunu bilmeyen ya da bilemeyecek durumda olan üçüncü kişinin tapuya güven ilkesinden yararlanması asıldır. Tapuda aile konut şerhi olmasa da…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/2096 K: 2015/2322

Taşınmazın tapu kaydında ipotek tesis edildiği tarihte aile konutu şerhi bulunmadığı açıktır. Ne var ki, davalı banka tarafından düzenlettirilen değerlendirme raporunda dava konusu taşınmazın vasfı ve kullanımının mesken olduğu tespit edilmiştir. Bu tespitlere rağmen aile konutu olan taşınmaz üzerinde davalı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/2-2056 K: 2015/1201 T: 15.4.2015

Somut olayda, davalı eş dava konusu aile konutu üzerinde diğer davalı banka lehine ipotek tesis etmiş, bu işlem sırasında davalı banka tarafından davacı eşin açık rızası alınmamıştır. Yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde ipotek işleminin, davacı ve davalı eş ile aynı çatı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2015/2-53 K: 2016/211 T: 2.3.2016

Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş tarafından, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmemesi halinde, işlem tarafı iyiniyetli üçüncü kişinin 4721 Sayılı Türk Medenî Kanununun 1023. maddesi hükmünden yararlanacağı kabul edilmektedir. Tapuda aile konut şerhi olmasa da…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2-2934 K: 2017/1556 T: 6.12.2017

Aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, konutun aile konutu vasfı bulunduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/2-2306 K: 2015/1356 T: 15.5.2015

Aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konulu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/2-473 K: 2014/92 T: 12.2.2014

Dava konusu konut, tarafların Türkiye’de bulundukları sürece ortak yaşam faaliyetlerini sürdürme ve oturma ihtiyacı için kullanıldığına, tarafların Türkiye’de bu amaçla kullandıkları başka bir konutları bulunmadığına göre, Türkiye’de iken kullandıkları tek konut olan dava konusu yerin, aile konutu olarak özgülendiğinin (TMK…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2011/2-447 K: 2011/556 T: 28.09.2011

Bir yerin aile konutu sayılabilmesi için eşlerin aile konutunu beraberce seçmeleri ve burada ortak bir yaşam merkezi oluşturmaları; aile konutunun aile hayatı için merkezileştirilmesi; aile konutunun kullanımının hukuka uygun olması ve nihayet eşlerin bir yeri aile konutu haline getirmeye yönelik…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2015/528 K: 2015/1713

Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş tarafından, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmemesi halinde, işlem tarafı iyiniyetli üçüncü kişinin 4721 sayılı Kanun'un 1023. maddesinden yararlanacağı kabul edilmektedir. Bu durum aile konutu olarak kullanılan taşınmazın tapu kaydında,…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/1207 K: 2014/890 T: 12.11.2014

Davacı kadının aile konutu olan taşınmazın satışının gerçek bir satış olmadığını, borçlara karşılık verildiğini bildiği halde ve devir sırasında hazır bulunarak devre karşı çıkmaması, uzun süre bu duruma sessiz kaldıktan sonra, elatmanın önlenmesi davasının kabulünden sonra, taşınmazın devrinden haberi olmadığından…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2020/272 K: 2022/1487 T: 10.11.2022

Ön alım davasına konu payın bulunduğu taşınmazda paydaşlar arasında fiili taksim yapıldıktan sonra, bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, aynı taşınmazda farklı bir bölüm kendisine bırakılan ve satıcı zamanında bu yerde…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2020/271 K: 2022/1341 T: 19.10.2022

İnşaat kalfası olan ilk davalının, kendisine satış suretiyle devredilen parseldeki hissesi, işvereni olan diğer davalıya devrettiği, satış tarihlerinin yakınlığı, taşınmazların çok kısa bir sürede çok yüksek bedellerle satış suretiyle temlik edilmeleri, ilk davalının alım gücünün bulunmadığı dikkate alındığında son satışın…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2022/1029 K: 2023/1184 T: 29.11.2023

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.10.2013 tarihli ve 2013/6-109 Esas, 2013/1476 Karar; 03.04.2013 tarihli ve 2012/6-858 Esas, 2013/427 Karar sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere, gerçekte satış olan işlemin sırf diğer paydaşların önalım haklarını kullanmalarının engellenmesi için trampa olarak gösterilmesi hâlinde kanunun…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2022/890 K: 2023/1223 T: 13.12.2023

Önalım hakkında davalının, hisseleri ileride geri verilmek üzere emaneten herhangi bir bedel ödemeksizin üzerine aldığı, inşaat işinin gerçekleşmemesi nedeniyle aldığı hisseleri yine bedelsiz olarak sahiplerine iade ettiği, davalıya yapılan devir tapu kaydında satış olarak gözükse dahi gerçekte önceki payının iadesi…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2023/85 K: 2023/369 T: 26.4.2023

Fiili taksimin varlığı halinde önalım hakkı kullanılamaz. Filli taksimin varlığını ispat yükümlülüğü, bunu iddia eden tarafa aittir. 1. Taraflar arasındaki önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2022/711 K: 2023/436 T: 10.5.2023

Sadece cebri ihalelerde önalım hakkının kullanılamayacağı, kamu idareleri tarafından yapılan ihtiyari taşınmaz ihalelerinin, önalım hakkına engel teşkil etmeyeceği, paydaş ihaleye katılmış olsa dahi önalım hakkını kullanabileceği. Taraflar arasında birleştirilerek görülen önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davalarından dolayı yapılan…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2021/676 K: 2023/96 T: 15.2.2023

Yargısal içtihatlara göre paydaşlar arasında fiili taksim bulunduğu taktirde önalım hakkının kullanılmasının dürüstlük kurallarına aykırı olduğunun kabul edilebilmesi için, yasal önalım hakkına konu payın ilişkin bulunduğu bir taşınmazın bulunması, bu taşınmazın paydaşlarca kendi aralarında taksim edilmesi ve davacı ile davalıya…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2023/159 K: 2024/38 T: 31.1.2024

Eldeki davada malik olmayan eş ölmüş, sağ kalan eş zaten dava konusu taşınmazın maliki konumundadır. Dolayısıyla 4721 sayılı Kanun hükümleri ile aile konutunda malik olmayan eşin şahsına tanınan haklardan yola çıkılarak, malik eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını amaçlayan yasa maddeleri gerekçe…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1340 K: 2018/1622 T: 6.11.2018

BK'nın 49. (6098 sayılı TBK m. 58) maddesi gereğince kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilirse de; hâkimin özel hâlleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1-1211 K: 377 T: 28.03.2019

Murisin özellikle bir parça taşınmazını devretmek suretiyle bakımını sağlayabileceği yerde, tüm mal varlığının yarısına yakın olan değerli üç parça taşınmazını davalıya temlik ettiği gözetildiğinde devirdeki asıl amacın bakım sağlamak değil mirasçılardan mal kaçırmak olduğu, böyle olunca da yapılan temlikin muvazaa…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1104 K: 2018/670 T: 4.4.2018

Haksız eylem aynı zamanda ceza kanunları gereğince bir suç teşkil ediyorsa ve ceza kanunları ya da ceza hükümlerini ihtiva eden sair kanunlar bu eylem için daha uzun bir zamanaşımı süresi tayin etmişse, tazminat davası da ceza davasına ilişkin zamanaşımı süresine…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1043 K: 2020/915 T: 18.11.2020

Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir ise de, hâkimin özel hâlleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hâkim manevi tazminatın miktarını tayin ederken…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/502 K: 2021/1024 T: 16.9.2021

Somut olayda meydana gelen sözleşmeye aykırılık manevî tazminat kapsamında davacının kişilik haklarını zedeleyecek nitelikte olmadığı gibi, davacı taraf, davalının hangi eyleminden dolayı ne şekilde kişilik haklarının saldırıya uğradığını da yasal deliller ile kanıtlayamadığından, davalı manevi tazminat ile sorumlu tutulamaz. Taraflar…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2015/2876 K: 2019/278 T: 12.3.2019

Davacı Kurum, davalının eşine yapılan ödemelerin yersiz olduğu ve bu ödemelerden davalının da sorumlu olduğu gerekçesiyle zararın tahsilini haksız fiil hükümlerine göre sigortalı dışında üçüncü kişiden talep etmektedir. Bu hâliyle haksız fiil hükümlerinden kaynaklanan eldeki davada kanunlarda aksine bir düzenleme…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/116 K: 2015/1771 T: 16.9.2015

Haksız fiili sorumluluğunda ceza kanunundaki zamanaşımı süresi Borçlar Kanunundaki süreden daha uzun ise, o zaman bu uzun süre tazminat davaları için de uygulama yeri bulacaktır. Böyle bir durumda uygulanması söz konusu olan ceza davası zamanaşımı süresi ise, fiilin gerçekleştiği tarihe…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/16-1240 K: 2014/530

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı süresi içinde ve bu işlemin iptali istemi ile açıldığı, anılan yasa maddesi uyarınca da bu davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine ait bulunduğu Taraflar arasındaki “tapu düzeltimi” davasından…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/14-1909 K: 2014/618 T: 7.5.2014

Tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin bu istemde, karşı tarafça veya üçüncü kişi tarafından bir hakkın zayi olduğu iddiasında da bulunulmadığından yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda istemin çekişmesiz bir yargı işi olduğu ve 6100 sayılı HMK'nun 383.maddesi uyarınca da sulh hukuk mahkemesinin…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1826 K: 2021/991

Davacı taşınmazının açılmış fiilen kullanılan imar yoluna cephesinin bulunması karşısında geçit ihtiyacı içerisinde olduğunun kabulü mümkün olmadığı gibi davacının subjektif arzusuna göre geçit güzergahı saptanıp buna ilişkin hüküm kurulması da doğru değildir. Taraflar arasındaki “geçit hakkı kurulması” davasından dolayı yapılan…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/14-264 K: 2006/237

Dört tarafı Hazine adına orman niteliği ile kayıtlı parsel ile çevrili olan parselde geçit hakkı tesis edilirken orman içi fiili yollar dikkate alınamaz. Devlet ormanı içerisindeki fiili yollardan yararlanma hakkına sahip olacağı benimsenmek suretiyle bir hüküm kurulması halinde; böylesi bir…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/1524 K: 2015/1041

Zorunlu geçit hakkının genel yola kadar kurulması şarttır. Uygulamada buna kesintisizlik ilkesi denilmektedir. Yani taşınmaz yararına tesis edilen geçidin, genel yola kesintisiz ulaşması sağlanmalıdır.  Taraflar arasındaki “geçit hakkı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Karaman Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne  dair…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2272 K: 2017/2022 T: 20.12.2017

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak açılan davalarda inşaatın devamlılık göstermesi ve inşaat seviyesinin sürekli değişebileceği dikkate alındığında önceki tarihli davanın konusu ile sonraki davanın konusunda ayniyet bulunmamakta ve önceki davada verilen hüküm sonraki dava için kesin hüküm oluşturmamaktadır.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2271 K: 2017/2021 T: 20.12.2017

Hakkın kendisine devredildiğini iddia eden üçüncü taraf, yüklenicinin edimini yerine getirdiğini, bir başka ifade ile şahsi hakkı talebe hak kazandığını arsa malikine (borçluya) kanıtlamalıdır. Bu nedenle yüklenici ile arsa sahipleri arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunun kabulü gerekir. Taraflar arasında görülen…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1765 K: 2020/1033 T: 15.12.2020

Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri gereğince yükleniciye yapılan pay devrinin gerçek satış sayılamaz. Gerçek bir satışa konu olmayan, satım niteliğinde bulunmayan pay temliklerinde yasal önalım hakkı doğmayacaktır. 1. Taraflar arasındaki “önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil” davasından…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2265 K: 2017/1435 T: 22.11.2017

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicisi olan taraf, sözleşmede yasaklanmamış ise teslim borcunu yerine getirdiğinde arsa sahibine karşı kazandığı kişisel hakkını (bağımsız bölüm tapusunun devrini) arsa sahibinin rızası da gerekmeden üçüncü kişilere yazılı olmak koşuluyla devir ve temlik edebilir. Temellük…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1611 K: 2018/1128 T: 23.5.2018

Gerek yüklenicinin (müteahhitin) gerekse ondan kişisel hakkını yazılı olarak devralan kişilerin, yapılan inşaat karşılığında bağımsız bölümlerin devrini isteme hakkını arsa sahiplerine karşı ileri sürebilmesi için, yüklenicinin sözleşmenin kendisine yüklediği edimini tam olarak yerine getirmiş olması zorunludur. Taraflar arasındaki “ tapu…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/724 K: 2016/168 T: 24.2.2016

Kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenicinin edimini sözleşmeye uygun olarak süresinde ifa etmeyerek temerrüde düştüğü durumda, edimini ifa etmeyen yüklenicinin arsa sahibinden aynen ifayı isteme hakkının bulunmadığı. Taraflar arasındaki “kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı tespit, tescil ile cezai şart alacağı” davasından…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/718 K: 2015/1433 T: 27.5.2015

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununda nelerin katma değer vergisi doğuracağı tek tek sayılmıştır. Anayasanın 73. maddesi ile birlikte düşünüldüğünde, arsa payı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan karşılıklı edimlerin katma değer vergisi doğurmayacağı açıktır. Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/569 K: 2016/181 T: 26.2.2016

Arsa payı karşılığı yapım sözleşmesinin feshedilmesi durumunda, arsa sahibi tarafından, yüklenici adına avans niteliğinde yapılan bir satış niteliğinde olmayan, kendi nam ve hesabına yapılan satışlarda tapu siciline güven ilkesinin uygulanması gerekir. Taraflar arasındaki “tapu iptal tescil” davasından dolayı yapılan yargılama…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/324 K: 2015/2787 T: 4.12.2015

Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince, arsa sahibi tarafından yükleniciye ya da onun istemiyle üçüncü kişi veya kişilere yapılan taşınmaz ya da taşınmaz payı temliki, inşaatın yapımı için finans sağlanması amacıyla verilen "avans" niteliğinde olup paydaş tarafından yapılan temliklerde…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/592 K: 2013/65 T: 16.1.2013

Yüklenicinin edimini zamanında yerine getirmemesi durumunda seçimlik hakların kullanılması için arsa sahibi tarafından süre verilmesi gerekir. Ancak borçluya “süre verilmesi etkisiz olacak” ise borçluya aynen ifa için herhangi bir süre verilmeden de alacaklı tarafından seçimlik haklar kullanılabilmektedir. Taraflar arasındaki “tazminat”…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/177 K: 2012/548 T: 12.9.2012

Sözleşmede eserin teslim süresi kararlaştırılmamış, teslim süresini belirleme yetkisi arsa sahibine tanınmış ise arsa sahibi, bu yetkisini kullanırken, objektif iyi niyet kurallarına uygun davranmalı ve haklı nedenlere dayalı gecikmeler hariç, eserin niteliğinin ve büyüklüğünün gerektirdiği imalât süresi içinde eseri tamamlamalıdır.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/162 K: 2012/217 T: 21.3.2012

Eser sözleşmesinin iki tarafa borç yükleyen sözleşme olması özelliğinden dolayı temerrüt halinde, temerrüdün sonuçları bakımından BK. m.106-108’deki düzenlemelere tabidir. Bu maddede, iki tarafa borç yükleyen sözleşmeyle temerrüde düşen borçluya karşı, alacaklıya üç ayrı seçimlik hak tanınmıştır: Bunlar; aynen ifa ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/161 K: 2012/216 T: 21.3.2012

Eser sözleşmesinin iki tarafa borç yükleyen sözleşme olması özelliğinden dolayı temerrüt halinde, temerrüdün sonuçları bakımından BK. m.106-108’deki düzenlemelere tabidir. Bu maddede, iki tarafa borç yükleyen sözleşmeyle temerrüde düşen borçluya karşı, alacaklıya üç ayrı seçimlik hak tanınmıştır: Bunlar; aynen ifa ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2010/193 K: 2010/235 T: 28.4.2010

Arsa karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmasını öngören ön sözleşmelerde taraflardan birinin yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde seçimlik haklardan birisinin alacaklı tarafından kullanılması, meselâ "fesih" hakkının seçilmesi ancak ve ancak temerrüde düşen borçluya, borcun ifa edilmesi için uygun bir mehil verilmesi veya uygun…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2273 K: 2017/2023 T: 20.12.2017

Müteahhitin kendisine arsa sahibinden düşecek bağımsız bölümleri sattığını ve hakkın kendisine devredildiğini iddia eden kişi, yüklenicinin edimini yerine getirdiğini, bir başka ifade ile şahsi hakkı talebe hak kazandığını arsa malikine (borçluya) kanıtlamalıdır. Bu nedenle yüklenici ile arsa sahipleri arasında zorunlu…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2018/174 K: 2021/1712 T: 21.12.2021

Müteahhitin arsa sahibinden alacağı daireleri başkalarına devrederek yaptığı temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2018/453 K: 2021/1702 T: 16.12.2021

Gecikme tazminatı kural olarak sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihinden, eserin eksiksiz ve ayıpsız şekilde sözleşmeye uygun biçimde kullanıma elverişli olarak teslim edildiği ya da arsa sahibinin teslimden önce bağımsız bölümleri fiilen kullanmaya başladığı tarihe kadar ihtirazı kayıt aranmaksızın istenebilir. Sözleşmeye göre…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2018/1057 K: 2021/1756 T: 23.12.2021

Yükleniciden daire alan kişiler arsanın gerçekte yükleniciye ait olmadığını, payın kat karşılığı verildiğini, yüklenicinin edimini yerine getirmemesi hâlinde kendilerine bırakılan arsa paylarında haklarının doğmayacağını bilmekte veya bilebilecek durumda olduklarından arsa sahibi tarafından avans olarak verilen arsa payının iptal edileceği riskini…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2019/695 K: 2022/909 T: 14.6.2022

Kural olarak tapudan üçüncü şahsa pay devreden arsa sahibinin bu devrin yüklenicinin talimatı ile yapıldığını aynı derecede delillerle ispat etmesi zorunlu olup, davalı arsa sahibinin yazılı belge niteliğinde olan resmî senedin aksini, başka bir ifadeyle davacının isteği üzerine satış yaptığına…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2020/71 K: 2022/1278 T: 11.10.2022

Paylı mülkiyete konu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçerli olması için tüm ortakların veya müşterek paydaşların katılımıyla yapılması zorunlu olduğu gibi sözleşmenin feshinin de tüm paydaşlar tarafından talep edilmesi gerekir. 1. Taraflar arasında görülen asıl davada “sözleşmenin feshi ve tazminat” birleşen…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2021/108 K: 2022/1929 T: 28.12.2022

Arsa sahiplerinin yapım aşamasında yükleniciye veya yüklenicinin göstereceği üçüncü kişilere pay devri, inşaata finansman sağlayabilmesi için yükleniciye verilmiş avans niteliğindedir. Sözleşme gereği yükleniciye isabet eden bağımsız bölümleri arsa sahiplerinden satın alan üçüncü kişilerin hakları, sözleşme geriye etkili olarak feshedildiği için…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2021/194 K: 2023/411 T. 3.5.2023

İnşaatın kısa sürede tamamlanması amacıyla inşaatın başında bu sözleşme uyarınca tapuda devir yapılmasına rağmen, yüklenicinin edimini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmeden dönüldüğünde artık tapuda yapılan devrin sebebi ortadan kalkacak ve kayıt yolsuz tescile dönüşecektir. Avans niteliğindeki bu paylar, yüklenici temerrüde düştüğünde…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2021/669 K: 2023/412 T: 3.5.2023

Yargıtay'ın yerleşik içtihat ve uygulamalarına göre, sözleşmenin düzenlendiği tarihten davanın açıldığı tarihe kadar uzun süreler, arsa sahibi açısından tahammül edebileceği makul bekleme süresini aşmasına neden olur, bu süreden sonra arsa sahibinden askıda kalan sözleşme ile bağlı kalması beklenemeyecektir. Taraflar arasındaki…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2022/111 K: 2022/1714 T: 13.12.2022

Her ne kadar imar plan değişikliği tarafların iradesi dışında idari makamlardan kaynaklanan nedenlerle sonuçlandırılamamış ve bu durumdan dolayı arsa sahipleri ile yüklenici şirkete herhangi bir kusur yüklenemeyecek ise de, Yargıtay’ın yerleşik içtihat ve uygulamalarına göre, sözleşmenin düzenlendiği tarihten davanın açıldığı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2022/447 K: 2023/1136 T: 22.11.2023

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi tarafından, yüklenicinin temerrüdü ya da sözleşmeye aykırı davranması hâlinde sözleşmenin geriye etkili olarak feshi talebi ile birlikte yüklenicinin taşınmaza el atmasının önlemesinin talep edilmesi mümkündür. Yapılacak yargılama sonucunda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2022/726 K: 2022/1845 T: 27.12.2022

Yargıtay'ın yerleşik içtihat ve uygulamalarında yüklenicinin anahtar teslim olarak inşaatı yapıp teslim etmeyi üstlenmiş olması durumunda “anahtar teslim” ibaresinin yapı kullanma izin belgesinin (iskân ruhsatının) alınması koşulunu da içerdiği kabul edilmektedir. Yüklenici bu edimini yerine getirmeden arsa sahibinden edimini yerine…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2023/843 K: 2024/45 T: 31.1.2024

3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16. maddesinde yer alan düzenlemeler dikkate alındığında yapı kayıt belgesi, imara aykırı yapının kullanılmasına ilişkin olup yapıyı imara uygun hâle getirmemektedir. Yapı kayıt belgesi yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerli olup…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2022/69 K: 2022/1050 T: 28.6.2022

Mahkemece yüklenici edimini yerine getirmediği için geriye etkili olarak feshine karar verilen sözleşme konusu inşaattan taşınmazı satın alan davalı, araya dava dışı üçüncü kişiler girse dahi, arsanın gerçekte yükleniciye ait olmadığını, payın kat karşılığı verildiğini, yüklenicinin edimini yerine getirmemesi hâlinde…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/592 K: 1999/786 T: 06.10.1999

Kazandırıcı zamanaşımı zilyedliğine dayalı tescil isteminin aynı zamanda imar ve ihya nedeniyle tescil talebi de içerir. Çekişmeli taşınmazın imar ihya yoluyla elde edinilen bir yer olduğunun belirlenmesi halinde dahi 3402 sayılı Kanunun 17/2 maddesinde öngörüldüğü üzere imar planı dışında olması…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/799 K: 2000/834 T: 26.04.2000

Dava hukuksal nitelikçe imar ve ihya nedeniyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmazların imar planı dışında olduğu salt mücavir alan içinde kaldığı açıkça belirtilmiştir. Bu durum karşısında taşınmazların mücavir alan içinde kalması 3402 sayılı kanunun 17.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/1289 K: 2000/1580 T: 01.11.2000

İmar planı içinde kalan yerlerin imar ihya yoluyla kazanılması mümkün değildir. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bodrum Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.10.1997 gün ve 1996/776 E.-1997/627 K. sayılı kararın…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/80 K: 2001/99 T: 07.02.2001

Tespit dışı bırakılan bir yerin Medeni Kanun ve Kadastro Kanununa göre tapuya tescil edilebilmesi için bu yer üzerindeki tasarruf ve zilyetliğin en erken tespit dışı bırakılma tarihinde başlayacağının kabulü ile tespit dışı bırakılma işleminin yapıldığı tarihten dava tarihine kadar 20…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/85 K: 1999/81 T: 17.02.1999

Dava konusu parsel, taşlık ve kayalık olması nedeniyle tescil harici bırakılan yerdir. Davacı taşınmazın kendisi tarafından imar ve ihya edildiğini ileri sürerek, bu yere ait tapu kaydının iptali ile tescilini istemiştir. Böyle bir yerin kazanılması için, taşınmazın emek ve para…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1997/218 K: 1997/484 T: 04.06.1997

Kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil isteminin aynı zamanda imara ihya nedeniyle tescil talebini de kapsadığının kabulü gerekir. Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya Asliye 2. Hukuk Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 18.10.1994 gün ve 1994/44-731 sayılı kararın…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/834 K: 1997/40 T: 05.02.1997

Kadastro Kanununda, tapulama tespit gününde yürürlükte olan yasa hükümlerine göre oluşturulmuş, imar ihya şerhlerini dayanaksız bırakan bir hüküm bulunmadığı gibi; imar ihya, belirli koşullarda taşınmaz mal mülkiyetinin kazanılması yollarından biri olarak kabul edildiğinden, kazanılmış hak kuralı gereğince ve ayrıca, imar…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/681 K: 2001/711 T: 10.10.2001

Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaz konumuna gelen koruma makiliği olmayan, tapusuz maki alanlarının imar ihya ve buna bağlı zilyetlik yoluyla özel mülke konu olabileceğinin kabulü gerekir. Koruma makiliği diğer bir anlatımla orman muhafaza karakterini taşıyan makilik niteliğindeki alanlarda kalan…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/122 K: 2003/107 T: 26.02.2003

Davacının satın aldıktan sonra taşınmazı toprak taşımak suretiyle doldurduğu, iş makineleriyle düzelttiği, tarıma elverişli kültür arazisi haline getirdiği bilirkişi ve tanıklarca bildirilmiştir. Halen kuzeyde ve güneyde devam eden aktif dere yatağının çekişmeli yerde genişlemesi ve suyun dağılması nedeniyle toprak taşımak…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/592 K: 2003/508 T: 24.09.2003

Uzun yıllardan beri bir taşınmaza malik sıfatıyla zilyet olan, gerek Türk Kanunu Medenisinin 639.maddesi gerekse Kadastro Yasasının 14 ve 17. maddelerindeki taşınmaz mal kazanımına ilişkin koşulların lehine gerçekleştiği kişinin cebri icra tehdidi altında Hazine tarafından istenen işgal tazminatını ödemesi aleyhine…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/17 K: 2004/9 T: 21.01.2004

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18/2 ve 17. maddeleri uyarınca orman ve orman toprağının zilyetlikle kazanılması ve özel mülkiyete konu olması mümkün değildir. Kaldı ki, dosya kapsamından davacı tarafın kazanma sağlayacak bir zilyetliğinin varlığı da kanıtlanamamıştır. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/15 K: 2004/7 T: 21.01.2004

Devlet ormanı olarak tapuya tescil edilen bir yerin ayırma ve birleştirme işlemleri sırasında eski niteliğinin bırakılarak "hali arazi" niteliği ile tapuya tescil edilmiş olması hukuken bir değer taşımayacağı için taşınmazlar devlet ormanı niteliğini kaybetmezler. Böyle bir yerin mülkiyeti ancak Orman…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/327 K: 2004/348 T: 09.06.2004

Uzun yıllardan beri bir taşınmaza malik sıfatıyla zilyet olan, gerek Türk Kanunu Medenisinin 639. maddesi gerekse Kadastro Yasasının 14 ve 17. maddelerindeki taşınmaz mal kazanımına ilişkin koşulların lehine gerçekleştiği kişinin cebri icra tehdidi altında Hazine tarafından istenen işgal tazminatını ödemesi,…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/520 K: 2005/536 T: 28.09.2005

Çalılık ve sazlık olarak tespit dışı bırakılıp, orman olmadığı saptanan davaya konu taşınmaz bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 4. ve 17. maddelerine göre zilyetlikle kazanma koşulları lehine gerçekleşen davacının davasının kabulü gerekir. Taraflar arasındaki “imar ihyaya dayalı tescil” davasından dolayı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/73 K: 2006/67 T: 15.03.2006

Zilyetlikle iktisap davalarında taşınmazların tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların geçmişte ne halde bulunduğu, kime ilişkin olduğu, kim tarafından ne zamandan beri, ne suretle kullanıldığı, kullanmanın ekonomik amaca…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/141 K: 2006/134 T: 05.04.2006

Bir taşınmazın tescile konu olabilmesi için öncelikle tapuda kayıtlı olmaması, orman, mera, yayla ve kışlak gibi kamu malı niteliğindeki yerlerden bulunmaması ve 3402 sayılı Kanunun 14.ve 17. maddelerinde yer alan zilyetlikle yer kazanmaya ait gerekli koşulların davacı yararına gerçekleşmiş olması…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/641 K: 2006/655 T: 11.10.2006

Somut olayda dosya içinde bulunan tapu kayıtlarından dava konusu taşınmazın malikinin Toplu Konut İdaresi olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmazın bir kısmı davanın açılmasından bir müddet sonra Toplu Konut İdaresine intikal etmiştir. Davanın TMK.nun 713/3. maddesine göre ilgisi sebebiyle Toplu Konut…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2007/92 K: 2007/91 T: 28.02.2007

Somut olayda davacı, imar-ihya işlemlerinin tamamlandığını açıklayarak tescil talep etmiştir. Mahkemece yapılacak iş; mahallinde yapılacak keşifte dinlenecek davacı şahitlerinden; dava konusu 1953 yılında yapılan tapulama çalışmalarında tespit dışı bırakılan taşınmaz üzerinde önceki zilyet Mehmet D'nin imar-ihya çalışmalarına hangi tarihte başladığını,…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2007/75 K: 2007/90 T: 28.02.2007

Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasına Dair 2863 Sayılı Yasanın 11. maddesi 5226 Sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle sit alanlarının zilyetlik yoluyla edinilmesi imkanı kapatılmıştır. Ne var ki, anılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 14.7.2004 tarihine kadar zilyetlik yoluyla edinilen hakların…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2007/220 K: 2007/217 T: 18.04.2007

Somut dava, imar, ihya ve zilyetliğe dayalı tescil isteğine ilişkindir. Somut olayda yerel bilirkişiler ve tanık mahkemece taşınmaz mahallinde değil, oturumda dinlenmişler, davacının imar ve ihya eyleminin hangi tarihte, nasıl ve ne şekilde başladığı, sürdürüldüğü kendilerine açık ve net bir…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2007/287 K: 2007/322 T: 30.05.2007

Orman niteliğindeki taşınmazların zilyetlikle kazanılması mümkün değildir. YARGITAY İLAMI: Taraflar arasındaki "Kadastro Tespitine İtiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tunceli Kadastro Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 2.6.2006 gün ve 2006/315 E., 2006/411 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2007/849 K: 2007/853 T: 14.11.2007

Kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil isteminin aynı zamanda imar-ihya istemini de kapsayacağında kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adıyaman Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 27.09.2004 gün ve 2003/391 E.,2004/1158 K. sayılı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2011/714 K: 2012/78 T: 15.02.2012

Zilyetliğin o malın/taşınmazın maliki olduğunu sahiplenme, kullanma, idare ve işletmesi amacıyla hakimiyetinde bulundurması halinde malik sıfatıyla zilyetlikten söz edilebilir. O mal üzerinde kendi zilyetliğinden başka kişinin üstün ve korunmaya değer zilyetliğini tanımayan kişinin zilyetliği malik sıfatıyla zilyetliktir. Tapusuz taşınmazın tesciline…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/467 K: 2017/510 T: 15.03.2017

Bilirkişi raporunda taşınmazın yer yer sürülü olduğu, sürülü olmayan kısımların otluk olduğu, içerisinde taş ve kayalar ile meşe palamudu ile badem ağaçlarının bulunduğu belirtildikten sonra raporun son kısmında açık bir şekilde fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile ve sarı renkte…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/1-433 K: 2004/483 T:06.10.2004

Hazine tarafından 2886 sayılı Kanunun 75. maddesine göre ecrimisil tespit edilmeksizin ecrimisil ihbarnamesi gönderme yolu tercih edilmeden doğrudan doğruya genel hükumlere gore genel mahkemelerde Hazine tarafından fuzuli şagile karsı dava açılabilir. Taraflar arasındaki "men'i müdahale, kal ve ecrimisil" davasından dolayı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/1-534 K: 2004/549 T:13.10.2004

Hazine tarafından 2886 sayılı Kanunun 75. maddesine göre ecrimisil tespit edilmeksizin ecrimisil ihbarnamesi gönderme yolu tercih edilmeden doğrudan doğruya genel hükumlere gore genel mahkemelerde Hazine tarafından fuzuli şagile karsı dava açılabilir. Taraflar arasındaki "men'i müdahale, kal ve ecrimisil" davasından dolayı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/1-116 K: 2005/135 T: 02.03.2005

Hazine tarafından 2886 sayılı Kanun'un 75. maddesine göre ecrimisil tespit edilmeksizin ecrimisil ihbarnamesi gönderme yolu tercih edilmeden doğrudan doğruya genel hükümlere göre genel mahkemelerde Hazine tarafından fuzuli şagile karşı dava açılabilir. Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/5-716 K: 2005/43 T: 09.02.2005

2942 sayılı Kanun'un 23. maddesinde düzenlenen geri alma hakkının doğması için, beş yıllık hak düşürücü sürenin dolması gerekir. Birçok parselin aynı amaç için kamulaştırılması halinde, en son parselin kamulaştırma bedelinin kesinleşme tarihi hak düşürücü sürenin başlangıç günü olarak alınır. Taraflar…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/5-128 K: 2002/113 T: 27.2.2002

Bir bakanlıkça onaylanmış özel plan ve projeye dayanılarak bir hizmet, yapı ve tesis yapılması halinde kamulaştırma için kamu yararı kararı alınmasına ve onaylanmasına gerek yoktur. Bu durumda kamulaştırma tarihinin kamulaştırma işlemlerine başlama kararının verildiği gün olduğu kabul edilmektedir. DAVA: Taraflar…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/18-204 K: 2000/186 T: 22.3.2000

Münavebe ürünlerinden buğdayın verimine ilişkin değerlendirmede, hiçbir bilimsel dayanağı bulunmayan Kamulaştırma Değerlendirme Komisyonu raporundaki rakamlar esas alınmıştır. Bu konuda uzman resmi kuruluş olan Tarım İlçe Müdürlüğü resmi makamlarının değerlendirmede göz önünde tutulması gerekir. DAVA: Taraflar arasındaki "kamulaştırma bedelinin artırılması" davasından…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1989-716-620 K: 1990/6 T: 17.1.1990

298l sayılı Yasanın 10. maddesine 3290 sayılı Yasanın 4. maddesi ile eklenen (b) fıkrasına göre ve tamamen Kadastro Yasasının ilgili hükümleri uyarınca düzenlenen çekişmeli taşınmaza ait tespit tutanağına süresi içerisinde yapılan itiraza ilişkin olup, iptali istenen parsellere ait tapuların oluşmasına…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1988/3-682 K: 1988/1001 T: 14.12.1988

3290 sayılı Kanun kapsamındaki gecekondulara işgal tazminatı ve arsa kullanım bedeli uygulamasına ilişkin 18/d madde hükümlerini gözönüne almak zorundadır. “Taraflar arasındaki işgal tazminatı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Şişli l.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen ll.12.1986 gün ve 277-505…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1986/8-386 K: 1987/486 T: 5.6.1987

Gerçek orman niteliği taşıyan bir yerin dağıtımı geçersizdir. Bu yer için çıkarılan tapu kaydı taşınmazın orman niteliğini değiştirmez. Çekişmeli yer tapusuz sayılacağından, orman sınırı dışına çıkarılması halindE: kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği ile edinilebilmesi (iktisabı) için gerekli zilyetlik süresinin başlangıç tarihi,…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1983/8-578 K: 1985/349 T: 24.4.1985

Fen Memuru olmayan sicil muhafızına çizdirilen krokilerin, tescil kararına dayanak yapılmasına olanak yoktur. Zilyetlik sürelerinin birbirine eklenebilmesi için, zilyetlik süresi eklenecek öncesi zilyetlerin de kazandırıcı zamanaşımından yararlanma haklarına sahip olmaları zorunludur. Taraflar arasındaki “Tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda (Çayıralan…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1980/3-1715 K: 1981/645 T: 2 30.9.1981

Kamu malları (hizmet malları, orta malları, sahipsiz mallar) özel mülkiyete konu olamaz, kural olarak tapuya tescil edilemez. Özel mülkiyetten ayrı bir hukuksal yapıya sahip bulunan bir kısım kamu malları üzerinde belediyelerle köylerin, kamu hukuku kurallardan kaynaklanan ve bunların idare, denetim…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/12-463 K: 2005/455 T: 13.7.2005

Tazminat niteliğinde olan kamulaştırmasız el atmaya dayalı dava sonucu hükmedilen meblağlar, Anayasa’nın. 46/son maddesi kapsamı dışında kalmaktadır ve bu meblağlara kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması olanaklı değildir. 3095 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerekir. Taraflar arasındaki "şikayet" davasından…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/1-120 K: 2004/96 T:25.02.2004

Hazine ecrimisil için muhakkak idari yolu kullanmak zorunda değildir. 2886 sayılı Yasanın 75. maddesi ile getirilen bu imkanın bir zorunluluk olarak yorumlanması doğru değildir. Hazinenin, ecrimisil isteyebilmesi için genel mahkemeye dava açma zorunda olmaması, bu konuda idari işlem düzenleme ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1978/1-967 K: 1980/1365 T: 27.2.1980

Sahipsiz ve kamuya ait mallar üzerinde özel mülkiyet kuralları yürümez; alınıp satılamazlar, zamanaşımı ile kazanılamazlar. Denizlerin kara suları, kıyılar, kumluk, çakıllık, taşlık, kayalık yerler denizlerin uzantısıdır. Bu bakımlardan bu gibi yerler için alınan tapu kayıtları hukuken değer taşımazlar. Taraflar arasındaki…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/5-750 K: 2005/19 T: 02.02.2005

Taşınmazın bilirkişi kurulu raporunda yazılı özelliklerine göre objektif değer artırıcı unsurun yüzde kırkı geçemeyeceği gözetilmeden, daha yüksek oranda değer artırıcı unsura göre kamulaştırma bedelinin fazla artırılması mümkün değildir. Taraflar arasındaki "Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili" davasından dolayı yapılan yargılama…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/5-54 K: 2006/31 T: 01.03.2006

Taşınmaz mala yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü, değerlendirme tarihine yakın zamanlarda satılan emsal mevcut ise; daha uzak mesafede bulunan taşınmazların emsal alınması olanaklı değildir. Aksi düşünce, taşınmazın gerçek değerinin tespiti ilkesine aykırıdır. Taraflar arasındaki "kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat" davasından…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/12-135 K: 2006/150 T: 12.04.2006

Alacağa yasal faiz uygulanmasının hüküm altına alınmış olmasının, kamulaştırma bedelinden kaynaklanan alacaklara kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği Taraflar arasındaki (ilama dayalı icra takibinde istenilen işlemiş faiz tutarına ve takipten sonrası için istenilen faizin…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/5-227 K: 2006/265 T: 203.05.2006

Zemin malikinden başkası tarafından oluşturulan muhtesatın bedelinin ödenebilmesi için, zeminin başkası adına tapulu, sahipsiz ve/veya zilyedi tarafından iktisap edilmemiş bir yer olması; eş söyleyişle özel kişilerin mülkiyetine konu olabilecek yerlerden bulunması gerektiği kuşkusuzdur. Mer'a vasfı ile sınırlandırılan taşınmaz üzerinde davacı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1998/14-524 K: 1998/560 T: 1.7.1998

Islah imar planı yapılmış ve Hazine’ye ait taşınmaz imar uygulaması sonucu müstakil imar parsellerine bölünerek tapuya işlenmiş ise, tapu tahsis belgesine dayanarak tescil talep edilebilir. Taraflar arasındaki "tapu iptal-tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ş. Asliye 4. Hukuk Mahkemesi’nce davanın…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/5-754 K: 2005/783 T: 28.12.2005

Kesinleşmiş tescil ilamı ile mülkiyet hakkı sona eren davacıların aktif husumet ehliyeti bulunmadığından, mülkiyet hakkına dayalı olarak kamulaştırmasız elkoyma nedeniyle taşınmaz bedelinin talep edildiği davanın, sıfat yokluğundan reddine karar verilmelidir. Taraflar arasındaki "kamulaştırmasız el koymadan kaynaklı alacak" davasından dolayı yapılan…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1991/5-215 K: 1991/342 T: 5.6.1991

2981 sayılı Kanun'un 16. maddesi yarınca tescili istenen bağımsız bölüm hakkında yıktırılması yolunda kesin hükmün bulunması, söz konusu bağımsız bölümün tesciline engeldir. Taraflar arasındaki "Kat Mülkiyeti Kanununa muhalefet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Bornova Sulh Hukuk Mahkemesi)nce davanın reddine, karşı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1993/763 K: 1994/7 T: 26.1.1994

Davalının komşu imar çapına yaptığı tuvalet, kömürlük ve merdiven basit ve MK: 654. maddesi çerçevesinde değerlendirilebilecek nitelikte olup, bu niteliği ile İmar Kanununun 18. maddesinin uygulanmasına imkan veremez. Taraflar arasındaki "men'i müdahale ve eski hale getirme" davasından dolayı yapılan yargılama…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1993/809 K: 1994/59 T: 16.2.1994

Ortaklığın giderilmesi davalarının, tapuda paydaş bulunanların tamamına husumet yöneltilerek yürütülmesi gerekir. Müşterek mülkiyet üzere olan taşınmazda, bir paydaşın ölümü sonucu yalnızca onun iştirak halinde mülkiyet durumuna dönüşen payı ile ilgili olarak, ortaklığın giderilmesi mümkün değildir. Taraflar arasındaki "ortaklığın giderilmesi" davasından dolayı yapılan yargılama…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/5-291 K: 2006/267 T: 203.05.2006

Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle bedel davalarında, Kamulaştırma Kanunu'nun bedel tespitine ilişkin hükümleri kıyasen uygulanmakla birlikte, geçerli kabul edilen ilk bilirkişi raporuna tarafların itiraz etmeleri halinde, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması olanaklı değildir. Taraflar arasındaki "kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat" davasından dolayı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/12-466 K: 2005/458 T: 213.07.2005

Tazminat niteliğinde olan kamulaştırmasız el atmaya dayalı dava sonucu hükmedilen meblağlar, Anayasa'nın 46/son maddesi kapsamı dışında kalmaktadır ve bu meblağlara kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması olanaklı değildir. Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar 1.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/12-464 K: 2005/456 T: 13.07.2005

Tazminat niteliğinde olan kamulaştırmasız el atmaya dayalı dava sonucu hükmedilen meblağlar, Anayasa'nın 46/son maddesi kapsamı dışında kalmaktadır ve bu meblağlara kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması olanaklı değildir. Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar 1.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1990/5-370 K: 1990/589 T: 21.11.1990

Paylı mülkiyet üzere olan taşınmazlarda, paydaşlardan herbirinin, bu tür davayı tek başına açıp yürütebilir. Kesinleşen tescil ilamının dayanağı olan kroki kapsamında kalan kesimde yol bulunmamaktadır. Tescil ilamının kesinleştiği tarihten itibaren de geçen kısa sürede, taşınmaz içerisinde kalan kadim bir yolun…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1995/18-633 K: 1995/826 T: 18.10.1995

Kamulaştırma bedeline hükmolunacak faiz; bir haksız eylem tazminatı değil, temerrüt faizidir. İdare; kamulaştırma amacına uygun kamu hizmetinin gerçekleşmesine yönelik olarak taşınmaza fiilen el koymuş, ancak, çok süreler geçmesinden sonra bedel artırım davasına muhatap olmuşsa, kamulaştırma bedelinin değerlendirilmesi dava tarihi, ya…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/18-48 K: 2000/38 Karar T: 02.02.2000

Davalıya, Kadastro Kanunu hükümleri dairesinde tapuya tescil ya da Medeni Kanunun zilyetlikle iktisap hükümleri dairesinde aynı usul ve şekillere göre dava açarak, taşınmaz malı kamulaştırma tarihinde iktisap etmiş olduğunu ispat etmesi için, süre verilmeli ve bunun dava sonucunda tescil gerçekleşirse,…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/5-296 K: 2006/358 T: 7.6.2006

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. İştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olan paylar yönünden paydaşlardan bir kısmının dava açması halinde davacı olmayan diğer mirasçıların (paydaşların) davaya dahil edilip muvafakatları alınması veya miras şirketine mümessil tayin ettirilmesi için…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1992/1-750 K: 1993-56 T: 17-02-1993

Vaziyet etme" işlemleri ve idari yargı kararlar; yalnızca, yasaların yürürlükte kaldıkları dönem için firari ya da kayıp duruma düşüldüğünü tesbit ve açıklayan karar niteliğindedirler. Ancak, eldeki dava yönünden (aynen istirdad davalarında) firari ya da kayıp kişilerden sayılmama ve ilgili yasaların…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/8-109 K: 2002/150 T.6.3.2002

Yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından hukuki niteliği itibarıyla ihya fiiline muhtaç olan taşınmazın ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, açık ve net bir biçimde anlaşılamamaktadır. Araştırma, soruşturmanın amacı ihyanın bittiği tarihi tespit olup; bittiği tarihten amaç da taşınmazın kültür arazisi haline getirildiği…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1983/7-556 K: 1985/665 T:03.07.1985

Ankara Mukavelesi'nin 8. maddesi uyarınca, Yunan Uyruklu kimselerin İstanbul Mıntıkası dışında bulunan taşınmaz mallarının Mülkiyeti Türk Hükümeti'ne geçer. TaraFlar arasındaki "tapulama tespitine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda,(Mersin Tapulama Mahkemesi)'nce davanın reddine dair verilen 16.5.1985 gün ve 186 - 478…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1991/1-670 K: 1992/54 T:12.02.1992

Uygulamada karşılıklılık ise sadece yasal olanak sağlamak şeklinde düşünülmemekte fiilen bu imkanın verilmesi biçiminde anlaşılmaktadır. Bu durumda akit ülke vatandaşlarına davalarda adli yardım sağlamayı amaçlayan Lahey sözleşmesine Türkiye ve Yugoslavyanın da taraf olması yukarıda değinilen şekilde karşılıklılığın varlığını kabule yeterli…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/14-372 K: 2004/377 T: 23.6.2004

Davacı dayanağı kaydın köy sınırnamesi mi yoksa 474 sayılı yasa uyarınca düzenlenmiş bir tahsis kararı mı olduğu anlaşılamadığından bu belgenin ilgili mercilerden dayanağı belgelerle birlikte getirilmesi, 474 sayılı yasa’ya göre oluşturulmuş tahsis kararı niteliğinde değilse, kadim yararlanma hakkının taraflardan hangisine…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/7-174 K: 2004/161 T: 24.3.2004

Yerel mahkemenin zilyetlik süresinin orman kadastrosunun kesinleşmesi tarihinden itibaren başlaması gerektiği ve 3402 sayılı kadastro yasasının 14 ve 17. maddelerinde öngörülen sürenin dolmadığı yönündeki belirlemesi doğru olmakla birlikte, hazineye ait özel mülk niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatın tapunun beyanlar hanesine…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1997/1-863 K: 1997/1090 T: 24.12.1997

Taşınmazın Hazine tarafından kiraya verilmesi ilişkilerinde, 2886 sayılı Devlet İhale Yasasının 75. maddesi hükmü, Belediye Tüzel Kişilerinin taşınmazı kiralamasından kaynaklanan uyuşmazlıklarda ise 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun Hükümleri uygulanır. Taraflar arasındaki 'el atmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1997/2-129 K: 1997/360 T:16.04.1997

Mirasçı olabilmek için murisin vefatında mirasçılığa ehil olarak sağ olmak lazımdır. Ehliyet Medeni Kanunun 8. maddesinde kurala bağlanan hak ehliyeti olup, ancak kanunların müsaade ettiği nispette sonuç doğurur. Şu halde bir kimsenin miracı olabilmesi için mirasın açıldığı tarihteki hukuki durumu…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/1-671 K: 1996/825 T:2 7.11.1996

İhaleye katılması yasaklı olan kişinin ihaleye katılmaması gerektiği halde katılmış olması ihalenin yoklukla malul olması sonucunu doğurur ki, yokluk ifade eden ihale uyarınca yapılan kira sözleşmesi de yok hükmündedir. Taraflar arasındaki "elatmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Maden Asliye…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/2-374 K: 2001/490 T:06.06.2001

Yunanistan mevzuatındaki gelişme ve bu yazı özellikle bu davaya konu miras hakkı bakımından ilk murisin ve ara murislerin ölüm tarihleri itibariyle taşınmaz malları tevarüs ve serbestçe tasarruf yönünden fiili bir karşılıklılığın olmadığını açıkça göstermektedir. Taraflar arasındaki davadan dolayı, bozma üzerine…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/20-84 K: 2003/50 T: 5.2.2003

Taşınmazın makiye ayrıldıktan sonra, yeniden orman sınırları içine alınamayacağı kabul edilse dahi, yapılan genel arazi kadastrosunda çekişmeli taşınmazın tespitine esas alınan tapu kaydı, kesinleşen orman tahdidi ile orman sınırları içinde bırakıldığından hukuki değerini yitirmiş olduğundan ve davacı şirket ya da…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/6-288, K: 2006/304, 24.5.2006

Davacı yönünden taşınmazın belirli bir bölümü bakımından özel kullanma biçimi belirlenmiş ve taşınmazın diğer kısımlarının da öteki paydaşlarca kullanılabilir durumda olmasına; kendisi yönünden böylesi bir özel kullanma biçimi oluşan ve imar uygulamasından sonra taşınmazda paydaş durumuna gelen kişilerin kullandığı diğer…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/20-490 K: 2003/510 T: 24.9.2003

Tespit dışı bırakılan bir taşınmaz hakkında itiraz üzerine tutanak düzenlenerek, komisyonca tespit dışı bırakılmasına karar verilmesi veya kadastro mahkemesi kararı ile tespit dışı bırakılması hallerinde, komisyon veya mahkeme kararı ile taşınmazın hukuksal durumu belirlenmiş olduğundan bu kararların kesinleştiği tarihte tespit…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/5-749 K: 2005/44 T: 209.02.2005

Mahkemece pilon ve inşa edilen trafo binası ile enerji nakil hattının geçirildiği bölümün tespit edilmesi; taşınmazın tamamından trafo binası ve pilon yerinin yüzölçümü indirildikten sonra, kalan bölümün irtifak hakkı tesisinden önceki değeri ile irtifak hakkı geçirildikten sonraki değeri arasındaki fark…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/5-716 K: 2005/53 T: 09.02.2005

Kamulaştırma bedelinin kesinleştiği tarihten ge­çen beş yıl süre içinde kamulaştırılan taşınmazın imar kapsamına alınması durumunda kamulaştırma amacına uy­gun kullanılmadığı iddiası dinlenmez Dava, kamulaştırma bedelinin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar ge­çen beş yıl süre içinde kamulaştırılan taşınmazın kamulaştırma amacına uy­gun kullanılmadığı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/5-288 K: 2005/352 T: 225.05.2005

Kamulaştırma Kanununun 38. maddesindeki yirmi yıllık hak düşürücü sure iptal kararından önce dolduğundan; Yerel Mahkemece taşınmazın, gerçek hak sahibi durumuna gelen davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekir. Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Fatih 1.Asliye Hukuk Mahkemesince…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/1-80 K: 1996/224 T: 3.4.1996

Milli Savunma Bakanlığına yapılan tahsisten sonra Yasanın açık hükmüne rağmen önceden Bakanlıktan izin alınmadan verilen tapu tahsis belgesi hukuki unsurlarından yoksun ve yokluk hükmündedir. Yokluk halinde idare mahkemesinin görev alanına giren ve onun tetkik edeceği bir durum sözkonusu olamaz. Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve kal davasından…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/17-294 K: 1996/426 T: 29.5.1996

Çevresinin yayla olan, şahısların bu yerde yayla evi yapmak ve arsa olarak kullanmak suretiyle yararlandıkları anlaşılan taşınmazın öncesinin kadim yaylak olduğunu kabul etmek gerekir; kamu malı niteliğindeki yaylak yerleri özel mülkiyete konu olan ve dolayısıyla zilyetlikle kazanılan yerlerden sayılamaz; böyle…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/18-555 K: 2005/706 T: 207.12.2005

Kamulaştırma bedel farkının istendiği davalarda taşınmaz Devlet ve kamu tüzelkişileri tarafından kamu yararına lüzumlu işlere tahsis edilmek üzere kamulaştırıldığından, bedel artırım davalarının kamu düzeni ile ilgili olduğu ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulanması gerektiği acıktır. Taraflar arasındaki "kamulaştırma bedelinin artırılması" davasından…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/18-567 K: 2005/757 T: 221.12.2005

Kamulaştırma bedel farkının talep edildiği davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan, diğer hukuk davalarından farklı olarak mahkeme resen emsal arayabilir, taraflar sonradan emsal bildirebilir. Amaç, gerçek değerin bulunması olduğuna göre emsalin, dava konusu taşınmaza denk, benzer yüz ölçümlerde, bitişik ya…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/5-754 K: 2005/783 T: 228.12.2005

Davacıların adresleri; Tapu, Vergi ve Nüfus Müdürlüklerinden sorulmadan ve haricen zabıta vasıtası ile araştırılmadan gazete ile ilan edilmiş ise yapılan tebligat geçersiz olduğundan, mal sahibi için henüz başlamış bir kamulaştırma işlemi bulunmadığından, davacıların bedel artırım davası açma hakları vardır. Bu…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/8-9 K: 2006/170 T: 12.4.2006

Kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın adına tespit ve tapu kaydı oluşturulan kişinin bakanlar kurulu kararı ile Türk vatandaşlığının kaybettirilmesine karar verilmiş ise de; kayıt maliki, halen bu kişi olduğundan davada tapu malikinin yurtdışına çıktığı ve kendisinden haber alınamadığı ileri…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/7-518 K: 1996/675 T: 9.10.1996

Kural olarak kesin hüküm, kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gerekli olumsuz dava koşullarındandır; bu kabulün doğal sonuç olarak da aynı taşınmaza ilişkin sonraki günlü uyuşmazlıkların önceki kesin hükme göre çözümlenmesi zorunludur.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1994/2-625 K: 1994/905 T: 28.12.1994

Yabancı uyrukluların, bir Türk'e taşınmaz açısından mirasçı olabilmesi için tabiyetinde olduğu ülke ile karşılıklılık koşulunun gerçekleşmesi gereklidir. Taraflar arasındaki verasetin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Beylikova Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 4.3.1993 gün ve 1991/28-1993/22 sayılı kararın incelenmesi…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1992/2-717 K: 1993/39 10.2.1993

Yabancı unsurlu veraset davalarında, hak ehliyetini tespit bakımından kanuni sınırlamalar ve mütekabiliyet (ülkeler arasında karşılıklı işlem) esaslı unsurlardandır. Bu nedenle hakim yabancıların mirasçı olup olamayacaklarını resen araştırmalıdır. Yabancı devlet uyruğundaki Türk asıllılar da mirasçılık açısından yabancı statüsündedir. Taraflar arasındaki veraset…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/5-555 K: 2005/17 T: 2.2.2005

Uygulamaya tabi tutularak davacılara pay tahsis edilen dava konusu imar parseli, imar planında lise alanı olarak ayrıldığından; davacıların taşınmazdan bağımsız yararlanma ve başka türlü kullanma olanağı kalmadığına göre; mahkemenin, kamulaştırmasız elatma koşullarının gerçekleştiği yönündeki direnme kararı yerindedir. Taraflar arasındaki "kamulaştırmasız…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/1-222 K: 1999/226 T: 21.4.1999

Medeni Kanun’un 917. maddesinden kaynaklanan davalarda uygulanacak zamanaşımı süresi tapu kaydının düzeltilmesi davasının reddine ilişkin kararın kesinleşme tarihinden başlar. Taraflar arasındaki “kayıt terkini” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; S. Asliye 2. Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 8.5.1997 gün ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/8-161 K: 2002/301 T:10.4.2002

Borçlar Kanununun 133/2. maddesine göre alacaklı, borçluya karşı mahkemede veya hakem önünde dava açarak ya da karşılık bir iddia ileri sürerek alacağını dermeyan ettiği takdirde zamanaşımı kesilir. Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; E: Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/8-964 K: 2001/751 T: 24.10.2001

Dava konusu taşınmaz, 1995 yılında yapılan ve kesinleşen orman tahdidi dışında bırakılmış olmakla orman niteliğini yitirmiş ise de; tahdidin kesinleştiği tarihe kadar orman niteliğini koruduğundan bu tarihe kadar olan zilyetliğe değer verilmesi mümkün değildir. Taraflar arasındaki "tespit-tescil" davasından dolayı yapılan…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/8-249 K: 2005/276 T: 27.4.2005

Taşlık kayalık yer olarak tespit dışı bırakılan taşınmazların imar ve ihya edilerek tarım arazisi haline getirildiği, eylemli zilyetliğin sürdürüldüğünü davacı tarafça ileri sürülmüş, ancak bu olgu, gereği gibi araştırılmamıştır; bu nedenle dava konusu taşınmazın başında keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/1–170 K: 1999/167 T: 24.3.1999

Koruma makiliği dışında kalan makilikler 5653 sayılı kanun hükümleri gereğince orman sayılamazlarsa da nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, ancak imar ihya koşullarının gerçekleşmesi halinde özel mülkiyete konu teşkil edebilir. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil"…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/8-1264 K: 2000/1250 T:11.10.2000

Kadastro yasasının 7/4 maddesi hükmünce itiraz üzerine tutanak düzenlenmiş ve kadastro komisyonunca hukuksal durumu belirlenerek tesbit dışı bırakmaya ilişkin bir kararının varlığı durumunda bu kararın veya kadastro mahkemesince verilen tesbit dışı bırakılma kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren kazanma süresinin ve koşullarının…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1995/8-933 K: 1995/1150 T: 20.12.1995

Kadastro Kanunu ile imar - ihya gibi müesseselerde değişiklik yapıldığından, zilyet, kadastro tespitinin kesinleştiği tarihe göre on yıllık süre dolmamışsa bu süre içerisinde, dolmuşsa 3402 s. Kanun'un 46/2. maddesi uyarınca 2 yıllık ek hak düşürücü süre içerisinde yeniden dava açabilir.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1992/18-715 K: 1992/740 T: 16.12.1992

Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesinin (f) bendi uyarınca, kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelire göre taşınmazın belirlenen değerinin, ayrıca aynı maddenin (i) bendine göre artırılabilmesi için, artırma unsuru olan "objektif ölçülerin" açık, seçik,…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1995/18-426 K: 1995/687 T: 28.6.1995

Arazinin değeri ile rantı arasındaki oran kapitalizasyon faizi oranıdır. Bir yıl içinde bölgede satışı yapılan tüm arazilerin dekar başına fiyatı tesbit edilip ortalama dekar fiyatı bulunduktan; aynı arazi parçalarının herbirinin dekar başına net geliri de saptanıp yine ortalama net geliri belirlendikten…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1995/18-633 K: 1995/826 T: 18.10.1995

Kamulaştırma bedelinin faizi temerrüt faizidir. Artırılan bedel faizinin kamulaşmanın kesinleştiği tarih olan mülkiyetin İdareye geçtiği tarihten itibaren işlemesi gerekir. Taraflar arasındaki "kamulaştırma bedelinin artırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya Asliye 6. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 25.10.1994…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/18-23 K: 1996/129 T: 6.3.1996

Arazi kıymetinin takdirinde kullanılan kapitalizasyon faiz oranı için esas alınan unsurlar gerçek faiz oranı belirlenirken tekrarlanmamalıdır. Gerçek faiz oranı objektif, gözlemlere ve hakim denetimine imkan veren unsurlara dayanılarak belirlenmelidir. Taraflar arasındaki "kamulaştırma bedelinin artırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Bursa…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/18-803 K: 1997/84 T: 19.2.1997

Yerleşmiş uygulama ve Yargıtay İçtihatlarına göre Türkiye'nin coğrafi konumu, iklim koşulları, toprak yapısı ve verimliliğine etkili olan diğer unsurlar göz önüne alınarak, kapitalizasyon faizi oranı % 3-% 5 arasında kabul edildiğinden, bu oranı % 1 olarak alan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması isabetsizdir. Taraflar…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1997/1-655 K: 1997/1003 T: 3.12.1997

İdari mercilerin, kamulaştırma ile kamu malı niteliğini kazanan bir taşınmazı, imar uygulamasına tabi tutarak özel mülkiyete dönüştürme yetkileri bulunmadığından, bu yolla yapılan tescil, yolsuz tescil hükmündedir. Taraflar arasındaki "tapu iptali, tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal Asliye 2. Hukuk…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/18-718 K: 2000/239 T: 29.3.2000

Kamulaştırma bedelinin tespitinde etkisi olan tüm unsurlar gerekçeleri ile ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları da gösterilmek suretiyle kamulaştırma bedeli saptanmalıdır. Dava konusu taşınmazın ve emsal alınan taşınmazların ayrı ayrı incelenmesi neticesi aradaki farklılıkları, üstün ve eksik yönleri…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/18-732 K: 2003/791 T: 17.12.2003

Askeri güvenlik bölgesi içinde kalması sebebiyle, üzerinde yapılaşma yasağı bulunan taşınmazlarda, bu tahdidin taşınmazın değerini olumsuz, yönde etkilediği göz önüne alınarak, emsal taşınmazlarla mukayesede diğer unsurların yanısıra söz konusu değer düşüklüğünün de nazara alınması ve değer farklılık oranlarının buna göre…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/18-204 K: 1999/180 T: 24.3.1999

Uygulama imar planı içinde yer almayan taşınmazın, arsa sayılabilmesi için; Belediye yada mücavir alan sınırları içinde kalıp iskâna ayrılmış olması belediye hizmetlerinden yararlanması ve meskun yerler arasında yer almış olması gerekir. 2. Kamulaştırma bedelinin artırılması davasında; dava konusu taşınmaz kadastro…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/5-1616 K: 2000/1643 T: 8.11.2000

Aynı amacın gerçekleşmesi için birden çok taşınmaz bir arada kamulaştırıldığında bunların durumunun bir bütün olarak kabul edilmesi ve kamulaştırma amacına uygun bir işlem ve faaliyette bulunup bulunulmadığının taşınmazların tamamına göre tesbiti gerekir. DAVA: Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2008/5-218 K: 2008/220 T: 5.3.2008

Kamulaştırılan bir taşınmazın niteliğinin belirlenmesinde değerlendirme tarihinin, değerlendirmede ise idarece belgelerin mahkemeye verildiği günün esas alınması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. Öyle ise, bir taşınmazın arsa mı yoksa arazi mi olduğu değerlendirme günündeki durumuna göre belirlenecek ve kamulaştırma bedeli tespit edilecektir. Dava,…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/1-645 K: 2004/662 T:8.12.2004

Şuyulandırma işlemi ile yapılan tescil idari yargı yerinde iptal edilmedikçe tapu iptali ve tescil davası açılamaz. Taraflar arasındaki “Tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; A. 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 31.12.2002 gün ve 2001/645…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/8-242 K: 2004/292 T:12.5.2004

Davaya konu taşınmazların öncesi orman olup; bu niteliğini koruduğu sıradaki zilyetliğe değer verilemeyeceğinden; taşınmazın orman tahdit hattı dışında bırakıldığı tarihten dava tarihine kadar da zilyetlikle mülk edinme şartları gerçekleşmemekle; açılan tescil davasının reddine karar verilmesi gerekir. Taraflar arasındaki "tescil" davasından…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/8-353 K: 2004/350 T:9.6.2004

Taşınmaza ait olan uyuşmazlıklardan taşınmazın aynına ilişkin olanlar, kanunun kapsamı dışına çıkartılmış, böylece taşınmazın mülkiyetine ilişkin uyuşmazlıkların genel mahkemelerde açılacak tek bir dava ile sonuçlandırılması, taşınmazın mülkiyetine ilişkin yargı kararları arasında birlikteliğin ve mahkemelerin iş yükünün azaltılması sağlanmakla; uyuşmazlığın hakem…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/20-558 K: 2002/588 T:3.7.2002

Dava konusu parselin uzman bilirkişi haritasında gösterilen bölümünün kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde bulunduğu sırada, 1964 yılında yapılan arazi kadastrosunda davalı miras bırakanı adına oluşturulan tapu kaydının yasal değeri bulunmaması nedeniyle orman yönetiminin tapunun iptali yönünde dava açmada hukuki yararı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/7-704 K: 1997/6 T: 29.1.1997

Ölünceye kadar bakma akdine dayanan istem kadastro mahkemelerinin bakamayacağı davaları düzenleyen ve kadastro kanununun 25. maddesinde sayılan dava türlerinden özellikle yenilik doğurucu hüküm almayı gerektiren dava ile ilgili bulunmadığından, davaya bakmaya kadastro mahkemesi görevlidir. Taraflar arasındaki "kadastro tesbitine itiraz" davasından…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/20-121 K: 2004/112 T: 25.2.2004

Kısmı temyiz halinde, yani hükmün bir kısmının temyiz edilip diğer kısmına temyiz edilmediği hallerde temyiz edilmeyen kısım temyiz süresi geçtikten sonra kesinleşir ve bunun doğal sonucu olarak özel daire tarafından hükmün temyiz edilmeyen kısmı temyiz incelemesine tabi tutulamaz. Taraflar arasındaki…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/14-443 K: 2001/458 T: 30.5.2001

Tüm köyün ve köylünün yaşama düzenini, yerleşimini yakından ilgilendiren, bütün köylünün kullanımına açık kamu malı niteliğinde bulunan bir yerin bir kişinin kullanımına verilmesinin köy sakini davacının menfaatini ihlal ettiği anlaşılmakla; haksız şekilde tapuya bağlanmış köy yolunun eski haline getirilmesinde ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/7-438 K: 2003/463 T: 2.7.2003

Davacının bu yerin mera olmadığı tapu ve zilyetliğe dayalı olarak mülkiyet hakkına sahip olduğu iddiası üzerinde hiç durulmadan, yukarıda kendisini bağlamayacağı ve ikrar olarak kabul edilemeyeceği açıklanan bir beyanı gerekçe yapılarak, hiçbir araştırma ve inceleme yoluna gidilmeden ve davacıya hakkını…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/5-162 K: 2003/144 T: 5.3.2003

Kısmi kamulaştırma nedeniyle kalan kısmın kıymetinde eksilme meydana geldiği takdirde, bu eksilen değer miktarı kamulaştırma bedeline eklenir; arta kalan kısımda değer kaybı belirlenirken, değer kaybının kamulaştırmadan kaynaklanması ve taşınmaz malın kamulaştırmadan önceki ve sonraki durumlarının bilirkişilerce göz önünde tutulması ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/1–222 K: 1999/226 T: 21.4.1999

Medeni Kanunun 917. maddesinden kaynaklanan davalarda uygulanacak Borçlar Kanunu’nun 60. maddesindeki zamanaşımı süresinin tapu kaydının düzeltilmesi davasının reddine ilişkin kararın kesinleşme tarihinden başlar. Taraflar arasındaki “kayıt terkini” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; S. Asliye 2. Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1997/20-808 K: 1997/1039 T:10.12.1997

Ormanın ortasında çok küçük miktarda ve hiç bir mülkiyet belgesi olmayan parselin özel mülk olarak tesciline yasal olanak yoktur. Taraflar arasındaki "kadastro tespitine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İspir Kadastro Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 30.4.1997 gün ve 1994/40…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/8-183 K: 2002/187 T:13.3.2002

Usul kuralları kamu düzeni ile doğrudan bağlantılı olup, bozmada yapılan maddi yanılgı taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşturamaz. Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda P. Asliye 1. Hukuk Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 21.12.2000 gün ve 2000/493 E-…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/20-417 K: 1996/550 T:10.7.1996

Orman yönetimi ormanların intifa hakkına sahip olup, 3402 sayılı yasanın 11/1 maddesi uyarınca ilgili taraftır. Bu sebeplerle, orman yönetiminin dava hakkının varlığı gözetilerek orman araştırmasının tam ve doğru olarak yapılması gerekir. Taraflar arasındaki ""kadastro tespitine itiraz"" davasından dolayı yapılan yargılama…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/1-349 K: 2005/353 T: 25.5.2005

3533 sayılı Kanun’un 4. Maddesinde yer alan "uyuşmazlık gayrimenkule ilişkinse o gayrimenkulün bulunduğu yerin" ibaresi, 3.7.2003 tarihli ve 4916 sayılı Kanun’un 24. Maddesiyle, "taşınmaza ilişkin uyuşmazlıklarda, taşınmazın aynına yönelik olanlar hariç olmak üzere o taşınmazın bulunduğu yerin" olarak değiştirilmiş olduğundan,…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/1–170 K: 1999/167 T: 24.3.1999

Koruma makiliği dışında kalan makilikler 5653 sayılı kanun hükümleri gereğince orman sayılamazlarsa da nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, ancak imar ihya koşullarının gerçekleşmesi halinde özel mülkiyete konu teşkil edebilir. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil"…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/8-1217 K: 2000/1232 T:4.10.2000

Tapulama çalışmalarının hangi tarihte yapıldığının, dava konusu taşınmazın hangi nedenle tesbit dışı bırakıldığının adı geçen müdürlükten araştırılması gerektiği gibi, davaya konu taşınmazın bitişiğindeki özel mülkiyete konu parsellerin davalı taşınmazı ne olarak sınır gösterdiğinin tesbiti gerekir. Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/1-336 K: 1996/493 T:19.6.1996

Taşınmaz malikinin tapulama sırasında kadastro teknisyeni huzurunda taşınmazının zilyedi adına tespit ve tesciline muvafakatını bildirmesi mülkiyetin zilyet adına geçirilip onun üzerine tapulama tesbiti yapılabilmesi için yeterli kabul edilmiştir. Ancak muvafakat beyanı ile mülkiyet zilyet olan kişiye hemen geçmeyeceğinden mülkiyetin geçirilmesi…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1988/1-825 K: 1988/964 T: 23.11.1988

Gerek 766 sayılı Yasa’nın 31/2 ve gerekse 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. Maddelerinin özel mülkiyete konu olamayacak, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler hakkında hazine tarafından açılacak davaları 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi tutmamış olmaları; ve davanın 3402 sayılı yasanın…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/8-480 K: 2001/519 T:13.6.2001

Zilyetliğin çekişmeli hale gelmesi için mutlaka karşı tarafın dava açması şart değildir. Taraflar arasındaki "zilyetliğe dayalı tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; K: Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 16/5/2000 gün ve 24/34 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1997/8-218 K: 1997/484 T: 4.6.1997

Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler, imar ve ihya edilmedikçe, kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile iktisap edilemez. Taşınmazın, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil istemi, aynı zamanda imar-ihya nedeniyle tescil talebini de kapsar. Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1992/1-395 K: 1992/467 T: 16.9.1992

Taşınmaz kadastro tespiti görmemiş olsa da bulunduğu bölgede kadastro çalışmaları başladığından, zilyedin leh ve aleyhine açılan davalarda, zilyede tanınan haklar iddia ve defi olarak ileri sürülebilir. Kadastro Kanunu'nun bir amacı da tapu dışı işlemlerin tasfiyesi olduğuna göre, davacı tapu dışı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1994/8-34 K: 1994/251 T: 20.4.1994

Paylı mülkiyet halinde bir belgeye dayanmadan zilyetlikle kazanılabilecek taşınmaz malda getirilen sınırlamanın hesap edilip belirlenmesinde; bağımsız olarak tespit ve tescil edilen taşınmazlarda yüzölçümüne, paylı olarak tespit ve tescil edilen taşınmazlarda paya isabet eden yüzölçümleri eklenerek, toplamlarına değer verilerek hüküm verilmelidir.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/1-645 K: 2004/662 T: 8.12.2004

Şuyulandırma işlemi ile yapılan tescil idari yargı yerinde iptal edilmedikçe tapu iptali ve tescil davası açılamaz. Taraflar arasındaki “Tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; A. 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 31.12.2002 gün ve 2001/645…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/14-449 K: 2004/427 T: 22.9.2004

Vakıf şerhinin tapu sicilinden silinmesi ya da tapu siciline yazılmasına ilişkin istemleri içeren davalarda 3402 sayılı kadastro kanununun 12/3 maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin uygulanması gerekmekle; eldeki davada da kadastro tespitinin kesinleşmesi ve dava tarihi itibarıyla öngörülen on…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/7-327 K: 2004/348 T:9.6.2004

Taşınmaz mal kazanımına ilişkin koşulların lehine gerçekleştiği kişinin cebri icra tehdidi altında hazine tarafından istenen işgal tazminatını ödemesi, kira sözleşmesi yapması aleyhine yorumlanamaz. Taraflar arasındaki "kadastro tespitinin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; D. Kadastro Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1993/8-510 K: 1993/736 T: 24.11.1993

Resmi şekilde düzenlenmeyen mülkiyetin devrine ilişkin harici satış sözleşmesine istinaden tarafların, aldıklarını karşılıklı olarak iade etmeleri gerekir. Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; A. 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 4.6.1991 gün…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/20-96 K: 2005/94 T: 23.2.2005

Kadastro tespitine itiraz davasında bilimsel olmayan bilirkişi raporuna değer verilerek hüküm kurulması isabetsizdir. Taraflar arasındaki "kadastro tespitine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; C. Kadastro Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 9.5.2003 gün ve 2002/51 E: 2003/38 K: sayılı kararın incelenmesi…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1995/7-958 K: 1996/17 T:31.1.1996

Kadastro mahkemelerinde dava açıldıktan sonra, yasal sürede dava açmayarak komisyon kararının kesinleşmesine neden olan kişi de, tespitten önceki haklara dayanarak davaya asli müdahil olarak katılabilir. Taraflar arasındaki "tapulama tespitine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Savur Kadastro Mahkemesince davanın davacı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/20-646 K: 2004/657 T: 8.12.2004

Tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı bulunmamaktadır. Ormanların zilyetlik yolu ile kazanılmasına olanak yoktur. Taraflar arasındaki “tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 16.7.2003 gün ve 2003/56-173 sayılı kararın…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/8-15 K: 2004/7 T: 21.1.2004

Orman sayılan bir yerin kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olmadığı gibi böyle bir yerin özel mülkiyet şeklinde tapuya tescil edilmesi de mümkün olmaz. Diğer taraftan 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi hükmüne göre orman sayılan bir yerin imar…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/7-1067 K: 2002/1085 T: 20.12.2002

Meralar üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımayacağından; kayda ve eylemli duruma aykırı düşen bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilemez. Taraflar arasındaki "kadastro tespitine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; N. Kadastro Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/1-62 K: 2006/92 T: 22.3.2006

Mülkiyet hakkı çap ile sınırlıdır; basit bir ölçümle davaya konu taşkınlığı öğrenilebilecek durumda olmakla; isteğinde iyiniyetli olduğunu ve temliken tescilin öncelikli koşulunun gerçekleştiğini söyleyebilme olanağı yoktur. Taraflar arasındaki "temliken tescil-elatmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ç. Asliye 2. Hukuk…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/8-645 K: 2005/690 T: 30.11.2005

Kayıt malikinin ölüm tarihi, zilyetliğin başlangıç tarihinden trampa tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile taşınmaz davacılar tarafından tasarruf edildiğine göre tapu kaydı hukuki değerini yitirmiş olmaktadır; kaydın hukuki değerini yitirmesinden sonra yapılan intikal, trampa ve temlik işlemleri yolsuz tescil…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/20-327 K: 2005/377 T:8.6.2005

Kadastro tespitinin kesinleştiği tarih aynı zamanda tescil tarihi olmakla; bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/4-491 K: 2003/487 T: 24.9.2003

Tapu sicilinin aleniyeti ve güven ilkesi gereği kayden iktisap edenin tapu sicilinin dayanağını oluşturan müsbit evrakı inceleme yükümlülüğü yoktur. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; E: Asliye 1. Hukuk Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.12.2001 gün ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1991/311 K: 1991/450 T: 2.10.1991

Muhdesatın gösterilmesi, sahibine şartları mevcut olduğu takdirde taban arazinin temlik hakkını ve ortaklığın giderilmesi ve kamulaştırma halinde haklarını korumayı sağlar. Taraflar arasındaki "kadastro tespitine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; F. Kadastro Mahkemesince davanın reddine dair verilen 26.4.1988 gün ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/1-599 K: 2004/607 T: 24.11.2004

Yol artığının tapusunun iptali ve davacı adına tescili istendiğinden, idari yargı yetkisi kapsamına giren bir uyuşmazlıktan söz etme olanağı bulunmamakla; davalı belediye başkanlığı, dava açılmadan önce, çekişmeli yerin davacıya satışına yanaşmadığına, davacının satışı bekleme zorunluluğu bulunmadığı. Taraflar arasındaki "Tapu İptali-Tescil"…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/8-452 K: 2005/469 T: 20.7.2005

Bir gayrimenkulün kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlikle iktisap edilmesi için, gayrimenkulün vasfı iktisaba elverişli yerlerden olmalıdır; söz konusu gayrimenkul, yaz aylarında yayla evi ve mevsimlik sebzelerin yetiştirildiği bahçe olarak tasarruf edilen yerlerdendir bu durumda, anılan gayrimenkulün yayla vasfında yerlerden olup olmadığının…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/8-512 K: 2005/535 T: 28.9.2005

Tescil davaları kamu düzenini ilgilendiren davalar olmaları nedeni ile usuli kazanılmış hakkın istisnaları arasında olup, mahkemece taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığının kendiliğinden araştırılması gerekir Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda P. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1990/16-531 K: 1990/616 T: 5.12.1990

Kadastro kanununa göre ölen kişinin adı belirtilerek, mirasçıları denilerek 30 günlük askı ilan süresi içinde aleyhine dava açılabilir. Taraflar arasındaki "tespite itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (E: Kadastro Mahkemesi)nce davanın husumetten reddine dair verilen 17.5.1989 gün ve 1986/69-1989/17 sayılı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/8-106 K: 2006/68 T:15.3.2006

Kadastro sırasında bir yerin tespit dışı bırakılması da bir kadastro işlemidir. Tespit dışı bırakma işlemine karşı ilgililer ancak tutanak düzenlenirken itiraz edebilirler. Bu şekilde tespit dışı bırakmaya karşı itiraz yapılmadığı takdirde tespit dışı bırakma işlemi kesinleşir; somut olayda, davacı tapu…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/7-705 K: 1997/7 T: 29.1.1997

Uyuşmazlık ölünceye kadar bakma akdinden kaynaklanan bir uyuşmazlık kadastro mahkemesinin bakmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır; ölünceye kadar bakma akdine dayanan istem, kadastro mahkemelerinin bakamayacağı davaları düzenleyen ve kadastro kanunun 25. Maddesinde sayılan dava türlerinden özellikle yenilik doğurucu hüküm almayı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/7-518 K: 1996/675 T: 9.10.1996

Kural olarak kesin hüküm, kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gerekli olumsuz dava koşullarındandır; bu kabulün doğal sonuç olarak da aynı taşınmaza ilişkin sonraki günlü uyuşmazlıkların önceki kesin hükme göre çözümlenmesi zorunludur.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/8-109 K: 2002/150 T:6.3.2002

İhyanın bittiği tarihten amaç da taşınmazın kültür arazisi haline getirildiği tarihtir; "3402 sayılı Kanunun 17. maddesi hükmü gereği olarak  imar ve ihyanın tamamlandığı tarihin doğru bir şekilde tespiti ve kazandırıcı zamanaşımı sebebiyle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılmalı ve hasıl olacak sonuç…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/20-1168 K: 2002/2 T: 23.1.2002

Orman tahdit tutanağı eksiksiz olarak getirtildikten sonra özel daire bozma kararında belirtilen yöntemle oluşturulacak üç kişilik bilirkişi heyeti aracılığıyla orman kadastro harita ve tutanağı sağlıklı bir biçimde yerine uygulanıp, bilirkişilerden orman kadastro haritası ve kadastro paftası ölçekleri eşitlenip, mahkeme ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/1-498 K: 2004/475 T:6.10.2004

Kural olarak, mülkiyet hukuku yönünden kıyı kenar çizgisi belirlenmesi görevinin adli yargıya ait olduğu; ancak 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 9.maddesi uyarınca idare tarafından kıyı kenar çizgisi belirlenmiş ve yazılı bildirime rağmen yasal süresinde idari yargıya başvurulmaması nedeniyle yargı yolunun kapanmış…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/5-341 K: 2002/415 T: 22.5.2002

Kamulaştırılan taşınmaza takdir edilen bedel ile maddi hatalara karşı dava açma süresi kamulaştırmanın tebliğinden itibaren 30 gündür. Taraflar arasındaki “kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; P. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.12.2000 gün ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/20-351 K: 2001/360 T:11.4.2001

Kadastro ekibinin çalışma alanında işe başladığı tarihte kesinleşmiş bir orman kadastrosu yoksa işe başlama ve tutanağın düzenlenme tarihinden sonra ilana çıkartılan orman kadastrosunun kesinleştiği kabul edilemez. Taraflar arasındaki "tespite itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; K: Kadastro Mahkemesi’nce davanın kabulüne…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/1-212 K: 2001/274 T: 21.3.2001

Vakıf şerhinden kaynaklanan teminat, bir gayrimenkul mükellefiyeti olduğundan, bu şerhten haberi olmaksızın iktisapta bulunan sonraki malikler dahi sorumludurlar. Taraflar arasındaki "vakıf şerhinin terkini" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; E: Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/4-1788 K: 2000/1790 T:13.12.2000

Taşınmazın ihale tarihinden önceki bir tarihte üçüncü kişiye satılmış olması nedeniyle davacı mülkiyet hakkını kazanmamış olsa da bu sonuç, davacının tazminat istemini engellemez. Taraflar arasındaki  "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; A. Asliye 3. Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1997/16-708 K: 1997/903 T: 5.11.1997

Satış senedinde, taşınmazların yüzölçümü tahmini olarak yazıldığı takdirde; davaya konu parseli kapsayıp  kapsamadığının tespiti için,  tarafların açık iradeleri ile karar verilmelidir. Taraflar arasındaki "kadastro tespitine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İ. Kadastro Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 18.7.1996 gün ve 1996/57…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1997/5 K: 1997/438 T: 21.5.1997

Vergi kayıtları mülkiyet belgesi olmayıp; zilyetlikle birleşip doğrulanmadıkça hukuki değer kazanamazlar. Taraflar arasındaki "kadastro tespitine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (B. Kadastro Mahkemesi)'nce davanın kabulüne dair verilen 20.10.1994 gün ve 1992/3 esas, 1994/169 karar sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/772 K: 1997/46 T:5.2.1997

Taşınmazın mera olarak tahsisinden sonra bu niteliğini kaybettiği tarihten itibaren yirmi yıllık sürenin dolmaması halinde taşınmaz zilyet lehine değil hazine adına tescil edilir. Taraflar arasındaki "kadastro tespitine itiraz, tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; M. Kadastro Mahkemesi'nce davanın reddine dair…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1995/1004 K: 1996/21 T:31.1.1996

Zilyetlik tapu siciline şerh edilebilir haklardan değildir. Medeni Kanun' un değinilen maddelerinde ve Tapu Sicil Nizamnamesi'nde sayılan veya özel kanunlarında belirtilen hakların dışında hiçbir hakkın tapu sicilinin şerhler veya beyanlar hanesinde gösterilmesinde yasal olanak yoktur. Taraflar arasındaki "zilyetlik şerhinin terkini"…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1995/673 K: 1995/845 T: 25.10.1995

Tapulama dışı bırakılan yerler hakkında, tespit dışı bırakma işlemine karşı, kadastro mahkemesinde itirazda bulunulabileceği gibi, genel mahkemelerde de dava açılabilir. Taraflar arasındaki "men'i müdahale, kal ve ecrimisil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; A. Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1995/17-352 K: 1995/605 T: 7.6.1995

Doğrudan doğruya hayrattan olan mallar zamanaşımı ile kazanılamaz. Çekişmeli taşınmazın vakıf adına tapuya tesciline, üzerinde bulunan muhdesatın 3402 sayılı Yasanın 19. maddesi gereğince nitelik ve özellikleri belirtilmek suretiyle kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1994/14-855 K: 1995/242 T: 29.3.1996

Orman kadastrosu, bir kadastro işidir ve bu nedenle itiraz halinde davanın kadastro mahkemesinde görülmesi gerekir. Taraflar arasındaki "orman sınırlamasına itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (T: Kadastro Mahkemesi)'nce davanın reddine dair verilen 20.6.1990 gün ve E: 1989/181, K: 1990/138 sayılı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1994/848 K: 1995/75 T:15.2.1995

Genel yola çıkmak için yeterli yolu bulunmayan taşınmaz sahibinin, komşunun taşınmazından geçit isteyebilmesi için yeterli yol kavramını "zaruret hali" olarak kabul etmek gerekir. Taraflar arasındaki "geçit hakkı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; B. Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1993/487 K: 1993/601 T: 20.10.1993

İnşaatın, imar uygulaması sonucundaki  imar çapına yapılması durumunda, davanın, genel hükümler dairesinde paydaşın paydaş aleyhine açtığı elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği olarak nitelenmesi gerekir. Taraflar arasındaki "elatmanın önlenmesi, kal, ve tapu iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; P. 1. Asliye Hukuk…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1992/187 K: 1992/295 T:6.5.1992

Kumluk, sazlık, bataklık vb. taşınmazlar kural olarak devletin hüküm ve tasarrufu altında olsa da özel bir yasa ile izin verilmesi durumunda üzerlerinde özel mülkiyet kurulabilir. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; S. 3. Asliye Hukuk…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1983/578 K: 1985/349 T: 24.4.1985

Zilyetlik sürelerinin birbirine eklenebilmesi için, zilyetlik süresi eklenecek önceki zilyetlerin de kazandırıcı zamanaşımından yararlanma haklarının bulunması gerekir. Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Ç. Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce davanın kabulüne dair verilen 29.11.1982 gün ve 11-277 sayılı kararın incelenmesi…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1981/560 K: 1984/61 T: 3.2.1984

Hazine adına olan tapu kaydında gerçek sahibini belirtmediğinden, taşınmazdaki zilyetliği devralan kişi bu hakkına dayanarak tapu iptali ve tescil davası açabilir. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (M. Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce davanın kabulüne dair verilen…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/8-366 K: 2004/362 T.16.6.2004

Davacının taşınmazı zamanaşımıyla iktisap etmesinin mümkün olmadığı, harici satışın da geçerli olmayacağı gerekçesiyle asıl davanın reddine; mülkiyet mutasarrıfına geçmediğinden hazinenin de son mirasçı sıfatıyla taşınmaza malik olması söz konusu olamayacağından davanın reddine kara verilmelidir. Taraflar arasındaki "tapu iptali, tescil" davasından…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/14-372 K: 2004/377 T: 23.6.2004

Davada dayanılan kayıt, 474 sayılı yasa’ya göre oluşturulmuş tahsis kararı niteliğinde değilse, kadim yararlanma hakkının taraflardan hangisine ait olduğu yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle tespit edilmeli, yukarda anlatılan şekilde uygulama yapılmalı, varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Taraflar arasındaki "men'i…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/7-174 K: 2004/161 T: 24.3.2004

Yerel mahkemenin zilyetlik süresinin orman kadastrosunun kesinleşmesi tarihinden itibaren başlaması gerektiği ve 3402 sayılı kadastro yasasının 14 ve 17. Maddelerinde öngörülen sürenin dolmadığı yönündeki belirlemesi doğru olmakla birlikte, hazineye ait özel mülk niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatın tapunun beyanlar hanesine…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/20-665 K: 2003/614 T: 22.10.2003

Öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 sayılı yasanın 1. Maddesi ve yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. Bu olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıkların kazanılamayacağı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/1-19 K: 2002/97 T. 27.2.2002

Kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan her türlü kayıt ve belgeler ile mahkeme ilamları hukuki değerlerini yitirirler. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yalova Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 3.5.2000 gün ve 1999/1193…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/8-72 K: 2002/60 T.6.2.2002

Açılmamış sayılan bir dava, tespitin kesinleşmesini önlemez, bu durumda somut olayda tespit, kadastro komisyonu kararı tespit maliki ismail'e tebliğ edildiği tarihte kesinleşmiş olmaktadır. Taraflar arasındaki "el atmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tunceli Ovacık Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/7-411 K: 2004/477 T.31.3.2004

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, kadastro haricinde ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu yerde bulunan…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/8-1056 K: 1999/1052 T: 22.12.1999

Dava kadastro mahkemesince davalı adına oluşturulan tapu kaydının, tespit tarihinden önceki zilyetliğe dayanılarak iptal ve tescil istemine ilişkindir; yerel mahkemenin kadastro yasasının 12/3 maddesinde anılan on yıllık hak düşürücü sürenin, kadastro mahkemesi'ndeki davada taraf olmayan davacı yönünden aleyhindeki komisyon kararının…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/1-608 K: 2003/665 T.12.11.2003

Somut olayda istek sadece, orman kadastro komisyonunca hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan dava konusu taşınmazın, davalıya ait tapusunun iptali ile hazine adına tesciline ilişkin olduğu için isteğin aşılması suretiyle taşınmazın tapu kaydı üzerindeki "6831 sayılı yasanın 2/b maddesi uyarınca…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/1-262 K: 1999/257 T.5.5.1999

Koruma makiliği dışında kalan makiliklerin 5653 sayılı kanun hükümleri gereğince orman sayılamazlarsa da nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu, ancak imar ihya koşullarının gerçekleşmesi halinde özel mülkiyete konu teşkil edebileceği kuşkusuzdur. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/7-705 K: 1997/7 T: 29.1.1997

Uyuşmazlık ölünceye kadar bakma akdinden kaynaklanan bir uyuşmazlık kadastro mahkemesinin bakmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır; ölünceye kadar bakma akdine dayanan istem, kadastro mahkemelerinin bakamayacağı davaları düzenleyen ve kadastro kanunun 25. Maddesinde sayılan dava türlerinden özellikle yenilik doğurucu hüküm almayı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/7-518 K: 1996/675 T.9.10.1996

Kural olarak kesin hüküm, kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gerekli olumsuz dava koşullarındandır; bu kabulün doğal sonuç olarak da aynı taşınmaza ilişkin sonraki günlü uyuşmazlıkların önceki kesin hükme göre çözümlenmesi zorunludur.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/8-625 K: 2002/780 T.9.10.2002

Tahkime tabi tapu iptali ve tescil davasının mülkiyetin tespitine yönelik kısmı mecburi hakemce karara bağlanıp kesinleştiğinden, eldeki dava ise bu davanın mahkemece karara bağlanması gereken iptal ve tescile yönelik kısma ilişkin bulunduğundan, bu davanın dayanağı zilyetlik değil, mülkiyetin tespitine yönelik…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/14-829 K: 2002/1003 T: 20.11.2002

Taviz bedelinden ibaret alacak hakkı veren vakıf şerhi de, niteliği ne olursa olsun, tutanaklarda belirtilmesi gereken bir haktır. Belirtilmemişse tespitin, dolayısıyla tutanağın kesinleşmesinden itibaren yasada öngörülen 10 yıllık süre geçmişse, artık hakkın düştüğü kabul edilmelidir. Taraflar arasındaki "vakıf şerhinin tapuya…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/13-414 K: 2003/410 T.11.6.2003

Kamu malı niteliği taşıyan, yetkili idari organca kamu malı olmaktan çıkarılmayan ve dolayısıyla özel mülk olarak tescile tabi bulunmayan bir taşınmazın, her nasılsa özel mülk olarak tapuya tescil edilmesi, bir "yolsuz tescil" olup, o yerin özde tescile tabi bulunmama (kamu…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/13 K: 2003/25 T: 22.01.2003

6831 Sayılı Yasanın 1/1. maddesi hükmüne göre orman sayılan ve halen de eylemli orman durumunu koruyan ve 4785 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince devletleştirilmiş sayılan taşınmazların orman olduğunun kabulü ile davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile orman niteliği ile…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2008/15-28 K: 2008/88

Belediyelerce, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18.maddesi hükümleri gereğince, gerçekleştirilen parselasyon (şüyulandırma) işlemlerinin idari bir karara dayandıkları, bu karar ve işlemler kesinleştikten sonra kadastral mülkiyet durumunun, İmar Kanunu’nun belirlediği yeni bir mülkiyet durumuna dönüştüğü; ilgililerin, bu uygulamaya yönelik, salt imar uygulaması…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/1809 K: 2013/754 T: 22.05.2013

Taşınmazın muhtelif hisselerde sekiz hissedarı olduğu ve ivaz eklenmek suretiyle her bir paydaşa en az bir bağımsız bölüm düşebileceği, bağımsız bölümlerden birinin ise satışının söz konusu olabileceği, ayrıca taşınmaz üzerindeki yapının Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 50/2. maddesi hükmüne uygun nitelikte olduğu…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/301 K: 2006/297 T: 24.05.2006

Bütünleyici parçanın (muhtesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhtesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay verme mümkün değildir. Taraflar arasındaki "izale-i şüyu" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/514 K: 2003/512 T: 24.09.2003

Alacaklı İcra Dairesinden İİK.nun 94/2 maddesi gereğince haczedilen taşınmaz payının borçlu adına intikali için gereken işlemleri yapmak üzere yetki alıp, Tapu Sicil Müdürlüğünde taşınmaz payının borçlu adına intikalini gerçekleştirmesi ve tapuda müşterek (ortak) mülkiyet haline gelen borçlu payının satılarak alacağını…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2218 K: 2021/646 T: 01.06.2021

Ön alım hakkı söz konusu olan parselde ortaklığın giderilmesi davası açılıp açılamayacağı hakkında. Davacı İstemi: Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu 45 ada 3 parsel sayılı taşınmazda müvekkilinin 1/10 oranında hissedar olduğunu, diğer hissedarlardan Ayşe Türseven'in 2/10 hissesini 06.10.2011 tarihinde…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/1166 K: 2001/1164 T: 26.12.2001

Satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmaz üzerinde bina ağaç vesaire gibi muhdesat varsa bunlar MK. 619. maddesi uyarınca arzın mütemmim cüz-ü sayıldığından arzla birlikte satışına karar verilir. Ancak bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu hususta…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1256 K: 2020/706 T: 30.09.2020

Taşınmazın kullanım biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir sözleşmeyle belirlenmiş ya da fiili bir kullanma biçimi oluşmuş ise bu sözleşme yahut fiili taksime göre taşınmazı kullanan paydaştan ecrimisil istenemez. Bu itibarla paydaşlar arasındaki ecrimisil davalarında, tüm paydaşları bağlayan harici bir…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/76 K: 2002/96 T: 13.02.2002

İlke olarak satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde bina ağaç vesaire gibi muhtesat varsa bunlar olay tarihinde yürürlükte bulunan Medeni Yasanın 619 arzın mütemmin cüzü sayıldığından arz ile birlikte satışına karar verilir. Ancak, bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2675 K: 2021/535 T: 29.04.2021

Her ne kadar mahkemece davalı belediyenin fazla kullanımının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, taşınmaza ait özel parselasyon krokisinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan, fiili kullanım ve fiili taksim durumu kesin olarak tespit edilmeden eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulmuştur. Taraflar…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/3114, K: 2021/1190, T: 07.10.2021

1. Derece Arkeolojik Sit Alanı içinde kalan, fiilen el atılmadığı anlaşılan ancak amacın fiilen hayata geçirilmemesi nedeniyle taşınmazı kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarenin, malikin taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkını belirsiz bir süre için kullanılamaz hâle getirdiği, dolayısıyla malikin…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/18-335 K: 2002/373 T: 08.05.2002

Kamulaştırma Kanununa göre taşınmazın niteliklerinin ve bu çerçevede gerçek değerinin bilirkişi marifetiyle tespit edilip belirlenmesi gerekir. Bilirkişi kurulu raporlarının mahkemece eksik veya hatalı görülmesi halinde ek raporlarla bunun tamamlattırılması, buna rağmen sonuç alınmaması veya bilirkişinin yetersiz bulunması halinde de yeniden…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/5-252 K: 2003/324 T: 09.04.2003

Kamu yararının gerek kıldığı hallerde re’sen araştırma ilkesi uygulanacağından kamulaştırmasız el konulan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin bir davada re sen araştırma ilkesinin uygulanması gerektiği konusunda duraksama bulunmamaktadır. Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle ister el önlenmesi davası isterse yer bedeli veya tazminat yada…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/5-227 K: 2006/265 T.3.5.2006

Kadastro Kanunu'nun 16. maddesinde kamu malları; hizmet malları, orta malları, sahipsiz mallar ile genel sular ve ormanlar olmak üzere dört gruba ayrılmış; anılan maddenin b bendinde, orta mallarından olan meraların özel mülkiyete konu teşkil etmeyecekleri belirtildikten sonra, c bendinde ayrıca…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/1-1067 K: 2002/20 T: 23.1.2002

Tapu dışı satım geçerli hale geldikten sonra davacı tapu ile taşınmazı satın almışsa da 3402 sayılı kanunun 13/b-b maddesi uyarınca önceki satışa değer verilmesi gerekeceğinden tapu dışı satışı bilmesi icap eden kişi olan davacı tkm. 931 ve tmk.'nun 1023 maddesi…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/8-370 K: 2002/432 T: 29.5.2002

Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki  yerler için, resen araştırma kuralı geçerli bulunduğundan, usuli müktesep hakkın doğup doğmadığı değerlendirilirken, öğreti ve yargısal kararlar ile birlikte çekişmeli taşınmazın niteliğine ilişkin kanıt ve saptamalar birlikte irdelenmelidir; uyulan bozma kararının taraflarından birisi yararına herhangi bir…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/16-764 K: 2002/769 T: 2.10.2002

Hakim davacının talebi ile bağlı olup, bu talepten fazlasına hüküm veremez; buna karşın re'sen araştırına ilkesinin uygulandığı kamu düzenine ilişkin hallerde mahkeme, kamu düzeni düşüncesi ile talepten fazlaya da karar verebilir; dava mirasçılar tarafından üçüncü şahsa karşı açılmışsa ve hâkim…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/20-1063 K: 2000/6 T: 26.1.2000

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22. maddesi ile tahditleri yapılarak kesinleşmiş ve tescil edilmiş ormanlara ait kayıt ve belgelerin tapu kütüğüne olduğu gibi aktarılacağı ve  4. Maddesinin 3. fıkrası ile  de orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara aynen uyulması gerektiği hükme bağlanmış olup;  kural…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/315 K: 2003/323 T: 30.04.2003

Taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça (mütemmim cüz) niteliğinde olması gerekir. Onun, taşınmazın altında veya üstünde yapılması zeminde veya üstten sınırı aşması, arasında madde…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/586 K: 2005/608 T: 25.10.2005

Arzın bütünleyici parçası olan taşkın yapı üzerinde davalı dışındaki paydaşların da payları oranında mülkiyet hakları bulunduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken, 10 parselin davalı dışındaki maliklerinin de davaya katılmaların sağlamaktır. Açıklanan nedenle usul ve yasaya aykırı olan direnme…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/62 K: 2006/92 T: 22.03.2006

Taşkın yapı ile iki komşu taşınmaz fiilen birleşmekte, iktisadi bir bütün oluşturmaktadır. Olayın bu özelliği itibariyle taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Bu durumda taşınmazların miras yoluyla…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/63 K: 2006/116 T: 29.03.2006

Medeni Kanunun 725. maddesinde iyiniyetin tanımı yapılmamış ise de, bu maddede deyimini bulan iyiniyet, sübjektif iyiniyettir. Burada kural taşkın yapı sahibinin, tecavüz ettiği taşınmazın başkasının mülkü olduğunu ya da yapısının başkasının arsasına taştığını bilmemesi veya kendinden beklenen tüm dikkat ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/362 K: 2006/454 T: 21.06.2006

Türk Medeni Kanunu'nun 725 (651) maddesinde ifadesini bulan iyiniyet, subjektif iyiniyettir. Burada uygulanması gereken kural, taşkın yapı sahibinin tecavüz ettiği taşınmazın, başkasının mülkü olduğunu yada yapısının başkasının arsasına taştığını bilmemesi veya kendisinden beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine rağmen bilecek…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2009/68 K: 2009/149 T: 29.04.2009

Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 719 md.sine göre "...Taşınmazın sınırları, tapu planları ve arz üzerindeki sınır işaretleriyle belirlenir." Davalılar taşınmazları kadastrodan sonra, yani çapa bağlandıktan sonra edindiklerine göre, davalıların iyi niyetli olduklarının kabulü mümkün değildir. Taraflar arasındaki "El atmanın önlenmesi,…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/665 K: 1999/792 T: 06.10.1999

Tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne varki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/1076 K: 2013/381 T: 20.03.2013

Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarında, tamamlanmış yapının fiili durumu ile onaylı projesi arasında aykırılıklarının bulunması ya da yapının imara uygun ancak projesiz inşa edilmiş olması gibi kat mülkiyeti kurulmasına engel oluşturan eksikliklerin mevcut olduğu durumlarda hemen kat mülkiyeti kurulamayacağı sonucuna varılmayarak, bu…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/1343 K: 2016/1036 T: 09.11.2016

Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez. Taraflar arasındaki “önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1990/321 K: 1990/441 T: 26.09.1990

Taşınmazdaki mevcut paydaşlardan cüz’i bir kısmı taşınmazın belirli bir kesiminde kendi aralarında bir taksim yapmışlarsa da bu kullanmaya ilişkin fiili taksim olgusunun buna iştirak etmeyen diğer paydaşları bağlamayacağı da kuşkusuzdur. Bu nedenle de taşınmaza yabancı kişiyi sokmama amacının tahakkuk ettiğinden…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2113 K: 2019/965 T: 26.09.2019

Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2011/502 K: 2011/625 T: 12.10.2011

Bir taşınmaz malın paydaşları tarafından fiilen bölüşülerek her bir paydaşın yeri ayrılmış ve bu paydaşlar bu yeri kullanmaya başlamış bulundukları halde, idarece asıl taşınmazın kısmen kamulaştırılmasından dolayı, kendilerine yer verilmiş olan paydaşların yerleri kamulaştırılan bölüm kapsamına girmiş ise, bu durumda…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/620 K: 2001/678 T: 03.10.2001

Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1761 K: 2018/407 T: 28.02.2018

Yargısal içtihatlarda yapılan tanıma göre fiili taksimin söz konusu olabilmesi için üç şart gerekmektedir. Bunlardan ilki, yasal ön alım hakkına konu payın ilişkin bulunduğu bir taşınmazın varlığıdır. İkincisi, bu taşınmazın, paydaşlarca kendi aralarında taksim edilmesidir. Nihayet üçüncüsü ise her bir…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/439 K: 2002/478 T: 05.06.2002

Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/38 K: 2015/1657 T: 17.06.2015

Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında, tamamlanmış yapının fiili durumu ile onaylı projesi arasında aykırılıkların bulunması ya da yapının imara uygun ancak projesiz inşa edilmiş olması gibi kat mülkiyeti kurulmasına engel oluşturan eksikliklerin mevcut olduğu durumlarda hemen kat mülkiyeti kurulamayacağı sonucuna varılmayarak, bu…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/553 K: 2006/561 T: 20.09.2006

Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1747 K: 2018/1617 T: 06.11.2018

Paydaşlar arasında fiili taksim bulunması hâlinde yasal önalım hakkının kullanılamayacağına dair bir yasa hükmü bulunmasa da, taşınmazda fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre de paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemli olarak bağımsız bu oluşumun korunması, TMK’nın 2’nci maddesinde…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/2060 K: 2015/1185 T: 08.04.2015

Paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu el atmanın önlenilmesi davası ile değil,…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/335 K: 2001/409 T: 25.04.2001

Müşterek mülkiyet altındaki taşınmazlarla ilgili olarak, paydaşlar arasında oluşmuş ve uzun bir süre uyulmak suretiyle kararlılık kazanmış bir fiili taksimin ortaklık hukuken sona erdirilinceye kadar sürdürülmesi, her bir paydaştan öncelikle iyiniyet kuralları uyarınca beklenmesi gereken bir davranış biçimidir. Asıl dava…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2011/164 K: 2011/245 T: 29.04.2011

Gerçek bir satışın konusu olmayan, satım niteliğinde olmayan pay temliklerinde yasal önalım hakkı doğmayacaktır. Önalım hakkının payın satışındaki şartlar dahilinde kullanılması gerektiğinden, payı paradan başka bir karşılıkla iktisap edenlerden, onu, aynı şartlarla yerine getirmek suretiyle temellük etmeye imkan bulunmamaktadır. Taraflar…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2011/38 K: 2011/225 T: 27.04.2011

Kanuni önalım hakkından söz edebilmek için paylı mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmazdaki payın üçüncü şahsa satılması gerekmektedir. Gerçek bir satışın konusu olma­yan, satım niteliğinde olmayan pay temliklerinde yasal önalım hakkı doğmayacaktır. Önalım hakkının payın satışındaki şartlar dahilinde kullanılması gerektiğinden, payı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2011/762 K: 2012/56 T: 08.02.2012

20.03.1957 tarih 1956/12 E. 1957/2 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanabilmesi için temlik işleminin tarafları arasında akrabalık ilişkisi bulunmasının yeterli olduğu, doğrudan mirasçılık ilişkisinin aranması gerekmediğine" ilişkin direnmesi yerindedir. Ne var ki, temlikin hibe veya miras hukukuyla ilgili amaçlarla yapıldığı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2016/1121 K:2016/837 T: 22.06.2016

Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu yerler ile daha önce dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğünce kamulaştırıldığı iddiasıyla açılan tezyidi bedel davasına konu olan bölümlerin aynı yerler olup olmadığının araştırılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasındaki “kamulaştırmasız el atma…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2007/93 K: 2007/88 T: 28.02.2007

Asıl dava el atmanın önlenmesi, su arkının kaldırılması; karşı dava mecra hakkı kurulması isteklerine ilişkindir. Mecra irtifakının kurulacağı su yolu yada kaynağı ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlanmalıdır. Su yolunun niteliği, suyun nasıl ve hangi araçlarla…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2010/101 K: 2010/128 T: 03.03.2010

Zorunlu mecra hakkı davalarında davanın kabulüne karar verildiği takdirde mecra geçirilmesi ile yükümlenen taşınmaz malikinin mülkiyet hakkı, zaruret durumu ortadan kalkıncaya kadar sınırlanmaktadır. Malik, ancak hak sahibinin izni ölçüsünde yararlanabilmektedir. Bu durumda, mülkiyet hakkı süresi belli olmayan bir zaman dilimi…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2196 K: 2017/1112 T:  14.06.2017

İmar uygulaması nedeniyle şuyulandırılan arsalar arasında değer farkı varsa bu durumda her bir parselin değeri ayrı ayrı tespit edilip oran kurularak elde edilen paranın dağıtımının buna göre yapılması gerektiği, paydaşlarım payları oranında dağıtım yapılması halinde değerli olan taşınmaz malikleri olan…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2018/161 K: 2021/1063 T:  22.09.2021

Dava konusu taşınmazların ifrazının (aynen paylaşmanın) mümkün olduğuna/olmadığına ilişkin Belediye Encümeninin kararının iptali istemiyle açılan dava, görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele teşkil eder. Mahkemece sözü geçen dava bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Direnme…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1990/520 K: 1991/11 T: 30.01.1991

Ortaklığın giderilmesi davası, büyük özelliği olan davalardandır. Öncelikle çift taraflı (actio duplex) bir davadır. Verilecek karardan her iki taraf da yararlanacaktır. Bu itibarla da, davacının yalnız satış yoluyla ortaklığın giderilmesini istemesine karşın eğer davalı aynen taksim talep eder ve koşullarının…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2791 K: 2021/875 T:  29.06.2021

Ortaklığın giderilmesi davasına konu mal üzerinde mülkiyete ilişkin bir uyuşmazlık bulunması hâlinde, ortaklığın giderilmesi davasının sonlandırılmasından önce mülkiyet konusundaki uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekir. Böyle bir durumda uyuşmazlık konusu sulh hukuk mahkemesinin görev alanına giriyorsa uyuşmazlık dava içinde çözümlenecek, aksi hâlde başka…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/14-97 K: 2003/110 T: 12.03.2003

İdare tarafından saptanan kıyı kenar çizgisi imar planlaması ve uygulamasına yönelik ve onunla sınırlı bir çizgidir. Bu çizginin mülkiyet hakkının tespitine ilişkin olduğuna dair yasada açık yada kapalı bir hüküm de bulunmamaktadır. O halde, idari bir işlemle mülkiyet hakkı sınırlandırılamaz.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/1-281 K: 2004/285 T.12.5.2004

Aralarında bu konuda uzman ziraat, harita mühendisi ve jeolog veya jeomorfologların bulunduğu yeni bir bilirkişi kurulu oluşturularak, dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin, memleket haritası, en eski tarihli askeri haritalar, hava fotoğrafları, valilik bayındırlık ve iskan müdürlüğünce kıyı kenar çizgisi…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/1-731 K: 2004/749 T.22.12.2004

Kıyının kamuya açık tutulabilmesi ve yasanın bu alanda idareye verdiği görevlerin yerine getirilebilmesi ve kıyıda planlama ve uygulamanın yürütülebilmesi için öncelikle kıyıya ilişkin bir tespitin yapılması zorunludur. Taraflar arasındaki "müdahalenin meni,kal" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ç. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1988/1-825 K: 1988/964 T. 23.11.1988

3402 sayılı Yasanın 12. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre özel mülkiyete konu olmayan ve özel hukuk hükümlerine tabi olmayan üzerinde mülkiyet hakkı kurulamayacak Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlar hakkında Hazine tarafından açılacak davalara uygulanamaz. 3402 sayılı Yasanın gerekçe ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/1-498 K: 2004/475 T.6.10.2004

Kıyı kenar çizgisinin Yasa ve Yönetmelik hükümleri gözetilerek ve 16.4.1972 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde açıklanan hususlar dikkate alınarak mahkemece saptanması zorunludur. Ancak, idarece belirlenip kesinleşmemiş olan kıyı kenar çizgisinin, çekişmenin çözümü bakımından takdiri delil olarak değerlendirilip, göz…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2007/1-75 K: 2007/90 T.28.2.2007

Sonuç olarak, kadastro tespitinden önce zilyetlikle mülk edinme koşulları oluşmuştur. Bu nedenle, zamanaşımı ile kazanımı engelleyen yasa değişikliğinden önce kadastro tespiti yapılmamış veya senetsizden tescil davası açılmamış olsa bile, yasa değişikliğinden sonra, tespitte davalı adına yazılmasına veya açılacak bir tescil…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/14-615 K: 2004/633 T.1.12.2004

Kıyı kenar çizgisinin belirlenmesine yönelik idari işlemler adli yargı yönünden kural olarak takdiri delil niteliğinde olup; bağlayıcılığı yoktur. Taraflar arasındaki “tapu iptali, taşınmazın kamuya terki” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ….. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 5.6.2002 gün…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2007/1-41 K: 2007/54 T. 7.2.2007

Öncelikle idare tarafından 3621 Sayılı Kanunun 9. maddesi hükmüne göre kıyı kenar çizgisi haritasının düzenlenip, düzenlenmediği araştırılmalı, ondan sonra üç jeologdan oluşturulacak uzman bilirkişi kurulu ve tapu fen memuru aracılığıyla yerinde keşif yapılmalı, harita düzenlendiğinin ve yukarıda değinilen İçtihadı Birleştirme…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1753 K: 2020/279

4 adet bağımsız bölümün ortaklığının giderilmesi istendiğine ve davacı ile davalıların veraseten iştirakli bulunduğuna göre mahkemece, öncelikle bağımsız bölümlerin her birinin bir paydaşa düşecek şekilde gerekirse ivaz ilavesi suretiyle aynen taksiminin mümkün olup olmadığı hususunun uzman bilirkişiler aracılığı ile araştırılarak…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2020/220 K: 2020/726

Taksim sözleşmesinin geçerli olabilmesi için miras bırakanın ölümünden sonra bütün mirasçıların veya temsilcilerinin iradelerinin birleşmesi asıl olduğundan, her birinin kendi payına düşeni aldığı ve diğer mirasçıların paylarına düşenler bakımından da karşılıklı olarak vazgeçtikleri açık ve kesin şekilde belirlenmedikçe taksimin sabit…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2000 K: 2021/690

Yargıtay uygulamalarında da istikrarlı bir şekilde kabul edildiği üzere tamamlanmış yapının fiili durumu ile onaylı projesi arasında aykırılıkların bulunması ya da yapının imara uygun ancak projesiz inşa edilmiş olması gibi kat mülkiyeti kurulmasına engel oluşturan eksikliklerin mevcut olduğu durumlarda hemen…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/140 K: 2004/135 T: 03.03.2004

Ortaklığın giderilmesi davaları, paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallar ile haklarda, paydaş yada ortaklar arasında yürürlükte olan tapulu mülkiyet ilişkisini sora erdirip bireysel mülkiyete geçişi sağlayan çift yönlü, yanlar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Davalı da davacı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/253 K: 2003/270 T: 02.04.2003

Elbirliği mülkiyetine tabi bir malda payı bulunan borçludan alacaklı olan kişi, anlatıldığı şekilde İcra Tetkik Merciinden alacağı yetkiye dayanarak borçlunun da içinde bulunacağı tüm elbirliği ortaklarına karşı dava açıp bu davayı sonuçlandıracaktır. Buradaki dava açmak hakkı hakime ya da başka…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1988/6585 K: 1988/870 T: 02.11.1988

Müşterek mülkiyette her bir paydaşın kendi payı bakımından dilediği zaman ortaklık durumunun sona erdirilmesini isteme hakkı vardır. Bu hak Medeni Kanunun 627. maddesinde açıklıkla belirtilmiştir. MK.nun 627. maddesinde ortaklığın giderilmesinin önlenmesi hallerinden birisi de taksiminin münasip olmayan bir zamanda yapılması…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/1076 K: 2013/381 T: 20.03.2013

Ortaklığın giderilmesi davalarında, gayrimenkulün paylaştırılmasının, kat mülkiyeti kurularak giderilmesini mirasçılar ya da ortak maliklerden birinin istemesi ve gayrimenkulün kat mülkiyeti kurulmaya elverişli olduğunun mahkemece belirlenmesi halinde, KMK'nun 12. maddesinde belirtilen belgelerin ibrazı halinde, gayrimenkul kat mülkiyetine çevirip, payların denkleştirilip, bağımsız…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/904 K: 2000/920 T: 24.05.2000

Davada taksim suretiyle ortaklığın giderilmesi istendiğine göre, bu istek içinde kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesi isteminin de varlığını kabul etmek gerekir. Davada taksim suretiyle ortaklığın giderilmesi istendiğine göre, bu istek içinde kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesi isteminin de…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/1415 K: 2015/555 T: 21.01.2015

Dava, Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı süresi içinde ve bu işlemin iptali istemi ile açılmıştır. Anılan yasa maddesi uyarınca da bu davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. Taraflar…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/1240 K: 2014/530 T: 16.04.2014

Dava, Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı süresi içinde ve bu işlemin iptali istemi ile açılmış olup, anılan yasa maddesi uyarınca da bu davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. Taraflar…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/481 K: 2001/542 T: 20.06.2001

Özet: Kadastroları kesinleşmiş taşınmaz mallarda, vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar, ilgilinin müracaatı veya Kadastro Müdürlüğünce resen düzeltilir. Bu tür davalarında lehine düzeltme yapılan taşınmaz maliklerine karşı yöneltilmesi gerekir. Taraflar arasındaki "tapuda miktar…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2011/730 K: 2012/373 T: 13.06.2012

Munzam zarar, bu hukuki niteliği ve karakteri itibariyle, asıl alacak ve faizleri yönünden icra takibinde bulunulması veya dava açılmasıyla sona ermeyeceği gibi, icra takibi veya dava açılması sırasında asıl alacak ve temerrüt faizi yanında talep edilmemiş olması halinde dahi takip…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/588 K: 2003/753 T: 10.12.2003

Davacı ileri sürdüğü munzam zararını somut olgularla kanıtlamadıkça zarar miktarının saptanması gerçekçi olmayacak, bir bakıma varsayıma dayanacaktır. Yukarda ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere; davada somut olaylara dayanılarak -geçmiş günler faizini aşan- bir zararın gerçekleştiği ileri sürülüp, yöntemince kanıtlanmış bulunmadığı cihetle, Borçlar Yasasının…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/144 K: 1996/503 T: 19.06.1996

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden dolayı Borçlar Kanununun 103 ve 3095 sayılı Kanun hükümleri uyarınca davacıya ödenen kanuni faizle karşılanmayan zararın Borçlar Kanununun 105. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir. Gerçekten kural olarak alacaklı, geç ödeme sebebiyle düçar olduğu…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/470 K: 2017/544 T: 22.03.2017

Özet: Uyuşmazlık, uygulama kadastro çalışmaları sonucu davacının taşınmazının yüzölçümünde ortaya çıkan eksikliğin hesaplama yönteminden mi yoksa komşu parsellerin hangisindeki artıştan kaynaklandığı belirlenmeden sadece Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilip yöneltilmeyeceği Dava uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. Davacı şirket temsilcisi, uygulama kadastrosu sırasında…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/930 K: 1997/172 T.12.3.1997

Süresi neye ulaşırsa ulaşsın meraların kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile edinilmesi mümkün değildir. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; K: Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 28.3.1995 gün ve 1994/8-1995/77 sayılı kararın…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/8-452 K: 2005/469 T.20.7.2005

Özet: Bir gayrimenkulün kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlikle iktisap edilmesi için, gayrimenkulün vasfı iktisaba elverişli yerlerden olmalıdır; söz konusu gayrimenkul, yaz aylarında yayla evi ve mevsimlik sebzelerin yetiştirildiği bahçe olarak tasarruf edilen yerlerdendir bu durumda, anılan gayrimenkulün yayla vasfında yerlerden olup…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/17-294 K: 1996/426 T.29.5.1996

Özet: Çevresi yayla olan, şahısların bu yerde yayla evi yapmak ve arsa olarak kullanmak suretiyle yararlandıkları anlaşılan taşınmazın öncesinin kadim yaylak olduğunu kabul etmek gerekir; 3402 sayılı Kadastro Yasasının 16/b maddesi gereğince kamu malı niteliğindeki yaylak yerleri özel mülkiyete konu…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/7-377 K: 2003/397 T. 4.6.2003

Özet: Vergi kayıtları mülkiyet belgesi niteliğinde olmadığı gibi meralar için oluşturulan vergi kayıtlarının hukuksal bir değeri bulunmamaktadır. Mera olarak tahsis edilen taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımaz. Taraflar arasındaki "tespitin iptali, tescil" davasından dolayı yapılan…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/5-227 K: 2006/265 T.3.5.2006

Özet: Meralar, özel mülkiyete konu olamazken; sahipsiz yerlerin, devletin veya özel bir kişinin mülkü haline gelmesi imkan dahilindedir; bu anlamda sahipsiz yer" kavramı merayı kapsamaz; dolayısıyla mera üzerinde, kanunun tarif ettiği biçimde muhtesat oluşturulması ve bedelinin ödenmesi olanağı yoktur. Taraflar…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/14-43 K: 2002/95 T. 13.2.2002

Özet: Dava konusu yerlerin tespiti ile bu yerlerin hangi köyün kadim kullanımında olduğu hususları üzerinde gerekli araştırma ve inceleme yapılmadığından mahkemece yeniden keşif yapılmalı; taraflardan ayrıntılı şekilde sorularak köyler arasında ihtilaflı olan meraların yerleri kesin biçimde tespit edilmeli, tarafsız köylerden…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/7-651 K: 2005/21 T. 2.2.2005

Özet: Mahkemece uzman bilirkişiler aracılığıyla taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, mera tahsis haritası yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanıp  dava konusu taşınmazın mera tahsis haritasının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız belirlenmeli; taşınmazın mera tahsis haritasının kapsamında kalmadığı saptandığı takdirde; dava…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/7-134 K: 2006/140 T. 5.4.2006

Açık bir yasal düzenleme ile mera, yaylak ve kışlaklar yönünden sahiplenme ya da koruma yönüyle Tarım Ve Köyişleri Bakanlığına davalarda temsil yetkisi verilmediğinden, yasa ile verilen görevleri dışında mülkün sahibi olan hazineyi doğrudan doğruya temsil yetkisi de bulunmadığından aktif dava…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/14-264 K: 2006/237 T.26.4.2006

Orman içerisinde fiili yollar bulunduğu saptansa dahi, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17. Maddesi uyarınca, bu konudaki yetkinin orman bakanlığına ait olması nedeniyle, davacının öncelikle anılan hükümde öngörülen prosedür çerçevesinde, anılan yollardan yararlandırılması için Orman Bakanlığı'na başvurması gerekir; bu istem reddedilirse,…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/5-227 K: 2006/265 T.3.5.2006

Kadastro Kanunu’nun 16. Maddesinde kamu malları; hizmet malları, orta malları, sahipsiz mallar ile genel sular ve ormanlar olmak üzere dört gruba ayrılmış; anılan maddenin b bendinde, orta mallarından olan meraların özel mülkiyete konu teşkil etmeyecekleri belirtildikten sonra, c bendinde ayrıca…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/14-43 K: 2002/95 T. 13.2.2002

Dava konusu yerlerin tespiti ile bu yerlerin hangi köyün kadim kullanımında olduğu hususları üzerinde gerekli araştırma ve inceleme yapılmadığından mahkemece yeniden keşif yapılmalı; taraflardan ayrıntılı şekilde sorularak köyler arasında ihtilaflı olan meraların yerleri kesin biçimde tespit edilmeli, tarafsız köylerden seçilecek…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/3-163 K: 2002/308 T.17.4.2002

Böylece özel mülkiyete tabi taşınmaz üzerinde inşa edilen cami ve mescitlerin yönetimi ve yönlendirilmesi ile ilgili olarak cami veya mesciti inşa eden gerçek veya tüzel kişinin ilgisi kesilmiş ve fakat taşınmaz üzerindeki diğer birimlere (dükkanlara) ilişilmemiştir. Bu yönde kesinleşmiş bir…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/7-651 K: 2005/21 T. 2.2.2005

Mera tahsis haritası yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanıp  dava konusu taşınmazın mera tahsis haritasının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız belirlenmeli; taşınmazın mera tahsis haritasının kapsamında kalmadığı saptandığı takdirde; dava konusu taşınmazın mera olarak kullanılagelen yerlerden olup olmadığı yolunda, tanıklardan…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/975 K: 2021/1108 T:28.09.2021

Özet: Tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesinden önce imzalatıldığını iddia eden davalı kiracı bu iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Bu durumda mahkemece ispat yükümlülüğü ters çevrilerek davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. 1. Taraflar arasındaki "taahhüt nedeniyle tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda,…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1289 K: 2021/1314 T: 02.11.2021

Özet: İki haklı ihtar nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için, aynı süre içinde kiracının muaccel olduğu hâlde iki ayın kira bedelini ödememesi, kiraya verenin de ödenmeyen her bir ay kira bedeli için kiracıya ayrı ayrı ödeme ihtarında bulunmuş olması gerekmektedir. İhtarların…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1291 K: 2021/1412

Özet: Tahliye taahhütnamesinde "Belirtilen günde kiralananı tahliye etmediği durumunda bundan doğacak hukuki sorumluluklara katlanmayı" beyan eden kiracı, geç tahliye etmesi durumunda kiralayanın yoksun kaldığı kira gelirinden sorumludur.      1. Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ödemiş Sulh Hukuk Mahkemesince…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/96 K: 2013/859 T: 19.06.2013

Dava, akde aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshi ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Davacılar vekili, davalının İstinye Park Alışveriş Merkezindeki “Fazıl Beyin Türk Kahvesi” isimli işyerinde, 11.07.2007 tarihli kira sözleşmesi gereğince kiracı olduğunu, kiracının ciro bilgilerini kendi lehine kullanmaması için sözleşmenin 10.5.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2010/163 K: 2010/195 T: 31.03.2010

Dava, itirazın iptali ve temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Yerel Mahkemenin, davalının takip tarihinden önce 13.12.2007 tarihinde kiralananı tahliye ettiği anlaşıldığından, tahliye isteminin reddine; kira alacağına ilişkin olarak davanın kısmen kabulüne dair kararı, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyizi…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/223 K: 2005/238 T: 06.04.2005

Dava, iki haklı ihtar nedeniyle kiralanın tahliyesi ve itirazın iptali istemine ilişkindir. A-DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı, davalı ile 17.07.1997 tarihinde sözlü (şifahi) kira sözleşmesi yaptığını, aylık kira bedelinin 60.000.000 TL. olduğunu, davalının Mart 2002’den beri kira bedellerini ödemediğini, davalı kiracıya…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/2447 K: 2015/1359 T: 15.05.2015

Dava, iki haklı ihtar nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Davacı vekili, taraflar arasında 01.02.2009 başlangıç tarihli 1 yıl süreli sözleşme ile davacıya ait taşınmazın davalıya kiralandığını, sözleşmenin öncelikle davacı tarafından imzalanarak davalıya gönderildiğini dava öncesine kadar kira sözleşmesi aslının davalıda kalması…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1998/528 K: 1998/544 T: 24.06.1998

Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 15. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 1/5/1997 gün ve 1997/119 E-414 K. Sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 11/6/1997 gün ve 1997/5183-5329 sayılı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2015/53 K: 2016/211 T: 02.03.2016

Taraflar arasındaki “ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 13. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 18.06.2013 gün ve 2012/919 E. - 2013/490 K. sayılı kararın incelenmesi davalılardan Z... Bankası A.Ş. vekili tarafından istenilmesi…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2015/12 K: 2016/1005 T: 02.11.2016

Taraflar arasındaki “satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Polatlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 12.12.2013 gün ve 2013/65 E., 2013/476 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2022 K: 2018/1168 T: 06.06.2018

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2022 K: 2018/1168 T: 06.06.2018 Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; Bornova ili Kavaklıdere köyünde yapılan kadastro çalışmalarında ilk maliki adına tespit ve tescil edilen 20 parsel sayılı taşınmazı, davacının 1990 yılında, tapu kaydında orman olduğuna…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2019/318 K: 2019/1238 T: 28.11.2019

Taraflar arasında görülen “tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 03.05.2016 tarih ve 2015/429 E., 2016/307 K. sayılı karar davalılardan banka vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 11.07.2017 tarih…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/113 K: 2006/205 T: 19.04.2006

YARGITAY İLAMI Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Elazığ 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.01.2004 gün ve 2001/391-2004/30 sayılı kararın incelenmesi Davalı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 21.06.2005 gün ve 622-6821…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2011/289 K: 2011/335 T: 18.05.2011

Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 24.12.2008 gün ve 2007/492 E-2008/479 K sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 18.03.2010 gün ve 2009/6564 E-2010/3097…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/676 K: 2005/600 T: 26.10.2005

Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Ankara Onuncu İcra Mahkemesince şikayetin kabulüne dair verilen 29.01.2004 gün ve 2003/573-2004/60 sayılı kararın incelenmesi Karşı taraf/takip alacaklısı Durdu tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay (Onikinci Hukuk Dairesinin 29.11.2004 gün ve 20444-24666 sayılı ilamı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1983/568 K: 1985/1110 T: 20.12.1985

Taraflar arasındaki "itirazın kaldırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Kütahya İcra Tetkik Mercii Mahkemesi)nce davanın reddine dair verilen 29.12.1982 gün ve 151-177 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 15.9.1983 gün ve 872-2000 sayılı ilamıyle;…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2008/152 K: 2008/162 T: 27.02.2008

Taraflar arasındaki Tahliye taahhüdünün iptali, tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 9.Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 8.4.2004 gün ve 2003/900-2004/357 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 24.5.2005 gün ve 2004/11105-2005/5480 sayılı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1268 K: 2017/2028 T: 20.12.2017

Taraflar arasındaki “elatmanın önlenmesi ve ecrimisil” isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda (Kapatılan) Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesince elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisile yönelik talebin ise kısmen kabulüne dair verilen 13.10.2011 gün ve 2010/702 E., 2011/473 K. sayılı kararın temyizen incelenmesinin…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/965 K: 1999/975 T: 17.11.1999

Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 27.4.1999 gün ve 1999/95 E-528 k. Sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 28.6.1999 gün ve 1999/5699-5707 sayılı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/762 K: 2013/278 T: 27.02.2013

Taraflar arasındaki "Taahhüt nedeniyle tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 06.01.2012 gün ve 2012/3 E., 2012/19 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 18.04.2012 gün…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/549 K: 1996/645 T: 02.10.1996

Taraflar arasındaki "tahliye taahhüdüne dayalı tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 29.11.1995 gün ve E.1995/806 - K.1995/1117 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 18.1.1996 gün…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2008/369 K: 2008/394 T: 28.05.2008

Taraflar arasındaki "itirazın iptali-tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Sulh 2.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 28.12.2006 gün ve 2006/1545-1936 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 13.05.2007 gün ve 2007/3587-6905 sayılı ilamı ile; (...Uyuşmazlık…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/152 K: 2021/1108 T: 28.09.2021

Davacı İstemi: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ...’un dava konusu taşınmazda 05.03.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi gereğince aylık 3.350TL kira bedeli ile kiracı olduğunu, davalının dört yıldır kiracı olarak bulunduğu işyerini son dönem başından sonra verdiği taahhütname ile 04.03.2014 tarihinde…