Son Yazılar

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2021/2861 K: 2021/2388

Davaya konu olayda, teknik bilirkişi yol ile davacı taşınmazı arasında kot farkı bulunduğunu bildirmiş ise de davacı taşınmazından iş makinalarıyla makul süre çalışma (tıraşlama vb.) ve masraf yapılmak suretiyle yola çıkma olanağı bulunup bulunmadığını ayrıntılı şekilde açıklamamıştır. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2021/1374 K: 2021/3572

Geçit hakkı bedelinin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş ise hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/3477 K: 2004/3885 T: 26.10.2004

Taşınmazın dava ve temyize konu bölümü ile dava ve temyize konu olmayan taşınmaz kesimi arasında ayırıcı unsur olarak doğal yada yapay bir sınır yerinin bulunmadığı tespit edilmiş olup; bu da taşınmazın dava ve temyize konu bölümünün sınırlarını oluşturan dava ve temyize konu olmayan eylemli meranın bir bölümü olduğunun kabulü gerektirir ki bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımaz. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2003/3366 K: 2004/63 T: 20.1.2004

Bir yerin mera olarak kabul edilebilmesi için taşınmazların yetkili idari merciiler tarafından mera olarak tahsis edilip edilmediğinin ve de öncesi, bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde mera olarak kullanılmakta olup olmadığı hususlarının mahkemece araştırılmış olması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/165 K: 2004/996 T: 22.3.2004

Meralar üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımaz; kural olarak resmi kayıt ve belgelere aykırı düşen bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilemez; davacı hazinenin dava dilekçesi içeriği ve davanın niteliği dikkate alınarak kayıt miktar fazlasından oluşan bölümün mera niteliğiyle sınırlandırılmasına karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamıştır. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/567 K: 2004/1142 T: 29.3.2004

Kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri eylemli durumla doğrulanmadıkça eylemli duruma değer verilmesi zorunludur; bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyet süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımaz; mahkemece bu olgular dikkate alınarak davanın reddine, taşınmaz tespitinin 3402 sayılı kanunu’nun 5. Maddesi hükmü uyarınca malik hanesi açık bırakılarak yapılmadığı dikkate alınarak taşınmazın tespit gibi davalı hazine adına tesciline karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/699 K: 2004/1159 T: 29.3.2004

Davada taşınmaz hazine tarafından üçüncü kişilere dağıtım yoluyla tahsis ve temlik edilmemiş, davacılar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmış olmakla; davanın dinlenme olanağı vardır; mahkemece yapılacak iş, hazine tapusunun oluştuğu dönemden önce dava konusu taşınmazlar üzerinde davacı taraf yarına 3402 sayılı kadastro kanunun 46/1. Maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesinden ibarettir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/363 K: 2004/1162 T: 29.3.2004

Zilyetlikle birleşmeyen vergi kaydına değer verilemez; kaldı ki taşınmaz üzerinde hayvan otlatmak suretiyle sürdürülen zilyetlik süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımaz; mahkemece bu olgular dikkate alınmak suretiyle taşınmazın bu bölümünün davacı hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken; mera niteliğiyle sınırlandırılmasına karar verilmiş olması isabetsizdir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/30 K: 2004/1229 T: 1.4.2004

Mahkemece kadastro tespitlerine dayanak yapılan vergi kayıtlarının taşınmazlara ait olduğu, tespit gününde adlarına tescile karar verilen zilyetleri yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, uygulama hüküm vermeye yeterli görülmediğinden yasanın ön gördüğü şekilde kayıtlar, belgeler, ilgisi olabilecek sonuçlanmış ya da derdest davalar, bilirkişi ve tanık beyanları ve sair tüm bilgiler değerlendirdikten sonra karar verilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/949 K: 2004/1407 T: 12.4.2004

Dava konusu taşınmazların kamu malı niteliğinde mera olup olmadığının belirlenmesi bakımından mera tahsisinin yapılıp yapılmadığı sorulup, saptanmalı, yapılmış ise tahsis haritası ve eki belgeler getirtilmeli, bundan sonra usule uygun belirlenecek yerel ve uzman bilirkişi, tanıklar hazır olduğu halde taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, mera tahsisi yapılmış ise tahsis haritası ve eki belgeler yerine uygulanmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca göre karar verilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/927 K: 2004/1427 T: 13.4.2004

Davacının dayandığı tapu kaydının güney sınırında dava ve temyiz konusu kesim “yaylakiye” olarak sınır tarif edildiğinden bu bölümün de kamu malı niteliğinde mera olduğunun kabulü gerekir; bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımaz; dava ve temyiz konusu kesimin 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16/b maddesi hükmü gereğince mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Devamını Oku