Son Yazılar

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2004/3304 K: 2004/5177 T: 22.4.2004

Suriye uyruklu bütün özel ve tüzel kişilerin, Türkiye'de bulunan taşınmaz ve taşınır malları ile bütün hak ve menfaatlerine 28.5.1927 gün 1062 sayılı kanun hükümlerine müsteniden hazinece el konulmuştur Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 1993/6100 K: 1993/7439 T: 15.7.1993

Suriye uyruklu miras bırakanın devletçe el konulan taşınmaz malları doğrudan Türk mirasçısına geçmez. Yukarıda tarih, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün, Dairenin 26.4.1993 gün ve 3445/4231 sayılı ilamiyle bozulmasına karar verilmişti. Adı geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2004/13816 K: 2004/13771 T:23.11.2004

Yunanistan mevzuatındaki gelişme ve bu yazılar; Türk vatandaşlarının Yunanistan'da taşınmaz malları tevarüs (miras) yoluyla edinemeyecekleri, kök murisin ve ara murislerin olum tarihleri itibariyle taşınmaz malları tevarüs ve serbestçe tasarruf yönünden fiili bir karşılıklılığın bulunmadığını açıkça göstermektedir. Taraflar arasındaki davanın yapılan…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 1986/9054 K: 1986/9637 T:03.11.1986

Miras bırakan kişi Yunan Uyruklu olarak ölmüşse, mirasçılarının Türk Uyruklu olması durumunda, miras bırakana ait Türkiye'de bulunan bir taşınmazı kazanmaları mümkündür. Yabancı bir kişinin Türkiye'de bulunan bir taşınmazı kazanması mütekabiliyet esası ile sınırlıdır. Dimitru1a ve arkadaşları ile Maliye Hazinesine izafeten…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 1992/1217 K: 1992/1514 T:11.02.1992

Miras ölümle açılır. Mirasçı olabilmek için murisin vefatında mirasçılığa ehil olarak sağ olmak yeterlidir. Davacıların mirasın açıldığı günde hangi ülke vatandaşı oldukları araştırılıp belirlenmeden ve sonradan Türk vatandaşı olmalarının mirasçılığa ehliyeti etkilemeyeceği düşünülmeden eksik inceleme ile hüküm oluşturulması usul ve…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 1992/3105 K: 1992/3408 T:23.03.1992

Tahdidi mutazammın kanun hükümleri yerinde kalmak ve karşılıklı olmak şartı ile yabancı hakiki şahıslar Türkiye'de gayrimenkul mallara temellük ve tevarüs edebilirler. Hezıne ile François arasındaki yerasetin iptali davasının bozmadan sonra yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 1992/6595 K: 1992/7379 T:30.06.1992

Türk mahkemelerinde dava açan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadırlar. Tahdidi mutazammın kanun hükümleri yerinde kalmak ve karşılıklı olmak şartı ile yabancı hakiki şahıslar Türkiye’de…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 1992/12843 K: 1993/460 T:27.01.1993

Tapu Kanununun 35. maddesi uyarınca, Tahdidi Mutazammın Kanun hükümleri yerinde kalmak ve karşılıklı olmak şartı ile yabancı hakiki şahıslar Türkiye'de gayrimenkul mallara temellük ve tevarüs edebilirler. Türk Yabancılar Hukukunun genel ilkelerinden olan karşılıklı işlem (mütekabiliyet) esası, en az iki devlet…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 1994/1488 K: 1994/1887 T:22.02.1994

Ölüme bağlı tasarruflar şekil bakımından yapıldıkları yer hukukuna veya o hukuki işlemin esası hakkında yetkili olan hukukun ön gördüğü kurallara tabidir. 2675 sayılı yasanın 6. maddesi, ölenin milli hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir. Ölüme bağlı tasarruf…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 1995/4314 K: 1995/5093 T:25.04.1995

Yabancıların mirasçılığı ise, mütekabiliyet şartına bağlı olmakla; Türk uyruklu olmayan bir yabancının bir Türk Vatandaşına mirasçı olabilmesi için, söz konusu yabancının memleketinde kendi vatandaşlarına bir Türk’ün mirasçı olabileceğinin kabul edilmiş olması zorunludur. Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 1995/12454 K: 1995/13742 T:15.12.1995

Yabancı ülke mevzuatında bir engel olmamakla beraber Türk vatandaşlarının o ülkede taşınmaz mal edinmeleri şu veya bu biçimde fiilen engelleniyorsa, Tapu Kanununun 35. maddesinde açıklanan edinme engelinin bulunmadığını söylemek mümkün değildir. DAVA: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 1996/8026 K: 1996/9124 T:25.09.1996

Muris ile mirasçının, mirasın açıldığı tarihte ayrı ayrı devletlerin uyruğunda bulunması halinde; mirasla ilgili uyuşmazlıkların çözümünde Devletler Hususi Hukuku ile ilgili kuralların uygulanması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti’nin benimsediği sisteme göre, bir Türk vatandaşına, bir yabancının mirasçı olabilmesi için; o kimsenin memleketinde;…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2000/1715 K: 2000/4950 T: 18.04.2000

Yabancı ülke taşınmazın bulunduğu yer bakımından (örneğin sahilde bulunan taşınmazlarla ilgili) izne bağlılık ve yasaklamalar getirilmişse, bizim mevzuatımız bakımından engel olmasa bile sahildeki taşınmazın yabancı tarafından edinilebileceği kabul edilemez. DAVA: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2000/5883 K: 2000/7449 T: 05.06.2000

En önemli nokta 28.5.1927 günlü 1062 sayılı kanunda ifade edildiği üzere idari karar veya istisnai kanunlarla Türk uyruklular bakımından mülkiyet haklarının kısmen veya tamamen sınırlanıp, sınırlanmadığının daha açık bir ifade ile fiili durumun belirlenmesidir. Yabancı ülke mevzuatında bir engel olmamakla…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2000/8187 K: 2000/11994 T:10.10.2000

Yabancı ülke mevzuatında bir engel olmamakla beraber Türk vatandaşlarının o ülkede taşınmaz mal edinmeleri şu veya bu biçimde fiilen engelleniyorsa, Tapu Kanunun 35. maddesinde açıklanan edinme engelinin bulunmadığını söylemek mümkün değildir. Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2001/8499 K: 2001/10360 T:02.07.2001

Türkiye Vatansızlık Hallerini Ortadan Kaldırılması ve Azaltılması Hakkındaki Anlaşmayı onaylamamıştır. Ancak vatansızların taşınmaz mal edinmelerini engelleyen bir hükümde yoktur. Mülkiyet hakkının niteliği dikkate alındığında Türkiye'deki taşınmazları iktisap etmeleri gerekmektedir. Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2002/5596 K: 2002/6516 T:14.05.2002

Yabancı ülke taşınmazın bulunduğu yer bakımından (örneğin sahilde bulunan taşınmazlarla ilgili) izne bağlılık ve yasaklamalar getirilmişse, bizim mevzuatımız bakımından engel olmasa bile sahildeki taşınmazın yabancı tarafından edinilebileceği kabul edilemez. Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2003/6263 K: 2003/7364 T:20.05.2003

Türk asıllı azınlıklarda mirasçı olmak bakımından yabancıdır. Ancak Yunanistan'da 31.07.1990 tarihinden itibaren Rum asıllı üçüncü ülke vatandaşlarına miras yoluyla intikal hakkı ve mirasçılık yoluyla mülk edinme hakkı tanımıştır. Taraflar arasındaki dayanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2004/1803 K: 2004/3241 T:15.03.2004

Suriye uyruklu şahsın gayrimenkulleri mirasçısı Türk dahi olsa ona geçmez. Sadece emanete alınan bedelleri Türk mirasçısına verilir. Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: K:…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2004/13816 K: 2004/13771 T:23.11.2004

Yukarıda gösterilen Yunanistan mevzuatındaki gelişme ve bu yazılar; Türk vatandaşlarının Yunanistan'da taşınmaz malları tevarüs (miras) yoluyla edinemeyecekleri, kök murisin ve ara murislerin olum tarihleri itibariyle taşınmaz malları tevarüs ve serbestçe tasarruf yönünden fiili bir karşılıklılığın bulunmadığını açıkça göstermektedir. Taraflar arasındaki…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 1995/14125 K: 1996/1120 T: 1.2.1996

Veraset ilamı verilmesi görevi sulh hukuk mahkemelerine ait olmasına rağmen, kadastroya veya kadastro ile ilgili verasete ait uyuşmazlıkları çözme görevi kadastro mahkemelerine de verilmiştir. Ancak kadastro ile ilgili bir işlem bulunmadığı takdirde, kadastro davalarına bakmaya yetkili asliye hakimi, veraset ilamına…