1. Anasayfa
  2. Danıştay Kararları

İmar Kanunu 18. Madde Uygulamalarıyla (Parselasyon) İlgili Danıştay Kararları


Arazi ve arsa düzenlemesi, belediyelerce ve il özel idarelerince alınan idari bir karara dayanmaktadır. İmar Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemleri bir idari işlemdir.  Bu konu hakkında şu yazılarımıza bakabilirsiniz: 

Danıştay 6. Dairesi E: 1981/849 K: 1982/1330 T: 29/04/1982

Davacıya ait taşınmazın İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca imar planında belirlenmiş inşaat nizamına uygun inşaat yapmaya elverişli imar parselleri elde etmek amacıyla düzenlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1979/3676 K: 1982/775 T: 30/03/1982

İmar Kanununun 42.maddesi ile buna ilişkin yönetmelik kurallarına aykırı olarak yapıldığı sonucuna varılan parselasyon işleminin iptali. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1978/94 K: 1982/759 T: 29/03/1982

Şuyulandırılan taşınmazın 6 ay içerisinde şuyuun giderilmemesi halinde belediyece şuyuun giderilmesi için dava açılabileceği yolunda tesis edilen işlemin İmar Kanununun 46. maddesine uygun olduğu. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1988/2044 K: 1988/1481 T: 21/11/1988

İmar Kanununun 18.maddesinde, düzenleme ortaklık payının düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların %35 ini geçemeyeceği öngörülmüş bulunmasına karşın belediyece düzenleme ortaklık payının bu oranın altında belirlenemeyeeği gerekçesiyle düzenleme ortaklık payının %35’e tamamlanması için davacıdan arsa karşılığı bir bedel istenmesi konusundaki belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılan davanın idare mahkemesince incelenmesi gerektiği. Devamını Oku…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2002/5084 K: 2002/198 T:21.01.2003

Belediye tarafından 2886 SK’mın 35/a maddesi uyarınca davalıya satılıp tescil edilen nizalı taşınmazın aslında davacının murisinin tapu tahsis belgeli mülkü olduğundan bahisle açılan tapu iptali ve tescil davasında, nizalı parselin tapu kaydının dayanağını oluşturan idari işlemin iptal edildiği anlaşıldığına göre; davalı adına yapılan tescil işleminin artık yolsuz tescil niteliğinde kaldığını kabul etmek gerekir. Devamını Oku…

Danıştay İDDK E: 1997/369 K: 1999/1 T: 08/01/1999

3194 sayılı İmar Kanunun 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işleminin iptali istemiyle açılan davada, aynı zamanda imar planının da iptalinin istenmiş olması nedeniyle davada bu hususun da incelenmesi gerektiği. Devamını Oku…

Danıştay İDDK E: 1997/369 K: 1999/1 T: 08/01/1999

3194 sayılı İmar Kanunun 18. Maddesi uyarınca yapılan parselasyon işleminin iptali istemiyle açılan davada, aynı zamanda imar planının da iptalinin istenmiş olması nedeniyle davada bu hususun da incelenmesi gerektiği. Devamını Oku…

Danıştay İDDK E: 2000/573 K: 2000/966 T: 29/09/2000

Genel düzenleyici nitelikte olan ve parselasyon işleminin dayanağını oluşturan imar planına karşı uygulama işlemi olan parselasyon işlemi nedeniyle uyuşmazlık yaratıldığı; ancak davanın parselasyon işlemi açısından yasal dava açma süresi geçirildikten sonra açılması nedeniyle imar planının iptaline ilişkin istemin bu aşamada incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın parselasyon işlemine ilişkin bölümünün incelenmeksizin reddi yolundaki daire kararının uygun bulunduğu. Devamını Oku…

Danıştay İDDK E: 1999/318 K: 2001/909 T: 14/12/2001

Düzenleme ortaklık payıyla karşılanacak yerlerden yoldan ihdaslar düşüldükten sonra düzenleme ortaklık payının hesaplanması gerektiği. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2008/8349 K: 2010/6342

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararıyla; dava konusu imar uygulaması ile, hisseli olan tescilli yapı parselinden müstakil parsel oluşturulması, mevcut imar planında yol olarak görülen yerde imar parseli oluşturularak imar planına aykırı uygulamaya gidilmiş olması ve düzenleme sınırının yol ekseninden geçirilmiş olması nedenleri ile 3194 sayılı Yasa’nın 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulamasının uygun olmadığına karar verildiği ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca, kamu kurumu ve kuruluşları ile belediyelerin koruma bölge kurullarının kararlarına uymak zorunda oldukları hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2009/747 K: 2011/828

Parselasyon yapılan sahada önceden yapılmış terk gibi kesintilerin yeni yapılan parselasyonda dikkate alınacağı, önceden yapılan terk ve kesinti miktarı belirlendikten sonra ortaya çıkan fark kadar düzenleme ortaklık payı alınabileceği hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/3692 K: 1999/4794 T: 13/10/1999

Uyuşmazlık konusu taşınmazın trafo yeri olarak kamulaştırılmasına ilişkin işlemlere başlanılması ve tapu kayıtlarında bu yönde şerh bulunması karşısında, kamulaştırılan yerin tapuda davacı idare adına kayıtlı bulunmadığı gerekçesiyle kamulaştırma işleminin varlığı gözetilmeksizin sadece tapuda malik görünen kişilerin dikkate alınması suretiyle parselasyon yapılmasında mevzuata uyarlık bulunmadığı. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1993/1004 K: 1993/5355 T: 14/12/1993

3194 sayılı İmar Kanununun 15. maddesi uyarınca yapılan tevhit ve ifraz işlemi nedeniyle düzenleme ortaklık payı alınamayacağı. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2006/1662 K: 2008/2479 T: 22.4.2008

Mera vasıflı taşınmazların, parselasyona tabi tutulamayacağı hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2006/2217 K: 2008/2361 T: 16.04.2008

Parselasyon işlemi sonucu, davacıya ağaçlandırılacak alandan tahsis yapılamayacağı hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/1069 K: 2023/105 T: 12.01.2023

3290 sayılı yasanın Ek-1. maddesinin amacı, uygulamada problemlere neden olan özel parselasyon ve kat mülkiyetindeki hisseli durumlara bir çözüm getirmektir. Anılan madde hükmünün uygulanabilmesi için 3194 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 9.5.1985 tarihinden önce taşınmazın özel parselasyona tabi tutulmuş veya hisse karşılığı satın alınmış olması gerekmektedir. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/5365 K: 2005/2128 T: 12/04/2005

Dava konusu parsellerin üzerindeki yapıların korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu ve tescil edilmeleri gerektiği konusunda yargı kararı bulunduğundan anılan taşınmazlara ilişkin olarak kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulunca alınacak karar doğrultusunda parselasyon işlemi yapılması gerekirken bu durum gözetilmeksizin tesis edilen işlemde hukuka uyarılık bulunmadığı. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/1839 K: 1999/2054

2577 sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca yapılan başvuru üzerine altmış gün içerisinde yanıt verilmesi halinde istemin reddedilmiş sayılacağı, bu tarihten sonra verilen yanıtın istemin reddine ilişkin olmayıp bir işlem tesisine yönelik olması durumunda ise yeni bir hukuki sonuç yaratan bu işleme karşı süresi içerisinde dava açılabileceği. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/2676 K: 1999/2714

Parselasyon işlemi sırasında aynı düzenleme alanın bulunan davacıya ait parsellerin birlikte değerlendirilmesinde ve parsellerin toplam yüzölçümleri üzerinden düzenleme ortaklık payı alınarak imara uygun parseller oluşturulup eski yerlerinden tahsis yapılmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/4313 K: 1999/4953 T: 19.10.1999

Davacının taşınmazını da kapsayan alanda yapılan parselasyon işleminin iptali yolunda verilen karardan sonra makul bir süre içinde yeniden bir parselasyon işlemi tesis edilmesi gerektiğinden yeniden parselasyon işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise davacının yapısının yapılan bir parselasyon işlemi kapsamında korunup korunmayacağı hususunun gözönünde bulundurulması suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerekir. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/5770 K: 2005/2519 T: 03/05/2005

İmar planına karşı uygulama işlemi olan parselasyon nedeniyle uyuşmazlık yaratıldığı; ancak, parselasyon işlemi açısından yasal dava açma süresi geçtikten sonra davanın açılması nedeniyle imar planının iptaline ilişkin istemin incelenme olanağının bulunmadığı. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/6273 K: 1999/6359 T: 9.12.1999

3194 sayılı yasanın 18. Maddesi ile 2981 sayılı yasanın 10. Maddesi uyarınca belediyelerin kapanan yollar nedeniyle kendi adlarına parseller oluşturmasının mümkün olmadığı, belediyenin kendi adına ne şekilde parsel oluşturduğu hususunun araştırılarak yeniden karar verilmesi gerekir, öte yandan taşınmazların satışının önlenmesi için tapu kayıtlarına tedbir konulması isteminin adli yargı yerince karara bağlanması gerekir. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/2000 K: 1999/4906 T: 19.10.1999

3194 sayılı yasanın 18. maddesi uyarınca tesis edilmiş parselasyon işleminin bu madde ve ilgili yönetmelik esasları içinde incelenmesi zorunluyken 2981 sayılı yasaya göre değerlendirme yapılarak karar verilmesinde isabet yoktur. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/2790 K: 2007/5059

Taşınmaz mülkiyetinin asıl belirleyici unsurunun tapu senedi olması nedeniyle, tapu kayıtlarında bu yönde bir şerh bulunmamasına karşın, satış vaadi sözleşmesi ile anılan taşınmazda hisse satın alındığından bahisle, mülkiyet iddiasıyla parselasyon işlemine dava açılamayacağı hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/28 K: 2007/1673

Orman alanı olarak belirlenmiş yerlerin, inşaata elverişli imar parseli haline getirilemeyecek alanlar olması nedeniyle, parselasyon işlemine tabi tutulamayacakları hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2004/8073 K: 2007/1098

Parselasyon işleminin yargı kararı ile iptali sonucunda iptal kararının gereğinin yerine getirilmesinin ilk koşulunun, ilgilisi açısından parselasyon öncesi hukuki duruma yeniden gelinmesinin sağlanması olduğu, bu itibarla davalı idarece ileri sürülen hususların iptal gerekçeleri çerçevesinde irdelenmesi ve yargı kararının uygulanıp uygulanmadığı hakkında bir karar verilmesi gerektiği hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2007/9377 K: 2009/9874

Bir taşınmazın satın alınma suretiyle malikinin değişmesi durumunun; taşınmazı her yeni satın alan için önceki malik zamanında yapılan ve parselin oluşumunun dayanağı olan parselasyon işlemine karşı dava açma süresi yeniden başlatma nedeni olamayacağı hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2008/6857 K: 2010/2145

Özel parselasyon ile belirlenmiş bulunan umumi hizmet alanlarının karşılığı olarak tapuda ana parsel maliki adına kayıtlı olarak kalmış bulunan hisselerin tapu sicilinden bedelsiz olarak terkini gerektiğinden halen ana parsel maliki üzerinde görülen veya satışlar sonucu üçüncü kişiler üzerinde bulunan bu gibi paylar karşılığı olarak ana parsel malikine veya bu hisseleri satın alan kişilere parselasyon sonucunda tahsis yapma olanağı bulunmadığı hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2008/5856 K: 2010/3899

3194 Sayılı İmar Kanunu’nun Arazi ve Arsa Düzenlemesi başlıklı 18. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ilk ve ortaöğretim kurumları, yol, meydan, park, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi umumi hizmetlerden ve bu hizmetlerle ilgili tesislerin oluşturulması amacıyla %40’a varan oranda düzenleme ortaklık payı alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2008/5832 K: 2010/3900

Arsa ve arazi düzenlemesi ile ilgili genel düzenlemeler uyarınca kamu ortaklık paylarının ıslah imar planlarının geçerli olduğu alanlarda 2981 sayılı Yasa’nın 10-c maddesi uyarınca yapılacak parselasyon işlemleri sırasında düzenlemeye giren parsellerden de alınması uygulamanın niteliği gereği olduğundan, İdare Mahkemesinin ıslah imar planına dayalı olarak yapılacak parselasyon işlemleri sırasında “KOP” alınamayacağı yolundaki gerekçesinde hukuki isabet görülmediği hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/1282 K: 2005/5301 T: 10/11/2005

İmar planı ile yeni bir düzenleme yapılmasını gerektirecek bir neden olmaksızın ya da ilk parselasyon yargı kararıyla iptal edilmeksizin ikinci kez parselasyon yapılmasında imar hukukuna uyarlık bulunmadığı. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/4017 K: 1999/3968 T: 14.9.1999

Büyükşehir belediyelerinin parselasyon işlemi yapma konusunda yetkisi yoktur. Yasa ile ilçe belediyesine verilmiş yetki belediye meclisi kararı ile büyükşehir belediyesine devredilemez. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/4543 K: 1999/4156 T: 22.9.1999

İmar planında farklı bir amaca tahsis edilmiş yerde kalan yapının, parselasyon işlemi sırasında korunmamış olmasında ve davacıya başka bir parselden tahsis yapılmasında mevzuata aykırılık yoktur. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1994/4164 K: 1999/4196 T: 23.9.1999

Kamu yararını ilgilendiren genel nitelikte düzenleyici işlem olan imar planına karşı semt sakini (komşuluk) sıfatıyla menfaatin ihlal edildiğinden bahisle iptal davası açılması olanaklı ise de kişisel çıkarları ihlal eden, somut, sübjektif nitelikteki parselasyon işlemine karşı dayanılarak açılan davanın ehliyet yönünden reddi gerekir. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/3692 K: 1999/4794 T: 13.10.1999

Uyuşmazlık konusu taşınmazın trafo yeri olarak kamulaştırılmasına ilişkin işlemlere başlanması ve tapu kayıtlarında bu yönde şerh bulunması karşısında, kamulaştırılan yerin tapuda davacı idare adına kayıtlı bulunmadığı gerekçesiyle kamulaştırma işleminin varlığı gözetilmeksizin sadece tapuda malik görünen kişilerin dikkate alınması suretiyle parselasyon yapılmasında mevzuata uyarlık yoktur. Devamını Oku…

Danıştay İDDK E: 2004/244 K: 2007/2331

Ağaçlandırılacak alanın düzenleme ortaklık payı kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca, Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 12. maddesi kapsamında değerlendirilmesine olanak bulunmadığı hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2015/929, K: 2016/336 2.2.2016

İdari yargıda, parselasyon işlemine karşı birden fazla taşınmaz için tek dava dilekçesi ile iptal davası açılabilir…”Bu durumda, dava konusu parselasyon işlemiyle aynı düzenleme alanı sınırı içindeki taşınmazlarla ilgili olarak düzenleme yapıldığına ve aynı iddialara dayanılarak dava açıldığına göre, parselasyon işleminin bütün halinde incelenmesinin bu yolla mümkün olması karşısında, tek bir dilekçe ile davanın açılmasında 2577 sayılı Kanunun 5. maddesine aykırı bir yön bulunmadığı, dolayısıyla mahkemece önce dilekçenin reddine karar verilip, bilahare aynı yanlışlığın tekrarlandığından bahisle davanın reddine hükmedilmesinde usul hükümlerine uyarlık görülmemiştir. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2013/729, K: 2013/5306

Özeti: Parselasyon işlemi tapu kayıtları esas alınarak yapıldığından parselasyon işlemi tesisi sırasında hazine adına kayıtlı olan taşınmaz nedeniyle hazine adına imar parseli oluşturulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2012/207 K: 2016/3113

Ormanlık alanlarla ilgili olarak davalı belediyenin 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca parselasyon işlemi yapılması mümkün olmadığından, orman alanında yapılan dava konusu parselasyon işlemlerinde mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmadığı hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2012/1904, K: 2013/6299

Danıştay Altıncı Dairesinin kapanan kadastral yollara ilişkin yerleşik kararları; kapanan kadastral yolların ilgili idare adına tescil edilmemesini değil, tescil edildikten sonra parselasyon işlemi kapsamında, kadastral durumda, kadastral sahadaki kullanım amacına koşut olarak, düzenleme sınırı içerisindeki umumi hizmet alanları için kullanılmasını; eğer umumi hizmet alanlarından, idarenin elde ettiği taşınmaz daha fazla ise ancak o zaman Anayasa Mahkemesi kararına yansıyan ihtimaller doğrultusunda kullanılabileceği, bunun dışında özel hukuk rejimi çerçevesinde kullanılması konusunda takdir yetkisinin bulunmadığı hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2008/6857, K: 2010/2145

Özel parselasyon ile belirlenmiş bulunan umumi hizmet alanlarının karşılığı olarak tapuda ana parsel maliki adına kayıtlı olarak kalmış bulunan hisselerin tapu sicilinden bedelsiz olarak terkini gerektiğinden halen ana parsel maliki üzerinde görülen veya satışlar sonucu üçüncü kişiler üzerinde bulunan bu gibi paylar karşılığı olarak ana parsel malikine veya bu hisseleri satın alan kişilere parselasyon sonucunda tahsis yapma olanağı bulunmadığı hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2006/325, K: 2008/48, T: 18.1.2008

Üzerinde yapı bulunan kadastral parsel imar parseli haline gelmeyeceği gibi, imar parselinin bulunduğu alanda da yeni imar planına uygun yeniden parselasyon işlemi yapılabileceğinden, kadastral parsellerin parselasyon işlemine tabi tutulabileceği gerekçesine dayalı mahkeme kararında, isabet bulunmadığı hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/1982, K: 2007/5267

3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemlerinin tapuda kayıtlı taşınmazlarla ilgili olması ve tapu maliklerini ilgilendirmesi nedeniyle, ancak mülkiyet sahibi olanların dava açabileceği, tapu ile ilişkisi olmayanların, parselasyon işlemini dava konusu edemeyecekleri hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2012/3814, K: 2013/7931

Davacı tarafından hazırlattırılan parselasyon planının davalı idarece aynen kabul edilmesi gerekmemekle birlikte, imar planına uygun parselasyon işleminin davalı idarece yapılması zorunlu olduğundan, parselasyon yapmaya zorlayan herhangi bir hükmün bulunmadığı ve yargı kararı ile de idarelerin parselasyon yapmaya zorlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığı hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/6273 K: 1999/6359 T. 9.12.1999

3194 sayılı yasanın 18. Maddesi ile 2981 sayılı yasanın 10. Maddesi uyarınca belediyelerin kapanan yollar nedeniyle kendi adlarına parseller oluşturmasının mümkün olmadığı, belediyenin kendi adına ne şekilde parsel oluşturduğu hususunun araştırılarak yeniden karar verilmesi gerekir, öte yandan taşınmazların satışının önlenmesi için tapu kayıtlarına tedbir konulması isteminin adli yargı yerince karara bağlanması gerekir. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1996/1577 K: 1997/1528 T: 20.03.1997

Parselasyon işleminin bir bütün olarak incelenmesi gerekirken unsurlarından birisi olan hisselendirmenin tek başına iptal davasına konu olabilecek bir işlem olarak kabul edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1991/288 K: 1991/1975 T: 09.10.1991

Geçerli ve bağlayıcı nitelikte bir vekaletname veya muvafakatname bulunmadığından parselasyon işlemi konusunda paydaşlardan birisine yapılan tebligatın diğer paydaşlar açısından dava açma süresine başlangıç olarak alınmayacağı hk. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1994/2996 K. 1994/3721 T. 24.10.1994

ÖZET: Parselasyon işleminin muhataba tebliği gerektiğinden, yeni parsellerin tapularının düzenleme tarihinin işlemi öğrenme tarihi olarak alınarak davanın zamanaşımından reddi isabetsizdir. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1997/1582 K. 1998/893 T. 18.2.1998

ÖZET: Askı süresi içerisinde parselasyon işlemine yapılan itirazın, askı süresinin son gününü izleyen günden itibaren 60 gün içinde cevap verilmemek suretiyle reddedilmesi üzerine, takip eden 60 günlük süre içinde parselasyon işlemine karşı dava açılması gerektiği, bu süreler geçtikten sonra davalı idareye yapılan başvuruların reddine ilişkin işlemler dava açma süresini yeniden başlatmaz. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/1709 K. 2004/26 T. 12.1.2004

ÖZET: Bir bölgede parselasyon işlemi yapılabilmesi için öncelikle 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı yapılması ve parselasyon işlemimin de bu plana dayalı olması gerekmektedir. Parselasyon işleminin dayanağı 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı dava konusu edilmediğinden, dava konusu parselasyon işleminin yukarıda anılan Yasa ve Yönetmelik hükümleri ile 1/1.000 ölçekli uygulama imar planına ve parselasyon ilkelerine uygun yapılıp yapılmadığının irdelenmesi suretiyle yeniden bir karar verilmelidir. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/6414 K. 2000/106 T. 17.1.2000

ÖZET: Parselasyon işleminde kişilerin düzenlemeye giren parselleri ile düzenleme sonrası tahsis edilen parselleri arasında değer farkı bulunması durumunda, parselasyon işlemlerinin yasa ve yönetmeliklere aykırılığı öne sürülerek iptalinin istenilmesi gerekmektedir. Söz konusu değer farkı bir iptal nedenidir ve tazminat hukuku kapsamında değildir. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1997/6901 K. 1998/6773 T. 23.12.1998

ÖZET: Revizyon imar planı uyarınca kendisine imar parseli verilmesi olanaklı olmayıp, Hazine arazisi üzerindeki kaçak yapısı da af kapsamına girmeyen kişinin hukuken korunan bir menfaati bulunmadığından dava açma ehliyeti yoktur. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/4164 K. 1999/4196 T. 23.9.1999

Kamu yararını ilgilendiren genel nitelikte düzenleyici işlem olan imar planına karşı semt sakini (komşuluk) Sıfatıyla menfaatin ihlal edildiğinden bahisle iptal davası açılması olanaklı ise de kişisel çıkarları ihlal eden, somut, sübjektif nitelikteki parselasyon işlemine karşı, parselasyon yapılan sınırlar içerisinde ayni hakkı bulunmayan davacı tarafından komşuluk hukukuna dayanılarak açılan davanın ehliyet yönünden reddi gerekir. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/5731 K. 2005/1938 T. 5.4.2005

Dava, hazineye ait parselin bulunduğu alanda 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işleminin iptali istemiyle açılmıştır. Hazineyi ilgilendiren davalarda defterdarların bulundukları illerde daire amiri olarak dava açmaya yetkili oldukları açık olduğundan hazineye ait taşınmazla ilgili parselasyon işleminin iptali istemiyle açılan davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kararda isabet bulunmamaktadır. Devamını Oku…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir