Önceden mera olan bir yerin imar planı kapsamında kalması ve konut yeri olarak belirlenmesi durumunda, mülkiyeti 775 sayılı Kanun’a göre Belediyeye geçmez. Belediyece bu nitelikteki yerlerin satışına da değer verilemez. Bu itibarla, taşınmazın evveliyatının mera olup olmadığı yöntemine uygun şekilde araştırılmak, imar planı kapsamında kalıp kalmadığı saptanmak, önceden mera olduğunun tespiti ve konut alanı olarak ayrıldığının belirlenmesi halinde mülkiyetin Hazine üzerine kalacağı dikkate alınmak suretiyle hüküm kurulmalıdır.
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
KARAR: Kadastro sırasında dava konusu taşınmaz öncesi kadim mera iken Yenibuçuk Belediyesi’nce imar planı içerisinde olduğundan, Encümen Kararı ile adi ifraz krokisi yapılmak suretiyle arsa vasfına getirilerek, satışı nedeniyle 3194 sayılı İmar Yasasının 11. maddesi uyarınca Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı, yasal süresi içinde satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, çekişmeli parselin öncesinin mera olmayıp boş Hazine arazisi olması nedeniyle 775 sayılı Kanun hükümlerine göre Belediyece yapılan satışın geçerli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, nizalı parselin davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazın 775 sayılı Yasa gereğince Belediyeye intikal ettiğinden sözedilerek davacı adına tesciline karar verilmişse de; öncesi mera olan bir yerin imar planı kapsamında kalması ve konut yeri olarak belirlenmesi durumunda, mülkiyeti 775 sayılı Yasaya göre Belediyeye geçmez. Belediyece bu nitelikteki yerlerin satışına da değer verilemez. Bu itibarla, taşınmazın evveliyatının mera olup olmadığı yöntemine uygun şekilde araştırılmak, bu nitelikteki tüm taşınmazları dıştan çevreleyen parsel tutanak ve dayanakları celbedilmek, bu yönü nasıl okudukları araştırılmak, kayıtlara ters düşen bilirkişi ve tanık beyanlarına değer verilemeyeceği düşünülmek, imar planı kapsamında kalıp kalmadığı saptanmak, öncesinin mera olduğunun tesbiti ve konut alanı olarak ayrıldığının belirlenmesi halinde mülkiyetin Hazine üzerinde kalacağı dikkate alınarak bir hüküm kurulmak gerekir.
SONUÇ: Temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün (BOZULMASINA), 19.10.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.