1. Anasayfa
  2. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/4314 E: 1995/5176 T: 12.9.1995


Taşınmazın malik hanesi açık bırakıldığı takdirde, kadastro hakimi; maliki belirleyerek davaya konu olan taşınmaz hakkında düzenli sicil oluşturmakla yükümlüdür.

Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:

KARAR: Kadastro sırasında 1778 ada 13 parsel sayılı 882.19 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 2672 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince Vakıflar İdaresiyle, alakalı Kilise Mütevelliliğinden sorulduktan sonra tespiti lazım geldiğinden malikhanesi boş bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı tarafından, davalılar aleyhine asliye hukuk mahkemesinde açılan tapu tescil davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro mahkemesinde çekişmeli parsel tutanakları ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Kadastro tespiti 1953 yılında yapılmıştır. Davacı ise kadastro tespitinden sonra, 1956 yılında doğan zilyetliğe dayanmaktadır. Tespit tutanağında açıkça, taşınmazın tespit tarihinde harap bina olduğu ve etrafının duvarla çevrili olduğu belirtilmiştir. Maddi delile aykırı düşen beyanlara değer verilmemesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle davacı yararına zilyetlikle iktisap şartları gerçekleşmemiştir. Bu itibarla, sair temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır. Ancak, kadastro hakimi, davaya konu olan taşınmazlar hakkında sicil oluşturmakla yükümlüdür. Taşınmazın malikhanesi açık bırakılmıştır. Taşınmazın maliki belirlenerek sicil oluşturulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

SONUÇ: Temyiz itirazlarının bu nedenle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 12.9.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.