3402 s. Kadastro Kanunu’nun 31 ve 36. maddeleri uyarınca, davada haklı çıkan taraf yararına yargılama giderlerine ve ücreti vekalete hükmedilmesi gerekirken, Hazine vekilinin temyizi üzerine verilen bozma kararı sonucu yapılan yargılama sonunda, bozma doğrultusunda karar verildiği halde, yargılama giderlerinin Hazine üzerinde bırakılması usul ve yasaya aykırıdır.
Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
KARAR: Yargıtay bozma ilamında özetle; “1937 yazımı vergi kaydındaki miktar kadar yerin ayrılarak davalı adına tesciline, miktar fazlasının ise mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, çekişmeli parselin 1937 tarih, 523 tahrir nolu vergi kaydı kapsamı içinde kalan 920 metrekarelik bölümünün davalı adına tesciline, geri kalan 4530 metrekarelik bölümünün mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz, yargılama giderleri ile ücreti vekalete ilişkindir. İlk karar Hazine vekilinin temyizi üzerine bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, bozma doğrultusunda karar verildiği halde, yargılama giderlerinin Hazine üzerinde bırakılmasına karar verildiği gibi, Hazine yararına avukatlık ücretine de hükmedilmemiştir. HUMK: nun 417. maddesi ve 3402 sayılı Yasanın 31 ve 36. maddeleri uyarınca, davada haklı çıkan taraf yararına yargılama giderine ve ücreti vekalete hükmedilmesi gerekirken, bundan zuhul edilmesi isabetsiz ve Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 21.9.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.