Son Yazılar

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/1297 K: 1996/1508 T: 18.3.1996

Tespite itiraz etmeyen kimse tarafından, bağımsız olarak açılan davanın, itirazı komisyonca reddedilen bir başkası tarafından süresinde açılan davaya katılma isteği olarak kabul edilmesi gerekir. Hazine tarafından açılan davanın, itirazı reddedilen kişi tarafından açılan davadan önceki bir tarihte açılmış olması sonuca…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1993/1116 K: 1993/7507 T: 15.6.1993

Kadastro Kanunu'nun 27. maddesi gereğince, müdahil olarak davaya katılanların iddialarına ait uyuşmazlığın, kadastro mahkemesinde görülebilmesi için açılmış bir dava bulunması ve müdahilin tutanağa itiraz etmemiş olması gerekir. Davacı Hazine tutanağa itiraz etmemiş, itiraz eden kişi de komisyonun ret kararına karşı…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/1273 K: 1996/1302 T: 12.3.1996

Müşterek mülkiyet hükümlerine göre zilyet edilen taşınmazlarda belgesiz zilyetlik yolu ile her paydaş, ayrı ayrı sulu toprakta 40, susuz toprakta 100 dönüm taşınmaz iktisap edebilir. Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Hazine…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1995/6275 K: 1995/6194 T: 25.10.1995

Taşınmaza ait tapu kaydında, bu yerin kaçak ve yitik kişi yeri olarak gösterilmesi, o taşınmazın kaçak ve yitik kişilere ait olduğunun kesin delillerini teşkil etmez ise de, aksinin aynı kuvvete haiz belge ve delillerle kanıtlanması gerekir. Taraflar arasındaki tesbite itiraz…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1994/719 K: 1994/1328 T: 14.2.1994

Muristen kalan taşınmazlar paylaşılmadığı veya iştirak haline son verilmediği takdirde, mirasçılardan biri veya birkaçının üçüncü kişilere yaptıkları satışlar geçersizdir. Ancak murisin mirasçıları arasında pay satışı yazılı sözleşme ile yapılırsa, bu satış geçerlidir. Bu halde, 3402 s. Yasa'nın 13/B-b maddesinde öngörülen…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1994/733 K: 1994/1062 T: 8.2.1994

İptal edilen ve yok hükmünde sayılan tutanak, askı ilanına çıkartılsa da, bu durum hukuki bir sonuç doğurmaz. Mahkemeden yenilik doğurucu hüküm almayı gerektirmeyen nitelikte ve mülkiyet uyaşmazlığına yönelik dava hakkında, kadastro mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi isabetsizdir. Hazine ile G.... Köyü…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1995/6773 K: 1995/6992 T: 27.11.1995

Tapu kaydı hukuki değerini yitirdikten sonra yapılan devir işlemi geçersiz olduğundan, bu tür bir işlemle sahip olduğu payı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satan davacının bedelin ödenmemesi nedeniyle açtığı davanın kabulü isabetsizdir. Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda,…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/718 K: 1996/801 T: 8.2.1996

Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşulları oluştuğu gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilebilmesi için; zilyetlik tanıkları keşif yerinde dinlenmeli, dava konusu taşınmaza ait belirtmelik tutanağı ile komşu parsellere ait kadastro tutanakları getirtilmeli, kadastro…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/717 K: 1996/806 T: 8.2.1996

Nizalı taşınmazın geleneksel biçimde kullanılagelen mera olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması gerekir. Bir taşınmazın mera olarak kabul edilebilmesi için o yerle ilgili ya mera tahsis kararı veya kaydının bulunması ya da o yerin başlangıcı bilinmeyen bir zamandan beri…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/222 K: 1996/868 T: 12.2.1996

Tapu kaydı sınırında bulunan Panayut yerleri iskanen tevzi edilmiş, tapu ve vergi kayıtları davalılara ait taşınmazın malikini sınır okuyorsa ve ayrıca sınırlardaki dere ve yolun kadim olduğu saptanıyorsa, değişir sınırlı tapu kaydı, sabit sınır haline dönüşür. Taraflar arasındaki tesbite itiraz…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/1059 K: 1996/1155 T: 5.3.1996

Tapuda kaydı bulunmayan taşınmazın satışı, tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir. Taşınmazın belirli bir payını harici satış senedi ile satın aldığını ileri süren kişi, senedi ibraz etmelidir. Taşınmaz muris adına tespit edilmiş olmasına rağmen, aleyhindeki komisyon kararı tüm mirasçılarına tebliğ…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1995/7468 K: 1996/1178 T: 6.3.1996

Davacı Hazine dava konusu taşınmazın zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını ileri sürdüğü takdirde, miras yolu ile gelen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı mülk edinme koşulunun gerçekleştiği yönündeki savunmasını kanıtlama yükümlülüğü davalıya düşmekte, bunun sonucu olarak da tanık, bilirkişi ve keşif vasıtasıyla gerekli…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/1648 K: 1996/1806 T: 3.4.1996

Kadastro tespitinin yapıldığı tarihte, taşınmazla ilgili asliye hukuk mahkemesinde görülmekte olan dava derdest bulunduğu takdirde, malik hanesinin doldurulmuş olması hukuken değer taşımaz. Tutanağın kadastro müdürlüğüne gönderilmesi yolunda verilen ara kararı tutanağın malik hanesinin doldurulduğu anlamına gelmez. Taraflar arasındaki tesbite itiraz…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/3896 K: 1996/4122 T: 23.9.1996

Zilyetlik; tespit tarihine kadar çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla 20 yılı aşan bir süre devam ettiyse, bu durumu ispat eden zilyet, tarım arazisi içindeki taşınmazı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak iktisap edebilir. Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/3606 K: 1996/4123 T: 23.9.1996

Kadastro mahkemesi, kadastro ile ilgili verasete ait uyuşmazlıkları da çözeceğinden, miras bırakanın nüfus aile kayıt tablosu getirtilip, mirasçıları saptandıktan sonra, miras payları hesaplanarak, adlarına tesciline karar verilmesi gerekir. Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1998/1667 E: 1998/1690 T: 21.4.1998

Kadastro ile oluşturulan tapu kayıtlarına karşı, tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki sebeplere dayanılarak dava açılamaz hükmü 766 s. Yasa'nın 31/2 ve 3402 s. Yasa'nın 12/3 maddelerinde açıkça yer almakta olup, on yıllık sürenin hak düşürücü…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/3099 E: 1996/3261 T: 19.6.1996

Genel kadastro sırasında, zeminin vakfa ait olmasına rağmen bu şerhin işlenmeyip, daha sonra 2981s.Kanun'un 10-b maddesi gereği yeniden yapılan kadastro sırasında zeminin vakfa ait olduğu yolunda şerh verilmesi, 3402s.Kanun'un 12. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle yasal…

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1996/7128 E: 1996/7190 T: 10.9.1996

Dava konusu taşınmazın imar parseli, somut emsal olarak alınan taşınmazın henüz imar görmemiş kadastro parseli olması durumunda, dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu uğramış olduğu zayiatın dikkate alınması gerekir. Ancak, zayiat nedeniyle meydana gelen artışın emsalin değerine yansıtılan biçimiyle %…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1997/17192 K: 1997/17770 T: 24.12.1997

Elatmanın önlenmesi davası sırasında, çekişmeli taşınmaz imar parselasyon işlemine tabi tutulup, bu işlem tapuya da kaydedildiği takdirde; kadastral çap kayıtları göz önüne alınmayıp, yeni ortaya çıkan mülkiyet durumuna dayanılarak karar verilmelidir. Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada, mahkemece verilen karar…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2003/5337 K: 2003/4970 T: 26.5.2003

Taşınmazın öncesinin mera olduğu yazılı mera norm kararı davacının miras bırakanı tarafından imzalanmış olup, bu beyanlar taşınmazın öncesinin mera olduğu olgusu yönünden halefiyet yolu ile mirasçısı olan davacıyı da bağlayacağından kazandırıcı zamanaşımına dayalı davanın reddi yerindedir. Taraflar arasındaki tespite itiraz…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1995/211 E: 1995/318 T: 12.4.1995

Bir taşınmazın salt arkeolojik "SİT" alanında kalması onun kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile veya diğer bir mülkiyet belgesi ile edinilmesine engel değildir. Koşullarının gerçekleşmesi durumunda bu yer mülk edinilebilir. Taraflar arasındaki "kadastro tesbitine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Datça Kadastro…