1. Anasayfa
  2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/12036 K: 2004/12673 T:08.11.2004


İmar Kanununda belirtildiği üzere imar uygulamasıyla tecavüzlü duruma gelen yapılar bakımından muhtesat bedeli ödenmedikçe kaydı yeni edinen kişinin muhtesat sahibini imar parselinde men edemeyeceği gibi, ecrimisil istemesinin de olanaksız bulunduğu tartışmasızdır.

Taraflar arasında görülen davada; davacı, tapulamada 1677 parselden 1550/8380 payı 21.6.1968 tarihinde kayden satın aldığını, fiili taksim sonucu kendisine isabet eden yere yapılandığını ve bahçe haline getirdiğini, Mamak Belediyesince bu yerde 2981-3290 Sayılı Yasa 10/c maddesi uygulaması yapıldığını, bina ve bahçesinin olduğu yerin 37129 ada 1 nolu parselde kaldığını bu yerin belediyece davalı hazineye kütüphane hizmetlerinde kullanılmak üzere temlik edildiğini, davalının ecrimisil ihbarnamesiyle 255.760.000-TL.ecrimisil isteyerek muaraza cıkardığını ileri sürerek davalının muarazasının meni kal bedelinin tesbit ve tahsili ile ecrimisille sorumlu olmadığının tesbitini istemiştir.

Davalı hazine, 2886 Sayılı Yasanın 75. maddesine göre istenen ecrimisilin doğru olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece 2981-3290 Sayılı Yasanın 10/c maddesi veya 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesi uygulamaları ile oluşan imar parsellerine el atma halinde muhtesat bedeli ödenmeksizin men, kal, ecrimisil istenemeyeceğinin yasa gereği olduğu mahkemenin bu konuda işin esasına girerek bir karar vermesi gereğine işaret edilerek bozulmuş, bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Özgül Bozkurtgil’in raporu okundu, düşüncesi alındı.Dosya incelendi geregi gorüşülüp düşünüldu: K: Dava, 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesinden kaynaklanan muarazanın giderilmesi, imar uygulamasıyla davalı imar parselinde kalan tasınmazın muhtesat (kaim) bedelinın tahsili isteklerine ilişkindir.

Davanın reddine ilişkin olarak kurulan hükmün bozulmasına dair kararda, çekişmeli yerin imar uygulaması sonucu davalı mülkiyetine geçtiği saptanarak eldeki dava ve istek bakımından 2981-3290 Sayılı Yasanın 10/c ve 3194 Sayılı Yasanın 18. madde hükümleri gözetilmek suretiyle bir hüküm kurulması gereğine işaret edilmiştir.

Sözü edilen karar ve yasal düzenlemelerde belirtildiği üzere imar uygulamasıyla tecavüzlu duruma gelen yapılar bakımından muhtesat bedeli ödenmedikçe kaydı yeni edinen kişinin muhtesat sahibini imar parselinde men edemiyeceği gibi, ecrimisil istemesinin de olanaksız bulunduğu tartısmasızdır.

Bu durumda, Mahkemece yukarıda acıklanan ilkeler gozetilerek davalı kayıt malikinin ecrimisil isteği yolundaki talebinin yerinde olmadıgı dıkkate alınıp idari yoldan ileri sürülen bu isteğin muaraza anlamında kabul edilmek suretiyle ecrimisil bakımından kurulan hükümde bir isabetsizlik yoktur.

Ancak, davalının davacıya karşı bir el atmanın önlenmesi ve yıkım isteği yoktur. Bu durumda yukarıdaki düzenlemelere göre davacının çekişmeli taşınmazı kullanma hakkının sürdüğü kabul edilmelidir. Öyle ise; davalı tarafından açılmış bir dava olmadığı, davacı yararına muhtesat bedeli isteme hakkının henüz doğmadığı dikkate alınmalıdır.

SONUÇ: Hal böyle olunca; muhtesat bedeline ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK: nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 8.11.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir