Son Yazılar

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/12036 K: 2004/12673 T:08.11.2004

İmar Kanununda belirtildiği üzere imar uygulamasıyla tecavüzlü duruma gelen yapılar bakımından muhtesat bedeli ödenmedikçe kaydı yeni edinen kişinin muhtesat sahibini imar parselinde men edemeyeceği gibi, ecrimisil istemesinin de olanaksız bulunduğu tartışmasızdır. Taraflar arasında görülen davada; davacı, tapulamada 1677 parselden 1550/8380 payı…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/1703 K: 2005/6037 T: 12.05.2005

Aktif dere yatakları, Türk Medeni Kanununun 715 (Eski 641 maddesi) ve 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 16/c maddeleri hükümleri gereği kamu malı niteliğinde, özel mülkiyete konu olamayacak ve tescile tabi olmayan yerlerdendir. Bu nitelikteki taşınmazlarda her ne surette olursa olsun sicil oluşturulması…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/3073 K: 2005/4524 T: 13.04.2005

Yapılan şuyulandırma işlemi zemine ilişkin ise, ze­minin üzerindeki yapılar bakımından imar parseli malik veya paydaşlarınca kaim bedeli ödenmeksizin yapı sahibi bu yerden men edilemez ve yapı da yıkılamaz. Taraflar arasında görülen davada; Davacı; kayden paydaşı bulunduğu 1850 ada 62 parsel…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/14677 K: 2005/468 T: 27.01.2005

Parselasyona karşı açılan iptal davasının kabul edilmiş, böylece imar parselleri hukuki dayanaktan yoksun hale gelmiştir. Bu durumda, yapılacak is, kadastral parsele dönülmek suretiyle davacı hakkının kendisine teslim edilmesinden ibarettir. Uygulama olanaksızlığının mahkeme kararının uygulamasına engel teşkil etmeyeceği de açıktır. Fiili…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/11184 K: 2004/14636 T: 28.12.2004

Davalılarca inşa edilen yapıların çekişmeli taşınmaza tecavüzlü oldukları ve bu tecavüzünde imar uygulaması sonucu meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda çekişmenin, İmar Yasası'nın 18. maddesi göz önünde bulundurularak çözüme kavuşturulacağı kuskusuzdur. Bu durumda yıkımı istenen muhtesatın kaim bedellerinin mahkeme veznesine depo ettirilmesi…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/10353 K: 2004/13814 T: 14.12.2004

Tecavüzlü durumun imar uygulaması ile oluştuğu açıktır. Bu durumda, davacıların imar parselinden kaynaklanan mülkiyet haklarına üstünlük tanınmak suretiyle çekişmenin çözüme kavuşturulması zorunludur. Taraflar arasında görülen davada; davacılar, adlarına kayıtlı 4 parsel sayılı taşınmaza davalıların gecekondular yaparak elattıklarını ileri sürerek, el atmalarının önlenmesine, yapıların…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/11454 K: 2004/12516 T: 04.11.2004

İmar uygulaması iptal edilmiş ve kesinleşmiştir. Dairenin bozma ilamında belirtildiği üzere imar şuyulandırması, davacı yönünden dayanağını yitirmiştir. Yapılacak iş, kadastral parsele dönülmek suretiyle davacı hakkının kendisine teslim edilmesinden ibarettir. Sonradan oluşan fiili durum (cadde v.s. tesis açılması) mahkeme (idari yargı)…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/11065 K: 2004/12262 T: 01.11.2004

Tescilin nedeni ve dayanağını teşkil eden idari karar (parselasyon) hukuki varlığını koruduğu sürece tapu iptal ve tescil davasının dinlenebilme olanağı yoktur. Taraflar arasında görülen davada; davacı, 16 parselin miras bırakanı Mustafa, 14 parselin davalılar adına kayıtlı iken Karaman Asliye Hukuk…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/11143 K: 2004/11856 T: 25.10.2004

Anılan yerde 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesi gereğince belediye encümen kararına dayalı şuyulandırma işlemi ile imar uygulaması yapıldığı ve anılan işlemin henüz kontrol aşamasında bulunduğu ve kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Hal boyle olunca, imar şuyulandırma işleminin sonucunun beklenilmesi, meydana gelecek mülkiyet durumu…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/488 K: 2004/1294 T: 18.2.2004

Davaya konu edilen tapu kaydını oluşturan işlemin kesinleşen idari yargı kararıyla ortadan kaldırılması halinde, tapu kaydı kendiliğinden hükümsüz hale gelmez. Kesinleşen bu idari karar, ilgilisine kadastral sicilin ihyası (kadastral duruma dönülmesi) için talep ve dava hakkı verir. Bu durumda hukuki…

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2005/12613 K: 2006/1682 T: 220.02.2006

2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 25. maddesi gereğince; hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi. Mal sahibi için Noter marifetiyle yapılan tebligatla başlar. Olayımızda, bedele dönüştürme işlemi davalı idarece davacıya tebliğ edilmemiştir. Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2003/2311 K: 2003/2548 T:10.03.2003

Gerçek kişi tarafından Hazine aleyhine 3194 sayılı Kanunun 18. maddesine dayalı muarazanın giderilmesi, bina ve öteki yapılarla meyve ağaçları kaim bedellerinin saptanarak yasal faiziyle davalıdan tahsili ve ecrimisille borçlu olmadığının tesbiti için açılan davaya ilişkin olarak; imar parseli oluşumunun dayanağını…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/4973 K: 2005/5578 T: 204.05.2005

Yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arza bağlıdır. 6785 sayılı yasanın 1605 sayılı yasa ile değişik 42/c ve halen yürürlükte bulunan 3194 sayılı imar yasasının 18. maddelerinde özel hükümler getirilmek suretiyle ayrılmaz…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/10119 K: 2004/10508 T: 4.10.2004

Davacı hazine, çekişme konusu 504 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu Çekişme konusu taşınmaz kadastroca hazine adına tespit ve tescil edilmişken, taşınmazın bulunduğu yerde yapılan imar uygulaması ile davalı adına sicil oluşturulmuştur. Bu oluşan sicilin dayanağı Belediye…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/2524 K: 2004/3027 T: 17.3.2004

Somut olayda; iptali istenen imar parsellerinin oluşmasına dayanak teşkil eden idari kararların İdari Yargı yerinde iptal edilerek ortadan kalktığı açıktır. Bu durumda çekişmeli taşınmazlar bakımından yapılan her iki imar düzenlemesinin geçersizliği nedeniyle imar öncesi kadastral hak durumu geri döner ve…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/2524 K: 2004/3027 T: 17.3.2004

Somut olayda; iptali istenen imar parsellerinin oluşmasına dayanak teşkil eden idari kararların İdari Yargı yerinde iptal edilerek ortadan kalktığı açıktır. Bu durumda çekişmeli taşınmazlar bakımından yapılan her iki imar düzenlemesinin geçersizliği nedeniyle imar öncesi kadastral hak durumu geri döner ve…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/488 K: 2004/1294 T: 18.2.2004

Davaya konu edilen tapu kaydını oluşturan işlemin kesinleşen idari yargı kararıyla ortadan kaldırılması halinde, tapu kaydı kendiliğinden hükümsüz hale gelmez. Kesinleşen bu idari karar, ilgilisine kadastral sicilin ihyası (kadastral duruma dönülmesi) için talep ve dava hakkı verir. Bu durumda hukuki…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/6416 K: 2005/6773 T: 06.06.2005

Davacılar kayden paydaşı oldukları taşınmaza komşu parseldeki davalılara ait imar mevzuatına aykırı binanın tecavuzlü olduğunu ileri sürerek el atmanın önlenmesi ve yıkım istemişlerdir. Çekişmeli yapının tecavuzlü bölümünün kaim bedelinin belirlenmesi, bu bedelin ya da tecavuzlü bölümün yıkımı halinde binanın kullanılmaz…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/5762 K: 2005/6144 T: 16.05.2005

Bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşaa etmiş imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve…

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 1990/22169 K: 1991/571 T: 18.1.1991

İmar Kanunu'na göre şuyulandırılan taşınmaza takdir edilen bedelin artırılması davasında; İmar Kanunu'nun 17/son maddesi uyarınca, bedel takdirleri ve bedele itiraz şekillerinin Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yapılması gerekir. Taraflar arasındaki kamulaştırma değerine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; kamulaştırma değerinin artırılmasına…

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 1992/11457 K: 1992/16089 T: 23.6.1992

Bedele dönüştürülen karşılığın artırılması davasının, davacının payı için herhangi bir şahsa ait parselde borçlandırma ve ipotek tesis edilmemişse belediye aleyhine açılması doğrudur. Taraflar arasındaki bedele dönüştürülen karşılığın artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın husumet yönünden reddine dair verilen hükmün…