1. Anasayfa
  2. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2005/1324 K: 2005/2738 T: 24.03.2005


Mülkiyet kamulaştırmasına ilişkin kuralların kısmen de olsa irtifak kamulaştırmaları hakkında da uygulanması gerekir. İrtifak hakkının tapuya tescil edilebilmesi için de taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunludur.

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: K: Dava, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz mal üzerinde irtifak hakkı tesisi için irtifak kamulaştırma bedelinin tespitiyle, bu bedelin peşin ödenmesi karşılığında irtifakın tapuda idare adına tescili istemine ilişkin olup, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik 19. maddesi hükmüne dayanılarak açılmıştır.

Mahkemece davanın kabulüyle, dava konusu edilen taşınmazın davalı adına tesciline, hat altına rastlayan bölümünde kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulması nedeniyle 4628 Sayılı Yasanın 15/c maddesi gereğince Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tespit edilen bedelinin de davalıya ödenmesine karar verilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla gerektirici yasal nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;

1- 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasa ile değişik 19. maddesi tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malın kamulaştırmayı yapan idare adına tescilini düzenlemekte olup, irtifak hakkı tesisi ile ilgili bir hüküm içermemekte ise de anılan yasa mülkiyet kamulaştırması hakkında olduğu kadar, irtifak hakkı kurulmasına ilişkin hükümleri de kapsamaktadır. Yasanın 4. maddesi kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesis edilebileceğini öngördüğüne göre, mülkiyet kamulaştırmasına ilişkin kuralların kısmen de olsa irtifak kamulaştırmaları hakkında da uygulanması gerekir. İrtifak hakkının tapuya tescil edilebilmesi icin de taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunludur. İrtifakla ilgili kamulaştırma, taşınmazın zemininin mülkiyetine ilişkin bulunmadığından idarenin zilyet adına hareketle mülkiyeti tapu siciline onun lehine tescil ettirip üzerine irtifak tesisi imkanı da yoktur.

Mahkemenin tescile ilişkin kararlarının kesin olması, sadece kamulaştırılan tapulu taşınmazların “Yasanın 10’uncu maddesine göre” tesciline ilişkin hükümler bakımından soz konusu olup, tapuda kaydı bulunmayan taşınmazların 19. madde uyarınca idare adına tesciline iliskin kararların kesin olacagına dair yasada bır huküm yer almadığından bu tür tescil kararlarının temyizinin mümkün olduğunun kabulü gerekir.

Bu durumda, idarenin kamulaştırma yolu ile irtifak hakkı tesis ettiği gözetilmeden “mülkiyet kamulaştırılması yapılmış gibi” mahkemece taşınmazın zilyedi adına tesciline ve irtifakın geçtiği bölümde idare lehine daimi irtifak hakkı kurulması ile irtifaklı alanın Hazine adına tesciline karar verilmesi,

2- Kamulaştırma (değerlendirme) tarihi 9.4.2004 olup, tarım arazisi kabul edilen taşınmazın 19. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 10. maddede belirtilen yöntemle (10. maddenin yollama yaptığı kamulaştırma bedelinin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddenin birinci fıkrasının f bendi uyarınca) net gelirinin saptanıp, taşınmazın değerini etkileyebilecek bütün nitelik ve unsurlarını ayrı ayrı belirtmek suretiyle gerekceli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerinin tespiti gerekir. Bu hükme göre; değerlendirme yılı 2004 olup, mahkemece kararın verildiği (11.10.2004) günü itibari ile bilirkişilerce münavebeye alınan ürünlerin verilerinin belirlenmiş olması olasılıgı karşısında, oncelikle bu ürünlerin 2004 yılı itibari ile dekar basına ortalama verimi ve uretim giderleri ıle kg başına toptan satış fiyatlarını gösteren veri cetvellerinin İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilmesinden sonra bu verilere göre taşınmazın getireceği net gelirinin saptanması ile bilimsel yöntemle kamulaştırma bedelinin tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınması yoluna gidilmeden 2003 yılı verilerini esas alan ve buna göre bulunan bedele Devlet İstatistik Enstitüsü Toptan Eşya Fiyat Endeksinin uygulanması suretiyle kamulaştırma bedelini tespit eden bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması,

3- 2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 19. maddesi hükmü uyarınca taşınmazda pilon yeri olarak kamulaştırılan alanın 4628 Sayılı Yasanın 15/c maddesi gereğince mülkiyetin Hazine adına tesciline karar verilmesi doğru ise de; bu madde bendi uyarınca kullanma hakkının davacı idareye ait olduğunun şerh edilmesi yolunda hüküm kurulmamış olması,

Doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK: nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.3.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir