1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/5782 K: 2005/2042


Davacının zilyedi olduğu belirtilen ağaçları için bir bedel belirlenmemiş olduğundan, olayda takdir olunan bedel ile maddi hatalara karşı açılmış bir dava söz konusu değildir. Davacının iddiası, kamulaştırma işleminin eksik tesis edildiği, söz konusu ağaçlar için de bir bedel belirlenerek kendisine ödenmesi gerektiği yönündedir. Bu istem de kamulaştırma kanununa atfen reddedilmiştir. Bu itibarla, idare mahkemesince, davanın görev yönünden reddedilmesinde isabet bulunmadığı 

Danıştay Tetkik Hakimi Ahmet Berberoğlu’nun Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden, Çorum ili, Oğuzlar İlçesi, Akkaya mevkiinde bulunan ? sayılı Hazine adını kayıtlı taşınmazın Obruk Barajı inşaatı nedeniyle kamulaştırılan arazi kapsamında kaldığı, bu taşınmaz üzerinde davacının zilyedinde olduğunu iddia ettiği ağaçların bulunduğu, davacı tarafından Oğuzlar Asliye Hukuk Mahkemesinde yaptırılan tespit sonucu söz konusu taşınmaz üzerinde davacının zilyedinde olduğu saptanan ağaçların tespit edildiği, bu tespit kararı ile davacının davalı idareye başvuruda bulunarak söz konusu ağaçların ve muhtesatların bedelinin ödenmesini istediği, işlemin 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa atfen reddedildiği, bu işlemin iptali istemiyle de görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Davacının zilyedi olduğu belirtilen ağaçları için bir bedel belirlenmemiş olduğundan, olayda takdir olunan bedel ile maddi hatalara karşı açılmış bir dava söz konusu değildir. Davacının iddiası, kamulaştırma işleminin eksik tesis edildiği, söz konusu ağaçlar için de bir bedel belirlenerek kendisine ödenmesi gerektiği yönündedir. Bu istem de Kamulaştırma Kanununa atfen reddedilmiştir.

Bu itibarla, İdare Mahkemesince, Kamulaştırma Kanunu uyarınca anılan taşınmaz üzerindeki ağaçlar için bir bedel belirlenerek zilyet olduğunu iddia eden davacıya ödenmesinin gerekip gerekmediği hususu incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, davanın görev yönünden reddedilmesinde isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Emel Cengiz’in Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, bölgede yapılan kamulaştırmalar nedeniyle, Hazineye ait taşınmaz üzerinde davacı tarafından dikilip yetiştirildiği ileri sürülen ağaçlar ve muhtesatlarının bedelinin davacıya ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 30.7.2001 günlü, 9841 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü V. Bölge Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dosyanın incelenmesinden, davacının kamulaştırma kararına karşı bir itirazının olmadığı, kamulaştırma sahasında kalan ağaçların ve muhtesatların bedelinin kendisine ödenmemesi üzerine bu davayı açtığı anlaşıldığından, davacıya ödermeyen bedele ilişkin olan uyuşmazlığın çözümünün adli yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle 2577 sayılı Yasanın 15/1-a maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, Çorum ili, Oğuzlar İlçesi, Akkaya mevkiinde bulunan ? sayılı Hazine adına kayıtlı taşınmazın Obruk Barajı inşaatı nedeniyle kamulaştırılan arazi kapsamında kaldığı, bu taşınmaz üzerinde davacının zilyedinde olduğunu iddia ettiği ağaçların bulunduğu, davacı tarafından Oğuzlar Asliye Hukuk Mahkemesinde yaptırılan tespit sonucu söz konusu taşınmaz üzerinde davacının zilyedinde olduğu saptanan ağaçların tespit edildiği, bu tespit kararı ile davacının davalı idareye başvuruda bulunarak söz konusu ağaçların ve muhtesatların bedelinin ödenmesini istediği, işlemin 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa atfen reddedildiği, bu işlemin iptali istemiyle de görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Davacının zilyedi olduğu belirtilen ağaçları için bir bedel belirlenmemiş olduğundan, olayda takdir olunan bedel ile maddi hatalara karşı açılmış bir dava söz konusu değildir. Davacının iddiası, kamulaştırma işleminin eksik tesis edildiği, söz konusu ağaçlar için de bir bedel belirlenerek kendisine ödenmesi gerektiği yönündedir. Bu istem de Kamulaştırma Kanununa atfen reddedilmiştir.

Bu itibarla, İdare Mahkemesince, Kamulaştırma Kanunu uyarınca anılan taşınmaz üzerindeki ağaçlar için bir bedel belirlenerek zilyet olduğunu iddia eden davacıya ödenmesinin gerekip gerekmediği hususu incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, davanın görev yönünden reddedilmesinde isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, Kırıkkale İdare Mahkemesinin 4.9.2002 günlü E:2002/446 K:2002/504 sayılı kararının BOZULMASINA, 10.120.000 lira karar harcı ile fazladan yatırılan 7.430.000 lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 8.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir