Son Yazılar

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/14-372 K: 2004/377 T: 23.6.2004

Davada dayanılan kayıt, 474 sayılı yasa’ya göre oluşturulmuş tahsis kararı niteliğinde değilse, kadim yararlanma hakkının taraflardan hangisine ait olduğu yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle tespit edilmeli, yukarda anlatılan şekilde uygulama yapılmalı, varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Taraflar arasındaki "men'i…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/7-174 K: 2004/161 T: 24.3.2004

Yerel mahkemenin zilyetlik süresinin orman kadastrosunun kesinleşmesi tarihinden itibaren başlaması gerektiği ve 3402 sayılı kadastro yasasının 14 ve 17. Maddelerinde öngörülen sürenin dolmadığı yönündeki belirlemesi doğru olmakla birlikte, hazineye ait özel mülk niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatın tapunun beyanlar hanesine…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/20-665 K: 2003/614 T: 22.10.2003

Öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 sayılı yasanın 1. Maddesi ve yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. Bu olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıkların kazanılamayacağı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/1-19 K: 2002/97 T. 27.2.2002

Kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan her türlü kayıt ve belgeler ile mahkeme ilamları hukuki değerlerini yitirirler. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yalova Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 3.5.2000 gün ve 1999/1193…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/8-72 K: 2002/60 T.6.2.2002

Açılmamış sayılan bir dava, tespitin kesinleşmesini önlemez, bu durumda somut olayda tespit, kadastro komisyonu kararı tespit maliki ismail'e tebliğ edildiği tarihte kesinleşmiş olmaktadır. Taraflar arasındaki "el atmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tunceli Ovacık Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/7-411 K: 2004/477 T.31.3.2004

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, kadastro haricinde ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu yerde bulunan…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/8-1056 K: 1999/1052 T: 22.12.1999

Dava kadastro mahkemesince davalı adına oluşturulan tapu kaydının, tespit tarihinden önceki zilyetliğe dayanılarak iptal ve tescil istemine ilişkindir; yerel mahkemenin kadastro yasasının 12/3 maddesinde anılan on yıllık hak düşürücü sürenin, kadastro mahkemesi'ndeki davada taraf olmayan davacı yönünden aleyhindeki komisyon kararının…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/1-608 K: 2003/665 T.12.11.2003

Somut olayda istek sadece, orman kadastro komisyonunca hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan dava konusu taşınmazın, davalıya ait tapusunun iptali ile hazine adına tesciline ilişkin olduğu için isteğin aşılması suretiyle taşınmazın tapu kaydı üzerindeki "6831 sayılı yasanın 2/b maddesi uyarınca…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/1-262 K: 1999/257 T.5.5.1999

Koruma makiliği dışında kalan makiliklerin 5653 sayılı kanun hükümleri gereğince orman sayılamazlarsa da nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu, ancak imar ihya koşullarının gerçekleşmesi halinde özel mülkiyete konu teşkil edebileceği kuşkusuzdur. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/7-705 K: 1997/7 T: 29.1.1997

Uyuşmazlık ölünceye kadar bakma akdinden kaynaklanan bir uyuşmazlık kadastro mahkemesinin bakmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır; ölünceye kadar bakma akdine dayanan istem, kadastro mahkemelerinin bakamayacağı davaları düzenleyen ve kadastro kanunun 25. Maddesinde sayılan dava türlerinden özellikle yenilik doğurucu hüküm almayı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/7-518 K: 1996/675 T.9.10.1996

Kural olarak kesin hüküm, kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gerekli olumsuz dava koşullarındandır; bu kabulün doğal sonuç olarak da aynı taşınmaza ilişkin sonraki günlü uyuşmazlıkların önceki kesin hükme göre çözümlenmesi zorunludur.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/8-625 K: 2002/780 T.9.10.2002

Tahkime tabi tapu iptali ve tescil davasının mülkiyetin tespitine yönelik kısmı mecburi hakemce karara bağlanıp kesinleştiğinden, eldeki dava ise bu davanın mahkemece karara bağlanması gereken iptal ve tescile yönelik kısma ilişkin bulunduğundan, bu davanın dayanağı zilyetlik değil, mülkiyetin tespitine yönelik…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/14-829 K: 2002/1003 T: 20.11.2002

Taviz bedelinden ibaret alacak hakkı veren vakıf şerhi de, niteliği ne olursa olsun, tutanaklarda belirtilmesi gereken bir haktır. Belirtilmemişse tespitin, dolayısıyla tutanağın kesinleşmesinden itibaren yasada öngörülen 10 yıllık süre geçmişse, artık hakkın düştüğü kabul edilmelidir. Taraflar arasındaki "vakıf şerhinin tapuya…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/13-414 K: 2003/410 T.11.6.2003

Kamu malı niteliği taşıyan, yetkili idari organca kamu malı olmaktan çıkarılmayan ve dolayısıyla özel mülk olarak tescile tabi bulunmayan bir taşınmazın, her nasılsa özel mülk olarak tapuya tescil edilmesi, bir "yolsuz tescil" olup, o yerin özde tescile tabi bulunmama (kamu…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/13 K: 2003/25 T: 22.01.2003

6831 Sayılı Yasanın 1/1. maddesi hükmüne göre orman sayılan ve halen de eylemli orman durumunu koruyan ve 4785 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince devletleştirilmiş sayılan taşınmazların orman olduğunun kabulü ile davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile orman niteliği ile…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2008/15-28 K: 2008/88

Belediyelerce, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18.maddesi hükümleri gereğince, gerçekleştirilen parselasyon (şüyulandırma) işlemlerinin idari bir karara dayandıkları, bu karar ve işlemler kesinleştikten sonra kadastral mülkiyet durumunun, İmar Kanunu’nun belirlediği yeni bir mülkiyet durumuna dönüştüğü; ilgililerin, bu uygulamaya yönelik, salt imar uygulaması…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/1809 K: 2013/754 T: 22.05.2013

Taşınmazın muhtelif hisselerde sekiz hissedarı olduğu ve ivaz eklenmek suretiyle her bir paydaşa en az bir bağımsız bölüm düşebileceği, bağımsız bölümlerden birinin ise satışının söz konusu olabileceği, ayrıca taşınmaz üzerindeki yapının Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 50/2. maddesi hükmüne uygun nitelikte olduğu…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/301 K: 2006/297 T: 24.05.2006

Bütünleyici parçanın (muhtesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhtesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay verme mümkün değildir. Taraflar arasındaki "izale-i şüyu" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/514 K: 2003/512 T: 24.09.2003

Alacaklı İcra Dairesinden İİK.nun 94/2 maddesi gereğince haczedilen taşınmaz payının borçlu adına intikali için gereken işlemleri yapmak üzere yetki alıp, Tapu Sicil Müdürlüğünde taşınmaz payının borçlu adına intikalini gerçekleştirmesi ve tapuda müşterek (ortak) mülkiyet haline gelen borçlu payının satılarak alacağını…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2218 K: 2021/646 T: 01.06.2021

Ön alım hakkı söz konusu olan parselde ortaklığın giderilmesi davası açılıp açılamayacağı hakkında. Davacı İstemi: Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu 45 ada 3 parsel sayılı taşınmazda müvekkilinin 1/10 oranında hissedar olduğunu, diğer hissedarlardan Ayşe Türseven'in 2/10 hissesini 06.10.2011 tarihinde…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/1166 K: 2001/1164 T: 26.12.2001

Satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmaz üzerinde bina ağaç vesaire gibi muhdesat varsa bunlar MK. 619. maddesi uyarınca arzın mütemmim cüz-ü sayıldığından arzla birlikte satışına karar verilir. Ancak bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu hususta…