1. Anasayfa
  2. Yargıtay Kararları

Kadastro Davaları Yargıtay Kararları


Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2003/2924 K: 2004/336 T: 10.2.2004

Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu taşınmazın (mera) çayır niteliğinde olup olmadığına ilişkindir. Mahkemece yapılan mera araştırması da yöntemine uygun değildir; mahkemece bir yerin mera olarak kabul edilebilmesi için taşınmazın öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde mera yada çayır olarak kullanılageldiğinin belirlenmesi yada yetkili idari merciler tarafından mera olarak tahsis edildiğinin saptanmasına bağlıdır. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2003/3457 K: 2004/388 T: 16.2.2004

Çekişmeli taşınmazın sınırlarındaki eylemli meranın bir bölümünü oluşturduğunun kabulü gerekir; bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımaz. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2005/3252 K: 2005/2923 T: 4.10.2005

Kural olarak meraların çıplak mülkiyeti hazineye yararlanma hakkı ise bulunduğu köy ya da belediye tüzel kişiliğine aittir; bu nedenle, taşınmazın bulunduğu köy tüzel kişiliğinin davada taraf olması zorunludur; dava dilekçesi ve duruşma günü köy tüzel kişiliğine 7201 sayılı tebligat kanunu ve nizamnamesi uyarınca yöntemine uygun biçimde tebliğ edilmeli, husumet yaygınlaştırılarak bu yolla davada taraf koşulu oluşturulduktan sonra yarılamaya devam olunmalıdır. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/82 K: 2004/544 T: 23.2.2004

Davacı taraf vergi kaydına, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır; mahkemece dava konusu taşınmaz üzerinde davacı taraf yararına tesbit gününde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği, taşınmazın mera olmadığı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş isede yapılan araştırma, uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/91 K: 2004/554 T: 24.2.2004

Davacının davası zemine yöneliktir. Dayanılan vergi kaydında mera sınır olarak tarif edilmiştir. Hal böyle olunca mera sınırı itibariyle değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlı vergi kaydının miktar fazlasından oluşan dava konusu taşınmazın öncesinin kamu malı niteliğinde mera olup olmadığının saptanması gerekir Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/145 K: 2004/579 T: 24.2.2004

Dava konusu taşınmazın kamu malı niteliğinde mera olduğu gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuştur; ne var ki; mera araştırması usulüne uygun yapılmamıştır. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2003/512 K: 2003/703 T: 13.3.2003

Esas olarak vekille takip edilen davalarda her türlü tebligatın vekile yapılması gerekmektedir. Aksi halde yapılan tebligat ve ihtar geçerli olmayacaktır ve hiçbir hukuki sonuç doğurmayacaktır. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2003/1364 K: 2003/1713 T: 16.5.2003

Somut olayda dosyada taşınmazın terk edildiği hususunda hiçbir kayıt ve belge mevcut değildir. Davalının arazisinin verimsiz olması, yol imkanının olmaması ve ekonomik nedenlerle birkaç yıl taşınmazı ekip biçmemesi terk anlamını taşımaz. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2003/840 K: 2003/1799 T: 29.5.2003

Taraflar arasındaki ihtilaf meraların aidiyeti noktasındadır ve bu türlü ihtilaflarda kadastro mahkemeleri değil asliye hukuk mahkemeleri görevlidir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2002/3900 K: 2003/101 T: 24.1.2003

Görev hususu esas olarak kamu düzenine ilişkindir; bu nedenle mahkeme hiçbir talep olmasa dahi resen davanın her aşamasında nazara almalıdır; somut olayda da bu yön dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekmektedir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/137 K: 2004/785 T: 8.3.2004

Davacının yargılama sırasında ölümü halinde davaya devam olunabilmesinin önkoşulu; ya tüm murislerin davaya muvafakatlerinin sağlanması ya da murisin terekesine görevli mahkemede temsilci tayin ettirilmesidir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/1428 K: 2004/1743 T: 4.5.2004

Somut olayda gayrimenkullerin yer aldığı köy tüzel kişiliğinin davada taraf olarak yer alması gerekmekteyken taraf şartının gerçekleşmemiş olması bozma sebebidir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2005/812 K: 2005/1071 T: 11.4.2005

Somut olayda dava konusu yerin mera olduğu tespit edilmiş olmakla ve mera üzerindeki zilyetlik hukuki bir değer ifade etmediğinden mahkemece verilen karar isabetlidir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2003/1798 K: 2003/2365 T: 15.9.2003

Kadastro tesbit komisyonuna itiraz yaptıktan sonra itiraz kesinleşmeden ölen şahıs hakkında komisyonun kararı ile adına tesbit kararı verilmiş olması geçersiz olup hazinenin açtığı davanın kabulü gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2003/1654 K: 2003/2366 T: 15.9.2003

Davalı tarafın dayandığı tapu kaydının yüzölçümü 150 dönüm iken hazinenin taraf olmadığı dava sonunda miktarının 454 dönüme çıkarıldığı anlaşılmış ise de hazinenin taraf olmadığı bu davanın sonucunun hazineyi bağlamayacağı kuşkusuzdur; tapu kaydı miktar fazlasının sınırdaki meradan kazanıldığının kabulü gerekir. Meralar üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımaz. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2003/1359 K: 2003/1925 T: 5.6.2003

Bir taşınmazın 5-6 yıl veya birkaç yıl ekilip sürülmemesi ve ulaşım güçlüğü olması onun terk edildiği anlamına gelmez. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2003/1263 K: 2003/1954 T: 6.6.2003

Yörede 4753 sayılı yasa gereğince komisyon çalışmalarda bulunmuş, kroki tanzim etmiş, belirtmelik tutanakları hazırlanmış, ancak tasdik edilmemiştir; bu nedenle sözü edilen belirtmelik tutanakları ve haritaları ancak takdiri bir delil niteliğindedir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/1762 K: 2004/2270 T: 10.6.2004

İmar planı kapsamında kalan meranın mahkeme tarafından, dava konusu gayrimenkulün gezi mahalli, yeşil alan, oyun yeri ve açık alan olarak istanbul büyükşehir belediyesi adına malik bölümünün doldurulması yönünde verilen karar isabetlidir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2006/77 K: 2006/89 T: 26.1.2006

Davacı yanın dayandığı dava dışı 1252 parsel sayılı gayrimenkule yüzölçümü ile revizyon gören tapu kaydı açıklanan sınırlar değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınır kayıtlardandır ve bu tür kayıtların kapsamının yüzölçümü ile saptanacağı hususu göz önünde tutulduğunda anılan tapu kaydının davaya konu… Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2003/2463 K: 2003/2927 T: 14.10.2003

Tapu kaydı dava konusu taşınmazı hali yer okumakta, diğer bir anlatımla mera olarak sınır göstermemekte olup devletin oluşturduğu mülkiyet belgesinin sınırlarına değer verilmesi gerekir; mera tahsis haritası dava konusu taşınmazı kapsamadığı gibi nizalı taşınmazı tarım toprağı olarak göstermesi karşısında, taşınmazın mera olmadığı tartışmasızdır. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2003/1933 K: 2003/2976 T: 17.10.2003

Dava açan kişinin tutanak bilirkişisi olması ve tutanağı imzalaması kendisini bağlamaz; meralar üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi neye ulaşırsa ulaşsın hukukça değer taşımaz. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2003/1881 K: 2003/2987 T: 17.10.2003

Taşınmaz üzerinde hayvanların otlaması ve köy tarafından bu şekilde kullanılması o taşınmaza kadim meralık niteliğini kazandırmaz. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2003/2630 K: 2003/3194 T: 6.11.2003

Dava konusu taşınmazların hazinenin dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığı öncesinin mera olduğu karşı tarafın dayandığı tapu kaydının 1958 yılında tescil davası sonucu oluştuğu miktarını aşacak şekilde dava dışı parsellere revizyon gördüğü, dava konusu taşınmazları kapsamadığı, ayrıca hazine tapusunun oluştuğu tarihe kadar 20 yıllık sürenin geçmememesin karşısında mahkemece verilen hükmün onanması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1998/7150 K: 1998/14148 T: 30.12.1998

HGK. nun 20.5.1992 tarih 1992/16-103/339 ve 27.10.1993 tarih 1993/8-456/686 sayılı kararlarında da açıklandığı gibi nizalı taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmış ve dava konusu parsel orman tahdidi dışında bırakılmış ve vergi kaydının nizalı taşınmazı orman gösteren yönünde eylemli orman bulunmakta ise, bu yerin iktisabı için zilyetliğin, orman tahdidinin kesinleştiği tarihten tespit tarihine kadar 20 yıla ulaşması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2001/10885 K: 2002/1619 T: 04.03.2002

Eylemli orman olan kesimlerin yine orman olarak kabulü gerektiği gözetilerek, dayanak tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, miktarı ile geçerli kapsamı tayin olunmalı; asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmeli; tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2001/349 K: 2001/1245 T: 19.02.2001

Mera olarak kabul edilen kesimin üzerinde eylemli olarak orman bitkilerin varlığı belirlenmiştir. Bu durumda eylemli orman olan kesimin memleket haritasında orman görülmemesi bu olguyu değiştirmez. Zira, küçük alanların bazen haritada gerçek niteliğini belirler şekilde gösterilmediği bilinmektedir. Eylemli orman olduğu taşıdığı bitkilerle belirlenen parselin kısmen mera olarak kabulü doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2015/10305 K: 2015/9095 T: 13.10.2015

Eylemli orman olarak Orman Yönetimine tahsis edilen taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tescili gerekeceğinden, tahsis edilen yerlerden olduğu veya tespit tarihi itibariyle eylemli orman olduğunun belirlenmesi halinde davanın reddine, aksi durumda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2005/02633 K: 2005/03122 T.21.03.2005

Orman kadastrosunun kesinleştiği yerlerde, on yıllık hak düşürücü süre içinde, ancak tapuya dayanılarak orman kadastrosunun iptali istenebileceği, somut olayda, davacı köy tüzel kişiliği, tapu kaydına dayanmayıp kadim mera iddiasına dayandığından, yasanın açık hükmü karşısında bu iddiaya değer verilemez. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2004/2248 K: 2004/6390 T.21.6.2004

Kadastro tesbitine itiraz davasında, çekişme konusu parselin bilirkişi krokilerinde yer alan bir bölümünün orman olarak tescili yolunda davacılar lehine usuli kazanılmış hak oluşmakla; hazine adına, çekişme konusu parselin orman sayılan ve taşlı alan olarak belirlenen kısımlarından artakalan bölümünün payları oranında tesbit gibi davalılar adına tesciline karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2005/549 K: 2005/1828 T.28.2.2005

Davacı salt zilyetliğe dayandığından ve tapu kaydı istisnası dışında bu davayı açmakta aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2005/1301 K: 2005/5774 T. 3.5.2005

Arazi kadastrosunun yapıldığı yerlerde kadastro mahkemesi görevlidir. Dava konusu taşınmazlar tahdid haritası içindelerse dava sınırlamaya itiraz niteliğine dönüşür ve tescil davası yönünden ön mesele oluşturur. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2001/2030 K: 2001/2580 T.2.4.2001

Somut olayda,40-100 dönüm kısıtlarının araştırması usulünce yapılmalıdır; bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsel kayıtlarıyla teyit ettirilmeli, yapılan uygulama uzman bilirkişilerce düzenlenecek birleşik krokiye yansıtılarak keşfi izleme imkanı sağlanmalı ve toplanan bütün deliller beraber değerlendirilmelidir. Devamını Oku

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir