1. Anasayfa
  2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2003/2924 K: 2004/336 T: 10.2.2004


Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu taşınmazın (mera) çayır niteliğinde olup olmadığına ilişkindir. Mahkemece yapılan mera araştırması da yöntemine uygun değildir; mahkemece bir yerin mera olarak kabul edilebilmesi için taşınmazın öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde mera yada çayır olarak kullanılageldiğinin belirlenmesi yada yetkili idari merciler tarafından mera olarak tahsis edildiğinin saptanmasına bağlıdır.

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi gereği görüşüldü:

Kadastro sırasında dava ve temyiz konusu 496 ada 70 parsel sayılı 16262,79 m2 yüzölçümündeki taşınmaz mera vergi kaydına dayanılarak orta malı çayır niteliği ile sınırlandırılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı Tevfik Ö. dava dışı aynı ada 31 parsel numarası ile adına kayıtlı bulunan taşınmaza uygulanan tapu kaydının 70 sayılı parseli de kapsamına aldığını öne sürerek Hazine ve Belediye Başkanlığını hasım göstermek suretiyle dava açmıştır.

Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, taşınmazın bilirkişi raporuna ekli haritada (E) harfi ile işaretlenen 1447.26 m2’lik kesiminin iptali ile 31 sayılı parsele eklenmek suretiyle 31 sayılı parselin 4199,64 m2 olarak davacı adına, 70 sayılı parselin ise 14815.53 m2 olarak tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu taşınmaz kadastro sırasında mera vergi kaydına dayanılarak çayır niteliği ile sınırlandırılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı taraf dava dışı 31 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsadığını öne sürerek dava açmıştır.

Mahkemece 70 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı getirtilerek dava dosyası ile birleştirilmemiş, tutanağa ekli olduğu dosya içeriğinden saptanan 2.9.1999 günlü mera komisyon kararı dayanağı harita ve eki belgeler ile dava konusu taşınmaza dıştan komşu taşınmazların tespit tutanakları varsa dayanakları kayıtlar davalı iseler dava dosyaları getirtilmemiştir. Böylesine yetersiz sağlıksız soruşturma ile hüküm kurulamaz.

Kaldı ki uzman bilirkişi tarafından düzenlenen harita keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye de imkan vermemektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu taşınmazın (mera) çayır niteliğinde olup olmadığına ilişkindir. Mahkemece yapılan mera araştırması da yöntemine uygun değildir. Mahkemece bir yerin mera olarak kabul edilebilmesi için taşınmazın öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde mera yada çayır olarak kullanılageldiğinin belirlenmesi yada yetkili idari merciler tarafından mera olarak tahsis edildiğinin saptanılmasına bağlıdır.

O halde dava konusu taşınmazın tutanak aslı ile bölgede yetkili idari merciler tarafından yapılan mera tahsis haritası eki belgeler, komşu taşınmazların tespit tutanakları ve dayakları kayıtlar getirtilmeli dava sonucunda yararı olmayan komşu köyler halkından seçilecek yerel bilirkişi tarafların aynı yöntemle gösterecekleri tanıklar ve tespit tutanağı bilirkişileri taşınmaz başında hazır olduğu halde keşif yapılmalı, mera tahsis haritası ve eki belgeler yerel bilirkişi yardımı uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanmalı, tahsis haritasının ölçeği ile kadastro paftasının ölçeği uygulamada eşitlenerek arz üzerindeki doğal yada yapay sınır yerlerinden yararlanılarak her iki harita çakıştırılmalı, dava konusu taşınmazın mera tahsis haritasının kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli, çekişmeli taşınmaz mera tahsis haritasının kapsamında kalmadığı takdirde taşınmazın öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri kamu malı niteliğinde mera yada çayır olup olmadığı konusunda bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, dava konusu taşınmazın kamu malı niteliğinde mera yada çayır olmadığı sonucuna varıldığı takdirde davacının dayandığı dava dışı 31 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören tapu kaydı 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmü uyarınca yerine uygulanarak kapsamı belirlenmeli, taşınmazın tapu kaydı kapsamı dışında kalması ve mera yada çayır olmadığı sonucuna varıldığı takdirde yeterli biçimde zilyetlik araştırması yapılmalı, tespitte saptanan hukuksal olgular dikkate alınarak bilirkişi ve tanık sözleri ile tespit tutanağı bilirkişilerinin beyanları arasındaki aykırılık tespit tutanağı bilirkişileri taşınmaz başında ayrı ayrı dinlenerek çelişki giderilmeli, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı gerekçeli rapor alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri, komşu parsellerin tespit tutanağı ve dayanağı belgelerle denetlenmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece bu olgular gözardı edilerek;

Sonuç: Yazılı şekilde hüküm kurulası isabetsiz davalı Hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.2.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir