Son Yazılar

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/368 K: 2004/3620 T.30.3.2004

3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca idare tarafından kıyı kenar çizgisi belirlenmiş ve yazılı bildirime rağmen yasal süresinde idari yargıya başvurulmaması nedeniyle yargı yolunun kapanmış olması veya idare tarafından verilip kesinleşmiş karar bulunması durumlarında, bunlara uygun şekilde kıyı kenar…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2003/13966 K: 2004/270 T.21.1.2004

Tapu iptal ve tescil davasında, bilirkişi incelemesinde tapu kaydının nizalı taşınmazları kapsamadığı sonucuna varılırsa zilyetlikle mülk edinme koşullarının davalılar yararına gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılır. Taraflar arasında görülen davada; Davacı hazine vekili, 141 ada 3 ve 5 parsel sayılı taşınmazların dere yatağı…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2002/7402 K: 2002/8605 T.4.7.2002

Mülkiyet hukuku yönünden kıyı kenar çizgisi belirlenmesi görevinin adli yargıya aittir; ancak idare tarafından kıyı kenar çizgisi belirlenmiş ve yazılı bildirime rağmen yasal süresinde idari yargıya başvurulmaması nedeniyle yargı yolunun kapanmış olması veya idare tarafından verilip kesinleşmiş karar bulunması durumlarında,…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/10481 K: 2004/11294 T.14.10.2004

Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve bu nedenle tespit dışı bırakılması gereken taşınmazlar hakkında tespit tutanağı düzenlenmiş olsa bile yok hükmünde sayılan işlemler, önceki 766 sayılı yasanın 31/2 halen yürürlükte bulunan 3402 sayılı yasanın 12/3 maddelerinde yazılı olan 10…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/11127 K: 2004/11401 T.18.10.2004

Dava konusu olayda, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede idarece 3621 sayılı yasa hükümleri uyarınca kıyı kenar çizgisi tespiti yapıldığı, ancak anılan tespite dayalı çizginin davalılar yönünden kesinleşmediği anlaşılmaktadır; bu tür durumlarda kıyı kenar çizgisinin mahkemece saptanması asıldır; ancak, idarece belirlenip kesinleşmemiş…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2006/6428 K: 2006/8888 T.19.9.2006

Kural olarak, mülkiyet hukuku yönünden kıyı kenar çizgisi belirlenmesi görevinin adli yargıya ait olduğu; ancak 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca idare tarafından kıyı kenar çizgisi belirlenmiş ve yazılı bildirime rağmen yasal süresinde idari yargıya başvurulmaması nedeniyle yargı yolunun…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2006/1771 K: 2006/3757 T.6.4.2006

Anayasanın 43., 3621 sayılı Kıyı Kanunun 5 ve devam eden maddeleri ve yukarıda sözü edilen Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da ifade edildiği üzere kıyılar kamu malı niteliğinde olup, bu yerlerde özel mülkiyet tesisine olanak yoktur. Her nasılsa bu yerler bakımından…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/5613 K: 2012/15978 T: 27.12.2012

Kamusal bir uygulama olan ve kişilerin iradesi dışında gerçekleştirilen imar işlemine karşı açılan davalarda kabul kararı verilmesi halinde imar parsel maliklerine yargılama gideri ile bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinin yüklenemeyeceği de tartışmasızdır. Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kök parselin ihyası…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/1181 K: 2011/2464 T: 03.03.2011

Mahkemece imar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi, kadastral parsel kapsamında kaldığı anlaşılan "yol" un kabul kararı dışında bırakılması da isabetsizdir. Dava, kadastral parselin ihyası, olmazsa tazminat isteğine…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/4585 K: 2012/15073 T: 13.12.2012

İmar parseli hakkında imarla oluşan sicil kaydının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması ve Hazine adına tescil yönünde hüküm kurulmamış olması da yerinde olmadığı gibi, ihya isteği kabul edildiği halde yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması da doğru…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/4346 K: 2012/15070 T: 13.12.2012

Dava kabul edildiği halde, yargılama giderleri ile bu giderlerden sayılan vekalet ücretinden davacı tarafın sorumlu tutulması isabetsiz olduğu gibi, alınması gereken maktu karar ilam harcının da Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Seyhan Belediyesinin halefi konumunda bulunan dahili davalı Çukurova Belediye…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/4583 K: 2012/15526 T: 20.12.2012

İmar parseli hakkında imarla oluşan sicil kaydının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi, kök parsel kapsamında kalan ve teknik bilirkişinin krokisinde B ve D harfleri ile gösterilen yolda ve parkta kalan kısımların kabul kapsamı…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2013/7402 K: 2013/13481 T: 26.09.2013

İmar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Bu durumda; dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/14981 K: 2012/15948 T: 27.12.2012

Taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan, hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ve avukatlık ücretinin maktu olması gerektiğinin düşünülmemesi doğru değildir. Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kök parselin ihyası ile…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/11622 K: 2012/456 T: 25.01.2012

Mahkemece imar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi kadastral parsel kapsamında kaldığı anlaşılan ve krokide (B) harfi ile gösterilen “park” ın kabul kararı dışında bırakılması da isabetsizdir. Davacı…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/4592 K: 2011/6166 T: 25.05.2011

Mahkemece imar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi kadastral parsel kapsamında kaldığı anlaşılan “yol”un kabul kararı dışında bırakılması da isabetsizdir. Dava, kadastral parsellerin ihyası isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1994/1514 K: 1994/1963 T: 18.02.1994

İmar Yasanına göre; belediyeler tarafından gerçekleştirilen şuyulandırma (parselasyon) işlemleri, idari nitelik taşıyan işlemlerdendir. Bu türdeki işlemlere karşı idari yargı yerinde dava açılır ve işlemin iptali sağlanırsa, buna göre oluşturulan imar tescilleri sebepten ve illetten yoksun hale gelir ve geçmişi de…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/10698 K: 2005/11936 T: 14.11.2005

İmar şuyulandırma işlemi ayakta olup geçerliliğini koruduğuna göre bu aşamada dinlenme olanağı bulunmayan tapu iptal ve tescil isteğinin reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Dava, tapu iptal tescil olmadığı takdirde taşınmaz üzerindeki bina bedelinin tazmini isteğine ilişkindir. Mahkemece, tapu iptal, tescil…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2007/1510 K: 2007/2401 T: 08.03.2007

Bu belirlemeye göre davanın kabulü halinde kadastral parselin bir bölümünün imar parselleri olarak sicil kayıtlarının ayakta kalacağı, diğer bölümünün ise kadastral parsele dönüşeceği açıktır. Bu durumun ise kamu düzeniyle ilgili tapu sicillerinin tutulması ilkesine aykırı düşeceği izahtan varestedir. Davacı tarafından…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/1539 K: 2011/2647 T: 09.03.2011

Bu tür uygulamalarla oluşan kayıtlarının iptali isteğiyle açılan davalar, kayıtların oluşumuna esas alınan, diğer bir söyleyişle tapu kaydının illeti ve sebebi sayılan idari kararın değiştirilmesi veya ortadan kaldırılması sonucunu doğuracağından, idari karar idari yargı yerinde ortadan kaldırılmadıkça genel yargıda tapu…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/1777 K: 2011/3123 T: 17.03.2011

Davacının dava tarihi itibariyle davasında haklı olduğu, hem idari işlemin iptalinden sonra geri dönüşüm işleminin hem de ikinci imar uygulamasının yargılama sürerken gerçekleştirildiği anılan idari işlemin kamusal bir tasarruf olduğu ancak davalı Hazinenin davaya karşı koyduğu sabittir. Bu durumda yargılama…