Sözü edilen 30 gün süre boyunca düzeltme kararı askıda kalır ve tapuya tescil edilmez. Bu süre içinde dava açılmadığı takdirde düzeltme kararı idari yönden kesinleşir ve tapuya tescil edilir. Maddede sözü edilen “kesinleşme” kavramı, düzeltme kararının tapuya tesciline ilişkin koşulu ifade etmekte olup, kesinleşerek tapuya tescil edilen işleme karşı genel mahkemelerde dava açma hakkını ortadan kaldıran bir “hak düşürücü süre”ye işaret etmemektedir. Nitekim aynı “kesinleşme” kavramı 3402 sayılı Yasanın 11. maddesinde de yer almakta olup, 30 günlük askı ilan süresi içinde dava açılmayan tutanakların kesinleşeceği ifade edilmektedir.
Kadastro Müdürlüğünce resen yapılan düzeltme işlemi sonucunda davacı, kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve eksikliğin davalılara ait taşınmazlardan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Düzeltme kararının tebliğinden itibaren 30 gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılmazsa yapılan düzeltme kesinleşir. Düzeltme kararı kesinleşip tapuya tescil edildikten sonra açılacak davalar ile düzeltme isteminin reddine ilişkin kararlara karşı açılacak davalarda görevli mahkeme, dava konusunun malvarlığı hakkına ilişkin bulunması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemeleridir.
Kadastro Müdürlüğü’nce 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca re’sen yapılan düzeltme işlemi sonucunda, H… Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı Emine adına kayıtlı olan 552 parsel sayılı 27.840,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 22.788,59 metrekare yüzölçümlü olarak tapuya tescil edilmiştir. Davacı Emine, düzeltme işlemi sonucu kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalılara ait 34, 553 ve 556 parsel sayılı taşınmazlardan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Emine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastro Müdürlüğü tarafından verilen düzeltme kararı, davacı Emine’ye 03.12.2011 tarihinde tebliğ edilmiş ve dava 30 günlük süre geçtikten sonra 03.01.2012 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesine açılmıştır. Mahkemece, 30 günlük sürenin hak düşürücü süre olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin kabulü usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca; kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir; düzeltme kararı, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur; tebliğ tarihinden başlayan 30 gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmazsa yapılan düzeltme kesinleşir.
Sözü edilen 30 gün süre boyunca düzeltme kararı askıda kalır ve tapuya tescil edilmez. Bu süre içinde dava açılmadığı takdirde düzeltme kararı idari yönden kesinleşir ve tapuya tescil edilir. Maddede sözü edilen “kesinleşme” kavramı, düzeltme kararının tapuya tesciline ilişkin koşulu ifade etmekte olup, kesinleşerek tapuya tescil edilen işleme karşı genel mahkemelerde dava açma hakkını ortadan kaldıran bir “hak düşürücü süre”ye işaret etmemektedir. Nitekim aynı “kesinleşme” kavramı 3402 sayılı Yasanın 11. maddesinde de yer almakta olup, 30 günlük askı ilan süresi içinde dava açılmayan tutanakların kesinleşeceği ifade edilmektedir.
Bu şekilde kesinleşip tapuya tescil edilen taşınmazlara karşı genel mahkemelerde tapu iptal ve tescil davası açma imkanı bulunduğu gibi, aynı imkan 41. madde uyarınca kesinleşen kararlara karşı da mevcuttur. 3402 sayılı Kadastro Kanununda, kesinleşip tapuya tescil edilen düzeltme kararlarına ya da düzeltme talebinin reddi kararlarına karşı ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan teknik hataların duüzeltilmesi istemiyle tapu iptali ve tescil davası açılmasını engelleyen bir düzenleme bulunmamaktadır. Düzeltme kararına karşı 30 günlük süre içinde açılacak davalarda görevli mahkeme 3402 sayılı Yasa’nın 41. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemeleridir.
Düzeltme kararı kesinleşip tapuya tescil edildikten sonra açılacak davalar ile düzeltme isteminin reddine ilişkin kararlarına karşı açılacak davalarda görevli mahkeme ise 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca ve dava konusunun, mal varlığı hakkına ilişkin bulunması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemeleridir.
O halde somut olayda mahkemece, yasa hükmüne yanlış anlam verilerek davanın hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğundan söz edilerek reddine karar verilmesi isabetsizdir. Mahkemece yapılacak iş, 30 günlük sürenin geçmiş olması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermekten ibarettir.