1. Anasayfa
  2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2005/5560 K: 2005/8663 T: 05.10.2005


Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalarda, istemin özelliği gereği en uygun yerin aranması ilkesinin geçerli olması ve bu davaların bir irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle; Öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır.

Dava, Türk Medeni Kanunun 744 (önceki Medeni Kanun´un 668 inci) maddesi uyarınca mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkindir. Anılan madde uyarınca Her taşınmaz maliki zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmeleri olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür…´

Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalarda, istemin özelliği gereği en uygun yerin aranması ilkesinin geçerli olması ve bu davaların bir irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle; Öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. İhtiyacın saptanması halinde de, çevre taşınmazların tamamının üzerinde irtifak hakkı kurmaya elverişli olup olmadığı incelenip, hukukun genel bir ilkesi olan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi uyarınca taraf yararları da gözetilerek, en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden mecra irtifakının bağlanacağı su, elektrik, gaz ve benzerine ait yol ya da kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. Ayrıca mecranın niteliği nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği, ayrıca belirlenerek kararda gösterilmelidir.

Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında ; Davacı, 297, 291, 296, 295, 306 ve 394 parsel sayılı taşınmazları yararına 292 parsel sayılı taşınmaz üzerinden mecra hakkı kurulmasını istemiştir.

Mahkemece, 292 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırıldığı ve kamulaştırılan taşınmazdan mecra irtifakı kurulamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.

Devlet Su işleri Genel Müdürlüğünün ana görevi sulama kanalları yapmak ve bu kanalların hizmette devamlılığını sağlamak ve denetim için yol şebekesini de kurmak olduğuna göre aynı amaca yönelik davacı istemi için idareye ait 292 parsel sayılı taşınmazın sulama kanalı bulunmayan kesimi üzerinden mecra hakkı tesisinde hukuka aykırı yön bulunmamaktadır. Aksi düşünce ile davanın reddi doğru değildir. Ne var ki; yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda mecra hakkı ihtiyacı olan taşınmaz ile sulama suyunun alınacağı nokta arasında mecra irtifakı kesintisiz bir biçimde kurulacağından davacının sulama ihtiyacı olan birbirilerine bitişik kendi parselleri arasında da kesintisiz bağlantının gerçekleştirilmesi için davacıya taşınmazları arasında “akdi mecra hakkı” kurdurma olanağı tanınmalı ve kurulup kurulmadığı tapu sicilinden sorularak kayıt örnekleri ile mecra hakkı tesisini gösterir kroki örneklerinin getirtilip denetlenmesi yapılarak uygunluğu saptandıktan sonra idareye ait 292 parsel sayılı taşınmaz üzerinden uygun bir mecra hakkının tesisine karar verilmelidir. Açıklanan hususlar yerine getirilmeden hukuka uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir