1. Anasayfa
  2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2006/1420 K: 2006/3040 T: 16.03.2006


Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalarda, istemin özelliği gereği en uygun yerin aranması ilkesinin geçerli olması ve bu davaların bir irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle; çncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. İhtiyacın saptanması halinde de, çevre taşınmazların tamamının üzerinde irtifak hakkı kurmaya elverişli olup olmadığı incelenip, hukukun genel bir ilkesi olan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi uyarınca taraf yararları da gözetilerek, en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden mecra irtifakının bağlanacağı su, elektirik, gaz ve benzerine ait yol ya da kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır.

Dava, Türk Medeni Kanunun 744 (önceki Medeni Kanun’un 668.) inci maddesi uyarınca mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkindir. Anılan madde uyarınca ‘Her taşınmaz maliki zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmeleri olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür…’

Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.

Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalarda, istemin özelliği gereği en uygun yerin aranması ilkesinin geçerli olması ve bu davaların bir irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle; çncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. İhtiyacın saptanması halinde de, çevre taşınmazların tamamının üzerinde irtifak hakkı kurmaya elverişli olup olmadığı incelenip, hukukun genel bir ilkesi olan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi uyarınca taraf yararları da gözetilerek, en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden mecra irtifakının bağlanacağı su, elektirik, gaz ve benzerine ait yol ya da kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. Ayrıca mecranın niteliği nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği, ayrıca belirlenerek kararda gösterilmelidir. İrtifak hakkının bedeli taşınmazların niteliğine göre atanacak bilirkişiler aracılığı ile objektif kriterler esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Dava tarihi ile hüküm tarihi arasında taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş ve bu sürede de irtifak için öngörülen bedel davanın daha başında belirlenmiş ise, bu bedelin ödenmesinin mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olacağı durumlarda, hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak davranışları önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tesbiti yapılmalıdır.

Davanın niteliği gereği, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Anılan maddenin son fıkrası uyarınca, istem halinde gideri davacı tarafından karşılandığında mecra hakkının tapu siciline kaydına da karar verilmelidir.

Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı, 1007 parsel sayılı taşınmazına elektrik getirebilmek için, 1098 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki trafodan yararlanacak şekilde mecra irtifakı kurulması isteminde bulunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacının taşınmazına enerji nakil hattı getirtmek için mecra irtifakı kurulması ihtiyacının bulunduğu sabittir. Bu ihtiyacını ise genel elektrik dağıtımı yapan trafo veya diğer bir enerji kaynağından sağlaması gereklidir. Bu kaynaklardan enerji alımı çok külfetli ise, özel trafolardan da kaynağın diğer taşınmazdaki ihtiyacı karşılamaya yeterli olması ve yetkili elektrik dağıtım kurumundan da sakınca bulunmadığının bildirilmesi halinde mecra irtifakı kurulabilir. Eldeki davada, davacı taşınmazına mecra irtifakı kurulurken davalıya ait taşınmaz üzerindeki trafodaki kaynaktan enerji alınmıştır. Bu trafonun genel nitelikte mi yoksa özel nitelikte mi olduğu araştırılmadığı gibi, buradaki kaynağın davacıya ait elektrik ihtiyacını karşılayıp karşılamayacağı araştırılmamış, Tedaş’tan kaynağın kullanılmasında sakınca olup olmadığı da sorulmamıştır.

O halde, yapılacak iş, davacı taşınmazına elektrik nakli için öncelikle çevredeki, enerji alımına uygun olan tüm kaynakların saptanması, bunlardan uygun olanının yukarıda açıklanan ilkelere göre belirlenmesi, Tedaş’ın görüşü de alınarak, belirlenecek bedel de depo ettirilerek sonuca gidilmesi olmalıdır.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir