Kamulaştırılan taşınmazın geri alınmasına ilişkin uyuşmazlığın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği, kesinleşen yargı kararı ile mülkiyeti idareye geçen taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle eski malikin idari yargı yerine dava açamayacağı.
Dava, … parsel sayısına kayıtlı olup, gecekondu ıslah bölgesinde kal ması nedeniyle kamulaştırılan taşınmazın gecekondu ıslah bölgesi kapsamından çıkarıldığı öne sürülerek geri verilmesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlem ile kamulaştırma işleminin iptali dileğiyle açılmış, İdare Mahkemesince, davacılar tarafından uyuşmazlık konusu taşınmazın kamulaştırma gayesine tahsis etme imkanı ortadan kalktığından
bahisle 2942 sayılı Yasanın 23.maddesi uyarınca taşınmaz malını geri almak için yapılan müracaatının reddedilmesi yolundaki işlemin dava konusu yapıldığı, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 23.maddesinin uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların çözümü görevinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 24.maddesi gereği adli yargıya ait olduğu gerekçesiyle görev yönünden reddedilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, dava dilekçesinde uyuşmazlık konusu taşınmazın geri verilmemesine ilişkin işlem ile birlikte kamulaştırma işleminin de iptalinin istendiği açıkca belirtilmiş bulunması karşısında, davanın bu kısmı hakkında karar verilmemesinde usul ve yasaya aykırılık açıktır.
Belirtilen nedenle, İdare Mahkemesince verilen kararın bozulmasına; uyuşmazlığın hukuki niteliği ve dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler dava hakkında karar vermeye yeterli görüldüğünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 2.bendi uyarınca işin esasının incelenmesine geçildiğinde;
Dava … parsel sayısına kayıtlı olup, gecekondu ıslah bölgesinde kalması nedeniyle kamulaştırılan taşınmazın gecekondu ıslah bölgesi kapsamından çıkarıldığı öne sürülerek geri verilmesi yolundaki başvurunun reddine ilişkin işlem ile kamulaştırma işleminin iptali dileğiyle açılmıştır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 23.maddesinde kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl içinde kamulaştırmayı yapan idarece kamulaştırma ve devir amacına uygun hiçbir işlem veya tesisat yapılmaz veya kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilmeyerek taşınmaz mal olduğu gibi bırakılırsa mal sahibi veya mirasçıların kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte ödeyerek taşınmaz malını geri alabileceği belirtilmiş, aynı kanunun 24.maddesinin 2.fıkrasında ise “Bu madde ile 21, 22 ve 23.maddelerin uygulanmasından doğacak anlaşmazlıkla adli yargıda çözümlenir.” kuralı yer almıştır.
Yukarıda yer alan yasa kuralları karşısında, kamulaştırılmış bulunan uyuşmazlık konusu taşğnmazın mülkiyetinin geri verilmemesinden doğan uyuşmazlığın çözümü görevinin adli yargıya ait bulunduğu cihetle bu da vada incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, davanın kamulaştırma işleminin iptaline yönelik kısmına gelince; Temyiz dosyası içindeki belgelerden taşınmazın 1 ve 2 nolu gecekondu önleme bölgesi olarak Belediye Encümeni kararı ile kamulaştırıldığı, belediyece açılan dava sonucunda Asliye Hukuk Mahkemesince verilen kararla uyuşmazlık konusu taşınmazın belediye adına tesciline karar verildiği, anılan kararın Yargıtay’ca da 30.4.1985 günlü ilamla onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, kesinleşen yargı kararı ile taşınmazın mülkiyetinin idareye geçmiş bulunması nedeniyle taşınmazla mülkiyet bağı kalmayan davacı nın kamulaştırma işlemine karşı dava açmasında menfaatinin ihlalinin söz konusu olmayacağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle, davanın taşınmazın geri verilmemesi yolundaki iş lemin iptali isteğiyle açılan kısmının 2577 sayılı yasanın 15.maddesinin 1/a bendi uyarınca görev yönünden reddine, davanın kamulaştırma işlemine yönelik kısmının ise aynı kanunun 15.maddesinin 1/b bendi uyarınca ehliyet yönünden reddine karar verildi.