ÖZET: Koruma kurulunca sit alanı olarak ilan edilen dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede koruma amaçlı imar planı yapılması nedeniyle eski plan kararlarının hükümsüz kaldığı, yeni plan ile yeni koşullar getirildiği açık olduğundan, davanın koruma amaçlı imar planı koşulları çerçevesinde incelenmesi gerekir.
Dava, … ili, Merkez, … Mahallesinde, imarın 21 pafta, 123 ada, 17 parsel sayısında kayıtlı taşınmaza ilişkin, 31.10.1991 günlü, 6 sayılı Belediye Meclisi Kararı ile onaylanan … Merkez Koruma Amaçlı İmar Planının ve bu plana, itiraz sonucu tesis edilen 27.2.1992 günlü, 2 sayılı Belediye Meclisi Kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, daha önce taşınmaz üzerinde yapılaşmaya kat sayısında sınırlama getirerek izin veren … Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 23.7.1990 günlü, 781 sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada, bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, taşınmazın özel ve çevresel nitelikleri bakımından mevcut imar planı esaslarına bağlı yapılaşmasının kısıtlanamayacağı yolunda karar verildiği ve bu kararın Danıştay 6. Dairesinin 17.11.1992 günlü, 1992/4360 sayılı kararı ile onandığı, bu davadaki uyuşmazlıkta ise, davacıya ait parsele, üzerinde tescilli eski eser bulunan komşu binadan 6 metre çekme koşulu ile 5 kat inşaat izni verilebileceği yolundaki belediye meclisi kararının iptalinin istenildiği, kesinleşen İdare Mahkemesi kararında belirtilmeyen komşu binadan 6 m. çekme koşulu getirilmesi nedeniyle işlemde mevzuata uyarlık görülmediği gerekçesiyle, dava konusu işlemin parseldeki yapılaşmaya komşu binadan 6 m. çekme şartı ile izin verilmesine ilişkin kısmının iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafından açılan ilk davada, parseldeki yapılaşmayı yükseklik belirleyerek sınırlayan 23.7.1990 günlü, 781 sayılı … Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Kararının iptalinin istenildiği, İdare Mahkemesinin 25.9.1991 günlü, 1993/623 sayılı kararı ile de, taşınmazın komşu eski eser binanın koruma alanı dışında kaldığı anlaşıldığından imar planı esaslarına bağlı yapılaşmasının sınırlanamayacağı gerekçesi ile bu kararın iptal edildiği, davanın görüşülmesi sırasında, yörenin sit alanı ilan edildiği, geçiş dönemi yapılanma şartlarının belirlendiği, ya da koruma amaçlı imar planının yapıldığı yolunda bir iddiada bulunulmaması üzerine Danıştay 6. Dairesinin 17.11.1992 günlü, 1992/4360 sayılı kararı ile de onandığı ve kesinleştiği, oysa dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu yörede koruma amaçlı imar planı yapıldığı, 31.10.1991 günlü, 6 sayılı Belediye Meclisi kararı ile bu planın onaylandığı, 27.2.1992 günlü, 2 sayılı Belediye Meclisi Kararı ile de plana yapılan itirazların karara bağlandığı ve bu davadaki uyuşmazlığın konusunun da koruma amaçlı imar planının davacıya ait taşınmaza ilişkin kısmının iptali istemi olduğu anlaşılmaktadır.
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu`nun 17. maddesinde, bir alanın koruma kurulunca sit olarak ilanının bu alandaki imar planı uygulamasını durduracağı, koruma amaçlı imar planı yapılıncaya kadar koruma kurulu tarafından bir ay içinde geçiş dönemi yapılanma şartlarının belirleneceği, ilgili Valilikler ve Belediyelerin anılan koruma amaçlı imar planını en geç bir yıl içinde koruma kuruluna değerlendirmek üzere vermek zorunda oldukları kurala bağlanmıştır.
Bu durum karşısında, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede koruma amaçlı imar planı yapılması nedeniyle eski plan kararlarının hükümsüz kaldığı, yeni plan ile yeni koşullar getirildiği açık olduğundan, davanın koruma amaçlı imar planı koşulları çerçevesinde incelenmesi gerektiği sonucuna varılmış ve İdare Mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir.