1. Anasayfa
  2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2021/8353 K: 2022/2078 T: 16.03.2022


 Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacılar vekili, dava konusu Konya ili, Meram ilçesi, Süleyman Şah Mahallesi, 27488 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.

Bir kısım davalılar, davanın reddini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesi gerektiğini savunmuştur.

Davalı Belediye vekili, ortaklığın giderilmesini mahkemenin takdirine bıraktıklarını, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini savunmuştur. Davalı Kayyım vekili, davanın reddini savunmuştur.

Davalı Ahmet Şakrak vekili, davacılardan Kardelen Jeo Meka İnş. Gıda Enr. San, ve Tic. Ltd. Şti.’nin bu davada taraf ehliyetinin bulunmadığını, diğer davacı Kezban’ın da bu davayı açmakta hukuki yararının kalmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 27488 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini, davaya konu taşınmazın beyanlar hanesinde A harfi ile gösterilen kapı numarası 17 olan bina Menderes Furunkoyak’a ait olup, binanın değerinin toplam değere oranı % 0,73; B harfi ile gösterilen kapı numarası 20 olan bina Gülperi Yaşa’ya ait olup, binanın değerinin toplam değere oranı % 0,74; C harfi ile gösterilen kapı numarası 22 olan bina Musa Battal’a ait olup, binanın değerinin toplam değere oranı % 0,23; arsanın değerinin toplam değere oranının % 98,30 olduğunun tespitine karar verilmiştir.

Kararın istinaf ve temyiz edilmeksizin 11.05.2018 tarihinde kesinleştiğine dair kesinleşme şerhi düzenlenmiştir. Kararı, kanun yararına bozulması için Adalet Bakanlığı temyiz etmiştir.

Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.

Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (% ) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.

Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın tapu kayıt bilgileri incelendiğinde, tapu kaydının beyanlar hanesinde (A) harfi ile gösterilen binanın Menderes Furunkoyak, (B) harfi ile gösterilen binanın Gülperi Yaşa, (C) harfi ile gösterilen binanın Musa Battal adına kayıtlı olduğu, 17.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda; ” Kısıtlının da hissesinin bulunduğu Konya İli, Meram İlçesi, Süleymanşah Mahallesi, Cilt 8, sayfa 7302, 27488 ada 2 parsel 5.507,12 m2 yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmazın hissedarları arasında ivazlı veya ivazsız taksimi, 3194 sayılı İmar Kanununun 15 ve 16’ncı maddelerine göre, taşınmazın yüzölçümü, hissedar sayısı ve mevcut imar durumu itibarı ile mümkün olmadığından, taşınmazın satış yolu ile ortaklığının giderilmesi mümkündür.” şeklinde görüş bildirildiği, aynı raporda arsanın değerinin 8.811.392,00 TL, bina değeri no: 20’nin 66.311,70 TL, bina değeri no: 22’nin 20.516,03 TL, bina değeri no: 17 nin 65.409,50 TL; zemin değerinin toplam bedele oranının %98,30, bina değeri no: 20’nin toplam bedele oranının %0,74, bina değeri no:22’nin toplam bedele oranının %0,23, bina değeri no:17’nin toplam bedele oranının %0,73 şeklinde tespit olunan muhtesat değerleri tek tek toplanmak suretiyle toplam bedel bulunarak ve muhdesat bedellerine tek tek oranlanarak, bu değerin ne kadarının arza, ne kadarının muhdesatlara isabet ettiği hususunun bahse konu raporda yüzdelik (% ) oran kurulmak suretiyle belirlendiği görülmüştür.

Yukarıda açıklandığı üzere, mahkemece dava konusu taşınmazın satışı sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de 17.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen oranlar esas alınarak, muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılması şeklinde hüküm kurulmak gerekirken tespit hükmü ile yetinilmesi ve infazı kabil bir karar oluşturulmaması doğru görülmemiş, Kanun Yararına temyiz isteğinin yerinde olmakla kararın bozulması gerekmiştir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir