1. Anasayfa
  2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/1307 K: 2018/7834


Geçit hakkı davasında mahkemece “…imar düzenlemesi yapılıncaya kadar geçerli olmak üzere zorunlu geçit hakkı tesisine…” şeklinde şartlı karar verilmesi mümkün değildir.

Davacı tarafından, davalı aleyhine 06.06.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR Dava, geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı, kendisine ait olan 3470 sayılı parseldeki taşınmazına konut inşa etmek istediğini, bu nedenle yola ihtiyacı olduğunu, fiilen 1402 sayılı parseldeki taşınmazda bulunan bir yolu kullandığını, söz konusu parselin maliki ile bu yol konusunda anlaşamadığını, bu nedenle geçit hakkı tesisini talep etmiştir. Davalı taraf, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı taraf temyiz etmiştir.

1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2-1086 Sayılı HUMK’nun 389. maddesinde, “Verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüdü mucip olmayacak surette gayet sarih ve açık yazılmalıdır.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı hüküm, 6100 Sayılı HMK’nin 297. maddesinin 2. fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenlenmiştir. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, kamu düzeniyle ilgili olup, hükmü temyiz etmeyen yönünden sonuç doğurması gerekeceği de gözetilerek, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir. Diğer taraftan, hüküm, davanın açıldığı tarihteki hal ve şartlara göre tesis edilen bir karar olup HMK’ya göre ileriye dönük olarak ve şarta bağlı biçimde karar tesis edilmesi mümkün değildir.

Somut olayda; yerel mahkemenin uyuşmazlık hakkında tesis ettiği hükmün 1. bendinde “…imar düzenlemesi yapılıncaya kadar geçerli olmak üzere zorunlu geçit hakkı tesisine…” şeklindeki kısmın şarta bağlı olarak kabul edildiği, yukarıda bahsi geçen açıklamalar dikkate alındığında şarta bağlı hüküm kurulması mümkün olamayacağından verilen karar doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun 4. satırındaki “67,72 m2 alanlı kısımdan” sözcüklerinden sonra gelen “imar düzenlemesi yapılıncaya kadar geçerli olmak üzere” sözcüklerinin hükümden çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir