Popüler Yazıları
- Tahliye Taahhütnamesi Yargıtay Kararları Aralık 11, 2022
- Ortaklığın Giderilmesi Davaları Vekâlet Ücretine İlişkin Yargıtay Kararları Ekim 16, 2022
- Konut İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Hakkında Yargıtay Kararları
- İmar Kanunu 32 ve 42. Madde Yıkım ve Para Cezalarıyla İlgili Danıştay Kararları Ekim 17, 2022
- Yazılar
- Favoriler
- Yorumlar
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2003/4488 K: 2003/6276 T: 23.9.2003
Mera yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanabilir; tahsise dayanıldığında, dayanak belgelerin, ayrıca karşı tarafın savunmada ileri sürdükleri verileri tüm geldileri ile birlikte merciinden getirtilmesi, kadimlik iddiası varsa bu hususun yeterince araştırılması gerektiğinde, köyün kuruluş tarihinin…
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2003/1236 K: 2003/1709 T: 13.3.2003
Meraların mülkiyeti hazine'ye, kullanımı ise belediye veya köy tüzel kişiliklerine aittir. Kamu malı olan bu taşınmazlarla ilgili olarak açılan davalarda gerek yürürlükten kaldırılan 766 sayılı tapulama kanunu’nun 31/2. Maddesinde, gerekse 3402 sayılı yasanın 12/3. Maddesinde on yıllık süre ile ilgili…
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2005/9426 K: 2005/9450 T: 24.10.2005
Mera ve yaylaya el atmanın önlenmesini isteme hakkı kural olarak hazine ile yararlanan köy veya belediye tüzel kişiliklerine aittir; davacı tarım ve köyişlei bakanlığının meraya el atmanın önlenmesi davası açma hakkı olmadığından davanın reddine karar vermek gerekir. Davacı vekili tarafından,…
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2003/6432 K: 2003/6520 T: 29.9.2003
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlakların özel mülkiyete konu olması, gayesi dışında kullanılması, zamanaşımı uygulanması, sınırlarının daraltılması mümkün değildir. Meralar üzerinde, aidiyet savıyla el atmanın önlenmesi, tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma veya tespitin iptali ve…
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2003/3527 K: 2003/5152 T: 20.6.2003
Mahkeme tarafından yapılacak keşifte, tahsise dayanılıyorsa, tahsis kayıtlarının yerel bilirkişi ve tanıklar marifetiyle tatbik edilmesi, ihtilaflı yeri kapsayıp kapsamadığının saptanması, gayrimenkulün mera olmadığı savında bulunulması durumunda varsa çevre gayrimenkullerin kayıtları da tatbik edilmek suretiyle ihtilaflı yeri ne şekilde okuduğunun, çevre…
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2003/2400 K: 2003/5697 T: 4.7.2003
Merada keçi otlatılması, hem orman işletme şefliğinin yazısı neticesinde hem de köy ihtiyar kurulu kararlarıyla yasaklanmış olduğundan dolayı dava reddedilmelidir. Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.5.2001 gününde verilen dilekçe ile meni müdahale istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair…
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2003/6156 K: 2003/6107 T: 6.10.2003
Tapusuz taşınmazın, tmk 713/1. Maddesi hükümlerine dayalı tescil isteği olmakla; bu hükümlere göre, bir yerin tapuya tesciline karar verilmesi için; diğer kazanma koşulları yanında, taşınmazın niteliği itibariyle kazanılmayı elverişli yerlerden olması gerekir. A. ile Hazine ve Y. Köyü Muhtarlığı aralarındaki…
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2004/9135 K: 2005/342 T: 24.1.2005
4753 sayılı kanun hükümleri uyarınca kurulan ve faaliyet gösteren toprak komisyonları idari nitelikte olmalarına karşın yapmış oldukları belirtmelere karşı açılacak davalarda genel mahkemeler yetkilidir. Esasen mülkiyet uyuşmazlığına ilişkin uyuşmazlıkların idari yargı yerinde çözüme kavuşturulması da mümkün değildir. A. ile Hazine…
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2005/170 K: 2005/675 T: 3.2.2005
Taşınmazın tesbit dışı bırakılma tarihindeki niteliği, bu yer hakkında tutanak düzenlenip düzenlenmediği ve mera niteliği araştırılarak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Mehmet Sait A. ile Hazine ve G. Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair N. Asliye Hukuk Hakimliği’nden verilen…
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2005/3326 K: 2005/4931 T: 30.6.2005
Kadastro tespiti sırasında nazara alınan 1937 tarih 1093 tahrir numaralı vergi kaydının tesis edildiği tarihten tespit tarihine kadar kazanma süresi ve koşullarının geçip geçmediğinin araştırılması, kazanma koşulları oluşmuş ise 3402 sayılı kadastro kanunu’nun 21.maddesi hükmü göz önünde tutularak davacıya seçimlik…
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/12-463 K: 2005/455 T: 13.7.2005
Tazminat niteliğinde olan kamulaştırmasız el atmaya dayalı dava sonucu hükmedilen meblağlar, Anayasa’nın. 46/son maddesi kapsamı dışında kalmaktadır ve bu meblağlara kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması olanaklı değildir. 3095 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerekir. Taraflar arasındaki "şikayet" davasından…
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/4430 K: 2005/5039 T: 25.4.2005
Kıyıların kamu malı niteliği taşıyan ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden bulunduğu, anılan yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağı açıktır. Belirtilen nitelikteki yerlerde 18. madde uygulamasıyla tapu kayıtlarının oluşması olanaksızdır. Her nasılsa kıyılarda oluşturulan mülkiyet belgelerine değer verilmesine de olanak…
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/10141 K: 2004/10968 T: 11.10.2004
Davalı, uyuşmazlık konusu taşınmazın mülkiyetini, Encümen kararına dayalı idari işlem ile kazanmıştır. Söz konusu idari işlem geçerliliğini koruduğu sürece Hazinenin, davalı aleyhine bir tapu iptal ve tescil davası açma olanağı bulunmamaktadır. DAVA: Davacı hazine, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinde tarla niteliği…
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 1991/4330 K: 1991/13551 T: 25.11.1991
Davalı tarafından tecavüz edilen mera bölümü ihtiyaçtan fazla ve bunun kira tutarına karşılık işgal tazminatı, mera zemini bozulmuş ise bu yerin eski hale getirilmesi için gereken masraf tutarı ile eski hale dönüştürülmesi suretiyle meradan istifadeye mani olunan ot bedeline, şayet…
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 1990/759 K: 1990/9830 T: 29.11.1990
Yeraltı suları; Medeni Kanunun 679. maddesinin 2. fıkrası ile 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkındaki Kanunun 1. maddesine göre genel sulardan olup, bu sulardan herkes öncelik hakkına uymak koşuluyla yararlı ihtiyacı oranında yararlanabilir. Dava dilekçesinde suya vaki müdahalenin men’i istenilmiştir. Mahkemece,…
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 1990/1457 K: 1990/8570 T: 30.10.1990
Dava konusu kaynak suyunun MERAdan çıktığı belirlendiğine göre genel sulardan sayılacağı kuşkusuzdur. Genel sulardan herkes, kadim ya da öncelikli kullanım haklarını engellememek koşuluyla faydalı ihtiyacı oranında yararlanabilir. Dava dilekçesinde suya vaki el atmanın önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece, davacı Yeni çubuk Belediyesi’nin…
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 1989/4968 K: 1990/1633 T: 26.2.1990
Tapusuz araziden çıkan suları, genel nitelikteki sulardan olup bu sulardan herkes öncelik hakkına uymak koşulu ile faydalı ihtiyacı oranında yararlanabilir. Dava dilekçesinde suya el atmanın önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi…
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1997/2462 K: 1997/3103 T: 18.3.1997
683l sayılı Yasanın 17/l-2. maddesi; dört tarafı ormanla çevrili taşınmazlar orman bütünlüğünü bozacağı için, bu taşınmazlardan tarım yada inşaat yapmak suretiyle yararlanılamayacağını, buralara yerleşilemeyeceğini emretmiştir. 17. maddeye aykırılık oluşturan taşınmazlar özel mülk olarak kabul edilemez, orman sayılması gerekir. Taraflar arasındaki…
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1996/9863 K: 1996/l2327 T: l5.l0.1996
Orman alanları içinde yer alan, orman bütünlüğünü bozan ve hiçbir mülkiyet belgesi bulunmayan küçük açıklıkların, özel mülk olarak kabulüne olanak yoktur. Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda, davanın kabulü yolunda kurulan hükmün Yargıtay’ca incelenmesi Orman Yönetimi ve…
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2005/4257 K: 2005/4603 T: 20.6.2005
Hazine tapularının oluştuğu tarihten geriye 20 yılı aşkın zilyetlik kanıtlandığına, mera niteliğinde olmayıp uzun yıllardır kullanılan kuru tarım arazisi oldukları uzman ziraatçi bilirkişi raporu ile belirlendiğine ve zilyetlikle kazanmaya engel bir husus bulunmadığı anlaşıldığına göre aşağıda yazılı bulunan husus dışında…
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2004/9070 K: 2004/1134 T: 26.2.2004
Davacılar, mülkiyeti sağlayıcı herhangi bir belge ve kayda dayanmadığına göre, dört tarafı eylemli mera olan ve merayla aralarında doğal ve değişmez sınırı bulunmayan bir yerin öncesinin de mera olduğunun kabulü gerekir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. Maddesine göre; meralar devletin…
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2005/709 K: 2005/1220 T: 21.2.2005
Orta malı mera olarak sınırlandırılan dava konusu yerlerin davacının zilyetliğinde bulunduğu yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından ifade edilmiş ise de, ziraatçi uzman bilirkişinin düzenlediği raporda taşınmazın mera bitki örtüsüyle kaplı olduğu, uzun yıllardan beri tarım arazisi olarak kullanılmadığı gerekçeli olarak…
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2005/2645 K: 2005/3341 T: 28.4.2005
Paftaya göre, çevresinde fundalık alanlar bulunduğu anlaşılan tescil konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının yöntemine uygun bir biçimde araştırılıp belirlenmesi, ayrıca güneyinde yer alan parsele uygulanan vergi kaydının dava konusu taşınmaz yönünü mera olarak gösterdiğine göre, davacı ile vergi…
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2005/7349 K: 2006/2218 T: 4.4.2006
Fermanlar mülkiyet belgesi olmayıp, zilyetlik belgesidir zilyetliğin ispatı için fermanlar tek başına yeterli olmayıp, yerel bilirkişi ve tanık sözleriyle de birleşmesi gereklidir. Somut olayda, dayanak fermanının harcı yatırılmak suretiyle tasdik işleminin yapıldığı kanıtlanamadığı gibi lehine ferman bulunan kişi ile davacıları…
