Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1984/8974 K: 1986/8741 T: 2 3.10.1986
Vergi kaydı mülkiyet belgesi değildir. Ayrıca zilyetlikle birleşmeyen vergi kaydının hukuksal değeri yoktur. Devamını Oku
Vergi kaydı mülkiyet belgesi değildir. Ayrıca zilyetlikle birleşmeyen vergi kaydının hukuksal değeri yoktur. Devamını Oku
Hazine'ye ait tapu kaydı, 4753 s. Kanun'a göre oluşturulmayıp, kaçak ve yitik kişiden kalan taşınmaz için oluşturulmuş ise zilyet yararına 3402 s. Kadastro Kanunu'nun 46/1. maddesi uygulanamaz. Devamını Oku
Taşınmazın özel harman yeri olarak nitelenebilmesi için ya tapu kaydı kapsamında olması ya da uzun süre ve ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğinin, harman yeri niteliğiyle sürdürülmesi gerekir. Sadece yılın belirli bir ayında harman dökme işlemi, taşınmazı özel harman yeri niteliğine sokmaz, bu itibarla zilyetlik yolu ile kazandırıcı zamanaşımı iktisabı koşulları da oluşmaz. Devamını Oku
Kadastro hakimi, dava konusu taşınmazla sınırlı olarak hüküm vermek, tespit tutanağı düzenlenen taşınmazın davaya konu edilen bölümü ile sınırlı olarak inceleme yapmak zorundadır. Parselin dava konusu olmayan bölümü hakkında komisyon kararı kesinleştiğinden, mahkemece, dava dışına çıkılarak, parselin tümü hakkında hüküm kurulması isabetsizdir. Devamını Oku
3402 s. Kadastro Kanunu'nun 28. maddesinde bahsi geçen delillerin bildirilmesi yükümlülüğü; ispat külfeti kendisine düşen tarafa ait olduğundan, asıl olan ülke topraklarının Devlete ait olduğu göz önüne alındığında, belgesiz zilyetlikle kazandırıcı zamanaşımı koşullarının oluştuğunun kanıtlanması, zilyetliğe dayanan tarafa düşer. Devamını Oku
Mahkemece, davacıya tespit maliklerini davaya dahil etmesi için önel verilmesine rağmen, davacı tarafından tespit malikleri davaya dahil edilmez ise, Kadastro Kanunu'nun 36. maddesi gereğince tespit maliklerine ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere, bütçeye konulan ödenekten davetiye çıkartılıp mahkemeye çağrılıp taraf oluşturarak davaya bakılması gerekirken, Kadastro Kanunu'nun 28. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir. Devamını Oku
Önel verilmesine rağmen davacı tarafından gerekli harç yatırılmadığı takdirde, davanın tespit gibi tesciline karar verilmelidir. Devamını Oku
Davanın takibinden vazgeçildiği takdirde, davanın açılmamış sayılmasına ve taşınmazın davalı taraf adına tespit gibi tesciline karar verilmelidir. Davanın takibinden vazgeçme, feragat olarak nitelendirilemez. Devamını Oku
Dava gününde reşit ve nüfus siciline kayıtlı olmayan davalının, ilgili nüfus idaresinden, idari yoldan ve af kanunlarına göre nüfus kaydının yapılıp yapılmadığı sorulmalı, bu yönde kayıt oluşturulmuş ise, velisi belirlenmeli ve velisinin huzurunda davaya bakılmalı, aksi halde Kadastro Kanunu'nun 25/A maddesi gereğince davalının, davada menfaatlerini korumak amacıyla kayyım tayin edilmeli ve tayin edilen kayyım huzurunda dava görülmelidir. Devamını Oku
Kadastro Kanunu'nun uygulamasında geçen "itiraz" kavramını hukuki niteliği itibariyle dava olarak algılamak gerekir. Meraların çıplak mülkiyeti Hazine'ye, yararlanma hakkı köy veya mahalle bireylerine aittir. Meradan yararlanma hakkı olanların, taşınmazın mera olduğunu ileri sürerek tespite itiraz etmeleri, dava ehliyetlerinin varlığı sonucunu doğurur. Devamını Oku
Zilyet, belgesiz zilyetlik yoluyla, Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki sınırlama gereğince 100 dönüm taşınmaz edindiği takdirde, aynı çalışma alanı içerisinde, başka taşınmaz edinemez. Devamını Oku
Taşınmazı, önceki zilyedi olan kaçak ve yitik kişiden aldığını iddia eden kimse, bu satın alma iddiasını muvazaadan ari yazılı bir belge ile kanıtlamalıdır. Devamını Oku
Yerel hukuk mahkemesinde görülmekte olan kadastro ile ilgili davada, o taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlendiği tarih itibarıyla bu mahkemelerin görevi sona ereceğinden, dava dosyalarının kadastro mahkemesine aktarılması gerekir. Devamını Oku
3402 s. Kanun'un 27. maddesi uyarınca kadastro hakimi, usul ve şekle ilişkin eksiklikler sebebiyle, kadastro tutanağını, kadastro müdürlüğüne iade edemez. Devamını Oku
Taşınmaza ait tapu kaydının okuduğu keleme sınırları, genişletilmeye elverişli nitelikte olduğundan, tapu kayıt kapsamının yüzölçümüne göre belirlenmesi gerekir. Miktar fazlasının şartlar mevcut olduğu takdirde, zilyetlikle kazanılması mümkündür. Devamını Oku
Usulüne uygun taraf oluşturulmadıkça davaya bakılamaz. Görevsizlikle kadastro mahkemesine aktarılan davada, lehine tespit yapılan ancak aktarılan davanın tarafı olmayanlar da duruşmaya çağrılmalıdır. Yüzölçümünün artırımı ile ilgili davada, taşınmaza komşu parsel maliklerinin davalı olarak duruşmaya çağrılıp, taraf oluşturulduktan sonra davaya bakılması gerekir. Devamını Oku
Taşınmazın bölgede yapılan ve kesinleşen orman sınırlandırması dışında kalması halinde, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinmeyi sağlayan 20 yıllık sürenin başlangıcında orman sınırlandırmasının kesinleştiği gün esas alınmalıdır. Devamını Oku
Vergi kaydı yüzölçümü fazlasından oluşan taşınmazın kamu malı niteliğindeki mera olduğu saptandığı takdirde, davacının özel idareye müracaatla vergi kaydında belirlenen yüzölçümünü çoğaltmış olması hukuken bir sonuç doğurmaz. Meralar üzerinde oluşturulan vergi kaydı hukuken değer taşımaz. Devamını Oku
Davacılar zilyetliğe dayanarak dava açtıklarına göre, davalı Hazine'ye karşı zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına gerçekleştiğinin ispat külfeti davacılara düşeceğinden ve ayrıca zilyetlik tanıklarının mahallinde dinlenmesi gerekeceğinden, keşif giderlerini öngörülen sürede özürsüz olarak karşılayamadıkları takdirde, iddialarını kanıtlayamadıkları gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesi gerekir. Devamını Oku
Dayanaktan yoksun kadastro komisyonu kararı, iptal edilmelidir. Hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmazla ilgili, kadastro mahkemesinde dava açıldığı takdirde, davanın görev yönünden reddi gerekir. Devamını Oku
ÖZETİ: Sudan kadim yararlanma hakları ihlal edilemez. Devamını Oku
Kadastro hakimi, tespit günündeki hukuksal duruma göre uyuşmazlığı çözümlemekle yetkili ve görevlidir. Tespitten sonra, çekişmeli taşınmaz imar planı kapsamına alınsa bile bu husus davacı yararına hukuki bir sonuç doğurmaz. Devamını Oku
İştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda, mirasçılardan birinin satışı, hüküm ifade etmez. Mirasçılardan sadece birinin, satış senedi ile taşınmazı devri geçersiz olsa da, aynı tarihte diğer mirasçılar da satışa muvafakat ederlerse, bu durum satışın birlikte yapıldığı anlamını doğurur ve satışı geçerli kılar. Devamını Oku
Hazinece, taşınmazın kamulaştırılmasına karar verilip, tapu kaydı oluşturulmuş ise de, kamulaştırma kararı idare mahkemesi kararıyla iptal edildiğinden, tapu kaydı dayanaksız kalmış ve geçersiz hale gelmiştir. Taşınmaz üzerindeki çeşme, muhdesat olarak nitelendirildiğinden, cinsi ve yaptıranı belirtilmek suretiyle kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi gerekir. Devamını Oku