1. Anasayfa
  2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/619 K: 2004/1054 T: 23.3.2004


Aynı taşınmaz hakkındaki davaların birlikte görülmesi zorunludur. Dava ve temyiz konusu taşınmazların tespit gününden önce kesinleşen orman sınırlandırma harita ve tutanağının kapsamında iken, daha sonra 6831 sayılı orman kanununun 2/b maddesi hükmü uyarınca orman sınırları dışına hazine adına çıkarılmış olduğundan, mahkemece dava konusu taşınmazların davalı hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekir.

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine ve Hüseyin Bakır tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:

Kadastro sırasında 1159, 1163 ve 11168 parsel sayılı 2722.54 m2, 6853.89 m2 ve 1546.70 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğundan söz edilerek Hazine adına tespit edilmiş, Hüseyin B.’nin zilyetliğinde olduğu da beyanlar hanesinde gösterilmiştir. Davacı D… Belediye Başkanlığı taşınmazların Belediyenin kadim merası olduğunu öne sürerek dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, taşınmazların tespitinin ve beyanlar hanesindeki şerhinin iptali ile taşınmazların mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Hüseyin Bakır tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece dava ve temyiz konusu taşınmazların kamu malı niteliğinde mera olduğu gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de yerel mahkemenin vardığı sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Dava ve temyiz konusu taşınmazların 3116 sayılı yasa uyarınca bölgede 1939 yılında yapılan ve tespit gününden önce kesinleşen orman sınırlandırma harita ve tutanağının kapsamında kaldığı, bu niteliği ile orman sayılan yerlerden iken daha sonra 1989 yılında 6831 sayılı Orman Kanununun 2896 sayılı kanunla değişik 2/B maddesi hükmü uyarınca orman sınırları dışına Hazine adına çıkarıldığı, mahkemece yapılan keşif, uygulama, toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Saptanan bu hukuksal olgular karşısında mahkemece dava ve temyiz konusu taşınmazın kamu malı niteliğinde mera olduğu yolundaki yerel mahkemenin gerekçesinde bir isabet bulunmamaktadır. Mahkemece bu olgular dikkate alınarak davanın reddine, dava konusu taşınmazların davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi temyiz konusu 1163 parsel sayılı taşınmaz hakkında kadastro mahkemesinin 2000/10 esas sayılı dosyasında derdest dava olduğu ve tutanak aslının da o dosya içerisinde bulunduğu dosyadaki tutanak örneğinden anlaşılmıştır.

Kural olarak aynı taşınmaz hakkındaki davaların birlikte görülmesi zorunludur.

Sonuç: Mahkemenin bu olguyu gözardı etmesi dahi isabetsiz, davalı Hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 23.3.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir