Son Yazılar

Danıştay 6. Dairesi E: 1992/1691 K: 1993/1639 T: 21/04/1993

Meryem ana kilisesine 600 m. uzaklıkta 1. derecede arkeolojik ve doğal sit alanında kalan ve çevre düzeni nazım imar planında orman alanı olan taşınmazın günübirlik alanına alınması yolundaki onayın iptal edilmesinde isabetsizlik görülmediği Dava, Belediye mücavir alan sınırları içerisinde bulunan…

Danıştay 6. Dairesi E: 1987/44 K: 1987/134

Taşınmazın bulunduğu bölgede orman kadastro çalışmaları yapılmasının o yerin orman olduğunun kabulünü gerektirmeyeceği gibi, taşınmazın belediye sınırları içine alınarak imar planı kapsamına dahil edilmiş olması karşısında da yapının Orman Bölge Müdürlüğünce durdurulmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı. İstemin Özeti: Kaş…

Danıştay 6. Dairesi E: 1986/1035 K: 1986/1128 T: 11/12/1986

Mahkemece, turizm alanı ve onaylı imar planında da kamping alanı olarak belirlenen ve Antalya bayındırlık ve fen elemanlarınca davacı şirkete teslim edilen sahada verilen ruhsat üzerine yapılmakta olan yapının ruhsat iptal edilmedikçe orman başmüdürlüğünce durdurulamayacağı gerekçesiyle durdurma işlemi iptal edilmişse…

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/28 K: 2007/1673

Orman alanı olarak belirlenmiş yerlerin, inşaata elverişli imar parseli haline getirilemeyecek alanlar olması nedeniyle, parselasyon işlemine tabi tutulamayacakları hakkında. İstemin Özeti: İzmir 4. İdare Mahkemesinin 15.9.2004 günlü, E:2002/1482, K:2004/1004 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.…

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/2444 K: 2007/5127

Kapsamında kesinleşmiş orman alanı iddiasıyla imar planına karşı, Orman Genel Müdürlüğünün görev alanı ve gördüğü kamu hizmeti göz önüne alındığında, dava açma ehliyeti bulunduğu hakkında. İstemin Özeti: Muğla İdare Mahkemesinin 19.10.2004 günlü, E:2003/976, K:2004/972 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/17 K: 2004/9 T: 21.01.2004

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18/2 ve 17. maddeleri uyarınca orman ve orman toprağının zilyetlikle kazanılması ve özel mülkiyete konu olması mümkün değildir. Kaldı ki, dosya kapsamından davacı tarafın kazanma sağlayacak bir zilyetliğinin varlığı da kanıtlanamamıştır. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/15 K: 2004/7 T: 21.01.2004

Devlet ormanı olarak tapuya tescil edilen bir yerin ayırma ve birleştirme işlemleri sırasında eski niteliğinin bırakılarak "hali arazi" niteliği ile tapuya tescil edilmiş olması hukuken bir değer taşımayacağı için taşınmazlar devlet ormanı niteliğini kaybetmezler. Böyle bir yerin mülkiyeti ancak Orman…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2007/287 K: 2007/322 T: 30.05.2007

Orman niteliğindeki taşınmazların zilyetlikle kazanılması mümkün değildir. YARGITAY İLAMI: Taraflar arasındaki "Kadastro Tespitine İtiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tunceli Kadastro Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 2.6.2006 gün ve 2006/315 E., 2006/411 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2011/714 K: 2012/78 T: 15.02.2012

Zilyetliğin o malın/taşınmazın maliki olduğunu sahiplenme, kullanma, idare ve işletmesi amacıyla hakimiyetinde bulundurması halinde malik sıfatıyla zilyetlikten söz edilebilir. O mal üzerinde kendi zilyetliğinden başka kişinin üstün ve korunmaya değer zilyetliğini tanımayan kişinin zilyetliği malik sıfatıyla zilyetliktir. Tapusuz taşınmazın tesciline…

Ormanlar Hakkında Yargıtay Kararları

Bu yazı 3 sayfadan oluşmaktadır: 1 2 3 Ormanlar konusunda şu yazılara bakabilirsiniz: 49 Yıllığına Orman Arazisi Kiralama 2023 Milli Emlak Açısından Orman ve 2/B İşlemleri Osmanlı Toprak Hukukunda Ormanlar, Baltalıklar ve Cibal-i Mübaha Cumhuriyet Döneminde Ormanlar 1982 Anayasasına Göre Özel Orman…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1996/11316 K: 1996/13308 T: 31.10.1996

Mahkeme, kendiliğinden 2/B Uygulaması yapamayacağı gibi, taşınmazı bu madde kapsamında kabul ederek hüküm kurması da mümkün değildir. Buna göre; orman niteliğini yitirmiş olduğu, halen üzerinde meşe toplulukları bulunan, amenajman planlarında orman toprağı sayılıp ağaçlandırılmış taşınmazda, özel mülk iddiasıyla açılan davanın…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1996/2772 K: 1996/12056 T: 18.10.1996

Dava¸ hem genel arazi kadastro tespitine ve hem de orman kadastro komisyonu tarafından gerçekleştirilen aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına itiraz davası olduğu takdirde, uyuşmazlığın çözümü için; öncelikle çekişmeli yerin evvelce yapılıp kesinleşen orman tahdidi içinde kalıp kalmadığının, 683l sayılı orman…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1986/8-386 K: 1987/486 T: 5.6.1987

Gerçek orman niteliği taşıyan bir yerin dağıtımı geçersizdir. Bu yer için çıkarılan tapu kaydı taşınmazın orman niteliğini değiştirmez. Çekişmeli yer tapusuz sayılacağından, orman sınırı dışına çıkarılması halindE: kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği ile edinilebilmesi (iktisabı) için gerekli zilyetlik süresinin başlangıç tarihi,…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1989/567 K: 1989/2675 T: 20.3.1989

Orman kadastro davaları, Orman Yasası hükümleri göz önünde tutularak çözümlenmelidir. Orman yasasına aykırı düşmeyecek durumlarda, 3402 sayılı yasa hükümlerinin uygulanması gerekir. Selime ve Salih vekili ile Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü aralarındaki kadastro tespitine itiraz…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1987/12825 K: 1988/1128 T: 5.2.1988

Tapulama yapılan bir birlikteki eski tapu kayıtları hukuksal değerini yitirir. Bunlardan ancak zilyetlik belgesi olarak yararlanılır. Eski ve yeni hukukumuzda Meralar, bir köyün veya bir beldenin hayvanlarının otlatılmasına tahsis edilmiş ve ayrılmış yerlerdir. Arazi Kanununa göre, bu yerlerden tahsis veya…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1991/10024 K: 1991/9207 T: 21.6.1991

Çekişmeli taşınmaz ve sınırdaşı parselin doğu, batı ve kuzey yönü ormanla çevrili olup sınırdaş parsel de çalılık niteliği ile Hazine adına tespit edildiğine göre, dava konusu taşınmazın ormana el atmak suretiyle elde edildiği kabul edilmelidir. Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1989/8162 K: 1989/9365 T: 11.9.1989

Doğal servet ve kaynak niteliğindeki ormanların, özel mülkiyet konusu olmasına yasal olanak yoktur. Bu tür yerler hakkında gerçek kişiler adına sicil oluşturulması da taşınmazın özde kamu malı olma niteliğini değiştiremez. Taraflar arasında birleştirilerek görülen tescil davası sonucunda, Yerel Mahkemece davacı…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1997/2462 K: 1997/3103 T: 18.3.1997

683l sayılı Yasanın 17/l-2. maddesi; dört tarafı ormanla çevrili taşınmazlar orman bütünlüğünü bozacağı için, bu taşınmazlardan tarım yada inşaat yapmak suretiyle yararlanılamayacağını, buralara yerleşilemeyeceğini emretmiştir. 17. maddeye aykırılık oluşturan taşınmazlar özel mülk olarak kabul edilemez, orman sayılması gerekir. Taraflar arasındaki…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1996/9863 K: 1996/l2327 T: l5.l0.1996

Orman alanları içinde yer alan, orman bütünlüğünü bozan ve hiçbir mülkiyet belgesi bulunmayan küçük açıklıkların, özel mülk olarak kabulüne olanak yoktur. Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda, davanın kabulü yolunda kurulan hükmün Yargıtay’ca incelenmesi Orman Yönetimi ve…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2005/4257 K: 2005/4603 T: 20.6.2005

Hazine tapularının oluştuğu tarihten geriye 20 yılı aşkın zilyetlik kanıtlandığına, mera niteliğinde olmayıp uzun yıllardır kullanılan kuru tarım arazisi oldukları uzman ziraatçi bilirkişi raporu ile belirlendiğine ve zilyetlikle kazanmaya engel bir husus bulunmadığı anlaşıldığına göre aşağıda yazılı bulunan husus dışında…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/619 K: 2004/1054 T: 23.3.2004

Aynı taşınmaz hakkındaki davaların birlikte görülmesi zorunludur. Dava ve temyiz konusu taşınmazların tespit gününden önce kesinleşen orman sınırlandırma harita ve tutanağının kapsamında iken, daha sonra 6831 sayılı orman kanununun 2/b maddesi hükmü uyarınca orman sınırları dışına hazine adına çıkarılmış olduğundan,…