Son Yazılar

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1995/8695 K: 1995/10626 T: 21.9.1995

Dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu saptandığına göre, bu yerin orman olarak Hazine adına tescili gerekir. Ancak Hazine adına yapılan bu tescil; özel hukuk anlamında bir tescil olmayıp ormanı devletin özel malı haline getirmeyeceği gibi, bu orman üzerinde özel…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1992/54 K: 1992/41 T: 20.1.1992

Orman kadastrosu da bir kadastro işidir ve itiraz halinde, dava, kadastro mahkemesinde görülmelidir. Kadastro işlerinde hakeme gidilemeyeceği ve kadastro mahkemelerinin görevli olduğu 3402 s. Kanun'un 26. maddesi ile 6831 s. Kanun'un 11. maddesinde açıkça belirtilmiştir. Davacı Orman İdaresi vekili tarafından,…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1994/4627 K: 1994/7834 T: 7.6.1994

Gezici arazi kadastro mahkemesi kararı ile taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu tespit edildiği takdirde, mahkemenin bu ilamı; davanın konusu, hukuki sebebi ve tarafları aynı olan zilyetliğe dayalı tescil davası için kesin hüküm sayılmakla tarafları bağlar. Kesin hüküm karşısında, mahkemece yeniden,…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1993/3817 K: 1994/5077 T: 2.5.1994

Orman yönetimi, ilan süresi içerisinde kadastro tutanağına karşı bir itirazda bulunmayıp, gerçek kişi ile Hazine arasında görülen davaya, mahkemenin ihbarına rağmen, usulüne uygun dilekçe verip asli müdahil olarak da katılmadığı takdirde, davada taraf sıfatı kazanamayacağı gibi leh ve aleyhine verilen…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1992/12243 K: 1993/6700 T: 16.9.1993

Taşınmazın halen ve önceden orman olduğu saptandığına, 2510 ve 4753 s. Kanun'larda ormanların dağıtılamayacağı belirtildiğine ve 3402 s. Kanun'un ilgili hükümlerinin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmesiyle ormandan tapu ve zilyetlik yoluyla yer kazanma imkanı da kalmadığına göre;  dayanılan iskân tapusunun geçerli…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/8-964 K: 2001/751 T: 24.10.2001

Dava konusu taşınmaz, 1995 yılında yapılan ve kesinleşen orman tahdidi dışında bırakılmış olmakla orman niteliğini yitirmiş ise de; tahdidin kesinleştiği tarihe kadar orman niteliğini koruduğundan bu tarihe kadar olan zilyetliğe değer verilmesi mümkün değildir. Taraflar arasındaki "tespit-tescil" davasından dolayı yapılan…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/1–170 K: 1999/167 T: 24.3.1999

Koruma makiliği dışında kalan makilikler 5653 sayılı kanun hükümleri gereğince orman sayılamazlarsa da nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, ancak imar ihya koşullarının gerçekleşmesi halinde özel mülkiyete konu teşkil edebilir. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil"…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1993/5986 K: 1993/7240 T: 28.9.1993

Orman tahdit sınırları dışında kalsa dahi, bitki örtüsü ve fiziki yapısı sonucu kültür arazisi niteliğinde olmayan, ekonomik amacına uygun zilyetliğe konu olmayan taşınmazın zilyetlik ile kazanılması mümkün değildir. Bununla birlikte, kadastro bölgesinde uygulanan tapular da, artık birer mülkiyet belgesi olmaktan…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1994/5054 K: 1994/8389 T: 26.9.1994

Taşınmazın bölgede yapılan ve kesinleşen orman sınırlandırması dışında kalması halinde, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinmeyi sağlayan 20 yıllık sürenin başlangıcında orman sınırlandırmasının kesinleştiği gün esas alınmalıdır. Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1994/13029 K: 1994/14716 T: 1.12.1994

Taşınmazın orman vasfı, yani orman örtüsü yok edilse bile, toprağın orman toprağı sayılması bu itibarla da orman toprağının orman sayılan yer olarak kabul edilmesi gerektiğinden zilyetlik yolu ile kazanılması olanaksızdır. Aynı esas, orman içi açıklıklar için de geçerlidir. Taraflar arasındaki…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/8-242 K: 2004/292 T:12.5.2004

Davaya konu taşınmazların öncesi orman olup; bu niteliğini koruduğu sıradaki zilyetliğe değer verilemeyeceğinden; taşınmazın orman tahdit hattı dışında bırakıldığı tarihten dava tarihine kadar da zilyetlikle mülk edinme şartları gerçekleşmemekle; açılan tescil davasının reddine karar verilmesi gerekir. Taraflar arasındaki "tescil" davasından…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/20-558 K: 2002/588 T:3.7.2002

Dava konusu parselin uzman bilirkişi haritasında gösterilen bölümünün kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde bulunduğu sırada, 1964 yılında yapılan arazi kadastrosunda davalı miras bırakanı adına oluşturulan tapu kaydının yasal değeri bulunmaması nedeniyle orman yönetiminin tapunun iptali yönünde dava açmada hukuki yararı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1997/20-808 K: 1997/1039 T:10.12.1997

Ormanın ortasında çok küçük miktarda ve hiç bir mülkiyet belgesi olmayan parselin özel mülk olarak tesciline yasal olanak yoktur. Taraflar arasındaki "kadastro tespitine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İspir Kadastro Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 30.4.1997 gün ve 1994/40…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/20-417 K: 1996/550 T:10.7.1996

Orman yönetimi ormanların intifa hakkına sahip olup, 3402 sayılı yasanın 11/1 maddesi uyarınca ilgili taraftır. Bu sebeplerle, orman yönetiminin dava hakkının varlığı gözetilerek orman araştırmasının tam ve doğru olarak yapılması gerekir. Taraflar arasındaki ""kadastro tespitine itiraz"" davasından dolayı yapılan yargılama…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1993/995 K: 1994/2663 T: 8.3.1994

Ormandan tapu ve zilyetlik yolu ile toprak kazanılmasına olanak tanıyan Kadastro Kanunu'nun 45. maddesi hükümleri, Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildiğinden, bu yolla toprak kazanılması hukuken mümkün değildir. Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda; davanın reddi yolunda kurulan hükmün…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1993/879 K: 1994/2254 T: 2.3.1994

Genel kadastro ile orman kadastrosu birbirleri için, 3402 s. Kanun'un 22/1. maddesinde bahsi geçen anlamda, ikinci kadastro sayılamaz. Genel kadastro yapılıp kesinleşen yerlerde her zaman orman kadastrosu yapılabilir. Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda; davanın reddi yolunda…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1995/12573 K: 1996/2494 T: 4.3.1996

3402 s. Kadastro Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca, taşınmaz üzerinde, malikinden başka kişiye ait muhdesatın kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi gerekirse de, bu kural ormanlar hakkında uygulanmaz. Orman olan taşınmazların tapu kayıtları üzerinde kısıtlayıcı herhangi bir hüküm, kişi ve kurumlar lehine hiçbir…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1995/8897 K: 1996/3655 T: 9.4.1996

Orman tahdit sınırları içindeyken, orman niteliğini yitirmesi sonucu, orman sınırları dışına çıkarılan taşınmaz, orman tahdidi içinde bulunduğu evrede zilyetlik ile kazanılamaz. Taşınmaz makilik olarak belirlenip, Hazine adına tapuya kaydedilmemiş ise ve Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki koşullar da somut olayda gerçekleşmişse, taşınmaz…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2005/50 K: 2005/457 T: 12.1.2005

Kadastro tesbitine itiraz davasında, bilirkişi raporu dava konusu taşınmazın orman olup olmadığını ve hukuki durumunu belirlemeye yeterli değildir. Eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanan yerel mahkemenin kararı usul ve yasaya aykırıdır. Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı Yerel Mahkemece verilen yukarıda gün ve…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1998/5125 E: 1998/5996 T: 1.6.1998 3402/4

Orman olarak tahdid edilen yerin belirli bir kısmına karşı tespite itiraz amacıyla açılan dava, tüm orman parselini dava konusu yapmaz. Tahdidin kesinleştiği yerde, uyuşmazlık, kesinleşmiş tahdit haritası uygulanarak çözülmelidir. Dava edilen yer kesinleşmiş tahdit sınırı içinde kalıp, tapuya da dayanılmıyorsa, açılan…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/574 K: 1996/458 T: 31.1.1996

Taşınmaz orman sayılan yerlerden değilse, zilyetliğe dayalı mülk edinme koşullarının varlığı tanık, bilirkişi beyanları, komşu parsellerin kadastro tutanakları da göz önüne alınarak, kapsamlı bir inceleme ile karar verilmelidir. Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ilişkin…