Son Yazılar

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2009/14637 K: 2010/479

Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/17021 K: 2020/5628

Zorunlu geçit hakkının hukuki niteliği gereği leh ve aleyhine geçit tesisi istenen taşınmazların tapu siciline kayıtlı olmaları gerekir. Zorunlu geçit hakkının ancak tapuda kayıtlı taşınmazlar hakkında söz konusu olabileceği, tapu siciline kayıtlı olmayan yerler için böyle bir zorunluluk doğduğunda ise tapuya tescil gerekliliği yerine getirildikten sonra ihtiyaç sahibi kişinin talepte bulunmasının mümkün olduğu öngörülmüştür. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2012/11152 K: 2012/13821

Geçit hakkının genel yola kadar kesintisiz kurulması şart olup mahkemece genel yol ile bağlantısı bulunmayan, paftasında dere ve sonrasında tescil harici kısma bağlantı sağlanarak davalı parsellerden geçit tesisi ile kesintisizlik ilkesine aykırı şekilde hüküm kurulması bozma nedenidir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2002/5084 K: 2002/198 T:21.01.2003

Belediye tarafından 2886 SK'mın 35/a maddesi uyarınca davalıya satılıp tescil edilen nizalı taşınmazın aslında davacının murisinin tapu tahsis belgeli mülkü olduğundan bahisle açılan tapu iptali ve tescil davasında, nizalı parselin tapu kaydının dayanağını oluşturan idari işlemin iptal edildiği anlaşıldığına göre; davalı adına yapılan tescil işleminin artık yolsuz tescil niteliğinde kaldığını kabul etmek gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2003/3504 K: 2003/5088 T:19.06.2003

Tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma isteğine ilişkin davaları Hazine açabileceği gibi meraların sınırları içinde bulunduğu ve yararlanma hakkı olan köy tüzel kişilikleri ve belediyelerin de dava açma hakları vardır. Ancak köy muhtarının dava açmaması halinde koy halkından bir ya da birkaç kişinin de dava açma hakkı vardır. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2003/6940 K: 2003/6925 T: 9.10.2003

Mera kanununa göre tahsis amacı değiştirilmedikçe mera, yaylak ve kışlaklardan bu kanunda gösterilenden başka şekilde yararlanılamayacağı belirtilmiştir; davalı, tahsis amacının değiştirilmesi yönünde ilgili bakanlığa başvurduğunu bildirdiğine göre bu başvurunun akıbetinin araştırılması gerekirdi. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2003/4026 K: 2003/7766 T: 4.11.2003

Mera, yaylak ve kışlakların kullanım hakkının kiralama esas ve usulleri mera yönetmeliğinde; ayrıntılı şekilde açıklanmıştır; davalı çekişmeli taşınmazı mera yönetmeliğinin 7.maddesinde açıklanan esas ve usullere göre kiralamamış ve mera değil tarla olarak kullandığından; yazılı gerekçe ile el atmanın önlenmesi davasının reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2003/5475 K: 2003/6097 T: 18.9.2003

Davacı lehine dava konusu meralardan kiralama suretiyle veya başka şekilde yararlanma koşullarının gerçekleşmediği sonucuna varılmakla birlikte, yargı yolu bakımından idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ise de bu tür davalar idari kazaya tabi değildir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 1994/987 K: 1994/1898 T: 24.2.1994

Hakemde, hazine ve belediye arasındaki ihtilafın konusu olan taşınmazın kime ait olduğuna karar verilir; bu karar kesinleştikten sonra tapuda ona uygun ihdasi karar verme işi mahkemeye aittir; bu nedenle hazine, taşınmazın öncesinin mera olduğuna dair tespit kararını mahallin en yüksek dereceli hukuk hakiminden aldıktan sonra, bu hakem kararına dayanarak dava açmalıdır. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2003/4488 K: 2003/6276 T: 23.9.2003

Mera yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanabilir; tahsise dayanıldığında, dayanak belgelerin, ayrıca karşı tarafın savunmada ileri sürdükleri verileri tüm geldileri ile birlikte merciinden getirtilmesi, kadimlik iddiası varsa bu hususun yeterince araştırılması gerektiğinde, köyün kuruluş tarihinin içişleri bakanlığı aracılığıyla araştırılması ve köyün kadim ya da muhdes olup olmadığının saptanması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2003/1236 K: 2003/1709 T: 13.3.2003

Meraların mülkiyeti hazine'ye, kullanımı ise belediye veya köy tüzel kişiliklerine aittir. Kamu malı olan bu taşınmazlarla ilgili olarak açılan davalarda gerek yürürlükten kaldırılan 766 sayılı tapulama kanunu’nun 31/2. Maddesinde, gerekse 3402 sayılı yasanın 12/3. Maddesinde on yıllık süre ile ilgili bir sınırlama yoktur; bu nedenle işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2003/6432 K: 2003/6520 T: 29.9.2003

Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlakların özel mülkiyete konu olması, gayesi dışında kullanılması, zamanaşımı uygulanması, sınırlarının daraltılması mümkün değildir. Meralar üzerinde, aidiyet savıyla el atmanın önlenmesi, tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma veya tespitin iptali ve mera olarak sınırlandırma davaları açılması mümkündür. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2003/3527 K: 2003/5152 T: 20.6.2003

Mahkeme tarafından yapılacak keşifte, tahsise dayanılıyorsa, tahsis kayıtlarının yerel bilirkişi ve tanıklar marifetiyle tatbik edilmesi, ihtilaflı yeri kapsayıp kapsamadığının saptanması, gayrimenkulün mera olmadığı savında bulunulması durumunda varsa çevre gayrimenkullerin kayıtları da tatbik edilmek suretiyle ihtilaflı yeri ne şekilde okuduğunun, çevre gayrimenkullerle toprak yapısı kıyaslanmak suretiyle, uzman bilirkişiler marifetiyle söz konusu yerin ve niteliğinin tespit edilmesi gerekmektedir. Devamını Oku