Son Yazılar

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1996/9378 K: 1997/4125 T: 26.06.1997

Tapusuz mallara ilişkin satış vaadi, gerçek anlamda bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini teşkil etmez. Ancak, geçerli olmasına da engel değildir. Zira, tapusuz taşınmazlara ilişkin satımın gerçek hukuksal niteliği zilyetlik hakkının devri amacını güden satımdan ibarettir. Bu sebeple davacının dayanağı olan…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2018/9287 K: 2018/11519

Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2014/24171 K: 2016/6157 T: 6.4.2016

Davacı sağ eşe konut üzerinde intifa ve oturma hakkının tanınması için; aile konutu olması, mal rejiminin ölümle sona ermesi ve sağ eşin katılma alacağının bulunması gerekir. Sağ eşin katılma alacak miktarı, iddia ve savunma doğrultusunda, aynı mahkemece yukarda açıklanan ilke…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2013/1871 K: 2013/14384 T: 7.10.2013

Davacı, meskende eşiyle birlikte oturduklarını, aile konutu olduğunu, çocuğunun bulunmadığını ve başkaca oturacak evi olmadığını ileri sürerek Türk Medeni Kanunu'nun 240. maddesi gereğince, evlilik birliği içerisinde edindikleri başkaca taşınmazların da tasfiyesinin sağlanmak suretiyle katılma alacağı göz önünde bulundurularak konutun mülkiyetinin…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2016/21737 K: 2017/427

Katılma alacağı, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren TMK uyarınca; eklenecek değerlerden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır. Dairemiz…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2016/13151 K: 2017/7920 T: 30.5.2017

Mal ayrılığı rejiminde, mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkı niteliğinde katkı payı alacağı niteliğindedir. DAVA: Taraflar arasında görülen ve yukarda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece karar verilmesine yer olmadığına dair kararın davalı…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2014/24171 K: 2016/6157 T: 6.4.2016

Aile konutu üzerine, intifa veya oturma hakkının tanınmasını gerektiren yasal koşulların davacı sağ eş lehine gerçekleştiğinin kanıtlanması durumunda, katılma alacağına mahsuben, yetmezse belirlenecek ilave bedelin davacı tarafça mahkeme veznesine depo ettirilmesi sağlandıktan sonra mahkemece özgüleme hakkında karar verilmelidir. Söz konusu…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2014/16426 K: 2016/1114 T: 25.1.2016

İster adi, ister noterde resmi şekilde miras payının devri sözleşmesi yapılmış olsun, her iki halde de sözleşme alıcı kişiye paylaşmaya katılma yetkisini vermez, sadece paylaşma sonunda mirasçıya özgülenen payın kendisine verilmesini isteme hakkını sağlar. Yani miras payını devralan kişi terekeye…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2003/5515 K: 2003/5630 T: 19.9.2003

Bir gayrimenkulün orman olmayan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen yerlerden olduğu tespit edilmişse de, bu yerin para ve emek harcanarak ihya edilmesi ve ihyanın tamamlanmasından gayrimenkulün tapuya tescil edildiği tarihe kadar yirmi yıldan fazla süre ile şartlara uygun olarak kullanılmış…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1996/9053 K: 1996/9768 T: 21.11.1996

İskan olgusunun belge ile kanıtlanması gerekirse de, belgeler yangında yok olmuşsa tahsisin, tanık anlatımlarıyla kanıtlanması mümkündür. Tahsisle o yer, metruke niteliğini kaybeder. Tapu iptali ve tescil davalarında, kamulaştırıldığı anlaşılan yer için, mülkiyetin tespitine karar vermekle yetinilmelidir. Naile ile müşterekleri ile…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1996/5666 K: 1997/2656 T: 8.4.1997

Çekişmeli taşınmazın doğusunda olup krokisinde oluk olarak gösterilen yer ile çevresinin harman yeri olduğu bilirkişi ve tanıklarca ifade edilmiştir. Doğu sınırında eylemli olarak harman yeri bulunduğuna göre, çekişme konusu taşınmazın doğudaki harman yerinin devamı olduğu kabul edilir. Kayıt miktarı kadar…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1995/l1198 K: 1996/5710 T: 6.6.1996

Suları kendiliğinden kuruyan, çekilen, yatak değiştiren akarsular doğal nitelikleri sonucu kazandıkları kamu malı niteliğini kaybedeceklerinden, bu fiili değişiklikler sonucunda kamu malı nitelikleri de son bularak medeni hukukla düzenlenmiş özel mülkiyete konu olabilirler. Mahkemece taşınmazın hali hazır durumu ve öncesi itibariyle…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1993/4823 K: 1994/6756 T: 12.5.1994

Yasalarımıza göre mezarlıklar, kamu malı niteliğinde olup, ölülerin gömülmesi için belirlenen yerler dışında başka yerlerin mezarlık olarak kullanılması yasaklanmıştır. Bir şahsın, derneğin veya camiin mezarlığı olamayacağı gibi, köylerdeki mezarlıklar da, köy tüzel kişiliğine aittir. Bu nedenle, köyde bulunan nizalı taşınmazın…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1991/2057 K: 1991/3232 T: 5.3.1991

Köy boşluğunun mülkiyeti Hazine’ye ait olup zilyetlikle kazanabilecek yerlerdendir. Köy hükmi şahsına karşı açılan davada asıl malik olan Hazine taraf durumu almadığına göre uyuşmazlığı zilyetlik hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Hüseyin ile Hisar Köyü Muhtarlığı aralarındaki men’i müdahale davasının reddine dair,…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1991/13606 K: 1991/ 13019 T: 30.9.1991

Genel olarak mezarlıklar., sınırları içerisinde bulunduğu kamu tüzel kişiliğine aittir. Özel mezarlık ya da bir caminin mezarlığı söz konusu değildir. Gerek Belediye, gerekse Köy Kanununa göre bu tür yerler kamu mallarından sayılır. İdare ve nezaret görevi, içerisinde bulunduğu kamu kuruluşuna…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1991/11922 K: 1992/9234 T: 1.6.1992

Suriyelilere ait taşınmazların tasarrufları yasaklanmış ve kısıtlanmış olduğundan zilyetlik yoluyla kazanılması mümkün değildir. Zöhre (Zehra) ve müşterekleri ile Hazine, Belediye Başkanlığı, İlyas ve Varde aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair, (İskenderun Birinci Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 2.4.1991 gün…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1989/567 K: 1989/2675 T: 20.3.1989

Orman kadastro davaları, Orman Yasası hükümleri göz önünde tutularak çözümlenmelidir. Orman yasasına aykırı düşmeyecek durumlarda, 3402 sayılı yasa hükümlerinin uygulanması gerekir. Selime ve Salih vekili ile Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü aralarındaki kadastro tespitine itiraz…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1987/16058 K: 1987/16080 T: 29.12.1987

Yol fazlası olan yer kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinilebilir. Mustafa ve Mehmet vekili ile Hazine vekili ve Höyüklü Köyü muhtarlığı aralarındaki tescil davasının reddine dair, (Yalvaç Sulh Hukuk Hakimliği)nden verilen 20.10.1987 gün ve 575/651 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1987/12825 K: 1988/1128 T: 5.2.1988

Tapulama yapılan bir birlikteki eski tapu kayıtları hukuksal değerini yitirir. Bunlardan ancak zilyetlik belgesi olarak yararlanılır. Eski ve yeni hukukumuzda Meralar, bir köyün veya bir beldenin hayvanlarının otlatılmasına tahsis edilmiş ve ayrılmış yerlerdir. Arazi Kanununa göre, bu yerlerden tahsis veya…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1990/16437 K: 1991/6746 T: 13.5.1991

Bataklık ve göller Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması gereken yerlerdendir. Davada hazine taraf olmadığına göre, köy tüzel kişisi olan taraflar arasındaki uyuşmazlığın, mülkiyet esası bir tarafa bırakılarak, zilyetliğin korunması kuralları çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Toklar Köyü Muhtarlığı ile Gılmanlar Köyü…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1993/4109 K: 1993/10041 T: 12.10.1993

Kadastro Kanunu uyarınca; yol, meydan ve köprü gibi orta malları yalnızca haritada gösterilmekle yetinilir. Bunlar için tesbit yapılmaz ve tutanak düzenlenmez. Bu itibarla, orta malları için düzenlenen tutanağın tarihi, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde yazılı hak düşürücü sürenin başlangıcına esas…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1994/7516 K: 1994/10267 T: 22.9.1994

3194 sayılı Kanun uyarınca imar planı kapsamında kalan yerlerde kadastral yollar, meydanlar ve meralar imar planının onayı ile bu vasıflarını kendiliğinden kaybederek onaylanmış imar planı kararı ile getirilen kullanma amacına konu ve tabi olurlar. İmar uygulamaları sırasında mera niteliği yetkili…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2006/576 K: 2006/1231 T: 27.2.2006

1062 sayılı "Hudutları Dahilinde Tebaamızın Emlakine Karşı Mukabele-İ Bilmisil Tedabiri İttihazı Hakkındaki Kanun"un koyduğu misilleme kuralına uygun olarak çıkarılan kararnamelerle 1939 tarihinden itibaren bir suriyeli'nin türkiye'de gayrimenkul iktisabı mümkün olmadığı gibi, bu tarihten sonra bir suriyeli'ye ait taşınmazın da bir…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2005/6651 K: 2005/7232 T: 27.10.2005

Tapulu bir taşınmazın veya bir bölümünün tapu kaydının hukuki değerini yitirmesi için yasada belirtilen koşulların oluştuğunun kanıtlanması gerekir; mahkemece, davacıların dayandıkları delillerin tümü toplanmadığı için kazanmanın gerçekleşip gerçekleşmediği anlaşılmamaktadır; lübnan uyruklu bir kişinin Türkiye'deki taşınmazının edinilip edinilmeyeceğinin öncelikle gözönünde tutulması…