Popüler Yazıları
- Tahliye Taahhütnamesi Yargıtay Kararları Aralık 11, 2022
- Ortaklığın Giderilmesi Davaları Vekâlet Ücretine İlişkin Yargıtay Kararları Ekim 16, 2022
- Konut İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Hakkında Yargıtay Kararları
- İmar Kanunu 32 ve 42. Madde Yıkım ve Para Cezalarıyla İlgili Danıştay Kararları Ekim 17, 2022
- Yazılar
- Favoriler
- Yorumlar
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2000/2315 K: 2000/2319 T.10.5.2000
Eksik inceleme ile hüküm verilemez; tarafların göstereceği tanıklar, bilirkişiler huzurunda keşif yapılarak taşınmazın öncesinin kadim ve geleneksel şekilde kullanılan mera olup olmadığı, değilse davacıların ve miras bırakanlarının zilyetliklerinin başlangıç tarihi, süresi ve sürdürülüş biçimi olaylara dayalı olarak bilirkişi ve tanıklardan ayrı…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2001/382 K: 2001/598 T.12.2.2001
Dava konusu taşınmazın kuzey ve doğu sınırları "mera" okumaktadır mera sınırlarını içeren kayıtların kapsamları yüzölçümleri ile geçerlidir. Kayıtlar sahibi lehine olduğu kadar aleyhine de delil teşkil eder; resmi kayıtlara ve eylemli duruma aykırı düşen bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilemeyeceğine…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2001/773 K: 2001/1773 T.13.4.2001
Taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı konusunda dinlenen bilirkişi ve tanık sözleri arasındaki aykırılık da yöntemine uygun biçimde giderilmemiş, idari kanaldan bildirilen daha yaşlı bilirkişiler dinlenilmemiş, davalıların zilyetliğinin başlangıç tarihi, süresi ve sürdürülüş biçimi ile ilgili konularda da yeterli bir araştırma…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2001/1837 K: 2001/1778 T.13.4.2001
Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Kadastro sırasında 148 ada 56 ve 63 parsel sayılı 78513 ve 24, 35…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2003/808 K: 2003/411 T.27.1.2003
Tapusuz olan bir taşınmazın tesciline karar verilebilmesi için öncelikle taşınmazın tescile tabi yerlerden olması, zilyedin zilyetliğinin aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatıyla olmak üzere 20 yıla ulaşması, ayrıca maddi olaylardan sayılan zilyetliğin ve sürdürülüş biçiminin tanık ve diğer delillerle kanıtlanması gerekir;…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2003/4365 K: 2003/3968 T.5.5.2003
Bir yerin mera olarak kabulü için o yerle ilgili mera tahsis kararı veya kaydının olması, ya da başlangıcı bilinmeyen bir süreden beri vede eylemli şekilde mera olarak kullanılması gerekir. Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2003/3901 K: 2003/3974 T.5.5.2003
Hazinenin de tarafı bulunduğu kadastro mahkemesinin kararlarıyla taşınmazların mera olarak sınırlandırılmalarına karar verilip verilen kararın kesinleştiği düşünülmeden yazılı olduğu üzere son hükümle taşınmazların hazine adına tesciline karar verilmek suretiyle infazda duraksama yaratılmış olması doğru değildir. Taraflar arasındaki tespite itiraz davası…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2003/4338 K: 2003/3994 T.5.5.2003
Tapu kaydına dayanan tarafın öncelikle tapu maliki ile irsi yada akdi bağlantısını sağlaması gerekir; irsi bağlantısını gösterir veraset belgesi istenmesi veya i adı geçenlere ilişkin verasete esas nüfus kayıt tablolarının getirtilmesi gerekir. Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2003/4341 K: 2003/4277 T.12.5.2003
Ziraatçi bilirkişi raporu takdiri delillerden olup başkaca delillerle doğrulanmadığı sürece tek başına taşınmazın mera olduğunu kabulüne yeterli değildir; mera ile ilgili davalarda dinlenecek bilirkişi ve tanıklarında davanın sonucunda yararı bulunmayan komşu köylerden seçilmesi zorunludur. Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2003/13240 K: 2003/12024 T.22.12.2003
Özel harman yerlerinin zilyetlikle iktisabı mümkündür. Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Veysel tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı tapu kaydına, mahkeme ilamına ve kadastro öncesi nedene…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2001/10368 K: 2002/882 T.19.2.2002
Bilirkişi ve tanıklar taşınmazın davacılar tarafından hayvan otlatmak ve çayırlarını biçmek suretiyle zilyet ettiklerini söylemişlerdir; yörenin topoğrafik, fiziki yapısı ve konumu ve de hayvancılığın ön planda geldiği bir yerde bu şekilde sürdürülen zilyetliğin iktisap sağlayıcı nitelikte bir zilyetlik olduğunun kabulü…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2002/1588 K: 2002/1719 T.21.3.2002
Kamu orta malı niteliğindeki meraların zilyetlikle kazanma olanağı bulunmadığından yazılı olduğu üzere miktar fazlasının mera olarak tespitine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Kadastro sırasında 101 ada 122 parsel sayılı 1421.16 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz dava dışı 21 sayılı parsele uygulanan…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2002/1588 K: 2002/1719 T.21.3.2002
Resmi kayıt ve belgelerle hale uygun olmayan bilirkişi ve tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği gibi, kamu orta malı vasfındaki meraların zilyetlikle iktisap edilmesi imkanı da söz konusu değildir. Kadastro sırasında 101 ada 122 parsel sayılı 1421.16 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz dava dışı…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2002/2703 K: 2002/2591 T.15.4.2002
Gayrimenkulün bir kısmının mera vasfıyla sınırlandırılması ve özel siciline kaydedilmesi yolunda verilen karar hakkında davalılarca temyiz yoluna gidilmediğine göre anılan kısımla alakalı hüküm davalılar bakımından kesinleşmiştir. Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararında özetle; davalı tarafın dayandığı tespite esas alınan tapu kaydının…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2005/7785 K: 2005/9770 T.17.10.2005
Mera sınırlarını içeren kayıtların kapsamları yüzölçümleri ile geçerlidir. resmi kayıt ve belgelerle eylemli duruma aykırı düşen bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilemez. hal böyle olunca taşınmazların öncesinin mera olduğunun kabulü gerekir. kamu orta malı niteliğindeki meraların zilyetlik ve iktisabına olanak…
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2005/8578 K: 2005/10359 T.14.11.2005
Taşınmazların mera olduğu kabul edildiğine nazaran meraların özel mülkiyete ve tescile tabi yerlerden olmadığı düşünülmeden yazılı olduğu üzere hazine adına tescile karar verilmesi isabetsizdir. Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacılar Ahmet…
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu E: 1956/9 K: 1956/10 T.6.6.1956
Özet: Bir yerin köy veya belediye gibi tüzel kişilere ait olduğu tanık ile ispat edilemeyip; tapu dairesindeki kayıt ile tahsise ilişkin bir kararın varlığını göstermeye elverişli kanuni belgelerle böyle bir iddia ispat olunabilir. Bir yerin köyün yaylası olduğu yolundaki iddiaların…
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2006/4868 K:2006/7597 T:20.06.2006
Özet: Münavebe ürünü olarak alınan buğday, nohut ve korunganın üretim masraflarının İl Tarım Müdürlüğü 'nden gelen resmi verilerde gösterilen miktarların altında alınmak suretiyle fazla bedel tespiti doğru değildir. Ayrıca, kamulaştırmanın baraj rezerv alanı için yapıldığı gözetilerek kamulaştırılan taşınmazın davalı üzerindeki…
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2005/14477 K:2006/444 T:26.01.2006
Özet: Bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazların Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare değerlerinin karşılaştırılmasında, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazlardan daha değerli olduğu anlaşılmasına rağmen bilirkişi kurullarınca dava konusu taşınmazın emsal taşınmazlardan daha değersiz…
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2005/11322 K:2006/6 T:23.01.2006
Özet: Kapama zeytin bahçesine net zeytin gelirine göre değer biçilir. BOTAŞ lehine gecen irtifak haklarının taşınmazın değerine etkisi tartışılmadan karar verilemez. Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, irtifak hakkı karşılığının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda:…
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2005/14025 K:2006/3154 T:20.03.2006
Özet: Kamulaştırmasız el atmaya dayanan bedel davalarında da Kamulaştırma Kanunu'nun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Arsa niteliğindeki taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi gerekir. Dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça, yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme…
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1996/10128 K: 1996/10452 T: 25.11.1996
Özeti: Somut emsal alınan taşınmaz imar düzenlemesi sonucu meydana gelen parsel, dava konusu taşınmazın ise bu nitelikte olmaması halinde dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılması sonucu, bulunan değerinden veya kamulaştırılan yüzölçümünden İmar Kanunu'nun 18. maddesinin 2. fıkrasında sözü edilen düzenleme ortaklık…
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2005/11678 K:2006/302 T:26.01.2006
Özet: Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bilirkişi raporunda objektif değer artırıcı unsur olarak gösterilen hususların kapitalizasyon faiz oranının belirlenmesine esas alınan unsurlar olduğu gözetilir. KARAR: Dava, kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil…
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2005/13004 K:2006/1225 T:09.02.2006
Özet: Kapama fıstık bahçesi niteliğindeki taşınmaza net geliri üzerinden değer biçilir. Değerlendirmenin dava tarihi itibariyle yapılması gerekir. Hüküm altına alınan bedele dava tarihinden faiz yürütülmesi gerekir. Taraflar arasındaki müracaata rağmen kamulaştırılmayan ve kamulaştırma mücavir alanında kalan, yararlanma imkânı ortadan…
