Son Yazılar

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/4430 K: 2005/5039 T: 25.4.2005

Gerek kıyılara ilişkin Anayasal düzenlemeler, gerekse 3621 Sayılı Kıyı Kanunu hükümleri dikkate alındığında kıyıların kamu malı niteliği taşıyan ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden bulunduğu, anılan yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağı açıktır. Belirtilen nitelikteki yerlerde tapu kayıtlarının oluşması olanaksızdır.…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/1272 K: 2004/3339 T: 27.4.2004

Kural olarak her olay meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. İhya olgusunun 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki döneme rastlaması halinde 5602 sayılı Tapulama Kanununun 52. maddesi hükmü karşısında bu tür taşınmazlar Hazine…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/7753 K: 2004/8431 T: 08.07.2004

3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin, Hazinece açılan ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yer iddiasına dayanan davalarda dava koşulu olarak ele alınıp değerlendirilemeyeceği, işin esasına girilip dava konusu taşınmazın gerçek niteliğini, daha açık…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/2931 K: 2005/3645 T: 27.3.2005

Belediyece yapılan dolgu işleminin, 1605 Sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 20.07.1972 tarihinden önce mi yoksa sonra mı yapıldığının; 2644 Sayılı Yasanın 8 ve 9 maddelerinde öngörülen usul ve esaslar dairesinde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin; tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespiti, çekişmenin giderilmesi ve…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/4644 K: 2005/5319 T: 28.04.2005

Kural olarak, mülkiyet hukuku yönünden kıyı kenar çizgisi belirlenmesi görevinin adli yargıya ait olduğu; ancak 362l sayılı Kıyı Kanunu'nun 9.maddesi uyarınca idare tarafından kıyı kenar çizgisi belirlenmiş ve yazılı bildirime rağmen yasal süresinde idari yargıya başvurulmaması nedeniyle yargı yolunun kapanmış…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/274 K: 2004/2295 T.4.3.2004

3621 sayılı Yasanın 6. maddesi hükmü gereği kıyı kenar çizgisi üzerinde devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yapılaşma olanağı olmayan mahal özelliğini taşıyan dava konusu taşınmazdan yararlanılabilmesi için; 2634 sayılı turizmi teşvik yasası hükümlerinde açıklanan koşulların yerine getirilmesi gereklidir. Taraflar…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/7266 K: 2005/7801 T: 23.06.2005

Taşınmazlarda aslolan orjinal ölçü krokisidir ve paftanın orjinaline tam olarak uyumlu halde bulunmasıdır. Bu nedenle, orjinal ölçü krokisine uygun düşmeyecek şekilde paftaya yanılgılı tersimat yapıldığının anlaşılması durumunda, paftadaki tersim imlasının orjinaline uygun hale getirilmesinin dava ve talep edilmesi gerekir. Taraflar…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1995/5559 K: 1995/5818 T: 19.04.1995

Orijinal ölçüm değerlerine ve krokisine aykırı düşecek şekilde çap ve sicil oluşturulması işlemi kadastro öncesi bir sebepten kaynaklanmadığı için buna yönelik düzeltme istekleri için 3402 sayılı Kadastro Yasasının 12/3. maddesinde yazılı on yıllık hak düşürücü süre uygulanamaz. Açıklanan ilke ve…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2003/9098 K: 2003/10113 T.2.10.2003

Özet: Öncesinde, çekişmeli yerin mera vasfında bulunduğu, davalının kayda dayalı bir hakkının söz konusu olmadığı görülmekle; davalının taşınmaz üzerindeki yapıdan dolayı 3194 sayılı yasanın 18. maddesinden kaynaklanan bir hakkının varlığından söz edilemez; davalının şerhten kaynaklanan hakkının kişisel hak niteliğinde bulunduğu…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2013/1066, K:2013/1339, 06.02.2013

Bir kimse kendi malzemesi ile başkasının taşınmazına sürekli, esaslı ve tamamlayıcı nitelikte yapı yapmışsa ve yapının değeri açıkça arazinin değerinden fazlaysa, iyiniyetli taraf uygun bir bedel karşılığında yapının ve arazinin tamamının veya yeterli bir kısmının mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesini isteyebilir.…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2013/16926, K:2014/2234, 12.02.2014

Çapa bağlı taşınmazlarda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmayan ve başkasının taşınmazına bilerek bina inşa eden davalı iyiniyetli olamayacağından Türk Medeni Kanununun 722, 723, 724 ve 725. maddelerinin olayda uygulama yeri bulamayacağı kuşkusuzdur. Ancak, davalıya ait yapının tamamı dava konusu 2…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2014/17185, K:2016/5953, 11.05.2016

Çapa bağlı taşınmazlarda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmayan ve başkasının taşınmazına bilerek bina inşa eden davalılar iyiniyetli olamayacağından, Türk Medeni Kanunu'nun 722,723,724 ve 725. maddelerinin eldeki davada uygulama yeri bulamayacağının şüphesiz olduğu ve mahkemece el atmanın önlenmesi ile birlikte yıkım…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2014/13259 K: 2016/397 T: 18.01.2016

Asıl ve birleştirilen dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davacıların alınan borcun sözleşmede belirtilen ödeme tarihinden itibaren, dava tarihine kadar ulaştığı faizli bakiyesiyle o tarih itibariyle temlik konusu taşınmazlarının değerinin belirlenerek, borcun taşınmazların…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2016/6409 K: 2016/5922 T: 11.05.2016

Asıl dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile tescil; birleştirilen 2007/277 E. sayılı dava ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile tescil; birleştirilen 2008/16 E. sayılı dava hile ve ehliyetsizlik hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ile tescil olmazsa tazminat…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2014/17745 K: 2016/6919 T: 06.06.2016

Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazda davacı ve davalılar payının iptaline, 14/02/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen payların davacı ile davalı ... hariç diğer davalılar adına tesciline,…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2014/20353 K: 2017/506 T: 26.01.2017

Özet: kısa aralıklarla yapılan temliklerin de hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve iyiniyetli kabul edilen dava dışı ....’in TMK. 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanmayacağı Asıl ve birleştirilen dava, yolsuz tescile dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2016/2948 K: 2019/469 T: 24.01.2019

Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davacının iddialarını yazılı delil ile kanıtlaması gerekir iken herhangi bir yazılı delil sunmadığı, ayrıca davacının iddialarını mevcut deliller ile de kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2019/3153 K: 2020/4296 T: 21.09.2020

Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, yolsuz tescil iddiasının ve kayıt malikinin kötüniyetli olarak temlik aldığının ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; Hukukumuzda, diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2019/2996 K: 2021/334 T: 21.01.2021

Bilindiği üzere; hukukumuzda diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alış verişte bulunmaları, satın aldıkları şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlama düşüncesiyle, alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bu amaçla…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2020/2655 K: 2021/534 T: 02.02.2021

Dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, kayıt maliki ...’nın tapu kaydına güvenerek taşınmazı satın aldığı, iyiniyetli olduğu, aksinin kanıtlanamadığı, diğer davalı ...’ın ise kayıt maliki olmadığı, onun yönünden iptal-tescil talep edilemeyeceği gerekçeleriyle davalı ...…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2020/1034 K: 2021/2648 T: 28.04.2021

Nitekim bu görüşten hareketle, "kötü niyet iddiasının def'i değil itiraz olduğu, iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğinden (resen) nazara alınacağı'' ilkeleri 8.11.1991 tarih 1990/4 esas 1991/3 sayılı İnançları Birleştirme Kararında kabul edilmiş,…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2021/2821 K: 2022/43 T: 10.01.2022

Bilindiği üzere hukukumuzda, diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alış verişte bulunmaları, satın aldıkları şeylerin ileride kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle, alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bu amaçla…