1. Anasayfa
  2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2013/16926, K:2014/2234, 12.02.2014


Çapa bağlı taşınmazlarda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmayan ve başkasının taşınmazına bilerek bina inşa eden davalı iyiniyetli olamayacağından Türk Medeni Kanununun 722, 723, 724 ve 725. maddelerinin olayda uygulama yeri bulamayacağı kuşkusuzdur. Ancak, davalıya ait yapının tamamı dava konusu 2 parselde bulunmadığından tazminat olarak taşınmazın tamamı için belirlenen malzeme bedeline hükmedilmesi, dolayısıyla bir bütün olarak binanın mülkiyetinin haksız olarak davacıya devrine yol açacak şekilde hüküm tesisi doğru değildir.

Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, yıkım isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Davacılar, paydaşı oldukları 919 ada 2 parsel sayılı taşınmaza, bina yapmak ve bir bölümünü zilyetliğinde bulundurmak suretiyle davalı tarafından müdahale edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinde bulunmuşlardır. Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, başkasının taşınmazına bilerek bina inşa eden davalının iyi niyetli olamayacağı ve taşınmazda mülkiyete dayalı bir hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davacının elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, vazgeçme nedeniyle yıkım konusunda karar verilmesine yer olmadığına, sebepsiz zenginleşme nedeniyle 11.816,86-TL malzeme bedelinin davalıya ödenmesine karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli 919 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davacılarla birlikte dava dışı kişilerin paydaş oldukları, davacıların dava açıldıktan sonra 16.6.2011 tarihinde paylarını dava dışı Z.. Ş..’na devrettikleri, yargılamaya yeni malik Zülfiye’nin devam ettiği, davacı vekilinin 10.1.2013 tarihli celsede yıkım isteğinden vazgeçtiğini bildirdiği, tapu kaydına göre davalının bu taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının olmadığı, yapılan keşif neticesinde davalı tarafından yapılan bina ve kullanılan bahçenin 332,07 m2’lik kısmının dava konusu 2 parselde, 502,03 m2’lik kısmının komşu 1 parselde kaldığının tespit edildiği anlaşılmaktadır.

Her ne kadar, davalıya ait binanın büyük kısmı dava konusu olmayan 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kalmakta ise de, 1 sayılı parselin mülkiyet durumu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Dava konusu 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden, fiili durum itibariyle teknik bilirkişi raporunda gösterildiği biçimde davalı, 2 parsel sayılı taşınmaza taşkın olacak şekilde yapılanmak suretiyle elatmış olup, bu bakımdan elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.

Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Çapa bağlı taşınmazlarda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmayan ve başkasının taşınmazına bilerek bina inşa eden davalı iyiniyetli olamayacağından Türk Medeni Kanununun 722, 723, 724 ve 725. maddelerinin olayda uygulama yeri bulamayacağı kuşkusuzdur. Ne varki, temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.

Ancak, davalıya ait yapının tamamı dava konusu 2 parselde bulunmadığından tazminat olarak taşınmazın tamamı için belirlenen malzeme bedeline hükmedilmesi, dolayısıyla bir bütün olarak binanın mülkiyetinin haksız olarak davacıya devrine yol açacak şekilde hüküm tesisi doğru değildir.

Hal böyle olunca, dava konusu 2 sayılı parsel üzerinde kalan yapı ve varsa eklentilerinin değeri belirlenmek suretiyle sadece bu değerin tazminat olarak hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile taşınmazın tamamı için tespit edilen malzeme bedeline hükmedilmesi doğru değildir.

Davalının temyiz itirazları değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulüyle hükmün, açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.’nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,12.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir