1. Anasayfa
  2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/12953 K: 2012/12235 T: 05.11.2012


Dava, kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir. Buna göre, tapu kütüğündeki tescilin idari karara dayanması ve idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilmesi karşısında imar şuyulandırması sonucu oluşan imar parsel sicillerinin illetten mücerret hale geldiği, bir başka ifade ile imar parsellerinin hukuki dayanağının ortadan kalktığı ve kayıtların yolsuz tescil durumuna düştüğü açıktır. Bu durumda, hak sahibi tapu kütüğündeki kaydın iptali ya da tashihi için genel mahkemede (adli yargı yerinde) dava açabilme olanağına kavuşur.

Dava, kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 339 ada 1 sayılı kadastral parselin imar uygulamasına tabi tutularak 339 ada 3 sayılı imar parselinin oluştuğu ve davalı adına tescil edilerek sicile kaydedildiği anlaşılmaktadır.

Davacı, imar planı ve yapılan imar işleminin iptali hususunda idari yargı yerinde dava açtığını belirterek öncesini teşkil eden kadastral parselin ihyası nı istemiştir.

Gerçekten de, davacının açmış olduğu dava sonucunda, İstanbul 3. İdare Mahkemesi’nin 25.12.2007 tarih, 2006/23-2007/3161sayılı ilamı ile imar planının ve anılan mahkemenin 17.09.2008 tarih, 2006/1663-2008/657 sayılı ilamı ile de; tescile dayanak imar uygulamasına yönelik idari işlemin iptal edildiği ve kararların kesinleştiği sabittir.

Buna göre, tapu kütüğündeki tescilin idari karara dayanması ve idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilmesi karşısında imar şuyulandırması sonucu oluşan imar parsel sicillerinin illetten mücerret hale geldiği, bir başka ifade ile imar parsellerinin hukuki dayanağının ortadan kalktığı ve kayıtların yolsuz tescil durumuna düştüğü açıktır. Bu durumda, hak sahibi tapu kütüğündeki kaydın iptali ya da tashihi için genel mahkemede (adli yargı yerinde) dava açabilme olanağına kavuşur.

Hal böyle olunca, mahallinde keşif de yapılmak suretiyle işin esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesi doğru değildir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir