Son Yazılar

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1991/1230 K: 1991/13826 T: 25.10.1991

Taşınmaz mal, tapuda kayıtlı olsun veya olmasın taşınmazdan ayrılması mümkün bir kısmı veya belirli bir payı zilyetlikle kazanılabilir. Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/8-964 K: 2001/751 T: 24.10.2001

Dava konusu taşınmaz, 1995 yılında yapılan ve kesinleşen orman tahdidi dışında bırakılmış olmakla orman niteliğini yitirmiş ise de; tahdidin kesinleştiği tarihe kadar orman niteliğini koruduğundan bu tarihe kadar olan zilyetliğe değer verilmesi mümkün değildir. Taraflar arasındaki "tespit-tescil" davasından dolayı yapılan…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/8-1264 K: 2000/1250 T:11.10.2000

Kadastro yasasının 7/4 maddesi hükmünce itiraz üzerine tutanak düzenlenmiş ve kadastro komisyonunca hukuksal durumu belirlenerek tesbit dışı bırakmaya ilişkin bir kararının varlığı durumunda bu kararın veya kadastro mahkemesince verilen tesbit dışı bırakılma kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren kazanma süresinin ve koşullarının…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1995/8-933 K: 1995/1150 T: 20.12.1995

Kadastro Kanunu ile imar - ihya gibi müesseselerde değişiklik yapıldığından, zilyet, kadastro tespitinin kesinleştiği tarihe göre on yıllık süre dolmamışsa bu süre içerisinde, dolmuşsa 3402 s. Kanun'un 46/2. maddesi uyarınca 2 yıllık ek hak düşürücü süre içerisinde yeniden dava açabilir.…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1988/4438 E: 1992/4360 T: 20.2.1992

3402 s. Kanun'un 27. maddesi uyarınca kadastro hakimi, usul ve şekle ilişkin eksiklikler sebebiyle, kadastro tutanağını, kadastro müdürlüğüne iade edemez. Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1991/10868 K: 1992/6714 T: 11.5.1992

Tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki sınırlamalar dahilinde, kazandırıcı zamanaşımı ile zilyet tarafından iktisap edilebilmesinde, zilyedin iyiniyetli olması zorunlu değildir. Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi süresinde duruşmalı olarak istenmiştir. Yargıtay duruşması için…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1991/16568 K: 1992/10144 T: 14.9.1992

Sahipsiz (hâli) arazi, niteliği itibarıyla genişletilmeye elverişli sınır olduğundan, kayıt kapsamı miktarına değer verilerek belirlenmelidir. Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1992/10772 K: 1992/12635 T: 28.9.19923

3402 s. Kadastro Kanunu'nun 20/D maddesindeki hüküm sonucu miktar fazlasının kayıt maliki adına tescili mümkünse de, davacı halen kayıt maliki olmadığına göre, anılan madde hükmünün davacı lehine uygulanması mümkün değildir. M... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1992/3845 E: 1992/16595 T: 17.12.1992

Herhangi bir kişi tarafından kadastro tespitine itiraz, tespiti askıda bırakır. Taşınmazda hak sahibi, ancak tespitin kesinleştiği tarihte belirlenir. (M.B.) ile (M.H.) aralarındaki tapu iptali, tescil ve ihtiyati tedbir davasının reddine dair, (Anamur Sulh Hukuk Hakimliği)nden verilen 23.12.1991 gün ve 124/423…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1992/2710 K: 1992/304 T: 22.1.1993

Kadastro tespitinden sonra doğan haklara ilişkin uyuşmazlıklara bakma görevi genel mahkemelere aittir. Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: K: Kadastro sırasında…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1993/5718 K: 1994/4474 T: 25.4.1994

Kadastro mahkemesinin yetkisi, her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Bu yetkiyi, bölgenin idari sınırları belirler. Taşınmazın bulunduğu köyün idari bağlantısının değiştirilmiş olması, yeni ilçe kurulması nedeniyle olmadığından, kadastro mahkemesinin yetkisini etkilemez. Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1993/5695 E: 1993/13158 T: 13.12.1993

Kadastro Kanunu uyarınca, avukat ve dava vekili ile takip olunan davalarda, vekalet ücretinin hesaplanmasında; keşif yapılmadığı takdirde, ilgili parsele ait son beyan dönemi emlak vergisi değeri esas alınmalıdır. Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle;…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1993/1134 K: 1994/4309 T: 18.4.1994

Yol, meydan, köprü gibi orta malları olan taşınmazlar hakkında kadastral sicil oluşturacak şekilde tutanak düzenlenemez, bu taşınmazlar sadece haritalarına işaretlenirler. Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda; davanın reddi yolunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1993/2878 K: 1993/11683 T: 12.11.1993

Tapu kaydı kapsamında bulunmayan taşınmaz hakkında 3402 s. Kanun'un 20/4. maddesi uygulanmaz. Kadastro tespitinden sonra doğmuş olan bir hakka dayanılarak açılan davalara bakma görevi genel mahkemelere aittir. Taraflar arasındaki kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1993/5056 K: 1993/10869 T: 12.10.1993

Dayanılan kayıtlardaki sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, tespit; bunlarda gösterilen miktar esas alınarak, ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibarıyla belli bir yeri kapsıyorsa, o sınır esas alınarak belirlenmelidir. Taraflar arasındaki tesbite…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1993/5747 K: 1993/7937 T: 9.7.1993

Tasdiksiz yoklama kayıtları, zilyetliği kanıtlama belgesi niteliğindedir. Ancak hukuken geçerli olabilmeleri için, zilyetlikle birleşmeleri gerekir. Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan, dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1990/15099 K: 1993/6056 T: 14.6.1993

Taşınmaza ait tapu kaydının okuduğu keleme sınırları, genişletilmeye elverişli nitelikte olduğundan, tapu kayıt kapsamının yüzölçümüne göre belirlenmesi gerekir. Miktar fazlasının şartlar mevcut olduğu takdirde, zilyetlikle kazanılması mümkündür. Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1990/14189 K: 1993/5595 T: 24.5.1993

Usulüne uygun taraf oluşturulmadıkça davaya bakılamaz. Görevsizlikle kadastro mahkemesine aktarılan davada, lehine tespit yapılan ancak aktarılan davanın tarafı olmayanlar da duruşmaya çağrılmalıdır. Yüzölçümünün artırımı ile ilgili davada, taşınmaza komşu parsel maliklerinin davalı olarak duruşmaya çağrılıp, taraf oluşturulduktan sonra davaya bakılması…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1994/5081 K: 1994/7552 T: 8.6.1994

Davacının dayandığı tapu kaydı, dava dışı kişinin satışı ile oluşmuş ve satış sırasında da krokiye bağlanmış ise, hükme yeterli bir kroki uygulaması yapılmadan ve krokiye yönelik değerlendirmeye girilmeden mahalli bilirkişi ve tanık sözleriyle yetinilip hüküm verilmesi isabetsizdir. Davacı tarafından, davalılar…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1994/72 K: 1994/6140 T: 10.6.1994

Uyuşmazlık konusu parsel, değişmez sınırlı tapu kaydı kapsamında ise, kayıt kapsamı, sınırlarına değer verilerek belirlenmelidir. Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1994/5054 K: 1994/8389 T: 26.9.1994

Taşınmazın bölgede yapılan ve kesinleşen orman sınırlandırması dışında kalması halinde, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinmeyi sağlayan 20 yıllık sürenin başlangıcında orman sınırlandırmasının kesinleştiği gün esas alınmalıdır. Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1994/3271 K: 1994/10197 T: 28.10.1994

Zilyedin, Kadastro Kanunu'nun 13/B-b maddesi hükmünden yararlanabilmesi için, tapulu taşınmazı, kayıt malikinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini kanıtlaması gerekir. Tapu kaydı maliki sağ ise, ayrıca tapu da hukuki geçerliliğini koruyorsa, uyuşmazlık tapu kaydı esas alınarak çözümlenmelidir. Taraflar arasındaki kadastro…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1992/7448 K: 1994/10443 T: 3.11.1994

Vergi kaydı yüzölçümü fazlasından oluşan taşınmazın kamu malı niteliğindeki mera olduğu saptandığı takdirde, davacının özel idareye müracaatla vergi kaydında belirlenen yüzölçümünü çoğaltmış olması hukuken bir sonuç doğurmaz. Meralar üzerinde oluşturulan vergi kaydı hukuken değer taşımaz. Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1994/13029 K: 1994/14716 T: 1.12.1994

Taşınmazın orman vasfı, yani orman örtüsü yok edilse bile, toprağın orman toprağı sayılması bu itibarla da orman toprağının orman sayılan yer olarak kabul edilmesi gerektiğinden zilyetlik yolu ile kazanılması olanaksızdır. Aynı esas, orman içi açıklıklar için de geçerlidir. Taraflar arasındaki…