Son Yazılar

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/4-1788 K: 2000/1790 T:13.12.2000

Taşınmazın ihale tarihinden önceki bir tarihte üçüncü kişiye satılmış olması nedeniyle davacı mülkiyet hakkını kazanmamış olsa da bu sonuç, davacının tazminat istemini engellemez. Taraflar arasındaki  "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; A. Asliye 3. Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1997/16-708 K: 1997/903 T: 5.11.1997

Satış senedinde, taşınmazların yüzölçümü tahmini olarak yazıldığı takdirde; davaya konu parseli kapsayıp  kapsamadığının tespiti için,  tarafların açık iradeleri ile karar verilmelidir. Taraflar arasındaki "kadastro tespitine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İ. Kadastro Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 18.7.1996 gün ve 1996/57…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1997/5 K: 1997/438 T: 21.5.1997

Vergi kayıtları mülkiyet belgesi olmayıp; zilyetlikle birleşip doğrulanmadıkça hukuki değer kazanamazlar. Taraflar arasındaki "kadastro tespitine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (B. Kadastro Mahkemesi)'nce davanın kabulüne dair verilen 20.10.1994 gün ve 1992/3 esas, 1994/169 karar sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/772 K: 1997/46 T:5.2.1997

Taşınmazın mera olarak tahsisinden sonra bu niteliğini kaybettiği tarihten itibaren yirmi yıllık sürenin dolmaması halinde taşınmaz zilyet lehine değil hazine adına tescil edilir. Taraflar arasındaki "kadastro tespitine itiraz, tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; M. Kadastro Mahkemesi'nce davanın reddine dair…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1995/1004 K: 1996/21 T:31.1.1996

Zilyetlik tapu siciline şerh edilebilir haklardan değildir. Medeni Kanun' un değinilen maddelerinde ve Tapu Sicil Nizamnamesi'nde sayılan veya özel kanunlarında belirtilen hakların dışında hiçbir hakkın tapu sicilinin şerhler veya beyanlar hanesinde gösterilmesinde yasal olanak yoktur. Taraflar arasındaki "zilyetlik şerhinin terkini"…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1995/673 K: 1995/845 T: 25.10.1995

Tapulama dışı bırakılan yerler hakkında, tespit dışı bırakma işlemine karşı, kadastro mahkemesinde itirazda bulunulabileceği gibi, genel mahkemelerde de dava açılabilir. Taraflar arasındaki "men'i müdahale, kal ve ecrimisil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; A. Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1995/17-352 K: 1995/605 T: 7.6.1995

Doğrudan doğruya hayrattan olan mallar zamanaşımı ile kazanılamaz. Çekişmeli taşınmazın vakıf adına tapuya tesciline, üzerinde bulunan muhdesatın 3402 sayılı Yasanın 19. maddesi gereğince nitelik ve özellikleri belirtilmek suretiyle kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1994/14-855 K: 1995/242 T: 29.3.1996

Orman kadastrosu, bir kadastro işidir ve bu nedenle itiraz halinde davanın kadastro mahkemesinde görülmesi gerekir. Taraflar arasındaki "orman sınırlamasına itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (T: Kadastro Mahkemesi)'nce davanın reddine dair verilen 20.6.1990 gün ve E: 1989/181, K: 1990/138 sayılı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1992/187 K: 1992/295 T:6.5.1992

Kumluk, sazlık, bataklık vb. taşınmazlar kural olarak devletin hüküm ve tasarrufu altında olsa da özel bir yasa ile izin verilmesi durumunda üzerlerinde özel mülkiyet kurulabilir. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; S. 3. Asliye Hukuk…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1983/578 K: 1985/349 T: 24.4.1985

Zilyetlik sürelerinin birbirine eklenebilmesi için, zilyetlik süresi eklenecek önceki zilyetlerin de kazandırıcı zamanaşımından yararlanma haklarının bulunması gerekir. Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Ç. Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce davanın kabulüne dair verilen 29.11.1982 gün ve 11-277 sayılı kararın incelenmesi…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1981/560 K: 1984/61 T: 3.2.1984

Hazine adına olan tapu kaydında gerçek sahibini belirtmediğinden, taşınmazdaki zilyetliği devralan kişi bu hakkına dayanarak tapu iptali ve tescil davası açabilir. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (M. Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce davanın kabulüne dair verilen…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/8-366 K: 2004/362 T.16.6.2004

Davacının taşınmazı zamanaşımıyla iktisap etmesinin mümkün olmadığı, harici satışın da geçerli olmayacağı gerekçesiyle asıl davanın reddine; mülkiyet mutasarrıfına geçmediğinden hazinenin de son mirasçı sıfatıyla taşınmaza malik olması söz konusu olamayacağından davanın reddine kara verilmelidir. Taraflar arasındaki "tapu iptali, tescil" davasından…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/14-372 K: 2004/377 T: 23.6.2004

Davada dayanılan kayıt, 474 sayılı yasa’ya göre oluşturulmuş tahsis kararı niteliğinde değilse, kadim yararlanma hakkının taraflardan hangisine ait olduğu yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle tespit edilmeli, yukarda anlatılan şekilde uygulama yapılmalı, varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Taraflar arasındaki "men'i…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/7-174 K: 2004/161 T: 24.3.2004

Yerel mahkemenin zilyetlik süresinin orman kadastrosunun kesinleşmesi tarihinden itibaren başlaması gerektiği ve 3402 sayılı kadastro yasasının 14 ve 17. Maddelerinde öngörülen sürenin dolmadığı yönündeki belirlemesi doğru olmakla birlikte, hazineye ait özel mülk niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatın tapunun beyanlar hanesine…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/20-665 K: 2003/614 T: 22.10.2003

Öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 sayılı yasanın 1. Maddesi ve yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. Bu olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıkların kazanılamayacağı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/1-19 K: 2002/97 T. 27.2.2002

Kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan her türlü kayıt ve belgeler ile mahkeme ilamları hukuki değerlerini yitirirler. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yalova Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 3.5.2000 gün ve 1999/1193…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/8-72 K: 2002/60 T.6.2.2002

Açılmamış sayılan bir dava, tespitin kesinleşmesini önlemez, bu durumda somut olayda tespit, kadastro komisyonu kararı tespit maliki ismail'e tebliğ edildiği tarihte kesinleşmiş olmaktadır. Taraflar arasındaki "el atmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tunceli Ovacık Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/8-1056 K: 1999/1052 T: 22.12.1999

Dava kadastro mahkemesince davalı adına oluşturulan tapu kaydının, tespit tarihinden önceki zilyetliğe dayanılarak iptal ve tescil istemine ilişkindir; yerel mahkemenin kadastro yasasının 12/3 maddesinde anılan on yıllık hak düşürücü sürenin, kadastro mahkemesi'ndeki davada taraf olmayan davacı yönünden aleyhindeki komisyon kararının…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/1-608 K: 2003/665 T.12.11.2003

Somut olayda istek sadece, orman kadastro komisyonunca hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan dava konusu taşınmazın, davalıya ait tapusunun iptali ile hazine adına tesciline ilişkin olduğu için isteğin aşılması suretiyle taşınmazın tapu kaydı üzerindeki "6831 sayılı yasanın 2/b maddesi uyarınca…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/1-262 K: 1999/257 T.5.5.1999

Koruma makiliği dışında kalan makiliklerin 5653 sayılı kanun hükümleri gereğince orman sayılamazlarsa da nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu, ancak imar ihya koşullarının gerçekleşmesi halinde özel mülkiyete konu teşkil edebileceği kuşkusuzdur. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/7-705 K: 1997/7 T: 29.1.1997

Uyuşmazlık ölünceye kadar bakma akdinden kaynaklanan bir uyuşmazlık kadastro mahkemesinin bakmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır; ölünceye kadar bakma akdine dayanan istem, kadastro mahkemelerinin bakamayacağı davaları düzenleyen ve kadastro kanunun 25. Maddesinde sayılan dava türlerinden özellikle yenilik doğurucu hüküm almayı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/7-518 K: 1996/675 T.9.10.1996

Kural olarak kesin hüküm, kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gerekli olumsuz dava koşullarındandır; bu kabulün doğal sonuç olarak da aynı taşınmaza ilişkin sonraki günlü uyuşmazlıkların önceki kesin hükme göre çözümlenmesi zorunludur.…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2003/2498 K: 2003/2985 T.17.10.2003

Bir taşınmazın meraya komşu olması mutlaka meradan açıldığı anlamına gelmez. Dosyadaki dinlenen yerel bilirkişi tanıkların birbirini tamamlayan sözleri ayrıca ziraatçı bilirkişinin taşınmazın tarım toprağı niteliğinde bulunduğu yolundaki gerekçeli raporu bilirkişi ve tanık sözlerinin teyit etmektedir. Dava konusu taşınmaz tespit sırasında…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2005/3898 K: 2005/3987 T.19.12.2005

Yetkili idari mercilerce yapılan mera tahsisine ilişkin yönetimsel işleme karşı idari yargı yerinde dava açılarak ve yönetimsel işlemin iptal edildiği öne sürülerek bu hukuksal olgunun kanıtlanmadığı takdirde mera niteliği ile sınırlandırılmak suretiyle tespit edilen taşınmazlar üzerindeki sürdürülen zilyetlik süresi ne…