1. Anasayfa
  2. Danıştay 10. Dairesi Kararları

Danıştay 10. Dairesi E: 2001/3070 K: 2005/157, 01.02.2005


Yargı kararı ile ilgili iptal edilen idari işleme dayalı olarak tahsil edilmiş paranın yasal faiziyle ilgilisine iadesi gerekir

Dava, fuzuli şagil olduğundan bahisle davacı adına tahakkuk ettirilen 21.000.000.000.- Lira tutarındaki ecrimisil alacağının tahsili yolunda tesis edilen ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali istemiyle açılan dava sonucunda Bursa 2. İdare Mahkemesi’nce dava konusu işlemin iptali yolunda verilen 10.12.1998 tarih ve E: 1997/995 K: 1998/1155 sayılı kararın Danıştay Altıncı Dairesi’nin 21.06.2000 tarih ve E: 1999/1813 K: 2000/4172 sayılı kararıyla onandığı Ecrimisil düzeltme ihbarna­mesine konu borcu 05.01.1998 tarihinde ödeyen davacıya iptal karan üzerine söz ko­nusu alacağın 24.03.1999 tarihinde iade edildiği, davacı tarafından ödemiş olduğu tutarın 05.01.1998 – 24.03.1999 döneminde davalı idare hesabında bulunması nedeniy­le uğramış olduğu yasal faiz karşılığı toplam 12.804.166.660.-TL tutarındaki zararın tazmini istemiyle açılmıştır.

Bursa 2. İdare Mahkemesi’nce, davalı idarece tahakkuk ettirilen ecrimisil alacağının tahsili yolundaki işlemin yargı karan ile iptal edilmesi üzerine davalı idarece yargı kararının gereği yerine getirilerek tahsil edilen alacağın davacıya iade edildiği, uğranıldığı ileri sürülen zararın tazminat hukuku ilke ve kuralları çerçevesinde tazmi­nine hukuki olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kuralına yer verilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 12. maddesinde, ilgililer hakları­ nı ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay’a ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebli­ği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler hükmü yer almıştır.

Anılan yasa hükmüne göre, iptal davasının karara bağlanması üzerine, açılacak tam yargı davalarında ilgililere iki seçenek tanınmıştır. Bu seçeneklerden birisi iptal davasına ilişkin kararın ilgiliye tebliğinden itibaren 60 gün içinde tam yargı davası aç­mak diğeri ise, iptal kararına karşı kanun yollarına başvurulması sonucunda verilecek kararın ilgiliye tebliğinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde tam yargı da­vası açmaktır.

Dosyanın incelenmesinden, fuzuli şagil olduğundan bahisle davacı adına tahak­kuk ettirilen 21.000.000.000.-TL tutarındaki ecrimisil alacağının tahsili yolunda tesis edilen ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin Bursa 2. İdare Mahkemesi’nin 10.12.1998 tarih ve E: 1997/995 K: 1998/1155 sayılı karan ile iptal edildiği, davacı tarafından 05.01.1998 tarihinde ödenen 21.000.000.000.-TL’nın yasal faizi ile birlikte ödenme­si istemiyle 08.03.1999 tarihinde idareye başvurulduğu, bu başvuru üzerine söz ko­nusu alacağın davalı idarece 24.03.1999 tarihinde davacıya iade edildiği, davalı ida­renin temyiz istemi reddedilerek anılan mahkemenin iptal kararının Danıştay Altıncı Dairesi’nin 21.06.2000 tarih ve E: 1999/1613 K: 2000/4172 sayılı karan ile onandı­ğı, (karar düzeltme isteminde bulunulmamıştır.) bu kararın 06.09.2000 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafından yukarıda aktarılan 2577 Sayılı Yasanın 12. maddesinde öngörülen 60 günlük süre içinde 28.09.2000 tarihinde, 05.01.1998 tarihinde ödediği 21.000.000.000.-TL’nın idarece iade edildiği 24.03.1999 tarihine kadar geçen süre için yasal faiz ödenmemesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 12.804.166.660.-TL tutarındaki zararın tazmini istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır.

İdari işlemin yargısal bir kararla iptali halinde; bu iptal kararının işlemin yapılması sırasında unsurlarında bulunan sakatlıkları saptadığı, işlemi yapıldığı andan baş­layarak ortadan kaldırdığı, bu özelliği nedeniyle geriye yürüyen sonuçlar doğurduğu, başka bir anlatımla, işlemin tesis edildiği tarihten önceki hukuki durumun geçerlili­ğini sağladığı, iptal edilen işlemlerden doğan zararın idarece tazmin edilmesi gerek­tiği İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir.

Bu durumda, 05.01.1998 tarihinde davacıdan tahsil edilen ancak kesinleşen yargı kararı ile iptal edilen ecrimisil düzeltme ihbarnamesine konu alacak 24.03.1999 ta­rihinde davacıya iade edilmiş ise de, yukarıda da belirtildiği üzere hukuka aykırılığı yargı kararı ile saptanmış olan idari işlemden kaynaklanan zararın idarece tazmin edilmesi gerektiği açıktır.

İdare Mahkemesince, 05.01.1998 – 24.03.1999 tarihleri arasındaki dönemde ida­renin hesabında bulunan, bir başka anlatımla hukuka aykırılığı yargı karan ile saptanmış bulunan işleme dayalı olarak tahsil edilen 21.000.000.000.-TL nin tasarruf hak­kından yoksun bırakılan davacıya anılan dönem için hesaplanacak yasal faiz karşılı­ğı zararın ödenmesine karar verilmesi gerekirken, aksi yolda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.