1. Anasayfa
  2. Yargıtay Kararları

Kadastro Kanunu 22. Maddesi İle İlgili Yargıtay Kararı


Kadastro Kanunu 22. maddesi uygulamaları hakkında bilgi almak için şu yazımıza bakabilirsiniz: 3402 Sayılı Kanun’un 22/A Uygulaması Nedir?

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1991/1869 K: 1991/12819 T: 10.10.1991

Tapulama dışı bırakılma işlemi de, bir kadastro işidir. 3402 s. Kanun’un 22/1 maddesi uyarınca daha evvel kadastrosu yapılan yerlerde, yeniden ikinci kadastro yapılamaz. Ancak ikinci kadastro işlemi Hazine’nin talebi ile yapıldığı takdirde, bu işlem 22/1. madde anlamındaki ikinci kadastro sayılmaz. Devamını Oku…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2016/377 K: 2016/592 T: 02.02.2016

Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesi uyarınca yapılan ve askı ilan süresinde dava açılmamakla kesinleşen uygulama kadastrosu tespitine karşı açılmıştır. Bu nitelikteki davalar, Kadastro Müdürlüğüne başvuru yapılmasına gerek olmaksızın, 3402 sayılı Yasa’nın 11. maddesinde sözü edilen askı ilan süresi içinde Kadastro Mahkemesine açılabileceği gibi, askı ilan süresi içinde itiraz edilmeyen tutanakların kesinleşmesi halinde, genel mahkemelerde de açılabilir. Devamını Oku…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2016/15077 K:  2020/262 T: 10.02.2020

Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu‘nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir. Bu tür davalarda, tüm paydaşların birlikte dava açmaları yahut biri veya birkaçı tarafından açılan davaya diğer paydaşların da katılımının sağlanması gerekir. Davanın niteliği itibariyle, yargılama neticesi verilecek hükümle müşterek maliklerin tamamının hukukunun etkilenecek olması nedeniyle, diğer paydaşların da davaya katılımının sağlanması zorunlu olmasına rağmen, mahkemece diğer paydaşların katılımını sağlaması için davacıya süre ve imkan tanınmamıştır. Devamını Oku…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2015/16478 K: 2017/1025 T: 09.02.2017

3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan bu çalışmadan dolayı dava konusu taşınmazların eksilen kısımları için komşu parsellere karşı tapu iptali ve tescil davası açabileceği, bu davanın sonucunda ortaya çıkan duruma göre davacının zararının nereden kaynaklandığının tespitinden sonra tazminat talebinde bulunacağı gözetilmeden davanın esası hakkında karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır. Devamını Oku…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2016/112 K: 2016/6560 T: 13.06.2016

Kullanım kadastrosuna itiraz davalarında uyuşmazlık, taşınmazın yalnızca beyanlar hamsindeki kullanıcı şerhine yönelik olup, geometrik şekli ihtilaf konusu olmadığından, kullanım kadastrosuna itiraz davası devam ederken, uygulama kadastrosu yapılması ve kullanım kadastrosuna itiraz davasının, uygulama kadastrosuna engel teşkil etmemesi nedeniyle, nizalı taşınmaza ait uygulama kadastro tutanağının usulünce askı ilanına alınarak, yöntemince kadastronun tamamlanması için Kadastro Müdürlüğü ‘ne iadesine karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan ve usuli işlemler ikmal edilmeden uygulama kadastrosuna yönelik bir dava varmış gibi hüküm kurulması isabetli değildir. Devamını Oku…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2016/377 K: 2016/592 T: 02.02.2016

Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesi uyarınca yapılan ve askı ilan süresinde dava açılmamakla kesinleşen uygulama kadastrosu tespitine karşı açılmıştır. Bu nitelikteki davalar, Kadastro Müdürlüğüne başvuru yapılmasına gerek olmaksızın, 3402 sayılı Yasa’nın 11. maddesinde sözü edilen askı ilan süresi içinde Kadastro Mahkemesine açılabileceği gibi, askı ilan süresi içinde itiraz edilmeyen tutanakların kesinleşmesi halinde, genel mahkemelerde de açılabilir. Devamını Oku…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2015/175 K: 2015/654 T: 17.02.2015

Mahkemece, öncelikle denetime veri teşkil edecek ortofoto, tesis kadastrosu haritası, orman tahdidine ilişkin tutanak ve haritalar, 3402 sayılı Kanunun ek-4 maddesine göre yapılan düzeltme işlemine ilişkin harita ve tutanaklar varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar gibi bilgi ve belgelerin toplandıktan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler taraf tanıkları ve orman ve harita mühendisi ile fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalı; keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu ile orman kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapıların bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, fen bilirkişisinden uygulama kadastrosuna esas teşkil eden bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Devamını Oku…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2014/10539 K: 2014/8851 T: 20.06.2014

Uygulama kadastrosundan önce Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan çapa dayalı el atmanın önlenmesi davası sonucu verilecek karar, çekişmeli taşınmazların kadastral sınırlarını değiştirmeyeceğinden, Kadastro Mahkemesince, davalı olarak bırakılıp kendisine gönderilen tutanakların, uygulama kadastrosunun olağan usule göre tamamlanması için Kadastro Müdürlüğü ‘ne gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir. Devamını Oku…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2014/202 K: 2014/575 T: 03.02.2014

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Bu tür ihtilaflarda “lehine sınır değişikliği yapılan kişi”den maksat, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleridir.  Devamını Oku…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2013/11850 K: 2013/12844 T: 18.12.2013

Uygulama kadastrosu sırasında taşınmazın davalı bulunması durumunda uygulama tutanak aslı davalı gösterilerek Kadastro Mahkemesine aktarılır. Dava, beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olup, tutanağın aktarılmasını gerektirecek sınır ve yüzölçümüne ilişkin bir dava bulunmadığından, uygulama tutanağının Kadastro Mahkemesine aktarılması isabetsizdir. Kadastro Kanunu ‘nun 22/2a maddesi uyarınca yapılan kadastro işlemlerinin tamamlanması için uygulama tutanak aslı Kadastro Müdürlüğüne iade edilmelidir. Devamını Oku…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2013/8007 K: 2013/12294 T: 10.12.2013

Uygulama kadastrosuna itiraz davalarında husumetin, itiraz edenin taşınmazları aleyhine yapılan tespit sonucunda, yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerekir. Uygulama kadastrosu sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan veya yüzölçümü artan taşınmazların bulunmaması veya eksilmenin hesaplama yönteminden kaynaklandığının anlaşılması halinde, Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilerek dava açılabilir. Devamını Oku…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2013/513 K: 2013/7035 T: 24.06.2013

3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan tesbitlere karşı askı ilan süresi içinde dava açılması halinde, kadastro mahkemesi görevli olup; mahkemece yapılacak inceleme, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılmasına ilişkindir. Bu davada, taşınmazların mülkiyetine ve niteliğine ilişkin bir araştırma yapılamaz. Bu taleplere yönelik açılan davalarda ise, görevli mahkeme, 6100 sayılı H.M.K.’nun 2. maddesi uyarınca genel görevli asliye hukuk mahkemeleridir. Devamını Oku…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2013/6034 K: 2013/6163 T: 04.06.2013

Mahkemece, dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosu sonucu oluşan yüzölçümü ile önceki yüzölçüm farkının hesaplama yönteminden kaynaklandığı belirtilmiş, diğer yandan Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmediği gibi yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Devamını Oku…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2013/1015 K: 2013/745 T: 11.02.2013

Mahkemece, öncelikle denetime veri teşkil edecek ortofoto, tesis kadastrosuna ait orijinal ölçü krokisi, ilk tesis kadastrosunun yapıldığı tarihlere en yakın hava ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosu haritası, varsa bu haritalarda değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ile eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar gibi bilgi ve belgeler toplandıktan sonra, mahallinde yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalı, karar içeriğinde açıklanan hususlar araştırılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Devamını Oku…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2012/6961 K: 2012/11314 T: 24.12.2012

mahkemece, öncelikle denetime veri teşkil edecek ortofoto, tesis kadastrosuna ait orijinal ölçü krokisi, ilk tesis ‘kadastrosunun yapıldığı tarihlere en yakın hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları, tesis kadastrosu haritası, varsa bu haritalarda değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ile eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Devamını Oku…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2012/8418 K: 2012/9541 T: 26.06.2012

Mahkeme gerekçesinde de kabul edildiği gibi, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı savıyla açılan davada kadastro mahkemesi görevli olup taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin davalarda görevli değildir. Devamını Oku…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2015/11610 K: 2017/1291 T: 17.02.2017

Kadastro mahkemesinin, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik yanlışlıkların tashihi işleminin yasa ve yönetmeliklere aykırı yapıldığı düşüncesiyle açılan davada görevli olduğu, taşınmazın mülkiyetine ve mahiyetine yönelik davalarda ise görevli olmadığı, diğer taraftan uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet uyuşmazlıklarını canlandırmak ve gidermek olmayıp, tesis kadastrosu sırasında yapılan teknik yanlışlıkları belirleyerek gidermek ve kadastro, paftalarını zeminle uyumlu, uygulanabilir, teknik ihtiyaçlara cevap verir ve güvenli duruma getirmek olduğu, yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosunun mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlaline neden olacağı gözetilmelidir. Devamını Oku…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E:  2017/470 K: 2017/544 T: 22.03.2017

Uyuşmazlık, uygulama kadastro çalışmaları sonucu davacının taşınmazının yüzölçümünde ortaya çıkan eksikliğin hesaplama yönteminden mi yoksa komşu parsellerin hangisindeki artıştan kaynaklandığı belirlenmeden sadece Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilip yöneltilmeyeceği Devamını Oku…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2016/2510 K: 2017/7607 T: 11.10.2017

Yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı düşüncesiyle açılan davada kadastro mahkemesinin görevli olduğu, taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine yönelik davalarda ise görevli olmadığı gözetilmelidir. Devamını Oku…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2015/17739 K: 2017/8208 T: 29.11.2017

Uygulama tespiti sırasında yanlış ölçüm nedeni ile bir taşınmazın bir bölümünün tespit harici yolda bırakıldığı iddiasına dayalı olarak açılan davada, hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmaz bölümlerine ilişkin talepler yönünden de uygulama kadastrosunu denetleyerek sınırın tespitinde yanlışlık varsa, sınırları düzeltecek şekilde karar vermekle görevli mahkemenin kadastro mahkemeleri olduğu gözetilmelidir. Devamını Oku…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2018/817 K: 2018/3126 T: 17.04.2018

Genel arazi kadastro çalışmaları sırasında tespit ve tescile tâbi tutulan çekişmeli taşınmazın, sonradan 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama ile yüzölçümü azalmış ise de; azalmanın nereden kaynaklandığı, komşu parsellere bir kayma olup olmadığı, kayma varsa kadastro işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek tapu iptali istenebileceği, davacı bu şekilde zararını karşılayabilecekse Hazinenin zarardan sorumlu olmayacağı, ancak; mahkemece bu konuda yeterli araştırma yapılıp eksilmenin nereden kaynaklandığı belirlenmeden, davacılara komşu parsellere dava açması için süre verilmesi ve sonra da dava açılmamış olması nedeniyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Devamını Oku…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2016/2081 K: 2018/6583 T: 13.11.2018

3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan işleme ilişkin dava devam ederken 22-A maddesi uygulamasına ilişkin tutanakların da kesinleşmesi mümkün olmadığından, Kadastro Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olduğu hususu gözetilmelidir. Devamını Oku…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2016/7919 K: 2019/3260 T: 30.04.2019

Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesinden kaynaklanan uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir. Davanın niteliği itibariyle, yargılama neticesinde verilecek hükümden tüm paydaşların hukuku etkileneceğinden davanın bütün paydaşlar tarafından birlikte açılması veya tamamının katılımının sağlanması suretiyle davaya devam edilmesi zorunludur. Devamını Oku…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2018/4323 K: 2019/3274 T: 30.04.2019

Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesinden kaynaklanan uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir. Davanın niteliği itibariyle bütün paydaşlar tarafından birlikte açılması veya tamamının katılımının sağlanması suretiyle davaya devam edilmesi zorunludur. Devamını Oku…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2016/13152 K:  2019/7215 T: 12.11.2019

Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesinden kaynaklanan uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir. Davanın, niteliği itibariyle bütün paydaşlar tarafından birlikte açılması veya tamamının katılımının sağlanması suretiyle davaya devam edilmesi zorunludur. Ne var ki mahkemece, diğer paydaşların davaya katılımları sağlanmaksızın yargılama yapılıp hüküm verilmesi cihetine gidilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, taşınmazın diğer paydaşlarının davaya katılımını sağlaması için davacıya süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde aktif dava ehliyetindeki eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devamla sonucuna göre karar verilmelidir. Devamını Oku…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2016/15077 K:  2020/262 T: 10.02.2020

Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu‘nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir. Bu tür davalarda, tüm paydaşların birlikte dava açmaları yahut biri veya birkaçı tarafından açılan davaya diğer paydaşların da katılımının sağlanması gerekir. Somut olayda; davacı, uygulama kadastrosu sırasında paydaşı olduğu taşınmazın yüzölçümünün eksildiği iddiasıyla dava açmıştır. Ne var ki, taşınmazın müşterek mülkiyete konu olduğu ve davacı dışında, başkaca paydaşların da bulunduğu anlaşılmaktadır. Davanın niteliği itibariyle, yargılama neticesi verilecek hükümle müşterek maliklerin tamamının hukukunun etkilenecek olması nedeniyle, diğer paydaşların da davaya katılımının sağlanması zorunlu olmasına rağmen, mahkemece diğer paydaşların katılımını sağlaması için davacıya süre ve imkan tanınmamıştır. Devamını Oku…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2016/16240 K:  2020/2056 T: 17.06.2020

Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların yüzölçümüne yönelik olarak görülen ve Kadastro Kanunu’nun 41. maddesinden kaynaklanan düzeltme istemine ilişkin dava sonuçlandıktan, ancak karar kesinleşmeden evvel yörede uygulama kadastrosuna ilişkin çalışma yapıldığından yönetmelik hükümleri ve olayın mahiyeti gereği 3402 sayılı yasanın 22-A maddesi uyarınca yapılan kadastroya ilişkin tutanakların kesinleşmesi mümkün değildir. Hakkında kadastro tutanağı düzenlenen ve davalı olması nedeni ile tutanakları henüz kesinleşmeyen yer hakkında genel mahkemelerin değil Kadastro Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olduğu kuşkusuzdur. Devamını Oku…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir