1. Anasayfa
  2. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2015/175 K: 2015/654 T: 17.02.2015


Mahkemece, öncelikle denetime veri teşkil edecek ortofoto, tesis kadastrosu haritası, orman tahdidine ilişkin tutanak ve haritalar, 3402 sayılı Kanunun ek-4 maddesine göre yapılan düzeltme işlemine ilişkin harita ve tutanaklar varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar gibi bilgi ve belgelerin toplandıktan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler taraf tanıkları ve orman ve harita mühendisi ile fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalı; keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu ile orman kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapıların bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, fen bilirkişisinden uygulama kadastrosuna esas teşkil eden bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir.

Dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 05.07.1971 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile 1992 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.

Çekişmeli 945 parsel sayılı 9583 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 1996 yılında yapılan kadastro sırasında 2/B niteliyle orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olması nedeniyle kullanıcısı Veli Şen ve Yaşar Kaya olduğu beyanlar hanesine yazılarak tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir. 1999 yılında Yaşar kendi kullanımında olan taşınmaz bölümünü satın alarak çekişmeli taşınmazda 4860/9583 pay sahibi olmuştur.

2009 yılında Ulukapı Köyünde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanuna ile eklenen ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmazın 9583 m² olan yüzölçümü 11951,91 m² olarak düzeltilmiş, işlemin kesinleşmesi ile tapu sicilinde gerekli düzeltmeler yapılmıştır.

2012 yılında 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosunda 945 parsel sayılı 11951,91 m² yüzölçümündeki taşınmaza 236 ada 1 parsel numarası verilmek ve yüzölçümü 11951,91 m² olarak düzeltilmek suretiyle tespit edilerek 29/01/2013 ila 29/02/2013 tarihleri arasında askı ilanı yapılmış, davacı çekişmeli taşınmaz sınırında uzun zamandır kullanımında bulunan ve hakkında tescil davası açtığı taşınmazın sınırlarının daraltıldığı iddiasıyla eldeki davayı açmıştır.

Mahkemece yapılan uygulama kadastrosunun kanun ve yönetmeliklere aykırı yapıldığı gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak orman ve fen bilirkişiler raporunda orman tahdit hattı uygulanmak suretiyle rapor düzenlenmiş ise de (F) harfiyle işaretli bölüm ile yol olarak gösterilen bölümün çekişmeli taşınmazın 1996 yılında oluşan ilk çapı içerisinde kalıp kalmadığı açıklanmamış olması nedeniyle hükme yeterli değildir.

Hal böyle olunca; mahkemece, öncelikle denetime veri teşkil edecek ortofoto, tesis kadastrosu haritası, orman tahdidine ilişkin tutanak ve haritalar, 3402 sayılı Kanunun ek-4 maddesine göre yapılan düzeltme işlemine ilişkin harita ve tutanaklar varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar gibi bilgi ve belgelerin toplandıktan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler taraf tanıkları ve orman ve harita mühendisi ile fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalı; keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu ile orman kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapıların bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, fen bilirkişisinden uygulama kadastrosuna esas teşkil eden bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişi raporunda, tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlar ve “ada raporu” ile “uygulama tutanağı ve haritasını” irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı ayrıntılar yer almalı; ayrıca birincisi, ortofoto üzerinde tesis kadastrosuna ait harita ile uygulama ve orman tahdit haritasını ada bazında, ikincisi çekişmeli taşınmazlar ve komşularını kapsar bazda ve üçüncüsü ise tesis kadastro haritası ile çekişmeli taşınmazların zeminini çakıştırır bazda en az üç adet harita düzenlenmesi ve uygulama haritasında yanlışlık varsa, doğru sınırları gösterir harita tanzim edilmesi istenmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapılıp, uyuşmazlığın uygulamadan mı mülkiyete ilişkin itirazdan mı kaynaklandığı belirlendikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir