Son Yazılar

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/4973 K: 2005/5578 T: 204.05.2005

Yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arza bağlıdır. 6785 sayılı yasanın 1605 sayılı yasa ile değişik 42/c ve halen yürürlükte bulunan 3194 sayılı imar yasasının 18. maddelerinde özel hükümler getirilmek suretiyle ayrılmaz…

Yargıtay 1.Hukuk Dairesi E: 2004/12863 K: 2004/13623 T: 09.12.2004

Salt imara aykırılık idareye ve idari yaptırımı ilgilendirir. Adli yargıda bu yöne dayanılarak yıkım kararı verilemez. Hal böyle olunca davalının davacı taşınmazına yaptığı el atmayı yargılama aşamasında ortadan kaldırdığı gözetilerek el atmanın önlenmesi ve yıkım yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/10119 K: 2004/10508 T: 4.10.2004

Davacı hazine, çekişme konusu 504 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu Çekişme konusu taşınmaz kadastroca hazine adına tespit ve tescil edilmişken, taşınmazın bulunduğu yerde yapılan imar uygulaması ile davalı adına sicil oluşturulmuştur. Bu oluşan sicilin dayanağı Belediye…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/2524 K: 2004/3027 T: 17.3.2004

Somut olayda; iptali istenen imar parsellerinin oluşmasına dayanak teşkil eden idari kararların İdari Yargı yerinde iptal edilerek ortadan kalktığı açıktır. Bu durumda çekişmeli taşınmazlar bakımından yapılan her iki imar düzenlemesinin geçersizliği nedeniyle imar öncesi kadastral hak durumu geri döner ve…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1996/13901 K: 1996/14381 T: 28.11.1996

Bir vakıf malın zilyetlikle mülk edinilip edinilemeyeceği; vakfın türüne, zilyedin taşınmazın vakıf malı olduğunu bilip bilmediğine ve zilyetlikle kazanma koşullarının geçekleşip gerçekleşmediğine bağlı olduğu gibi; yalnızca muteber bir vakfiyenin bulunduğu ispat edilmekle de, belli bir taşınmazın vakıf malı olduğu sabit…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1995/15581 K: 1995/17591 T: 29.12.1995

2981 sayılı Kanun'un 9/b maddesi uyarınca yapılan arsa tahsis işlemi idari karara dayalı bir tahsis işlemi olmayıp, özel kanundan doğan yetkiler kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen bir satış işlemi olduğundan uyuşmazlığın, idari yargı yerinde değil, genel hükümlere göre adli yargı yerinde çözümlenmesi…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/2524 K: 2004/3027 T: 17.3.2004

Somut olayda; iptali istenen imar parsellerinin oluşmasına dayanak teşkil eden idari kararların İdari Yargı yerinde iptal edilerek ortadan kalktığı açıktır. Bu durumda çekişmeli taşınmazlar bakımından yapılan her iki imar düzenlemesinin geçersizliği nedeniyle imar öncesi kadastral hak durumu geri döner ve…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/488 K: 2004/1294 T: 18.2.2004

Davaya konu edilen tapu kaydını oluşturan işlemin kesinleşen idari yargı kararıyla ortadan kaldırılması halinde, tapu kaydı kendiliğinden hükümsüz hale gelmez. Kesinleşen bu idari karar, ilgilisine kadastral sicilin ihyası (kadastral duruma dönülmesi) için talep ve dava hakkı verir. Bu durumda hukuki…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/6416 K: 2005/6773 T: 06.06.2005

Davacılar kayden paydaşı oldukları taşınmaza komşu parseldeki davalılara ait imar mevzuatına aykırı binanın tecavuzlü olduğunu ileri sürerek el atmanın önlenmesi ve yıkım istemişlerdir. Çekişmeli yapının tecavuzlü bölümünün kaim bedelinin belirlenmesi, bu bedelin ya da tecavuzlü bölümün yıkımı halinde binanın kullanılmaz…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/5762 K: 2005/6144 T: 16.05.2005

Bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşaa etmiş imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1989/12854 K: 1989/14679 T:08.12.1989

Hilafet ve saltanatın kaldırılması ile padişahlara ait taşınmazlar kamu malı olarak Hazineye geçmiştir. Bu nitelikteki yerlerin zilyedlikle iktisabına olanak bulunmadığı gibi; bu taşınmazları üçüncü kişilerden kayden satın alanlar iyiniyetle iktisap ettiklerini ileri süremezler. Taraf1ar arasındaki davadan dolavı, (Karabürun Asliye Hukuk…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1995/16163 K: 1995/16952 T: 20.12.1995

Mütemmim cüz'ün mülkiyeti ve tasarruf hakkı kural olarak, üzerinde bulunduğu arza bağlı ise de, bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü şahsa ait bir taşınmaz üzerine mütemmim cüz niteliğinde yapı inşa etmiş ve imar uygulaması sonucu yaptığı inşaat bir başkasına ait…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1995/15581 K: 1995/17591 T: 29.12.1995

2981 sayılı Kanun'un 9/b maddesi uyarınca yapılan arsa tahsis işlemi idari karara dayalı bir tahsis işlemi olmayıp, özel kanundan doğan yetkiler kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen bir satış işlemi olduğundan uyuşmazlığın, idari yargı yerinde değil, genel hükümlere göre adli yargı yerinde çözümlenmesi…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1996/11678 K: 21997/13242 T: 28.10.1997

Medeni Yasanın 651. maddesinin uygulanmasını gerektiren olaylarda; maddenin öngördüğü diğer koşullar oluşmuş ve uyuşmazlığında "irtifak hakkı kurulması" yoluyla çözümlenmesi durumu ortaya çıkmış ise; bu durumda da 3194 sayılı Yasanın 16. maddesi hükmü gözetilmelidir. Devaci tarafından, davalılar aleyhine açılan el atmanın…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1996/15721 K: 1997/600 T: 22.1.1997

Davalının imardan önce paydaş bulunduğu kadastro parseli üzerine yaptığı binası, imar ıslah uygulaması sonucunda davacıya ait imar parseline tecavüzlü hale geldiği takdirde, kendi arzu ve idaresi dışında idari kararla oluşan bu durum karşısında, davalı kusurlu sayılamayacağından; tespit edilecek bina bedelinin…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1992/14579 K: 1993/1967 T: 18.2.1993

Kışlaklar, yaylaklar ile birlikte incelenirler ve özel mülkiyete konu olamazlar. Satılamayacakları gibi zamanaşımı yolu ile de kazanılamazlar. Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılamasında, mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın, davalı idare temsilcisi tarafından süresinde…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1989/13999 K: 1989/15149 T: 18.12.1989

Mera sınırı; niteliğinden ötürü, genişletilmeye elverişli ve değişebilir sınırlardandır.Kural olarak, kayda göre edinmenin korunması ve kayda üstünlük tanınması asıldır. Ancak; davacı davalılara önceden yapılmış ve tapulamanın o bölgede başladığı tarihe kadar bozulmamış olan tapu dışı satış ve buna bağlı zilyetlik…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1983/6136 K: 1988/7838 T: 29.6.1988

Tepe sınırı; kural olarak, değişebilir ve genişletmeye elverişli sınırlardandır. Ancak, kültür arazisinin bitiminde tepenin aniden yükselmesi ve tarıma olanak vermeyecek diklik göstermesi durumunda sabit sınır sayılabilir. Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Zara Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 14.7.1987 gün ve 231/244 sayılı…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1987/12718 K: 1988/1477 T: 15.2.1988

Genel yoldan herkesin yararlanma hakkı ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı vardır. Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edildiğinden; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, davalının genel…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1985/7234 K: 1985/10247 T: 1.10.1985

Nitelikleri yönünden kamunun yararlandığı ve tescile bağlı olmayan deniz, akarsu, kumluk, kayalık, bataklık gibi yerler üzerinde imar ve ihya yoluyla özel mülkiyet kurulamaz. Bu tür yerlerin yanlışlıkla tapuya tescili kayıt sahiplerine mülkiyet hakkı vermez ve tapu kaydına dayanarak mal edinenler…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1991/8507 K: 1991/12488 T: 4.11.1991

Meraların mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı köye aittir. Böyle bir iptal davasında köy tüzel kişiliği yasanında, Hazineye de husumetin yöneltilmesi gerekir. Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece verilen karar yasal süre içerisinde davalı tarafından temyiz edildiğinden;…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1989/8162 K: 1989/9365 T: 11.9.1989

Doğal servet ve kaynak niteliğindeki ormanların, özel mülkiyet konusu olmasına yasal olanak yoktur. Bu tür yerler hakkında gerçek kişiler adına sicil oluşturulması da taşınmazın özde kamu malı olma niteliğini değiştiremez. Taraflar arasında birleştirilerek görülen tescil davası sonucunda, Yerel Mahkemece davacı…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/4430 K: 2005/5039 T: 25.4.2005

Kıyıların kamu malı niteliği taşıyan ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden bulunduğu, anılan yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağı açıktır. Belirtilen nitelikteki yerlerde 18. madde uygulamasıyla tapu kayıtlarının oluşması olanaksızdır. Her nasılsa kıyılarda oluşturulan mülkiyet belgelerine değer verilmesine de olanak…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/10141 K: 2004/10968 T: 11.10.2004

Davalı, uyuşmazlık konusu taşınmazın mülkiyetini, Encümen kararına dayalı idari işlem ile kazanmıştır. Söz konusu idari işlem geçerliliğini koruduğu sürece Hazinenin, davalı aleyhine bir tapu iptal ve tescil davası açma olanağı bulunmamaktadır. DAVA: Davacı hazine, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinde tarla niteliği…