Belediyelerce denizden doldurularak kazanılan taşınmazın kiracısı olan davacıdan da 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca ecrimisil istenebileceği hk.
Anayasanın 43. maddesinde Kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, 743 sayılı Türk Medeni Kanununun 636. maddesinde sahipsiz yerlerde birikmek, dolmak ve kaymak veya umuma ait suların mecra veya seviyeleri değişmek gibi bir suretle teşekkül edip kendisinden istifade mümkün olan arazinin Devletin mülkü olduğunu; 3086 sayılı Kıyı Kanununun 5. maddesinde de kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açık olduğu hükümlerine yer verilmiştir. Bu hükümlere göre, denizden doldurulmak suretiyle kazanılan taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve özel mülkiyete konu olamayacağı açıktır.
2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75. maddesinde, devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu kanunun 9. maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, 13. maddesinde gösterilen komisyonca takdir ve tespit edilecek ecrimisilin isteneceği Ecrimisilin talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olmasının gerekmediği ve fuzuli şagilin kusurunun aranmayacağı hükmü yer almıştır.
Dava konusu yerde anılan madde hükmü uyarınca belediyenin tasarruf yetkisinden söz edilebilmesi için uygulama imar planı kararı ile denizden doldurulmak suretiyle kazanılan taşınmazın 3194 sayılı Yasanın 11. maddesi hükmü uyarınca Maliye Bakanlığının onayı üzerine belediyeye devredilmiş olması gerekmekte olup, böyle bir devir bulunmadığından, taşınmazın üzerinde yapılan kafeteryanın davacıya kiralanması da davacının fuzuli şagil olma durumunu değiştirmeyeceğinden ecrimisil yönünden sonuca etki etmeyecektir.
Dolayısıyla, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan uyuşmazlığa konu taşınmazın işgali nedeniyle ecrimisil istenilmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığından, İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yönünde verilen kararda isabet görülmemiştir.