Fuzuli şagil olan davacının Kendisinden istenilen ecrimisilin yüksek olduğunu öne sürmesi üzerine yaptırılan inceleme sonucunda, bilirkişilerce toptan eşya endekslerine göre fiyat artış oranları ve bu artışların kiraya etkisi dikkate alınmak suretiyle ecrimisilin tutarının belirlenmesinde, anılan incelemeye dayanılarak karar verilmesinde usul hükümlerine aykırılık bulunmadığı.
İstemin Özeti: Davacının Hazineye ait Eminönü, Çarşı Mahallesi, Cevahir Bedesteni 7/1 pafta, 2763 ada, 66 parsel sayılı yeri 1.1.1987-31.12.1989 tarihleri arasında işgal etmesi nedeniyle 7.497.000._lira ecrimisil tahakkuk ettirilmesine ilişkin İstanbul Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğü’nün 25.12.1989 günlü ve 48901 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, davacının, istenilen ecrimisilin yüksek olduğu savı üzerine yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda, dava konusu taşınmazın 1987 yılını takip eden yıllardaki ecrimisil tespitinde, toptan eşya endekslerine göre fiyat artış oranları ve bu artışların kiraya etkisi dikkate alınarak alınması gereken ecrimisilin 2.167.200.- lira olmasının gerektiğinin belirtildiği, gerekçesiyle dava konusu işlemin 2.167.200.-liralık kısmına yönelik olarak açılan davayı reddeden, bu tutarı aşan kısma yönelik olarak dava konusu işlemi iptal eden İstanbul 5.İdare Mahkemesinin 13.6.1991 günlü ve E:1990/46 K:1991/1133 sayılı kararının, iptale yönelik kısmının, davalı idarece 2886 sayılı Kanunun idarelerine tanıdığı takdir yetkisi kullanılarak belirlenen ecrimisilin yerinde olduğu öne sürülerek temyiz incelemesi ve bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti: Yerinde olmadığı öne sürülen temyiz isteminin reddi gerekeceği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı : Öcal Beningtan, Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden davacı adına 1.1.1987-31.12.1989 dönemi için 7.497.000.-lira ecrimisil tahakkuk ettirildiği, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu aynı dönem için bilirkişi tarafından 2.167.000.-lira ecrimisil ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
2577 sayılı “İdari Yargılama Usulü Kanunun” 31 nci maddesinde bilirkişi incelemesi yapılması kabul edilmiştir. Bu madde hükmü uyarınca mahkeme tarafından bilirkişi incelemesi yapılması ve bilirkişi tarafından saptanan ecrimisil miktarının esas alınmasında yasal düzenlemeye aykırılık görülmemiştir.
Bu durumda; ecrimisil miktarını bilirkişi raporunda saptanan miktar üzerinden onayıp fazla kısmı iptal eden mahkeme kararında isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenle temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3622 sayılı Kanun ile değişik 49.maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bozulması istenen karar, usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz sebepleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi ile bozulması istenen kararın onanmasına 9.6.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.