1. Anasayfa
  2. Danıştay 10. Dairesi Kararları

Danıştay 10. Dairesi E: 2012/8895 K: 2013/6670


01.08.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6009 sayılı Kanun’un 25. Maddesiyle 2886 sayılı Kanun’a eklenen geçici 3. madde uyarınca, idarelerce, ancak tespit tarihinden geriye doğru 5 yıl için ecrimisil istenebileceği hakkında.

TÜRK MİLLETİ ADINA, Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince dosyanın tekemmül ettiği görülmekle, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin gereği görüşüldü: 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesinde, “Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9’uncu maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz.” hükmüne yer verilmiştir.

01.08.2010 tarih ve 27659 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6009 sayılı Gelir Vergisi Kanun’u ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 25. maddesiyle 2886 sayılı Kanun’a eklenen “Terkin Edilecek Ecrimisiller” başlıklı geçici 3. maddede: “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tespit ve takdir edilen, tebliğ edilen veya tahakkuk ettirilen ecrimisil alacaklarının tespit tarihinden geriye doğru beş yılı aşan kısmı hangi aşamada olursa olsun düzeltilir veya terkin edilir, tahsil edilmiş olanlar iade edilmez.” hükmü yer almaktadır.

Dosyanın incelenmesinden; İstanbul İli, Sultangazi İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi, …Mevkiinde bulunan … pafta, … parsel sayılı taşınmazın tamamının Hazineye ait olduğu, 21.02.2003 tarihinde taşınmaz mahallinde yapılan tespitte; taşınmazın davacı belediye tarafından 1996 yılından bu yana atölyeler müdürlüğü binası ve belediye araç garajı yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinin belirlendiği, yapılan tespite dayanılarak 17.06.2009 tarihli komisyon kararı ile 01.12.1996-21.02.2003 dönemi için 149.677,23 TL ecrimisil bedeli takdir edildiği ve 24.06.2009 tarihli, 56300 sayılı ecrimisil ihbarnamesinin düzenlendiği, 01.08.2010
tarihinde 6009 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesiyle davacı tarafından ecrimisil bedelinin beş yılı aşan kısmının terkin edilmesi talebinde bulunulduğu, bu talep üzerine tesis edilen işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıya aktarılan Kanun hükümlerinden, Hazinenin özel mülkiyetindeki veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazların işgali halinde fuzuli şagilden, idarelerce, ancak tespit tarihinden geriye doğru beş yıllık süre için ecrimisil alınabileceği, Kanunun yürürlüğe girdiği 01.08.2010 tarihinden önce tespit ve takdir edilen, tebliğ edilen veya tahakkuk ettirilen ecrimisil alacaklarının tespit tarihinden geriye doğru beş yılı aşan kısmının hangi aşamada olursa olsun düzeltilmesi veya terkin edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

Dairemizce; 6009 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 01.08.2010 tarihinden önce, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 92. maddesinde yer alan “Bu Kanunda yazılı sürelerin hesaplanmasında hüküm bulunmayen hallerde, Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmü uyarınca Borçlar Kanunu’nda öngörülen 10 yıllık genel zamanaşımı süresi dikkate alınmak suretiyle karar verilmekte ise de; 6009 sayılı Kanun’un 25. maddesiyle 2886 sayılı Kanun’a eklenen “Terkin Edilecek Ecrimisiller” başlıklı geçici 3. maddede açıkça “tespit tarihinden geriye doğru beş yılı aşan kısmı hangi aşamada olursa olsun düzeltilir veya terkin edilir” hükmüne yer verildiğinden, 01.08.2010 tarihinden sonra yapılan temyiz incelemelerinde tespit tarihinden geriye doğru 5 yıllık süre dikkate alınarak karar verilmektedir.

Olayda; 01.12.1996- 21.02.2003 dönemi için takdir edilen ecrimisil bedelinin 21.02.2003 tarihli tespite dayandığı, idarece bu tarihten itibaren geriye doğru beş yılı aşan 22.02.1998 tarihinden önceki döneme ilişkin 9.007,78 TL tutarındaki ecrimisil bedelinin terkin edildiği görüldüğünden, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Her ne kadar, davacı tarafından tespit tarihi olarak ecrimisilin takdir edildiği 17.06.2009 tarihinin esas alınması gerektiği iddia edilmekte ise de; davalı idarece yukarıda belirtilen açıklamalara uygun olarak, tespit yapılan 21.02.2003 tarihi esas alınarak terkin işlemi gerçekleştirildiğinden bu iddiaya itibar edilmemiştir.

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür. Temyizen incelenen karar, usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi ile İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin 20.06.2012 tarih ve E:2011/715; K:2012/1167 sayılı kararının onanmasına, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden 34,80 TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine, 26.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.