1. Anasayfa
  2. Danıştay 10. Dairesi Kararları

Danıştay 10. Dairesi E: 2016/4913 K: 2017/2031 T: 13.04.2017


Adına tahsis yapılan Milli Savunma Bakanlığı’nın ve taşınmazın maliki olan Hazinenin izni alınmaksızın inşaata başlanması ve Hazine tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yapılmış bir terk işlemi de bulunmamasından dolayı davacının hukuken korunabilir bir hakka dayanmaksızın otoparkı işletmesi sebebiyle fuzuli işgalci olduğu açıktır.

Dava; İstanbul ili, Zeytinburnu ilçesi, Beş Telsiz Mahallesi 400 pafta 1915 ada 158 parsel sayılı Hazine taşınmazının 2.380 m²’lik kısmını katlı otopark yapmak suretiyle 17/02/2009-18/05/2011 tarihleri arasında fuzulen işgal edildiğinden bahisle 195.035,00 TL ecrimisil tahakkuk ettirilmesine ilişkin işleme yaptığı itiraz üzerine düzenlenen 27/09/2011 tarih ve 76135 sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali istemiyle açılmıştır.

İstanbul 7. İdare Mahkemesi’nin 29/04/2013 tarih ve E:2012/19, K:2013/764 sayılı kararı ile dava konusu işlemin 1.115,11 TL’lik kısmının iptaline, 193.919,89 TL’lik kısmının ise reddine karar verilmiştir.

Karara karşı davacının temyiz başvurusu sonucunda Danıştay Onyedinci Dairesi’nin 13/11/2015 tarih ve E:2015/4310, K:2015/4933 sayılı kararı ile “Davaya konu taşınmazın tapuda Hazine adına kayıtlı olduğu ve 26/09/1957 tarihli 832 nolu genel emir uyarınca 1. Ordu Komutanlığı Levazım Taburu olarak Milli Savunma Bakanlığı’na tahsis edildiği, 26/08/1988 tarihinde Milli Savunma Bakanlığı ile Zeytinburnu Belediye Başkanlığı arasında imar planına göre açılacak yol ve yeşil alanın askeri alandan geçişine izin verilmesi, Belediyece tevhid ve ifraz işlemlerinin yapılmasını müteakip Belediyeye devri ve karşılığında Belediye tarafından askeri alanda zarar gören tesislerin yeniden yapılması ve yol haricinde kalan ve askeri hizmetlerde kullanılan alanın tamamının imar planlarında askeri alan fonksiyonuna ayrılmasına ilişkin protokol yapıldığı, protokol konusu yolun yapımı sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediyesince 2002 yılında zeminaltı otopark yapımına başlandığı, taşınmazın tahsis edildiği Milli Savunma Bakanlığının 30/03/2004 tarihli yazısından taşınmaz üzerinde zemin altı otoparkın inşaasından haberdar olunduğu, anılan tahsis gereğince tasarruf yetkisine sahip olan Milli Savunma Bakanlığı’nın otopark yapım sürecinden haberdar olmasına rağmen ilgili protokol kapsamında bazı hususların yerine getirilmesini istediği ancak kullanımı engelleme girişiminde bulunmadığı dava konusu işlemin tesis edildiği dönemde de bu durumun devam ettiği, anılan protokol kapsamında bulvar olarak düzenlemesi yapılan alanın altında yer alan otoparkın da hukuki bir ilişkiye dayalı olarak davacı tarafından kullanıldığı anlaşıldığından davacının kullanımının fuzuli işgal olarak nitelendirilmesi mümkün olmayacağı” gerekçesi ile mahkemece verilen kararın, davanın reddine ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmiştir.

Davalı tarafından, davacının fuzuli işgalci olduğu ileri sürülerek Danıştay Onyedinci Dairesi kararının kaldırılarak Mahkeme kararının redde ilişkin kısmının onanması iptale ilişkin kısmının bozulması istenilmektedir.

Davalı idarenin karar düzeltme aşamasında öne sürdüğü hususlar yerinde görüldüğünden kabulü ile Danıştay Onyedinci Dairesi’nin 13/11/2015 tarih ve E:2015/4310, K:2015/4933 sayılı bozma kararı kaldırılarak, davalı idarece temyiz yoluna başvurulmaması nedeniyle kararın dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmı kesinleştiğinden dolayı, kararın davanın reddine ilişkin kısmı yeniden incelenmiştir.

2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesinde, Devletin özel Mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanun’un 9. maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle 13. maddesinde gösterilen komisyonca takdir ve tespit edilecek ecrimisilin isteneceği hükme bağlanmış; Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinde, “Ecrimisil”, Hazine taşınmazının, İdarenin izni dışında gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle, İdarenin bir zarara uğrayıp uğramadığına veya işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taşınmazın işgalden önceki haliyle elde edilebilecek muhtemel gelir esas alınarak idarece talep edilen tazminat; “Fuzuli Şagil” ise, kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, Hazine taşınmazının zilyetliğini, yetkili idarenin izni dışında eline geçiren, elinde tutan veya her ne şekilde olursa olsun bu malı kullanan veya tasarrufunda bulunduran gerçek veya tüzel kişiler olarak tanımlanmıştır.

3194 sayılı İmar Kanunu’nun 11. maddesinde, “İmar planlarında; meydan, yol, su yolu, park, yeşil saha, otopark, toplu taşıma istasyonu ve terminal gibi umumi hizmetlere ayrılmış yerlere rastlayan Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait gayrimenkuller ile askeri yasak bölgeler, güvenlik bölgeleri ile ülke güvenliği ile doğrudan doğruya ilgili Türk Silahlı Kuvvetlerine ait harekat ve savunma amaçlı yerler hariç Hazine ve özel idareye ait arazi ve arsalar belediye veya valiliğin teklifi, Maliye ve Gümrük Bakanlığının onayı ile belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeye; belediye ve mücavir alan hudutları dışında özel idareye bedelsiz terk edilir ve tapu kaydı terkin edilir.” hükmü bulunmaktadır.

10/10/2006 tarihli ve 26315 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Tahsis ve Devri Hakkında Yönetmeliğin “İşgallere karşı koruma” başlıklı 8. maddesinde, adına tahsis yapılan kamu idaresinin, tahsisli taşınmazın işgal ve tecavüzlere karşı korunması ile ilgili her türlü tedbiri almak, işgal ve tecavüz halinde yasal yollara başvurmak ve durumu; Hazineye ait taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler için defterdarlık veya malmüdürlüklerine, diğerlerinde taşınmaz maliki kamu idaresine bildirmek zorunda olduğu belirtilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden davaya konu taşınmazın tapuda Hazine adına kayıtlı olduğu; 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu kapsamında kalan alan olduğu ve 26/09/1957 tarihli 832 nolu genel emir uyarınca 1. Ordu Komutanlığı Levazım Taburu olarak Milli Savunma Bakanlığı’na tahsis edildiği; 26/08/1988 tarihinde Milli Savunma Bakanlığı ile Zeytinburnu Belediye Başkanlığı arasında imar planına göre açılacak yol ve yeşil alanın askeri alandan geçişine izin verilmesi, Belediyece tevhid ve ifraz işlemlerinin yapılmasını müteakip Belediyeye devri ve karşılığında Belediye tarafından askeri alanda zarar gören tesislerin yeniden yapılması ve yol haricinde kalan ve askeri hizmetlerde kullanılan alanın tamamının imar planlarında askeri alan fonksiyonuna ayrılmasına ilişkin protokol yapıldığı; Milli Savunma Bakanlığı’nın 30/03/2004 tarihli yazısından, protokol konusu yolun yapımı sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediyesince taşınmaz üzerinde zemin altı otoparkın inşaatına Milli Savunma Bakanlığı’nın izni alınmadan başlandığı ve inşaat bittikten sonra işletilmek üzere davacıya teslim edildiği anlaşılmaktadır.

Bu kapsamda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yer altı otoparkı inşaatına adına tahsis yapılan Milli Savunma Bakanlığı’nın ve taşınmazın maliki olan Hazinenin izni alınmaksızın başlanması ve tapu kaydında Hazine tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yapılmış bir terk işlemi de bulunmamasından dolayı (otoparkın işletilmesi konusunda İstanbul Büyükşehir Belediyesince 18/02/2005 tarihli ve 349 sayılı meclis kararı ile davacıya izin verilmiş olmakla birlikte) davacının hukuken korunabilir bir hakka dayanmaksızın otoparkı işletmesi sebebiyle fuzuli işgalci olduğu açıktır.

Bu sebeple, kısmen davanın reddi yönünde verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Açıklanan nedenlerle, bozulması istenilen karar usul ve hukuka uygun olup, davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi ile İstanbul 7. İdare Mahkemesi’nin 29/04/2013 tarih ve E:2012/19, K:2013/764 sayılı kararının ONANMASINA, 13.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir