1. Anasayfa
  2. Danıştay 10. Dairesi Kararları

Danıştay 10. Dairesi E: 1986/39 K: 1986/89


Hazineyle yaptığı kira sözleşmesi bitmiş olan kişinin işgali altındaki hazineye ait taşınmazın, idarece, 2886 sayılı Yasanın 75. maddesi uygulanarak tahliye ettirilmesinde isabetsizlik bulunmadığı.

Bakılan davada, hazinenin hüküm ve tasarrufu altında olduğu tartışmasız olan taşınmazdan 1980 tarihinden beri fuzuli şagil durumunda bulunan davacının tahliyesi için idarece tesis edilen işlemde, yukarıda belirtilen kanun hükmüne aykırılık bulunmamaktadır.

Davacı, her ne kadar idarece adli yargıda tahliye davası açıldığını, bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini iddia etmekte ise de, 2886 sayılı Kanunun 75.maddesinin idareye tanıdığı açık ve kesin yetki karşısında davacının bu ve diğer iddialarının kabulü olanaksızdır.” şeklindeki gerekçeye dayalı olarak davanın reddi yolunda verilen kararın; davalı idarenin müvekkili ile 15.4.1977 tarihinden geçerli olmak üzere Noterden yaptığı düzenleme şeklindeki üç yıl süreli kira sözleşmesinin sona ermesinden sonra kiralayanın 5917 sayılı yasaya göre yaptığı başvurunun reddedildiği, bu kararda belirtildiği üzere taraflar arasındaki münasebetin 5917 sayılı yasa kapsamına girmediği gibi kiracının fuzuli şagil sayılamıyacağı, başka bir deyişle taraflar arasındaki ilişkinin hukuki nitelikli olduğunun bu kararlada doğrulandığı, öte yandan davalı idarenin müvekkilinin bu yerden tahliyesine ilişkin olarak ilgili adli mercilere yapmış olduğu başvuru dilekçelerinde aralarındaki kira sözleşmesinin devam ettiğini ikrar ve kabul ettiği, zira 6570 sayılı yasa hükümlerine göre kira aktinin bir yıl süre ile aynı şartlarla yenilendiği, bir idarenin kiracısı ile arasındaki ilişkinin 6570 sayılı yasaya tabi olduğunu mahkeme önünde açtığı dava dilekçesi ile bildirdikten sonra ilişkinin 2886 sayılı yasa kapsamına girdiği gerekçesiyle jandarmaya emir veremiyeceği, idarenin açtığı tahliye davasından da daha sonra feragat etmesinin olayda iyi niyetli olmadığını gösterdiği, mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı olduğu ve hukuka aykırı bulunduğu iddialarıyla temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür. Bozulması istenen karar, usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz sebepleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi ile bozulması istenen kararın onanmasına karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir