1. Anasayfa
  2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/5-1616 K: 2000/1643 T: 8.11.2000


Aynı amacın gerçekleşmesi için birden çok taşınmaz bir arada kamulaştırıldığında bunların durumunun bir bütün olarak kabul edilmesi ve kamulaştırma amacına uygun bir işlem ve faaliyette bulunup bulunulmadığının taşınmazların tamamına göre tesbiti gerekir.

DAVA: Taraflar arasındaki “tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Beyoğlu Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 9.7.1998 gün ve 1997/588 E- 1998/430 K: sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 29.12.1998 gün ve 1998/18832-20498 sayılı ilamı ile; (…Dava, kamulaştırma amacına uygun olarak kullanılmayan taşınmazın Kamulaştırma Kanununun 23. maddesi uyarınca geri alınması istemine ilişkindir.

Dava konusu taşınmaz Haliç düzenlemesi için çok sayıda taşınmazla birlikte kamulaştırılmıştır. Davalı İdare kamulaştırma amacına uygun olarak Haliç düzenleme işlemine de başlamıştır.

Kamulaştırma Kanununun 23. maddesi uyarınca aynı amacın gerçekleşmesi için birden çok taşınmaz bir arada kamulaştırıldığında bunların durumunun bir bütün olarak kabul edilmesi ve kamulaştırma amacına uygun bir işlem ve faaliyette bulunup bulunulmadığının taşınmazların tamamına göre tesbiti gerekir.

Haliç düzenleme işlemine başlanıp haliç düzenlemesinin önemli bölümde ikmal edildiğinden geri alma davasına konu taşınmaz üzerinde kamulaştırma amacına uygun işlem yapılamamış olması geri alma davasının kabulünü gerektirmez. Davaya konu parselin diğer paydaşları tarafından açılıp kabul edilen kamulaştırma işleminin iptaline ilişkin karar da davacıya herhangi bir hak vermez. Davanın açıklanan nedenle reddi yerine kabulüne karar verilmesi, doğru görülmemiştir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

K: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 8.11.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir