1. Anasayfa
  2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/165 K: 2004/996 T: 22.3.2004


Meralar üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımaz; kural olarak resmi kayıt ve belgelere aykırı düşen bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilemez; davacı hazinenin dava dilekçesi içeriği ve davanın niteliği dikkate alınarak kayıt miktar fazlasından oluşan bölümün mera niteliğiyle sınırlandırılmasına karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hüseyin G. tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:

Kadastro sırasında 127 ada 37 parsel sayılı 10618 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına, miras hakkına, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalılar Fethiye ve Hüseyin G. adlarına tespit edilmiştir. Davacı Hazine tapu kaydı yüzölçümü fazlası için dava açmıştır.

Mahkemece ölü Fethiye mirasçıları davaya dahil edilerek yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, taşınmazın 18.4.2003 tarihli keşif haritasında sarıya boyalı 919 m2’lik bölümün tespit gibi tapuya tesciline, (A) harfi ile gösterilen kırmızı renkle taralı 9699 m2’lik bölümün mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hüseyin G. tarafından temyiz edilmiştir.

Davalının temyizi teknik bilirkişi haritasında (A) harfi ile gösterilen 9699 m2 yüzölçümünde mera niteliğiyle sınırlandırılan taşınmaz bölümü ile ilgili olarak oluşturulan hükme yöneliktir.

Davalı tarafın dayandığı tespite dayanak yapılan davacı Hazinenin tahsis ve temliki ile oluşan tapu kaydının 18.4.2003 tarihli teknik bilirkişi haritasında sarı renkle boyalı 919 m2 yüzölçümünde davalı taraf adına tescile karar verilen bölümü kapsadığı mahkemece yapılan keşif, uygulama ve toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Dayanılan tapu kaydında doğu, batı ve kuzeyde mera sınır olarak tarif edilmiş, komşu 36, 38 ve 39 parsel sayılı taşınmazların dayanağı tapu kayıtlarında da tapu kayıt miktar fazlasından oluşan dava ve temyize konu haritasında A harfi ile gösterilen bölüm mera olarak sınır tarif edilmiştir. Hal böyle olunca tapu kayıt miktar fazlasından oluşan dava ve temyiz konusu kesimin meradan kazanıldığının kabulü gerekir.

Meralar üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımaz. Bu hukuksal olgular karşısında taşınmazın sınırında eylemli biçimde meranın bulunmamış olması sonuca etkili değildir. Kural olarak resmi kayıt ve belgelere aykırı düşen bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilemez. Davacı Hazinenin dava dilekçesi içeriği ve davanın niteliği dikkate alınarak kayıt miktar fazlasından oluşan bölümün mera niteliğiyle sınırlandırılmasına karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.

Sonuç: Davalının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 22.3.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.