Son Yazılar

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2003/4365 K: 2003/3968 T.5.5.2003

Bir yerin mera olarak kabulü için o yerle ilgili mera tahsis kararı veya kaydının olması, ya da başlangıcı bilinmeyen bir süreden beri vede eylemli şekilde mera olarak kullanılması gerekir. Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2003/3901 K: 2003/3974 T.5.5.2003

Hazinenin de tarafı bulunduğu kadastro mahkemesinin kararlarıyla taşınmazların mera olarak sınırlandırılmalarına karar verilip verilen kararın kesinleştiği düşünülmeden yazılı olduğu üzere son hükümle taşınmazların hazine adına tesciline karar verilmek suretiyle infazda duraksama yaratılmış olması doğru değildir. Taraflar arasındaki tespite itiraz davası…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2003/4338 K: 2003/3994 T.5.5.2003

Tapu kaydına dayanan tarafın öncelikle tapu maliki ile irsi yada akdi bağlantısını sağlaması gerekir; irsi bağlantısını gösterir veraset belgesi istenmesi veya i adı geçenlere ilişkin verasete esas nüfus kayıt tablolarının getirtilmesi gerekir. Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2003/4341 K: 2003/4277 T.12.5.2003

Ziraatçi bilirkişi raporu takdiri delillerden olup başkaca delillerle doğrulanmadığı sürece tek başına taşınmazın mera olduğunu kabulüne yeterli değildir; mera ile ilgili davalarda dinlenecek bilirkişi ve tanıklarında davanın sonucunda yararı bulunmayan komşu köylerden seçilmesi zorunludur. Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2003/13240 K: 2003/12024 T.22.12.2003

Özel harman yerlerinin zilyetlikle iktisabı mümkündür. Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Veysel tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı tapu kaydına, mahkeme ilamına ve kadastro öncesi nedene…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2001/10368 K: 2002/882 T.19.2.2002

Bilirkişi ve tanıklar taşınmazın davacılar tarafından hayvan otlatmak ve çayırlarını biçmek suretiyle zilyet ettiklerini söylemişlerdir; yörenin topoğrafik, fiziki yapısı ve konumu ve de hayvancılığın ön planda geldiği bir yerde bu şekilde sürdürülen zilyetliğin iktisap sağlayıcı nitelikte bir zilyetlik olduğunun kabulü…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2002/1588 K: 2002/1719 T.21.3.2002

Kamu orta malı niteliğindeki meraların zilyetlikle kazanma olanağı bulunmadığından yazılı olduğu üzere miktar fazlasının mera olarak tespitine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Kadastro sırasında 101 ada 122 parsel sayılı 1421.16 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz dava dışı 21 sayılı parsele uygulanan…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2002/1588 K: 2002/1719 T.21.3.2002

Resmi kayıt ve belgelerle hale uygun olmayan bilirkişi ve tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği gibi, kamu orta malı vasfındaki meraların zilyetlikle iktisap edilmesi imkanı da söz konusu değildir. Kadastro sırasında 101 ada 122 parsel sayılı 1421.16 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz dava dışı…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2002/2703 K: 2002/2591 T.15.4.2002

Gayrimenkulün bir kısmının mera vasfıyla sınırlandırılması ve özel siciline kaydedilmesi yolunda verilen karar hakkında davalılarca temyiz yoluna gidilmediğine göre anılan kısımla alakalı hüküm davalılar bakımından kesinleşmiştir. Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararında özetle; davalı tarafın dayandığı tespite esas alınan tapu kaydının…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2005/7785 K: 2005/9770 T.17.10.2005

Mera sınırlarını içeren kayıtların kapsamları yüzölçümleri ile geçerlidir. resmi kayıt ve belgelerle eylemli duruma aykırı düşen bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilemez. hal böyle olunca taşınmazların öncesinin mera olduğunun kabulü gerekir. kamu orta malı niteliğindeki meraların zilyetlik ve iktisabına olanak…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 2005/8578 K: 2005/10359 T.14.11.2005

Taşınmazların mera olduğu kabul edildiğine nazaran meraların özel mülkiyete ve tescile tabi yerlerden olmadığı düşünülmeden yazılı olduğu üzere hazine adına tescile karar verilmesi isabetsizdir. Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacılar Ahmet…