1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2004/6309 K: 2005/2411 T. 20.4.2005


ÖZET: Taşınmazın maliki olmayan ve dava açma ehliyetini belde sakini sıfatına değil, taşınmazın zilyedi olduklarından bahisle ileride doğması ihtimali bulunan bir hak iddiasına dayandıran davacıların, beldenin arıtma tesisi yer seçimi işlemine karşı dava açma ehliyeti bulunmamaktadır.

KARAR: Dava, İzmir, Gümüldür, … pafta, … parsel sayılı, mülkiyeti Hazine’ye ait taşınmazın arıtma tesisi alanı olarak ayrılmasına ilişkin 24.10.2001 günlü, 4 sayılı belediye meclisi kararının ve bu işlemin değiştirilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddedilmesine ilişkin 7.2.2003 günlü, 117 sayılı Belediye Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, taşınmazın bulunduğu yerde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun dosyada bulunan bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesi sonucunda, uyuşmazlık konusu taşınmazın arıtma tesisi inşa edilmesi için uygun özellikleri taşımadığı, yer seçiminde şehircilik ve planlama ilkeleri ile kamu yararına uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare ve davalı idare yanında davaya katılan tarafından temyiz edilmiştir

Dosyanın incelenmesinden, mülkiyeti Maliye Hazinesine ait … pafta, … parsel sayılı taşınmazın ilgili kuruluşların da uygun görüşü alınarak, Gümüldür Belediyesinin ihtiyacı olan kanalizasyon şebekesi arıtma tesisinin kurulacağı yer olarak belirlendiği ve bu amaçla taşınmazın arıtma tesisi yeri olarak ayrıldığı, davacıların ise yer seçimi işleminin değiştirilmesi istemiyle idareye yaptıkları başvurunun reddedilmesi üzerine, mülkiyeti Hazine’ye ait olan bu taşınmazın zilyedi olduklarından bahisle bu davayı açtıkları ve dava açma ehliyetini belde sakini sıfatına değil, bu taşınmazın zilyedi olmaları nedeniyle ileride doğması ihtimali bulunan bir hak iddiasına dayandırdıkları, davalı idarenin temyiz dilekçesinde ise, davacıların Hazine arazisini kötü niyetle işgal eden kişiler oldukları iddia edilerek dava açma ehliyetlerinin bulunmadığının savunulduğu anlaşılmaktadır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 8.6.2000 günlü, 4577 sayılı Kanunla değişik 2. maddesinde belirtildiği üzere, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar iptal davası olarak tanımlanmış olup bu davalar idarenin hukuka uygun davranmasını sağlayan en önemli araçlardandır.

Ancak, yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır. Her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri de yargı mercilerine bırakılmıştır.

Bu durum karşısında, taşınmazın maliki olmayan davacıların beldenin arıtma tesisinin yer seçimi işlemine karşı dava açma ehliyetlerinin bulunmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle verilen idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir